DTP savunmasında Yugoslavya tehdidi
DTPnin 172 sayfalık savunmasında "tehdit kokan ifadeler var. Kürt sorununa siyasl çözüm istendi ve "İspanya ETA, İngiltere IRA ayrılıkçı şiddetini, geç de olsa siyasal çözümle durdurabildi. Yugoslavya ise, 2000li yıllara sarkan bir şiddet ve parçalanma trajedisiyle yıkılıp gitti denildi.
Bölücü terör örgütü PKKyı destekleyip, "devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline gelmesi nedeniyle kapatılması istenen DTP, Anayasa Mahkemesine verdiği 172 sayfalık savunmasında "tehdit kokan ifadeler kullandı. Savunmada, Kürt sorununa siyasi çözüm bulunması istendi ve Yugoslavyanın parçalanması örnek gösterildi. Bu bölümde "İspanya ETA, İngiltere IRA ayrılıkçı şiddetini, geç de olsa siyasal çözümle durdurabildi. Yugoslavya ise, 2000li yıllara sarkan bir şiddet ve parçalanma trajedisiyle yıkılıp gitti denildi.
CENAZE Mİ GETİRSEYDİK ?
İddianamede DTP ile PKKnın organik ilişkisi konusunda "21 Ekim 2007 tarihinde terör örgütü tarafından kaçırılan sekiz askerin geri alınması olayı DTP milletvekilleri Aysel Tugluk, Fatma Kurtulan ve Osman Özçelik tarafından örgüt propagandasına dönüştürülmüştür. Üç milletvekili Kuzey Iraka giderek terör örgütü elebaşının resimleri ve sözde bayrakları önünde askerleri almalarına ait görüntülerle istenilen propaganda amacına ulaşılmak istenilmiştir denildi.
DTP ise bu olayı "Bir an için teslim töreninde PKK bayraklarının olmasının propaganda amaçlı olduğu kabul edilse dahi, propagandaya dönüştüren milletvekilleri değildir ki? Bayrakları onlar asmamıştır ki? PKKnın astığı bayraktan neden milletvekilleri sorumlu olsun? 8 eri alıp dönmüşlerdir. Televizyonlarda bir saniye PKK bayrağı görüneceğine 8 erin cenazesi görünseydi sanki daha iyi mi olacaktı? diye savundu.
DAĞDAKİLERİN AİLELERİNDEN OY ALDIK
Savunmada "PKKya neden terör örgütü denilmediği de ilginç bir örnekle anlatıldı. DTPnin, çocukları dağda olan ailelerin oylarını aldığı belirtilerek "böyle bir durumda DTP, kendisine siyasi çözüm için oy veren milyonlarca insanın çocukları, yakınları dağda iken, PKK terör örgütüdür nasıl der, niçin desin? Kürt sorununun çözümü için dağdakilerin inmesi şarttır, onları indirmenin yolu, onları tek tek yok etmekten, varlıklarını inkar etmekten, yok saymaktan değil, niçin orada olduklarını dinlemekten, konuşmaktan, anlatmaktan, ikna etmek ve ikna olmaktan geçer denildi.
"MOLOTOF KOKTEYLİ DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ
İddianamede DTP yönetici ve üyelerinin katıldığı eylemler ile Öcalanı övücü sözler için de "düşünce özgürlüğü savunması yapıldı. Ancak bir DTPli Belediye Başkanının da katıldığı ve kamu binalarına molotof kokteyli atması konusunda da aynı gerekçe öne sürüldü. 31 Mart 2006 tarihlerinde Batman Belediye Başkanı olan Ayhan Karabulutun molotof kokteyllerinin atılıp, kamu binalarının yağmalandığı, PKKyı simgeleyen bayrakların taşınıp, yasa dışı örgüt lehine sloganların atıldığı eyleme katıldığı vurgulandı. DTP ise bu eyleme ilişkin savunmasında "Dava halen devam etmektedir. Örgütlenme ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken bir olaydır. Karabulut, bir toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılmıştır, şiddet içeren eylemde bulunmamıştır denildi. DTP Adana il binası ile Nusaybin ilçe binasında yapılan aramada Aponun fotoğrafının duvarlarda sergilenmesi için de "ifade özgürlüğü savunması yapıldı
GİZLİ DGMLER VAR
İddianamede DTP Batman il teşkilatında görevli olan Kenan Demirin Batman Adliye binası bayanlar tuvaletine patlayıcı madde attığı ve daha sonra sahte kimlikle yakalandığı belirtilirken, DTP ise bu olayı "Sanık hakkında verilen karar kesinleşmemiştir ve Anayasa gereği suçluluğu sabit olana kadar kimse suçlu sayılamaz biçiminde savundu.
DTP Karaçoban ilçe Başkanı Fettah Dadaşın dağdaki terör örgütü elemanlarına gıda ve ilaç götürürken yakalanması ver 7 yıl hapse mahkum olması konusunda da "Dava münferit bir olay olup yoğunluk yaratacak boyutta değildir.Esasen kararı veren Mahkemenin gizli bir Devlet Güvenlik Mahkemesi olduğunu düşünüyoruz denildi.
DTP milletvekili Aysel Tuğlukun "Operasyonlar devam ediyor, halen dağlarda kardeşlerimiz yaşamlarını kaybediyor sözlerine karşılık da DTP savunmasında "Bu sözler ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken bir olaydır denildi. DTP PM üyesi Leyla Zananın "Ben Diyarbakırlı değil, Kürdistanlıyım. Buralar, Güneydoğu değil Kürdistandır. Bu topraklar bizim. Önderimiz İmralıdadır sözleri için de aynı savunma yapıldı.
Kaynak