http://www.aydinlik.com.tr/
Terfileri artık F. Hoca değil savaş yeteneği belirler
Doğu Perinçek

TEK ÇARPIŞMADA 28 GENERAL KAYBI
Dünya tarihinde herhangi bir çarpışmada 28 generalini kaybetmiş bir ordu var mı?
Yabancı bir devletin, kendisine kendi ülkesinde yıllarca operasyon yapmasına izin veren Ordu var mı?
Askerini koruyamayan komutan, Türkiye’yi savunabilir mi?
Bunlar şu anda Türkiye’nin önündeki en önemli sorulardır.
Bir daha yazıyorum. En hayati durum saptamasını Diyarbakır Bismil Arslanoğlu Köyü Muhtarı Mehmet Tanrıkulu yapmıştır: “TSK, şu anda Amerika ve ABD’ye karşı kendini koruyamıyor. Kendini koruyamadığı gibi beni de koruyamıyor!” (Aydınlık, 11 Temmuz 2010)
DÜŞMAN OPERASYONU
En büyük yanlış, Türk Ordusuna yapılan çok derin bir operasyonu, bir yargı olayı gibi göstermektir. Buna şu anda kimseyi utandırmayalım diye “yanlış” diyoruz.
Mesele, yakalama emrinin hukuka aykırılığı veya kaba saba uygulamalar değildir. Kafalarını bu yönde çalıştıranlar, esir düşmüş olanlardır. Ergenekon, Balyoz, Kafes, Poyrazköy diye anılan uygulamalar, bir yargı faaliyeti değil, düşman operasyonudur. Türkiye’yi bölme harekâtı yürüten güç, Türk Ordusunun savaş yeteneğini birbirini izleyen ağır darbelerle zayıflatmaktadır. Bu darbelerin nezâketle indirilmesi, kimin, neyini kurtaracaktır?
KOMUTA KADEMESİNİN SAVAŞMADAN YENİLME STRATEJİSİ
ABD, Türk Ordusunu savaşmadan yenme stratejisi uyguluyor. Türk Ordusunun komuta kademesi, bu stratejiye savaşmadan yenilme stratejisiyle cevap vermiştir. 4 Temmuz 2003 tarihinde Süleymaniye’de çuval geçirilmesinden bu yana izlenen yol budur. Psikolojik savaşa bile karşı konulamamaktadır. Oysa psikolojik savaş, piyade tüfeği ve füzelerle yapılan savaşın bir parçasıdır.
Güneydoğu’da bölücülüğe karşı yürütülen mücadele, düşmanın dolaylı güçlerine karşıdır. O nedenle savaşmadan yenilme stratejisi saptaması yanlış değildir. Oysa kararlılık gösterilse, bölücü terörün arkasındaki emperyalist devlet caydırılır. Barışı gerçekleştirmenin biricik yolu budur.
TÜRK ORDUSU HÜKÜMET MEVZİLERİNDEN VURULUYOR
ABD, 2002 yılında bir dizi darbeyle Tayyip Erdoğan-Gül ikilisini yönetim koltuklarına, Org. Hilmi Özkök’ü de Ordunun tepesine oturtmuştur. Zamanın Genelkurmay Başkanı Org. Kıvrıkoğlu’nun Ecevit hükümetine önerileri, tarihsel bir uyarıymış. Şimdi daha açık görülmektedir.
Böylece ABD, Türk Ordusunu hükümet mevzilerinden vurma olanağını ele geçirmiştir ve vurmaktadır. Bölücü terör, askerin üzerine cepheden sürülürken, Tayyip Erdoğan yönetimi de askeri sırtından hançerlemektedir. Bölücü terörün yok edemediği siperdeki komutanı, hükümet saf dışı ediyor. Türk Ordusu iç hat durumuna düşürülmüştür.
KOMUTAN ONURUNUN ATEŞLE İMTİHANI
Kuşkusuz düşman zaaflardan yararlanıyor. NATO döneminde yurtseverliğin önüne geçen rütbe hırsı, Tayyip Erdoğan’a bazı komutanlarla özel ilişki fırsatı vermiştir. Ama bunun da sonuna gelinmiştir. Çünkü genelkurmay başkanı olmak, artık kimseyi yüceltmiyor. Hangi sırmalı apoletler, hangi yıldızlar, düşman operasyonuna boyun eğenlerin onurunu kurtarabilir?
Bundan sonra komutanlık onuru, ateşle sınanacaktır. Artık komutanlar, omuzlarına takılan yıldızlarla değil, vatan savunmasındaki birikim, kararlılık ve cesaretleriyle tarihe geçeceklerdir.
YÜKSEK ASKERİ ŞURA’YA HER MÜDAHALE SONLARINI YAKLAŞTIRACAK
Evet, Fethullah Hoca, özel savcıları ve özel yargıçları aracılığıyla Yüksek Askeri Şura’nın yönetimini ele geçirmiştir; terfi sistemine kumanda eden bir konuma yerleşmiştir. Bu işin bir yönü. Ama bundan sonra terfi sistemini asıl belirleyecek olan, savaşın kendisidir. ABD karşısında dik duramayanlar elenecek, savaşma yeteneği olanlar görevlerin başına geçecektir. Kim hangi tertibi kurarsa kursun, Yüksek Askeri Şura kurallarının birinci maddesi artık budur! O nedenle ellerini ayaklarını Türk Ordusu’nun komuta kademesinin içine sokanlar, kısa sürede ne yaparlarsa yapsınlar, göreceksiniz kısa zamanda ateşte sınanan bir terfi sistemi yürürlüğe girecektir.
Türk Ordusu, 1908 Hürriyet Devrimi’nden bu yana, Edirne’nin kurtarılmasından Birinci Dünya Savaşındaki büyük direnişlere ve İstiklâl Savaşı zaferine kadar, her başarısını gençleşerek ve dinçleşerek kazanmıştır.
Orduya yapılan her müdahale, ABD’nin ve AKP’nin bozgununu yaklaştıracaktır.
http://www.doguperincek.info