Ebru Sanatı | Video

Kültür ve Sanat Etkinlikleri hakkında herşey bu bölümde

Ebru Sanatı | Video

İletigönderen Türk-Kan » Cmt Oca 26, 2008 20:53

Ebru Sanatı

Yoğunlaştırılmış su üzerine toprak ve toz boyalarla resim yapma sanatıdır. En eski süsleme sanatlarımızdandır.

İçinizdeki fırtınaların, sevinçlerin, aşkların suya yansımasıdır ebru... Su ve siz... Büyük bir aşkla atılan her boya damlası sizin gülümsemeniz ya da gözyaşınızdır.....

Ebru tarihçesi:
Zamanla Ebru olarak anılan bu sanatın kelime kökeni Farsça Ebri: bulut bulutumsu, Çağatayca: Ab-ru : su yüzü'nden geldiği bilinmektedir. Türkistan'da doğan bu sanatın başlangıcının 9. y.y olduğu sanılmaktadır. Fakat elimizde tam bir belge niteliği taşıyan bilgi bulunmaktadır. 1447 yılına ait olduğu söylenen en eski ebrunun Topkapı sarayında olduğu söylenmektedir. Fakat şu an o ebruya ulaşılamadığı için elimizde bulunan en eski ebru Topkapı Sarayın'da ki 1554 yılına ait olan ebrudur diyebilmekteyiz.

Osmanlı imparatorluğunda Enderun mekteplerinde saray için üretilen ebru saray dışına taşıp buradan da Anadolu'ya yayılmıştır. Doğal malzemelerle çalışılmaktadır. Gül dalı ve at kılından fırça, bitki zamkından suyun yoğunluğunu arttırmak için kitre, boyaları su yüzeyinde tutabilmek için öd, boya olarak da toprak, pigmen ve oksit boyalar kullanılmaktadır. Çok taşlı ve pis olmayan beğendiğimiz herhangi bir renk toprak ile boyalarımızı kendimiz elde edebiliriz. Göreme'nin beyaz ve kirli beyaz, Sivas'ın koyu kahverengi, Kütahya'nın aşı boyası (kırmızı toprak) gibi. Bu nedenle, doğanın tüm güzelliklerinden yaralanarak ebru sanatını icra etmek mümkün olabilmektedir.

Osmanlılar döneminde devlet belgeleri ve resmi yazışmalarda zemin olarak kullanılmıştır. Bu ise ebrunun bir eşi daha olmayan desenlerinden yola çıkılarak tahrifatı önlemek amacıyla yapılmıştır. Yazı pervazlarının süslemesinde, kitap ciltlerinin iç kapağı olarak kullanılan ve hat çalışmaları için zemin oluşturan ebru sanatının, avrupalı seyyahlar tarafından keşfedildikten sonra değeri iyice anlaşılmıştır

Avrupalılar, ebru kağıdının üzerinde, mermerlerde bulunan damarların yer almış olmasından dolayı bu kağıda "mermer kağıdı"; Araplar ise damarlı kağıt anlamına gelen "Varaku'l mücezza" demektedir.

Ruha huzur veren ve sabırlı olmayı öğreten bir sanattır ebru. Sinir hastaları ve özürlü çocuklar üzerinde yarattığı olumlu etkiler ortadadır. Sakinleştirici etkisi ile sinir sistemini düzenlemekte ve su ile ilgilenmeyi zaten seven çocuklarda ise, renklerin birbirleri ile dansı, onları mutlu kılmaktadır. Bir çiçeği bile yapabilmek için, hareketleri düzene soktukları ve geliştirdikleri bir gerçektir.


Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Ram » Cmt Oca 26, 2008 21:22

Türk-Kan, eline sağlık mirim, huzur veriyor.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!


Şu dizine dön: Kültür & Sanat Meydanı

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x