Efendi-2'den Erbakan ile ilgili iddialar

Genel & Güncel Konular

Efendi-2'den Erbakan ile ilgili iddialar

İletigönderen Çetin Taş » Pzr Mar 18, 2007 0:30

Araştırmacı Soner Yalçın 2004’te yayınlanan “Efendi / Beyaz Türklerin Büyük Sırrı” kitabının devamı niteliğinde ikinci bir kitap yayınladı:
“Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı / Efendi-2” (Doğan Kitap).Yalçın, kitapta, Yahudiler ile Müslüman tarikatlar arasında tespit ettiği girift ilişkiler üzerinde duruyor.

Piyasaya henüz çıkan kitapta Soner Yalçın Necmettin Erbakan’la ilgili de ilginç iddialar ortaya attı.

Yalçın, Erbakan’ın kurup başına geçtiği siyasi hareketin Yahudilere, Masonlara yönelik tutumu ve söylemi ile Erbakan’ın hayatındaki uygulaması arasında ciddi çelişkiler olduğunu ileri sürdü.

Soner Yalçın, kitabında Erbakan ile 2002 yılında esrarengiz bir cinayete kurban giden ünlü işadamı Üzeyir Garih arasındaki yakın ilişki üzerinde duruyor ve bu ilişkinin İTܒde asistan olan Erbakan ile öğrencisi Garih ilişkisi mi, yoksa ikisinin de bağlı olduğu Nakşibendi Gümüşhanevi tarikatından kaynaklanan bir ilişki mi olduğunu soruyor.

Soner Yalçın, Erbakan ile Garih ilişkisini kitapta şu sözlerle anlatıyor:

“Necmettin Erbakan ile Üzeyir Garih ilişkisi hep sürdü…. Babasının ölümü üzerine Üzeyir Garih’in, Erbakan’ın yanındaki asistanlığı son buldu, özel sektöre geçti. Yİrmiüç yaşında mason oldu.

Ne Yahudiliği ne de masonluğu Milli Görüş hareketinin lideri Erbakan’la dostluğuna gölge düşürebildi.”

Soner Yalçın burada Garih’in ortağı Ishak Alaton’un Boğazdaki Şövalye kitabının yazarı Faruk Mercan’a anlattığı bir anektoda başvuruyor:

“1970li yıllarda bir ara Necmettin Erbakan’ın kabinesi vardı. Milli Selamet Partisi zamanı. Hatta o zaman da hatırlıyorum, hiçbir problemimiz olmadığı gibi ithalat lisansları olayı vardı. Ve Üzeyir bunu müthiş bir melekeyle hallediyordu. Ankara’ya gidiyordu ve derdini anlatabiliyordu. Ve sordum bir gün: “Bunu nasıl hallediyorsun?” “Çünkü” dedi “Teknik Ünivarsite’de ben Erbakan’ın asistanlığını yaptım”

Soner Yalçın şöyle devam ediyor:

“Minik bir not yazmama izin verin: Necmettin Erbakan ve arkadaşlarının kurduğu Milli Nizam Partisi’nin tüzüğünde partiye kimlerin üye olamayacağı belirtilmişti: masonlar!

NİKAH ŞAHİDİ MASONDU!

Bu partinin genel başkanı Erbakan’ın yakın arkadaşı Üzeyir Garih, masondu.
Üstelik o dönemde Erbakan’ın nikah şahitliğini yapan, İTÜ öğretim üyesi Prof. Bedri Karafakioğlu da masondu.

Her ikisi de sıradan mason değildi; en üst mertebeye çıkmışlardı, 33. dereceden masondular!

Peki ‘Özel yaşamınızda bu kadar yakın olduğunuz masonları, başkalarına niye düşman gösteriyorsunuz?’ diye sorarsak ayıp etmiş olur muyuz?”

(Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı / Efendi-2, s. 80)

Soner Yalçın, Erbakan – Garih ilişkisinin arkasında aynı tarikata bağlı olmalarının olduğunu ima ediyor. Yalçın’ın iddiasına göre Necmettin Erbakan’ın 1996’da iktidara gelmesinde Üzeyir Garih’in ABD’deki Yahudi lobisindeki etkinliği yardımcı oldu.

Soner Yalçın, Erbakan ekolünden Kemal Unakıtan ile İsrailli işadamı Sami Ofer arasındaki bağlantıların, dostluğun da Erbakan - Garih ilişkisiyle mukayese edilebileceğini öne sürüyor.

FATİH ERBAKAN'IN DÜĞÜN ORGANİZASYONU YAHUDİ ŞİRKETE!

Yalçın'a göre Erbakan'ın oğlu Fatih'in düğünün organizasyonunun verildiği şirketin de bir Yahudiye ait olması "manidar":

Soner Yalçın, kitabında şöyle diyor:

"Alın size bir örnek daha:
Tarih 23 şubat 2003. Erbakan oğlu Muhammed Fatih’i İstanbul
Çırağan Sarayı’nda evlendirdi. Düğünün organizasyonu kime verdi
dersiniz: Daha çok Yahudi çocuklarının on üçüncü yaş kutlamalarını,
yani Bar-Mitzva törenlerini organize eden, Dalya Akkohen
ve İvet Adut’un, Da-Vet adlı bir organizasyon şirketine. Bize
göre bu çok doğal; ama siz otuz yıllık Millî Görüş hareketini İsrail-
Yahudi düşmanlığı üzerine kurarsanız, o zaman bunda bir anlam
aramamız doğal olmaz mı?
Millî Görüş’ün bu sert ideolojik söylemine rağmen, Üzeyir Garih
arkadaşı Erbakan’a siyaset dünyasında çok yardım etti. Örneğin,
1996’da kurulan Refah Partisi-Doğru Yol Partisi koalisyonunu
desteklediğini sadece verdiği demeçlerle göstermedi, ABD’de
ve Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde lobi yaptı. ABD’deki Musevî
lobisini ikna etti.
Başbakan Erbakan’ın Türk-İsrail antlaşmasını neden imzaladığını
sormamıza gerek var mı?"

(Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı / Efendi-2, s. 80-81)

Kaynak:http://www.8sutun.com/node/15644 , 17.02.2007
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x