
Düşmanımız Ankaradır diyen Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu 2. Hrisostomos, Fener sakini Bartholomeostan akıl aldıktan sonra sırasıyla, Vatikan, Moskova ve Washingtona gidecek.
İstanbul Mayıs ayında kirli bir buluşmaya sahne olacak. Yerleşiklerin ve Türk askerinin gitmesini istiyoruz. Müezzinin sesi bizi rahatsız etmiyor. Bizi işgal rahatsız ediyor, insan haklarımızın Türkiye tarafından ihlal edilmesi bizi tahrik ediyor. Düşmanımız Ankaradır. Kilise, Türk askerleri çekilene, vatan kurtulana kadar milli mücadele saflarında kalacaktır. Biz yerleşikleri ve Türk askerlerini Kıbrıstan kovacağız. İşte bu ifadelerin sahibi Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu 2. Hrisostomosun Mayıs ayı sonunda Fener Rum Patrikhanesini ziyaret edeceği bildirildi. Ekumünik iddiasında bulunan patrik Bartholomeos ile bir araya gelecek olan Hrisostomos, çirkin planlar peşinde koşuyor.
Milli konular!..
Kirli ittifak, Rum Alithia gazetesinde haber oldu. Gateye göre, Hrisostomos, başpiskopos seçildikten sonra ilk kez Fener Rum Patrikhanesini ziyaret edecek. 2. Hrisostomos, İstanbul ziyaretinin ardından, yaz sonuna kadar çeşitli kiliselere bir dizi ziyaret planlıyor. Hrisostomosun Fenerden sonraki durağı, Vatikandaki Roma Katolik Kilisesi olacak. Rum Başpiskopos, Haziranda yapmayı planladığı bu ziyaretinde Papa 16. Benediktus ile görüşecek, Temmuz ayında da Moskova Patriğinin resmi davetlisi olarak Moskovaya gidecek. Rum Başpiskoposluğundan yapılan açıklamada, 2. Hrisostomosun Moskova ziyaretinin önemli olduğu, çünkü yalnız dini konuların değil milli konuların da öne çıkarılacağı kaydedildi. Küstah papazın Amerikaya da gezi planladığı belirtiliyor. Yunanistan Başpiskoposu, Hrisostomosun bu ziyaretlerinden önce 29 Nisanda Rum tarafını ziyaret edecek.
KKTCdeki hülleci koalisyonun kurulmasında adı geçen KKTC Müftüsü Ahmet Yönlüer, EOKA mensubu olmaktan şeref duyarım diyen Hrisostomos ile Şubat ayında görüşmüştü. Görüşmede, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı Rene van der Linden de (ortada) bulunmuştu.
Türk askerlerini Kıbrıstan kovacağız
2. Hrisostomosun akıl hocalığını Fener Rum Patrikhanesi Patriği Bartholomeos yapıyor.
2. Hrisostomos her fırsatta Türk düşmanlığını açık açık ifade eden bir din adamı (!) İşte II. Hrisostomosun sözlerinden bir bölüm:
l EOKA mensubu olmaktan şeref duyuyorum
l Rum Ortodoks Kilisesinin karşı karşıya bulunduğu en büyük sorun, milli davadır. Vatanı kurtarmak için mücadele etmemiz gerekir
l Yerleşiklerin ve Türk askerinin gitmesini istiyoruz. Müezzinin sesi bizi rahatsız etmiyor. Bizi işgalrahatsız ediyor, insan haklarımızın Türkiye tarafından ihlal edilmesi bizi tahrik ediyor. Düşmanımız Ankaradır. Kilise, Türk askerleri çekilene, vatan kurtulana kadar milli mücadele saflarında kalacaktır. Biz yerleşikleri ve Türk askerlerini Kıbrıstan kovacağız
l Rum Ortodoks Kilisesinin sahip olduğu imkanlar Türk işgalinin püskürtülmesi için kullanılacak. KKTCdeki bütün kiliseler geri alınacak ve ibadete açılacak.
l Rum Ortodoks Kilisesi, Türklere karşı mücadele etmek için Brükselde bir ofis açacak. Bu ofis Rum Yönetimi ile birlikte propaganda faaliyetlerinde bulunacak.
Her fırsatta Türklüğe olan kinini dile getiren 2. Hrisostomos 1.Hrisostomosla aynı kafa yapısına sahip...
Tarih 15 Mayıs 1919 1.Hrisostomosun İzmir konuşmasından : Ne kadar Türk kanı döküp içerseniz, o kadar sevaba girmiş olacaksınız... Ben de bir bardak Türk kanı içmekle, onlara olan kin ve nefretimi teskin etmiş olacağım... Bu, 2nci Hrisostomos. ..
Bundan önceki neydi?
1nci Hrisostomostu... Yani takmışlar Hrisostomosa. Aslında, gerçek isimleri değil bu... Lakapları.
Hani nasıl Ratzinger, papa olunca Benediktus ismini aldı...
Onun gibi. Dini bir sıfatı nesilden nesile yaşatmaya çalışıyorlar...
O halde soru şudur:
Kimdir o yaşatmaya çalıştıkları asıl Hrisostomos?
Tarih, 15 Mayıs 1919...
H H H
İzmir doğumludur papaz.
Babası celep.
Ama o hayvanlarla uğraşmak istememiş, Atinaya gitmiş, dini eğitim almış, papaz cübbesi giymiş, sonra İzmire dönmüş, kademe kademe yükselerek, İzmir Metropoliti olmuştur.
Etekleri zil çalmaktadır o gün...
Elindeki haçı havaya kaldırır, Yunan işgal ordusunu takdis eder... Sonra da, askerlere hitaben o meşhur vaazını verir...
Evlatlarım... Elen çocukları... Bugün, İsanın en büyük mucizesini göstermiş oluyorsunuz. Bu uğurda, ne kadar Türk kanı döküp içerseniz, o kadar sevaba girmiş olacaksınız... Ben de bir bardak Türk kanı içmekle, onlara olan kin ve nefretimi teskin etmiş olacağım... Bütün azizler arkanızda... Hadi buyrun!
Sonra? Sonrası malum...
Türk kıyımı başlar.
Zaten, hep bunu istemişti o papaz...
Kral Konstantine başvurmuş, Yunan Ordusunu İzmire çağırmıştı... İtilaf Devletlerine yalvarmıştı, İzmirin Yunana verilmesi için...
Birgün geleceklerini bildiği için de, Aya Fotini Kilisesinin bodrumunu silah ve cephane ile doldurmuştu...
Silah ve cephane, insani yardım adı altında geliyordu sandıklarla...
Yunan Ordusu İzmire çıkınca, İzmirdeki Rum gençleri cesaretlendi. Gittiler Aya Fotiniye, giydiler Yunan Ordusunun üniformalarını, aldılar silahlarını, daldılar Türk köylerine, kadınlarına, kızlarına...
Üç yıl geçti böyle.
***
Neydi o papazın ismi?
Hrisostomos!
Evet, bugün Kıbrıslı Rum başpiskoposların nesilden nesile yaşatmaya çalıştıkları isim işte bu.....
8.01.2007 / Yılmaz Özdil - Sabah
Haber: Cevat KIŞLALI
