Düşünen Bir Toplum İçin İbret Vardır!

Genel & Güncel Konular

Düşünen Bir Toplum İçin İbret Vardır!

İletigönderen köşeliyorum » Prş Tem 12, 2012 11:42

Düşünen Bir Toplum İçin İbret Vardır!


“Kahramanlarını unutan halklar iflâh olmazlar.”

Rabbin bal arısına şöyle ilham etti: “Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan (kovanlardan) kendine evler edin.”16/68

“Sonra meyvelerin hepsinden ye de Rabbinin sana kolaylaştırdığı (yaylım) yollarına gir.” Onların karınlarından çeşitli renklerde bal çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz bunda düşünen bir (toplum) için bir ibret vardır.”16/69

Şimdi bakalım; Allah, bir arıya ilhâm verebiliyor… Bir insan topluluğunu kitabı ile yönlendirebiliyor… Hadisi Şerifleri yazdıracak ilhamı da veriyor… Böyle büyük kudretleri olan Allah belki de Atatürk’e, İsmet Paşaya da bir değil bir çok ilhamlar vererek Türkiye Cumhuriyetini kurdurmuş olamaz mı? Böyle düşünenimiz var mı?

Hani Bülent Arınç “Allah verdikçe veriyor” demişti ya…Belki de Atatürk’e ve İsmet Paşaya’da Allah verdikçe vermiş olamaz mı?
Hani o dönemlerde Padişaha kulluk eden bir halk vardı…Hani o dönemde ülkemiz Hıristiyanların egemenliği altına giriyordu…Hani o dönemlerde Padişahımız İzmir’e giren Yunan askerleri için “ Onlar İslam Ordusudur” emrini vermişti ya?

Padişah Vahdettin’de özellikle kendi tahtını ve imparatorluğun yıkıntılarından ne kurtarabilirse onu kurtarmak için İngilizlere yanaşmakta bir sakınca görmüyordu. Padişah, 16 Mart 1920’de İstanbul’un işgaliyle ilgili olarak İngiliz temsilcisine şu sözleri edebiliyordu: “İşgalden üzüntü duydum ama işgalle ilgili bildiride yetkilerimle ilgili güvenceyi takdir ettim.”
Vahdettin, 24 Kasım 1918’de The Daily Mail muhabiri G. Ward Price’a şöyle diyordu: “İngiliz milletine kuvvetli sevgi ve hayranlık duygularımı, babam sultan Abdülmecit’ten aldım. Ermenilerin öldürülmeleri kalbimi çok yaralamıştır. Adalet çok geçmeden yerini bulacaktır.”[

Bu şartlarda Müslüman olan Türk halkının kurtuluşu için Allah, Atatürk’e ve ekibine ilham vermiş olamaz mı? Böyle düşünmek sakıncalı mı?…

Biz şimdi, 2012 de, biz Türk Milletinin bağımsızlığını, özgürlüğünü (ki buna iman etme özgürlüğü de dahildir) kazandıran, tarih yazan büyüklerimizi Tarihten silmeye çalışmak ne kadar vicdanidir…

MEB teşkilat Yasası’nda KHK çevçevesinde değişilik yapılarak,
Bakanlığın görevleri arasında yer alan “ Atatürk İlke ve İnkılaplarına Bağlı Öğrenci Yetiştirme ve Cumhuriyet’in Niteliklerini Benimsetme” maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. Bunun yanı sıra, İlköğretim öğretmenlerinin, kılavuz kitaplarından Atatürk resmi, Gençliğe Hitabe ve en önemli olarak da İstiklal Marşı da çıkarılmıştır.

Bunu vicdanen ve dinen nasıl değerlendirmek gerekir…

Farklı bir konuya değinelim;

2010 yılında KPSS soruları çalınmıştı…Sınav iptal edildi.
2012 yılında sorular gene çalındı…
Panikledik…Ne oluyor yav…dedik..
Şaşırdık…
Şaşırmayın…Çünkü burası Muz Cumhuriyeti…
Bu çalma olmayı en hafif olanı…
Bu ülkede emek çalınıyor…İşçilerin kıdem tazminatı yarı yarıya düşüyor…
Fakir ile zengin arasında ki fark bir çığ gibi büyüyor…
Ya adalet…adalet çalınmıyor mu?
Bu ne ki, KPSS soruları çalınmış çok mu?
İnsanlarımızı çalmadılar mı? Yakarak, kovarak, ikinci üçüncü sınıf vatandaşı ilan etmediler mi?
KPSS soruları çalınmış çok mu?
Şaşırmayın…
Yazarların öz iradeleri çalınmadı mı?
Rant uğruna sel felaketinden 12 kişinin canını çalmadılar mı?
PKK ile masaya oturup mukavele imzalanırken Er’lerimizin canları çalınmadı mı?
Senin benim vergimle vekillerin 25 bin TL lik telefon faturaları ödenirken cebimizden paramızı çalmıyorlar mı?
Boşuna üzülmeyin, şaşırmayın…Alt tarafı KPSS sorularını çalarak, evlatlarımızın hakkını çalmışlar…
MEHMET ALİ TANRIVERDİ
Kullanıcı küçük betizi
köşeliyorum
Üye
Üye
 
İletiler: 54
Kayıt: Prş May 03, 2012 21:56

Re: DÜŞÜNEN BİR TOPLUM İÇİN İBRET VARDIR...

İletigönderen Deli Haydar » Prş Tem 12, 2012 16:30

köşeliyorum yazdı:Böyle büyük kudretleri olan Allah belki de Atatürk’e, İsmet Paşaya da bir değil bir çok ilhamlar vererek Türkiye Cumhuriyetini kurdurmuş olamaz mı? Böyle düşünenimiz var mı?
Hani Bülent Arınç “Allah verdikçe veriyor” demişti ya…Belki de Atatürk’e ve İsmet Paşaya’da Allah verdikçe vermiş olamaz mı?

Siz hala daha, Gazi'yi şeytani tapınaklarını kapattığı için şehit eden bir oluşumu dirilten, söylemde ve eylemde Amerikan mandacısı olduğu kanıtlı İsmet İnönü'nün adını Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte anıyorsanız size şu sözü anımsatmak isterim:
Gazi Mustafa Kemal Atatürk yazdı:Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerini inkâr edenler ve beni yerenler çıkabilir. Hatta bunlar, benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. Fakat, ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidirler ki bu fikirler, Hint'ten, Mısır'dan döner dolaşır gene gelir, verimli neticeleri kalpleri doldurur.

İsmet Paşa dediğiniz kişi Gazi'ye en büyük ihaneti etmiş bir kişidir. Bu bir.

Mustafa Kemal, Allah yolunda gaza edip yaralandığı için "gazi" ünvanını almış; ardından Allah ile aldatan, tek dertleri kendi dünya çıkarlarını korumak olan şeytan uşakları ile mücadele etmiştir. Bu anlamda Mustafa Kemal hem gazi, hem kurtarıcı, hem düzenleyici, hem de yenileyicidir. Allah aşkıyla ilhamını doğrudan gerçeklerden almış bir güzel insandır.

İsmet Paşa dediğiniz kişi ise olsa olsa bu güzel insanın aracı olduğu mucizeleri anlamada aciz kalmış kaotik bir Amerikancıdır. Dedikleri ve ettikleri meydandadır. Bu iki.

O halde yukarıdaki alıntıda adı geçen Bülent Arınç ile İsmet Paşanızın adının anılması daha yerinde olacaktır. Bu da üç.
Tarihe adam gibi bakın, düşünen bir insan için nice ibretler olduğunu siz de göreceksiniz.
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: DÜŞÜNEN BİR TOPLUM İÇİN İBRET VARDIR...

İletigönderen köşeliyorum » Prş Tem 12, 2012 19:22

Sevgili Deli Haydar,... Düşüncelerinize saygıyla yaklaşmıştım lakin son satırda neden Deli lakabını kullandığınızı anladım...Adam gibi ne demek? Bu bir...
Tarihe ben adam gibi değil adamdan da üstün bir değerde bakarım...İnönü zaferleri İsmet İnönüyü övmek için yetmez mi? Bu adam bu ülke için daha çok çalışmadı mı?
Her liderin yanında ki dostunu ABD kapmıştır...Bu konuda belki sana katılabilirim...Ben onun ABD ciliğine değil...Tarihte ki, bu ülke adına yaptıklarına bakarım...Atatürk her gece alkol alırmış, banane değil mi? Sizin gibi Atatürk aşığı olan bir deli adam benim bu yazımı değil..Mevcut düzeni eleştirse daha akıllıca olmaz mı? Amam ben deliyim akıllı işlere kafam çalışmaz diyorsanız bilemem...
MEHMET ALİ TANRIVERDİ
Kullanıcı küçük betizi
köşeliyorum
Üye
Üye
 
İletiler: 54
Kayıt: Prş May 03, 2012 21:56

Re: DÜŞÜNEN BİR TOPLUM İÇİN İBRET VARDIR...

İletigönderen Deli Haydar » Prş Tem 12, 2012 23:47

Sevgili köşeliyorum,

Mevcut düzeni ben eleştirmem. Bu düzenlerin ne ara vücut buldukları ile, kimlerin bunlar için zemin hazırladıkları ile ilgilenirim. Bu bağlamda dediğiniz gibi akıllı değilimdir. Hatta mümkün ise akıllının da benden uzak olmasını dilerim. Öyle ya, cüzi aklı ile övünenin, cüzi iradesine güvenenin malum akıbetini çok iyi bilirim. Naçizane ben, gezegenleri de tıpkı bal arısı gibi yaylım yollarına sokan külli akılda, aklından mahrum bir kul; milli iradenin bir deli sözcüsü olmak ile övünürüm. Lütfen önden buyurun... Akıllı işlerde sizin kafanız işlesin. Bu bir olsun.

"Adam gibi"ye takılmışsınız. Sevindim. Meclis'te "laiklik nedir" tartışmaları sürer iken, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün lafıdır "adam" olmak. Babadan oğula geçen batıl saltanatın son mucidi Muaviye'nin devamı olmak ile kibirlenmiş; Bektaşi-Mason Bayezid'i ile meşhur Osmanlı'yı noktalayarak, hilafeti Hz. Adem misali aklı ve vicdanı hür bireye Allah'ın emri gereği veren o bilge adamın yanında altı okun altısından da nasibini alamamış İsmet İnönü'nün adını yazmanız beni fazlasıyla üzdü. Bundan önce de nice yazar ile bu meydanda aynı noktada ayrılmıştık. Sizin yazınız ile ilgili üzüntümün asıl nedeni ise yazınızın ayetler ile süslü olması idi. Madem ayetten-kanıttan-gerçekten konuşacağız, tüm başarısını milletine yüklemiş bir adamın adının yanında, kula kulluk düşüncesinden kurtulamamış Ulu Manitu Şef İsmet'in adını ağzımıza almayacağız. Lütfen... Lütfen! Bu da iki olsun.

Bu ülke adında Cumhuriyet olandan da, dilinden Atatürk'ü düşürmeyenden de çok çekti. İşte geldiğimiz durum ortadadır. Münafıklar yalnızca dinde değil, siyasette de mevcuttur. Münafık dönmelerin gizli işleri, kafirlerin inananların başına ördükleri çorapların şişleridir. Aman dikkat! Bu üç.

Bu meydanda İnönü'nün ettikleri ile ilgili bin yazı bulabilirsiniz. Yeter ki bulmaya niyetiniz olsun. Ben binden birinin bir kısmını sunuyorum. "Adamüstü" aklınızın bir köşesinde bulunsun. Yorum yaparken belki lazım olur. Köşe... Yorum... Anladınız siz onu köşeliyorum!
Zahide Uçar yazdı:11 Kasım 1938 yılında Milli Şef İsmet İnönü ile başlatılan karşı devrim süreci AKP ile tamamlanıyor. Türk Halkı ise “aydın ihaneti” ile yıllardır kandırılıyor.

İlk sömürge anlaşmalarını İsmet İnönü yaptı. İsmet İnönü anti-emperyalist bilince sahip değildi. 1919 yılında Atatürk’'e yazdığı mektupta, “"bütün memleketi parçalamadan ülkeyi bir ABD denetimine bırakmak, yaşayabilmek için tek çare gibidir…"” diyordu.

Atatürk’'ün vefatından sadece altı ay sonra “bağımsız dış politika” anlayışından vazgeçilerek, İngiltere ve Fransa ile iki ayrı deklarasyon imzalandı. Dışişlerine getirilen Şükrü Saraçoğlu İngiltere Büyükelçisi'ne “Türkiye’'nin bütün nüfuzunu batı ülkelerinin hizmetine verdiğini” söylemişti. Antlaşma yapılan İngiltere 1930 yılına kadar süren bütün Kürt ayaklanmalarını kışkırtıyordu.

Bağımsız dış politikadan vazgeçerek üçlü ittifak imzalayan Türkiye; Almanya, Rusya ve Balkan devletlerinden tepki aldı. Rusya ve Türkiye birbirine öncelikli tehdit oluşturan iki ülke oldu. Atatürk’ün “"yurtta sulh, cihanda sulh"” ilkesi ve komşularımız ile iyi ilişkiler sürdürme dış politikası terk edildi. Hani şimdi diyorlar ya: “"Komşularımız ile hep sorunluyuz"” diye…... Sorunlu olmanın temelleri o yıllarda atıldı.

Atatürk’ün ölmesinden önce projeleri hazırlanan Demir Çelik, Genel Makina ve Elektrolit Bakır gibi yatırımlar programdan çıkarıldı. ABD ile gizli "sanayileşmeme" antlaşmaları yapıldı. 1945'’de BM'y’e katılındı. 1947’de IMF, Dünya Bankası ile antlaşmalar yapıldı, Truman Doktrini kabul edildi. 1948’'de Marshall yardım planı kabul edildi.

Milli Şef döneminde ABD ile bir dizi ikili antlaşmalar imzalandı. Bu antlaşmaların içinde "sömürge devletlerin bile imzalamayacağı" antlaşmalar vardı. Bu antlaşmalar Türkiye’'yi ağır sorumluluklar altına soktu. Bu maddelerden birine göre, T.C. Hükümeti sağlamakla görevli olduğu hizmetleri, kolaylıkları ya da bilgileri ABD'ye sağlayacaktı.” Bu antlaşmanın sınırı da belirsizdi….

Tam bir ihanet antlaşması olan Eğitim Antlaşması 27 Aralık 1949'da imzalandı. İmzalanan antlaşmaya göre Türkiye’'de Birleşik Devletler Eğitim Komisyonu kurulacak, parasını Türk Devleti verecekti. Komisyon üyeleri dördü ABD, dördü Türk olmak üzeresekiz kişiden teşekkül edecek; oylar eşit olduğu takdirde kararı komisyon başkanı verecekti. Komisyon başkanı kim dersiniz? ABD'’nin diplomatik misyon şefi! Eğitimin dinselleştirilmesi de "“yeni dünya düzeni” politikaları"na uygun olarak Milli Şef dönemidir. Din dedi isek, "ABD'’leştirilmiş bir dini eğitim"den bahsediyoruz. İki Bakanlık bütçesine sahip bir Diyanet'e rağmen bu ülkede insanlar “dinini neden öğrenemedi, neden hurafeleri din sanıyor”un cevabını belki de buralarda aramak lazım.

Bebek-köpek davasından yargılanan Menderes ise NATO'’ya girmek uğruna yer altı kaynaklarımızı 50 yıl çıkarmama antlaşması yapmıştır. CHP vekili olan Menderes'’in yolu CHP ile "toprak reformu" nedeni ile ayrılır. DP ve CHP aslında farklı iki parti değildir. Biri ABD’'deki Demokratların, diğeri Cumhuriyetçilerin Türkiye uzantısıdır.

Bebek-köpek kavgası yapanlar, idam sehpaları kuranlar bu gizli antlaşmaları asla deşifre etmediler. Tıpkı günümüzde olduğu gibi…...
İlk devşirilen “aydın kesim” halkına ihanet ederek bu gerçekleri sakladı. Mason kadrolar bütün milli bünyeyi kanser hücreleri gibi sardı.

ABD'’de alınan bir karara göre ele geçirilmek istenilen ülkelerin ilk önce üniversite ve basını ele geçirilecekti. Banu Avar “gezdiğim 80 ülkenin hepsinde bu yapılmıştı” diyor. İşte bu yüzden ülkemizde çeviri ile doçent-profesör oldular. Bilimsel çalışmalar hep engellendi.

Ve son olarak “din” üzerinden proje tamamlanıyor. Halk, aslında İsmet Paşa'’da bir su kaçağı olduğunu bir şekilde anladı; DP, ANAP ve AKP gibi sağ tandanslı partilerde “din” hassasiyeti nedeni ile tuzağa düştü. Dinini doğru dürüst bilmediği için bunların yaptıklarının dindarlık değil dine ihanet olduğunu anlayamadı.

İsmet İnönü'’nün yaptığı gizli antlaşmaları saklayarak halkına ihanet eden sözde aydınlardan sonra, AKP'’nin gizli antlaşmalarını saklayarak hem Türk Halkı'na, hem İslam'a ihanet eden yeni mahalleli güruh, "“muhafazakar” kılıfı" ile halkı kandırıyor.

AKP, Milli Şef'’in tarlasında yetişme iklimi bulmuş bir başbelasıdır.
Din ve demokrasi yalanı ile ülkeyi peşkeş çekenler Türk Halkı'’na “maraba” olmayı layık görüyor.

AKP Suriye sınırını, AKP’'nin mecburiyetleri nedeni ile İsrail Firmalarına peşkeş çekmeye kalkarken Başbakan,” "“Burada İzhak çalışmayacak, Hasan, Ahmet, Mehmet çalışacak" diyor. Yani kendi halkını İsrail firmalarına maraba yapmakla övünüyor. Tıpkı "yeşil kart sayısı" ile övündüğü gibi. Yani, halkın fakirliği ile övündüğü gibi...

Kurulacak "Yahudi Kürdistan’ı"na bir koridor açılırken İsrail'’in "Arz-ı Mev’ud" hayaline giden yolların taşları döşenecek. O zaman mayın niye temizleniyor ki? Siz o bölgeyi bir İsrail firmasına vererek zaten asıl mayını döşemiş oluyorsunuz. Milli bir hükümet ne yapar? Toprağı olmayan, yıllardır ağa”ya maraba yapılan insanlara bu toprakları paylaştırır. Belli ki AKP'’nin mecburiyetleri buna engel. Verilen sözler var. O nedenle Başbakan saçmalıyor.

Azınlıkları göndererek faşizan bir durum sergilemişiz…! Bu konuda bile tarihi gerçekleri saptırıyor. Sanki İkinci Orhan Pamuk…!

Sayın Başbakan, bu toprakların çocukları hep mazlumun yanında oldu. "Gürcü’yüm" diyen sizin aileniz Türkiye'’ye niye gelmişti?
Faşizan duygulara sahip olduğumuz için mi?
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: DÜŞÜNEN BİR TOPLUM İÇİN İBRET VARDIR...

İletigönderen köşeliyorum » Cum Tem 13, 2012 0:07

Sevgili Haydar...benim bu yazımın amacını aslında siz anladınız...beni polemiğe çekemezsiniz...
asıl olan şudur...İsmet paşanın kime hizmet ettiği değil...Atatürk'e yapılan hıyanetin farklı bir dille anlatımıdır...O, yardımcı oyuncudur...
Yarın bürgün tarihe girecek adamların ne idüğü belli olduğunda değil şimdi ne olduğunu beyan etmek, yazı ile, akıllı olan her yazarın
görevi olmalıdır...Bakıyorum ki yazınız fikir dolu...Sizden fayda sağlamak sizin bir göreviniz olmalı...
Sevgi ve saygılarımla...
MEHMET ALİ TANRIVERDİ
Kullanıcı küçük betizi
köşeliyorum
Üye
Üye
 
İletiler: 54
Kayıt: Prş May 03, 2012 21:56

Re: DÜŞÜNEN BİR TOPLUM İÇİN İBRET VARDIR...

İletigönderen Deli Haydar » Cum Tem 13, 2012 1:20

Benim sorunum sinek ile değil, bataklık iledir.
Bataklık kurutulmadan sinekten kurtulamayız.


Konuyu kendi açımdan şöyle bağlamaya çalışayım...
Allah'ın düzeninde iki tür kulu vardır: Biri ıslah edici/düzenleyici iken, diğeri bozguncudur.
Yaradan düzeni sağlamak için düzenleyici kullarını bozguncuların üzerine gönderir. Biri düzeni savunur, diğeri kaosu...

Bu iki savın işteşliğinden doğal olarak "savaş" doğar. Türk'ün bu savaştaki görevi -yaradılışı gereği- düzeni savunmaktır.
Türk'ün askerliği bu ikiliğin doğasından kaynaklanır. Konu ilgi alanınıza girer de, yarım aklımı karıştıran bu ve şu soruları yanıtlarsanız ayrıca sevinirim...

"Sulh" sözcüğü köken olarak "ıslah" ile aynıdır. Bozgunculuk ise malumunuz "kaos" demektir.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yurtta ve Dünya'da ıslahı, sulhu, barışı bir diğer anlatım ile "düzeni" savunmuştur. İsmet İnönü'nün localarını açtığı ve hizmetine girdiği Amerika Birleşik Devletleri ise "ordo ab chao" yani "kaostan düzen" düşüncesinin temsilcisidir.

Demek istediğim odur ki, Amerikan mandacısı İsmet İnönü'nün adı, Amerikan kabusunun düşmanı Gazi'den ziyade, yazınızda adı geçen son Amerikancı Bülent Arınç ile anılmalıdır. Bir delinin yarım aklına yatan budur.

Yoksa oyun aynı oyundur. Yalnızca belirttiğiniz yardımcı oyuncular değişmektedir.
Ancak Yaradan'ın hikmeti gereği başrol her zaman iblisindir.
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: Düşünen Bir Toplum İçin İbret Vardır!

İletigönderen köşeliyorum » Cum Tem 13, 2012 23:54

Sizin sorununuz değil hepimizin sorunudur, bataklığı kurutmak ve ıslah etmek...
Bu yeter mi...Yetmez...Unutmamak gerekir ki sinekler bir tek bataklıkta değil, akpunlukta da ürerler.

Zayıf iradeli her insan çok rahatlıkla kullanılır...Umarım böylesi insanlarda sizi rahatsız etmektedir...
O dönemde İsmet paşanın, ABD'ye karşı duyduğu sempatinin gerçek nedenini asla bilemeyiz...Tahmin yürütebiliriz...
Rusya korkusu, ülkenin ekonomik durumu vb...
Bugün bir çok Türk insanı bankalara borçlandırılmıştır... Her ay kredi kartlarına
faizle para yatırılmaktadır...uzun vadeli krediler ile köle insanlar yaratılmıştır...Şimdi böylesi bir kompozisyonda bataklık kim sinek kim diye
size sormak isterim...Ya da bu bataklığı nasıl kurutalım...
Belki size göre İsmet paşa ile başlayan ABD egemenliği, her dönemde biraz daha artarak genetiğimize kadar işlenmiştir...demek istediğim
bataklık çok büyüktür...
Akpun dediğim şey ise hayvan gübresidir...Ve bunun içinde bizler, afedersiniz, bok böceği gibi dolanırken sadece
yazarak, okuyarak, paylaşarak bir şeyler yapmaya çalışırken daha da artan ABD emperyalizmi, İsrail şamarı, Suriye yumruğu, İran kabadayılığı,
Irak bölücülüğü, PKK terörü, bakın yazdıkça geliyor...Yazdıkça geliyor..Banka istilası, Adaletsizlik, medya özgürsüzlüğü, kişiliksizleştirme...Bakın
bireyselleşti...Demek istediğim sana ve bana kadar uzanmış...adeta bir örümcek ağı gibi her tarafımızı sarmış bu sistemi....Sizce hangi
parti, hangi babayiğit, KİM kurtarabilir....Siz de çok iyi biliyorsunuz ki ATATÜRK gibi DÜZENi savunan bir KAHRAMAN gelmedikçe...ASLA...
MEHMET ALİ TANRIVERDİ
Kullanıcı küçük betizi
köşeliyorum
Üye
Üye
 
İletiler: 54
Kayıt: Prş May 03, 2012 21:56


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x