Hayal'den çarpıcı ifadeler
Yasin Hayal, Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili soruşturmayı yürüten savcılara gönderdiği dilekçede çarpıcı ifadelerde bulundu.


Hayal'in dilekçesinde "Orhan Pamuk'a suikast düzenlememizin zor olduğunu anlayınca Pamuk'tan vazgeçip Hrant Dink suikastı yapmaya karar verdik" dediği öğrenildi.

Dilekçede ayrıca, 2006 yılının sonlarına doğru Erhan Tuncel'in suikast için "Bir an önce yapalım" dediği, Hayal'in ise "Şimdi olmaz. Bari 2007'de yapalım da Fenerbahçe'nin 100. yılı anısına olsun" diye karşılık verdiği görüldü.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Yasin Hayal'in cezaevinden soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcıları Sevim Berna Altay ve Fikret Seçen'e gönderdiği 3 ayrı dilekçede çarpıcı ifadelere yer verdiği görüldü.

Hayal, dilekçelerinde Dink suikastını Erhan Tuncel'in planladığını ve Erhan Tuncel'in Orhan Pamuk'a da yönelik eylem yapmak istediği ancak yazarın sık sık yurtdışına çıkmasından dolayı bu eylemin çok zor olduğu kanaatine varıp bundan vazgeçtiğini belirtti. "Orhan Pamuk'a suikast düzenlememizin zor olduğunu anlayınca Pamuk'tan vazgeçip Hrant Dink, suikastı yapmaya karar verdik" diyen Hayal dilekçesinde şu ifadelere yer verdi:

"2006 yılının sonlarına doğru Erhan 'Bir an önce yapalım' artık diyordu. Ama ben de 'şimdi olmaz, 2007 yılında yapalım. Çünkü 2007'ye bir şey kalmadı. Bari 2007'de yapalım da Fenerbahçe'nin 100. yılı anısına olsun' dedim. Erhan, O.S ve ben bu konuda hem fikir olunca suikastı 2007 yılına bıraktık. Trabzon Terörle Mücadele Şube Müdürü Yahya Demir bir gün beni yanına çağırdığı için odasına gittim. Odasında benden başka kimse yoktu. 'Bana suçlu insanlar gezerken, masum insanları bombaladınız' diyerek Mcdonald's olayına atıfta bulundu.

Yahya Demir, daha sonra 'Toplumumuzu görüyorsun Müslüman'ız' deyip.* Şeriata sövenler gibi sözler sarf etti. Yahya Demir'in yanında 15 dakika kadar kaldım. Diğer konuşmalarımızı hatırlamıyorum. Benim ondan anladığım kadarıyla bana bazı hususları açmaya çalışıyordu. Daha doğrusu hem fikir olduğumuz yönünde bir imaj oluşturmaya çalışıyordu. Ancak maksadını bilmiyorum. Bana herhangi bir eylem için talimat da vermiş değildir."

Erhan Tuncel'in Elazığlı polis hemşirelerinin olduğunu ve onlarla görüştüğünü kendisine söylediğini belirten Hayal dilekçesinde, "TEM Müdürü Yahya Demir bombalama olayı sonrası, Hrant Dink olayı sonrası bana karşı soğuk ve itici davranmaktaydı. Yani ilgisiz kalmaya çalışıyordu. Ancak polis memurları bana daha insancıl ve yakın duruyorlardı. Bir gün Erhan Tuncel bize Hrant'ın fotoğraflarını gösterip, Dink'in simasını O.S.'nin belleğine yarleştirmeye çalışıyordu. O.S.'ye 'Olay sonrasında soğukkanlı olacaksın. Genç adamsın, olaydan sonra koşarak uzaklaşacaksın' diyordu. Erhan Tuncel, gerek Mcdonalds'ın bombalanması olayında gerekse Hrant Dink olayında asıl işi organize eden, bu işlerin yapılmasını isteyen olmasına rağmen kendisini arka planda tutmaya özel göstermeye sarf ediyordu. Erhan Tuncel beni, birinci planda göstermeye çalışıyordu. Alperen Ocakları'nda 2002-2004 yılları arasında reis statüsüne yükselmiş Erhan Tuncel'in polis ajanı olduğu Alperen Ocağı'nda bilinmiyordu.

Ben de bilmiyordum. Eğer bilinseydi reis olabileceğini sanmıyorum. Trabzon'da Büyük Birlik Partisi (BBP) ile Emek Partisi'nin (EMEP) yan yana olduğu bir dönemde Erhan Tuncel, parti teşkilatındaki kişileri ya da yetkilileri birbirine düşürmeye özel gayret sarf ediyordu" ifadelerine yer verdi.

"Erhan Tuncel Mcdonalds'ın bombalanmasının 1. yıldönümünde eğer cezaevinden çıkmasaydım Mcdonals'ı arayıp bomba ihbarı yapacağını söylemişti" denilen dilekçeye Hayal şöyle devam etti:

"Erhan Tuncel'in Türkiye'deki en büyük hayalinin Adana İncirlik'te Amerikan üstünü bombalamak olduğunu söylüyordu. Bunu da başarabileceğimizi, gerekirse doğudan kaleşnikofları getirip silahlı saldırı yapabileceğimizi söylüyordu. Erhan bana Mcdonals'ı bombalayacağını söylediği zaman 'Neden orası, Amerikalı bir gazeteci veya diplomat daha mantıklı olmaz mı?' dedim.

'Hayır' dedi. '10 tane diplomat vuracağımıza 1 tane Mcdolands bombalayalım, daha çok ses getirir. Zira Mcdonald's Amerika'nın bayrağı'dır. Amerika Mcdonalds'ın girdiği her ülkeyi müttefiki bilir' dedi. Ben cezaevinden çıktıktan sonra bir dönem Erhan Tuncel sürekli olarak beni Sakarya'ya göndermek istiyordu. O muhabbetler olduktan sonra BBP Sakarya İl Başkanı vurularak öldü."

Hayal'in Cumhuriyet Savcılığına gönderdiği 3 ayrı dilekçede koyu bir Fenerbahçe taraftarı olduğu da gözlendi. Hayal'in dilekçesinde Fenerbahçeli Cumhuriyet Savcısına yönelik olarak "En büyük hayalim sizinle birlikte Kadıköy'de Fenerbahçe maçını izlemek. Cezaevinden çıkınca inşallah yeni hayatım İstanbul Kadıköy'de geçecek" dediği ve Fenerbahçe'nin basketbol takımının Galatasaray'a karşı aldığı 34 sayılık tarihi farka da değinen Hayal, son olarak Fenerbahçe'nin 100. yılında "100. yıl affı istiyoruz" dediği görüldü.

Hayal'in dilekçelerinde ayrıca Fenerbahçe Teknik Direktörü Zico'dan şikayetçi olduğunu, Allah rızası için hakkında suç duyurusu hazırlanmasını istediğini belirterek, "Her şeye rağmen 100. yılda şampiyonuz inşallah" dediği öğrenildi.
Erhan Tuncel'in sürekli olarak suikast filmleri izlediğine değinilen dilekçede, bu filmlerin gerçekten yaşanılmış ancak çözülememiş vakalarla ilgili filmler olduğu belirtildi. Yasin Hayal'in, dilekçesinin devamında Erhan Tuncel'in en çok sevdiği filmleri sıraladığı görüldü.

Dilekçesinde Erhan Tuncel'in bir kitap yazdığını belirten Yasin Hayal, kitabın bitme aşamasına geldiğini, tahminen 200 sayfa kadar yazıldığını ifade etti. Tuncel'in kitabı yazarken bazı konuları kendisine sorduğunu belirten Hayal, dilekçesinde şu ifadelere yer verdi:

"Mesela Mcdonalds bombasını patlatırken ne gibi ruh hali için olduğunu söylüyordu. Bana 'Kendini üçgen labirentin içinde düşün. Çıkış yolu bul' gibi tuhaf sorular da soruyordu. Verdiği cevapları da buna ekliyordu. Kitabında bir papaz karakteri de vardı. Kitabının ismi 'Getto Lazkopat'."

Elazığ ülkü ocakları başkanı Murat adında bir kişinin Erhan Tuncel'in yakın arkadaşı olduğunu söyleyen Hayal, verdiği dilekçede söz konusu şahsın Dink olayından 2-3 ay önce yanında birkaç kişiyle Trabzon'a geldiğini, burada Tuncel'in misafiri olduğunu anlattı.

Hayal dilekçesinde ayrıca "Ben Hrant Dink'in öldürülmesi sonucunda ülkemizin bu denli zor durumda kalacağını görecek kapasitede bir insan değildim. Devletimizin bu şekilde zor durumda kalacağını bilseydim. Bu hadiseye iştirak etmezdim" ifadelerine yer verdi.

Hayal, dilekçesinde şuan Trabzon Alperen Ocakları'nda Erzurumlu 7-8 üniversite öğrencisinin başını çektiği bir oluşum olduğunu belirterek "En son hatırladığım Trabzon'un Alperen Ocakları Başkanı Mustafa adında Erzurumlu bir üniversite öğrencisiydi. Ben yıllarca Alperen ocaklarının çaycılığını yaptım. Yönetim toplantılarına katılmazdım. Toplantıda ne gibi konular konuşulur bilmem" sözlerini kullandı.


Habertürk

Dalga geçmekten başka birşey değil.

Batuhan Önder, aynen kardes işin içine feneri katacaklar ya ne uyduracaklarını şaşırıyor adamlar