Dokunamamanın Dayanılmaz Ağırlığı…

Dokunamamanın Dayanılmaz Ağırlığı…

İletigönderen faruk haksal » Cmt Nis 02, 2011 11:30

Sofranın başına sen değil, ben oturacağım.
Büyük lokmayı sen değil, ben yutacağım…
İşte, “neo-liberal” haygonoş demokrasisinin topluma zerk ettiği ahlaki değer bu düzlemde oluşmaktadır?.
Partinin başına ben geçeceğim… Belediye başkanı ben olacağım… Belde başkanı, ilçe başkanı, il başkanı, Çocuk Esirgeme Kurumu yönetim kurulu başkanı ben olacağım!..
Sen mi?..
Sen, benim omzuna basarak bir sonraki merdiven basamağına ulaşmak için kullanacağım bir araçtan başka bir şey değilsin…
İnsanın en değersiz, en yontulmamış ve en kirli çıkınlarını içinde barındıran toplumsal “çöplük” işte, bu tül perdenin arkasına gizlenmiştir.
Toplumu oluşturan bireylerin gözünden ve bilincinden saklanmak istenen pis kokulu torba budur…
İşte bu nedenle toplumu oluşturan bireylerin, gözünü ayırmayacağı, dikkatini üzerinden eksik etmeyeceği ve bilinci içinde yoğurarak deşifre edeceği yine bu aynı pisliktir… Ve aynı zamanda bu pisliği halkın gözünden saklama uğraşı içinde olan öteki “pislik”lerdir…
Demokrasi, bir rejim ya da sistem olarak, işte bu pisliği, en uygun, en kolay ve en derinlere saklama imkânını bizlere bahşeden çağdaş bir “yükselen değer”dir…
Adam çalmıştır çırpmıştır; başkandır, üst başkandır… Ama, halkın eleştiriyel bakışından kolayca saklanabilmektedir, “dokunulmaz”dır!..
Ve oturduğu koltuktan emrindeki polis, memur, müdür, genel müdür, savcı, savcı muavini, parti meclisi, yönetim kurulları, idare meclisleri, murahhas azalar aracılığı ve bilumum yalakaları ile birlikte kolayca “idare eder” bizleri, toplumu ve Devlet’i… Dokunulmazdır!
Anayasa’nın bir maddesi şöyle demektedir:
- İdarenin hiçbir eylem ve işlemi yargı denetimi dışında bırakılamaz!..
Ama adamın;
- Her hangi bir eylem ve işlemi yargı denetimi içine alınamaz!
Peki, adam kimdir?
Adam, “idare”nin başıdır!.
İşte bu Anayasa maddesi de değiştirilmelidir…
Değiştirilmelidir ve şöyle olmalıdır:
- İdarenin hiçbir eylem ve işlemi yargı denetimi içinde tutulamaz!..
İşte “parlamenter demokrasi” kaldırılarak yerine monte edilmek istenen “Başkanlık” rejiminin Türkiye koşullarındaki özeti budur…
Peki, gerçekte yapılması gereken şey nedir?.
Dokunulmazlıklar kaldırılmalı, her yurttaşın yargı karşısında [olması gereken] eşitliği sağlanmalıdır.
Bu yönde yasal değişiklik yapılmalıdır.
Bu yönde yasal değişiklik yapabilecek bir TBMM oluşturulmalıdır.
1920’lerin “^Milli Meclisi” yeniden tesis edilmelidir.
Tesis edilen bu Milli Meclis, Cumhuriyet Hukuku’nu yeniden yürürlüğe koyan kanunlar çıkartmalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti, Cumhuriyet Hukuku’nun egemen olduğu bir ülke konumuna yeniden yükseltilmelidir.
Türkiye’nin temel meselesi bu nitelikteki bir Meclis’i yeniden inşa etmelidir…
Sofranın ve suyun başına oturabilmek için birbirlerini yiyen ve bunun adına da demokrasi diyen, “adam”lardan acilen kurtarılmalıdır.


soruyusormak@gmail.com

LÜTFEN “TIK”LAYINIZ:
http://www.soruyusormak.com
http://www.dnm-ler.com
http://www.kitlecizgisi.com
Faruk Haksal
Kullanıcı küçük betizi
faruk haksal
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 344
Kayıt: Pzt May 24, 2010 10:01

Şu dizine dön: Faruk HAKSAL

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

cron

x