DTP savunmasında Yugoslavya tehdidi

Genel & Güncel Konular

DTP savunmasında Yugoslavya tehdidi

İletigönderen tuba » Cum Haz 13, 2008 4:59

DTP savunmasında Yugoslavya tehdidi

DTP’nin 172 sayfalık savunmasında "tehdit kokan’’ ifadeler var. Kürt sorununa siyasl çözüm istendi ve "İspanya ETA, İngiltere IRA ayrılıkçı şiddetini, geç de olsa siyasal çözümle durdurabildi. Yugoslavya ise, 2000’li yıllara sarkan bir şiddet ve parçalanma trajedisiyle yıkılıp gitti’’ denildi.

Bölücü terör örgütü PKK’yı destekleyip, "devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline gelmesi nedeniyle’’ kapatılması istenen DTP, Anayasa Mahkemesine verdiği 172 sayfalık savunmasında "tehdit kokan’’ ifadeler kullandı. Savunmada, Kürt sorununa siyasi çözüm bulunması istendi ve Yugoslavya’nın parçalanması örnek gösterildi. Bu bölümde "İspanya ETA, İngiltere IRA ayrılıkçı şiddetini, geç de olsa siyasal çözümle durdurabildi. Yugoslavya ise, 2000’li yıllara sarkan bir şiddet ve parçalanma trajedisiyle yıkılıp gitti’’ denildi.

CENAZE Mİ GETİRSEYDİK ?
İddianamede DTP ile PKK’nın organik ilişkisi konusunda "21 Ekim 2007 tarihinde terör örgütü tarafından kaçırılan sekiz askerin geri alınması olayı DTP milletvekilleri Aysel Tugluk, Fatma Kurtulan ve Osman Özçelik tarafından örgüt propagandasına dönüştürülmüştür. Üç milletvekili Kuzey Irak’a giderek terör örgütü elebaşının resimleri ve sözde bayrakları önünde askerleri almalarına ait görüntülerle istenilen propaganda amacına ulaşılmak istenilmiştir’’ denildi.

DTP ise bu olayı "Bir an için teslim töreninde PKK bayraklarının olmasının propaganda amaçlı olduğu kabul edilse dahi, propagandaya dönüştüren milletvekilleri değildir ki? Bayrakları onlar asmamıştır ki? PKK’nın astığı bayraktan neden milletvekilleri sorumlu olsun? 8 eri alıp dönmüşlerdir. Televizyonlarda bir saniye PKK bayrağı görüneceğine 8 erin cenazesi görünseydi sanki daha iyi mi olacaktı?’’ diye savundu.

DAĞDAKİLERİN AİLELERİNDEN OY ALDIK
Savunmada "PKK’ya neden terör örgütü denilmediği’’ de ilginç bir örnekle anlatıldı. DTP’nin, çocukları dağda olan ailelerin oylarını aldığı belirtilerek "böyle bir durumda DTP, kendisine siyasi çözüm için oy veren milyonlarca insanın çocukları, yakınları dağda iken, PKK terör örgütüdür nasıl der, niçin desin? Kürt sorununun çözümü için dağdakilerin inmesi şarttır, onları indirmenin yolu, onları tek tek yok etmekten, varlıklarını inkar etmekten, yok saymaktan değil, niçin orada olduklarını dinlemekten, konuşmaktan, anlatmaktan, ikna etmek ve ikna olmaktan geçer’’ denildi.

"MOLOTOF KOKTEYLİ DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞܒ’
İddianamede DTP yönetici ve üyelerinin katıldığı eylemler ile Öcalan’ı övücü sözler için de "düşünce özgürlüğü’’ savunması yapıldı. Ancak bir DTP’li Belediye Başkanının da katıldığı ve kamu binalarına molotof kokteyli atması konusunda da aynı gerekçe öne sürüldü. 31 Mart 2006 tarihlerinde Batman Belediye Başkanı olan Ayhan Karabulut’un molotof kokteyllerinin atılıp, kamu binalarının yağmalandığı, PKK’yı simgeleyen bayrakların taşınıp, yasa dışı örgüt lehine sloganların atıldığı eyleme katıldığı vurgulandı. DTP ise bu eyleme ilişkin savunmasında "Dava halen devam etmektedir. Örgütlenme ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken bir olaydır. Karabulut, bir toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılmıştır, şiddet içeren eylemde bulunmamıştır’’ denildi. DTP Adana il binası ile Nusaybin ilçe binasında yapılan aramada Apo’nun fotoğrafının duvarlarda sergilenmesi için de "ifade özgürlüğü’’ savunması yapıldı

GİZLİ DGM’LER VAR
İddianamede DTP Batman il teşkilatında görevli olan Kenan Demir’in Batman Adliye binası bayanlar tuvaletine patlayıcı madde attığı ve daha sonra sahte kimlikle yakalandığı belirtilirken, DTP ise bu olayı "Sanık hakkında verilen karar kesinleşmemiştir ve Anayasa gereği suçluluğu sabit olana kadar kimse suçlu sayılamaz’’ biçiminde savundu.

DTP Karaçoban ilçe Başkanı Fettah Dadaş’ın dağdaki terör örgütü elemanlarına gıda ve ilaç götürürken yakalanması ver 7 yıl hapse mahkum olması konusunda da "Dava münferit bir olay olup yoğunluk yaratacak boyutta değildir.Esasen kararı veren Mahkeme’nin gizli bir ‘Devlet Güvenlik Mahkemesi’ olduğunu düşünüyoruz’’ denildi.

DTP milletvekili Aysel Tuğluk’un "Operasyonlar devam ediyor, halen dağlarda kardeşlerimiz yaşamlarını kaybediyor’’ sözlerine karşılık da DTP savunmasında "Bu sözler ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken bir olaydır’’ denildi. DTP PM üyesi Leyla Zana’nın "Ben Diyarbakır’lı değil, Kürdistanlıyım. Buralar, Güneydoğu değil Kürdistan’dır. Bu topraklar bizim. Önderimiz İmralı’dadır” sözleri için de aynı savunma yapıldı.


Kaynak
Kullanıcı küçük betizi
tuba
Üye
Üye
 
İletiler: 1113
Kayıt: Cmt Ara 29, 2007 21:09
Konum: Güneşin doğduğu yerden...

İletigönderen shadow39 » Cum Haz 13, 2008 20:17

Bir kedi gordum sanki :twisted:
Dağda üç Beş domuz Sürüsü
Tutturmuş Bir kürdistan Türküsü
Eline Almış Bayrak Diye Bir Masa örtüsü
Satsan Beş Para Etmez Ne Dirisi Ne De ölüsü
Soyu Soysuz Olan Sensin Toprak Senin Neyine
İte itlik Yapıp Kafa Tutma Beyine
Anlasa Dediğimi Sokaktaki Köpek Ağlar Haline
Duy Ulan Soysuz
Ne Mutlu TÜRK'üm Diyene!!!
....
Bu da can d..... efendiye olsun. belgeselci.
"Siz Mustafa demeye devam edin, biz de Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk"

Resim
Kullanıcı küçük betizi
shadow39
Üye
Üye
 
İletiler: 2230
Kayıt: Cmt Mar 03, 2007 20:27

İletigönderen Pınar » Cmt Haz 14, 2008 8:50

bu cehalet, bu ihanet, bu hayvaniyet, bu yabaniyet, bu ayarsızlık, bu saçmalık, bu aptallık... Türkçemizin yetmediği bir sürü sözcük üretebilirim....

Hep bizim yüzümzden :evil:
Halk tarafından devlete "Sen bana hizmet etmek için varsın, bunun ötesinde senin bir anlamın yok" dendiğinde herşey yoluna girecektir...

(Osman Pamukoğlu)
Kullanıcı küçük betizi
Pınar
Üye
Üye
 
İletiler: 1380
Kayıt: Çrş Haz 06, 2007 7:47


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x