DSP'siz ve MHP'siz Türkiye hedeflendi

Genel & Güncel Konular

DSP'siz ve MHP'siz Türkiye hedeflendi

İletigönderen Pınar » Cmt Tem 26, 2008 10:03



DSP'siz ve MHP'siz Türkiye hedeflendi

Ceviz Kabuğu’nda şok açıklamalar yapan DSP Milletvekili Recai Birgün, 57. Hükümet’in Başbakanı Ecevit’e darbe yapılarak AKP’nin iktidara getirildiğini öne sürdü. Birgün, operasyon amacının DSP’siz ve MHP’siz bir Türkiye olduğunu söyledi.




Karakutudan şok iddialar

Eski Koruma Müdürü Recai Birgün, Başbakan Bülent Ecevit’e darbe yapılarak AKP’nin iktidara getirildiğini ileri sürdü. Birgün, “O dönemde önce Ecevit’e sonra da DSP’ye operasyon yapıldı. Amaç DSP ve MHP’siz bir Türkiye’ydi” dedi

Hulki Cevizoğlu’nun Avrasya Televizyonu’nda(ART) canlı olarak yayınlanan Ceviz Kabuğu programı, bu hafta iki önemli tartışmayı ekrana taşıdı: Ecevit Hükümeti’ne darbe yapılıp yapılmadığı ve hakkında soruşturma açılan “Allah’ın Kızları” adlı roman.. Ecevit’in “karakutusu” olarak tanınan ona en yakın kişi olan eski koruma müdürü, yeni DSP İzmir Milletvekili Recai Birgün, “Biz bunu 2002’den bu yana 6 yıldır haykırıyoruz. O dönemde önce Ecevit’in şahsına, sonra da DSP’ye operasyon yapıldı. Bu operasyon sonrasında AKP iktidara getirildi” dedi.

Medya ve işadamları vardı

O dönemde Ecevit’e yapılan operasyon hakkında sadece Cem Uzan yönetimindeki Star gazetesinin haber yaptığını, bu nedenle onlara da bir operasyon yapıldığını söyleyen Recai Birgün, “Gittiğimiz her programda bunu anlattık ama duyuramadık sesimizi. 2002’den bu yana bas bas bağırıyoruz. 2002’de önce Sayın Bülent Ecevit’in şahsına yönelik, olmayınca DSP’ye yönelik bir operasyon yapıldı. Amaç DSP ve MHP’siz bir Türkiye yaratmaktı” diye konuştu. DSP Milletvekili Birgün, tüm bunlar yaşanırken medyanın Bülent Ecevit’in sağlık durumu ile ilgili haberleri çarpıtarak bu olayı körüklediğini söyledi. Birgün, “Medya, Sayın Bülent Ecevit’in kelimeleri karıştırdığını, bunadığını, bu yüzden bu ülkeyi yönetemeyeceğini hiç böyle bir şey yokken büyük puntolarla, hatta flaş haber olarak verdi. Sürekli olarak bunu tekrar etti” dedi ve o dönemde basına yansıyan olaylardan bazılarının iç yüzünü şöyle anlattı: “Ben beyefendiden sadece evime yatmaya gitmek için ayrılıyordum. Her anını biliyorum. Kelimeleri karıştırdığı, bunadığı falan hiç olmadı. Bir iki saatlik konuşmada belki iki üç yerde dili sürçtüyse medya bunu dakikalarca haber yaptı. Bülent Ecevit bunadı, Türkiye’yi yönetemez dendi. Sayın Ecevit’e gittiğimiz yerlerde yolu ben tarif ediyordum. Benim bir anlık görevi ihmalim Sayın Ecevit’in şaşırmasına neden oluyordu. Tamamen benim hatam olan böyle bir olay hastalıkla bağlanıp yolunu bulamıyor diye yansıtılıyordu. Ağzı kapalı su şişesini içmeye çalışması da benim yüzümden. Çünkü, örneğin yurtdışında sodalı (gazlı) su içmesin diye ben kontrol ediyor, kapağını da ben açıp veriyordum. Bir gün bunu unuttum. O da hep ağzı açık olarak verdiğim için bakmadan şişeyi ağzına götürdü. Bu kadar basit olayları bile medya büyüttü.” Recai Birgün, “O günlerde bunları yapan büyük medya şimdi AKP’den dert yanıyor. Bu işin içinde bir kısım medya, iş adamları, bürokratlar ve siyasiler vardı” dedi.

Özkök keşke hiç konuşmasaydı

Birgün, Ümraniye soruşturması hakkında da, “Bu davanın sonunda bir şey çıkacağını düşünmüyorum” dedi. Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün, “Darbe var da diyemem yok da diyemem” sözlerini eleştiren Birgün, “Koskoca Genelkurmay Başkanı susup hiçbir şey söylemese daha iyiydi” yorumunu yaptı.

Ev hapsi uygulandı

Bülent Ecevit’in hastaneye ilk gittiği günlerdeki doktorlarının da hatalı olduğunu dile getiren Birgün, “Doktorları Sayın Ecevit’e normal vatandaş muamelesi yaptılar. Hastanın başbakan olduğunu düşünmediler. Başbakan bu ülkede bir gün sokağa çıkmasın kriz çıkıyor. Halbuki sokağa çıkmasına, basınla görüşmesine izin verilmeli. Neredeyse, evde ev hapsi uyguladılar. Evraklara koruması imza atıyor diye saçma şeyler çıktı o dönemde” dedi.

Cenazeye gitmeseydi ölmezdi

Recai Birgün, ART’deki Ceviz Kabuğu’nda Bülent Ecevit’in ölümündeki suikast şüpheleri ile ilgili şu önemli açıklamaları yaptı: “Ecevit’e doğrudan bir suikast yapılmadı ancak Danıştay saldırısı ile dolaylı bir suikastın kurbanı oldu denebilir. Ecevit, Danıştay saldırısında çok duygusal anlar yaşadı. Kendisini, saldırıda hayatını kaybeden Danıştay İkinci Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin’in cenazesine gitmemeye ikna edemedik. Bunun için yalanlar söyledik. Kocatepe’ye giden yolu uzatmak dahil her şeyi yaptığımız halde cenazeye gitti. Ve buradaki üzüntü ölümüne neden oldu diye düşünüyorum. Danıştay saldırısı Ecevit’e dolaylı bir suikast kabul edilebilir.”

Hz. Muhammed’in hayatı roman konusu olamaz

Hulki Cevizoğlu, Ceviz Kabuğu’nun ikinci bölümünde ise, Nedim Gürsel’in hakkında soruşturma açılan “Allah’ın Kızları” adlı romanını tartıştı. Nedim Gürsel, “Bir romancının fantezisi olarak okunmalı” dediği kitabının adının Kuran’da geçtiğini, kendisinin uydurmadığını savundu. Bu kavramı Kureyşlilerin kullandığını dile getiren Nedim Gürsel kendini Agnostik biri ilan ederek şunları söyledi: “Ben çocukken imanlıydım, gençliğimde ateist Marksist oldum. Şimdi ise agnostik yani bilinemezci oldum. Allah’ın varlığı ve yokluğu beni aşar. Ama ona ulaşmak için dine gerek olmayabilir... Yaptığım şey inancı sorgulamaktır. Rasyonel düşünme yapan bunu sorgular. Akıllı düşünce ile iman birbiri ile bağdaşmaz... Teokratik bir toplumda yaşamıyorsak inanmama özgürlüğü de olmalıdır... Dinsel inanç dogmadır, değişmez.” Gürsel, kitabını Lat, Uzza ve Manat adlı sözde dişi putlara ithaf ettiği şeklindeki iddiaları da yalanladı. “Kitabımda da yazdığım gibi adını taşıdığım dedeme ithaf ettim” dedi. Programa telefonla katılan Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün, Allahın Kızları romanıyla ilgili yorumu ise oldukça kesin oldu:

“Nedim bu kitabı keşke yazmasaydı”

“Bu romanı keşke yazmasaydı Nedim. Başka bir şey yazsaydı... Hz. Muhammed’in hayatı roman konusu olmamalıdır. Olursa o hurafelerin Muhammed’i olur. Türkiye’ye de dünyaya da Kuran’ın Muhammedi lazım.” Prof. Öztürk, Nedim Gürsel’in kitabına kaynak olarak gösterdiği kişi ve eserleri eleştirdi. Özellikle İbni Sad’ın en güvenilmeyecek kaynak olduğunu vurgulayan Öztürk bunun nedenini şöyle açıkladı: “İbni Hişam ve Tabari güvenilmeyecek kaynaktır. Çünkü hepsinde İsrailiyat ve kandırma vardır. Bunlar Yahudi ve İsrail bilgilerini İslam kaynaklarının içine yerleştiren insanlardır. Hıristiyan kaynakları maksatlı olarak İslâmi kaynakların içine yerleştiriliyor. Burada farklı olanı ortaya çıkarmak gibi bir heves var. Yazanın hakaret kastı olduğunu düşünmüyorum bu nedenle... İslam ilahiyatçıları dinin içinden hurafeleri çıkarma çabası içindeyken, ’Ben romancıyım, yazarım!’diyerek işin içinden çıkılamaz. Hz. Peygamberi evvela Kur’an’dan öğrenmek lazım. Bu kitaptaki kişi Kur’an’ın Hz Muhammed’i değil. Siz Hz Muhammed’in insanlarda karşı çıktığı şeyleri şurada, burada var diyerek saygı duyulacak bir iş yapmış olmazsınız.” Öztürk, kitapta Hz. Muhammed’in çocukluğunda putlara kurban kestiğinin yazılı olduğu bölüme de şiddetle karşı çıktı. Öztürk, “Kuran hiçbir peygamberin şirkle bağdaştığı bir dönem yaşadığını yazmıyor. Bunu ifade etmiyor. Bu Kuranı Kerim’in peygamberlik anlayışına aykırıdır. O yaşadığı çevrenin hanifleri içindedir. Kılçık noktalar ararsanız elbette bulursunuz. Öbür kaynaklardan tabii yararlanalım ama önce Kuran’ın filtresinden geçirelim o zaman daha sağlam temellere dayanır” dedi.

Kitabım çocukluğumun kaybolmuş cenneti

Öztürk’ün bu açıklamalarının ardından Nedim Gürsel, “Amacım isyan değil. Sayın Öztürk’e teşekkür ediyorum, bu konuşmalarından bilmediğim şeyleri öğrendim. Bu yanlışları bilmiyordum” dedi. Nedim Gürsel bir izleyicinin sorusu üzerine de, “Ben bu romanı Hz.Muhammed’e olan sevgimden yazdım. Çocukluğumun beni cezbeden kişiliğiydi. Sadece kişiliği de değil o coğrafyanın Kuran’a yansıdığını görüyorum. Çocukluğumun kaybolmuş cennetinin bir ifadesidir bu. Kutsal zannedip etkisini kaybettiğim dünya için Allah’ın Kızlarını yazdım” dedi.



Resim

Halk tarafından devlete "Sen bana hizmet etmek için varsın, bunun ötesinde senin bir anlamın yok" dendiğinde herşey yoluna girecektir...

(Osman Pamukoğlu)
Kullanıcı küçük betizi
Pınar
Üye
Üye
 
İletiler: 1380
Kayıt: Çrş Haz 06, 2007 7:47

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x