Ekmek Fakirlik Demektir,

Ekmek Fakirlik Demektir,

İletigönderen zafer atun » Sal Ara 14, 2021 18:47

Ekmek yediğiniz zaman karnınız doyar. Açlığınızı giderirsiniz.
Ancak bizim gibi az gelişmiş ülkelerde; fakirleşmeniz yüzünden ekmek ağırlıklı beslenirseniz, yemekten çok karnınız doysun diyerek ekmeğe yüklenirseniz, bu fakirliğin bir göstergesidir.


Ülke insanı et, süt, bakliyat, yağ, sebze ve meyveye ulaşamadıkça, alamadıkça karnını ekmek ile doyurmaya çalışıyor. Çünkü aç olan insanlar çaresizce kendi çözümlerini üretmeye çalışıyorlar.
Bugün Halk Ekmek büfelerinin önlerinde metrelerce kuyruk var.
Neden?
Çünkü ekmek 2.25 lira iken halk ekmek 1.25 liraya satıyor. Ekmek başına 1 lira insanların cebinde kalıyor. 7 ekmek 10 ekmek alan insanları düşünün, hiç de azımsanmayacak bir tutar.

Aylar önce hükümetin duyarsız ve içi boş ekonomi politikaları neticesinde,
aklı selim insanlar bir sürü uyarılar yaptılar.
Bugün bu uyarılar teker teker gerçeğe dönüşüyorlar.
İlaç bulamayacağız ilaç kıtlığı olacak denmişti. Bugün ilaç yokluğu yaşıyoruz.
Gıda fiyatları çok artacak diye uyarılmıştık. Bugün yağ tenekelerine kilitli zincirler, kahve kavanozlarına alarmlar, bebek mamalarına alarmlar takılıyor.
Akaryakıt çift haneli rakamlara çıktı. Şirket arabaları haricinde mecbur trafiğe çıkan araçlar haricinde artık insanlar arabalarını kullanamıyorlar.
İnsanların bankalarda tuttukları döviz mevduatı %65 dayandı. Hükümet buna bir çare bulamıyor. Çünkü TL her gün eriyor. Alım gücü düşüyor. İnsanlar sığınak olarak gördükleri dövize yöneliyorlar.
Bunun da sonu bankalardaki dövizlerden vergi adı altında kesinti yapmak, son çare bankalardaki dövizleri Türk Lirasına endeksleyerek millileştirmek.
TL’den kaçışı böyle engelleyebileceklerini zannediyorlar. Halbuki bu hamle insanların bankalardaki tüm paralarını çekerek finansal sistemi çökertmelerine yol açar. Kısa vade kâra baktıklarından sonra olabilecekleri görmek istemiyorlar.
ABD doları şu an 13.70, Euro 14.40. Sene başında 7,36 olan ABD dolar kuruna karşı Türk Lirası %86 değer kaybetmiş. Ama Yalancı Bakanlığı kurumuna göre enflasyon %21’lerde. Kuru 13.5 alır ve üzerine %20 enflasyon payını koyarsak kurun gideceği yer 16.20 olur yani 16-17 aralığı.

Bir ülke düşünün her şey yalan, dolan ve talan üzerine kurulu. 2017 yılından sonra otokrasi yönetimine geçmiş. Bunu insanlara demokrasi diye yutturuyorlar.
Fabrika açmak yerine ülkenin her tarafına ceza ve tutuk evi açmışlar. Bununla da övünüyorlar.
Ülke insanlarının %80 borçlandırılmış. Borç tuzağına düşürülmüş. Karnını zor doyuruyor.
Ülkede satılan, kiralanan emtiaların (evler, araçlar) fiyatları, insanların ödeyebilecekleri rakamları fersah fersah aşmış. Artık bir ev ya da araç sahibi olmak sadece hayal olmuş.
Kümes gibi evlerin kiraları 4bin liradan başlar olmuş.
Fakat insanların kazançları maalesef artmamış. Sabit kalmış.
Gıda enflasyonunun %80 ile %120 arasında olduğu bu ülkede yaşayanların, neredeyse yarısının asgari ücret ile geçinmek zorunda olduğu bu ülkede asgari ücrete bakalım ne zam yapacaklar.
Yalancılık kurumunun verilerine bakarak %20 civarı zam yaparlar ise zaten o zam ücretlere yansımadan günler önce eridi. Ardından memur ve emekli aylık artışları var. Sene sonu enflasyonun düşük çıkması, borsanın yüksek olması ve dövizin makul seviyede olması gerekir ki yılı iyi kapatıp şahlanıyoruz diyebilsinler. (değerli kağıtlara, vergilere ve trafik cezalarına gelen %36 zammı görmeyin)

Cebindeki parası her gün eriyen ve pul olan insanlar, değişen tüketim alışkanlıkları ile, eskisi gibi para harcayamayacaklar, bu da gerek kafelerin gerekse lokantaların vb türevli hizmet odaklı işyerlerinin kapılarına kilit vurmaları anlamına gelecek. Bunun yansıması ise işsizlik rakamlarının artması olacak.
İşte bir yeri düzeltirken bir yeri yıkmayacaksınız.
Burada temel sorun GÜVEN.
İnsanlar başlarındaki hükümete güvenmezlerse,
İnsanlar kendi milli paralarına güvenmezlerse,
İnsanlar marketlere gittiklerinde kısıtlanmış şekilde mal alırlar ise,
İnsanlar bugün aldıklarını yarın aynı fiyattan alamazlar ise,
İnsanların arasındaki gelir dağılımı bozulmuş uçuruma dönüşmüş ise,
Yönetime, ekonomiye, adalete, sağlığa, eğitime güvenleri kalmamış ise,
Ülkede zengin ve ayrıcalıklı bir sınıf türemiş ise,
Bugün yaşadıklarımız kaçınılmaz bir şekilde yaşanacaktır.
Buna kölelik düzeni diyoruz. Kölelerin de bir hakları olmaz.

Sonuçta insanlar hak ettikleri şekilde yönetilir ve yaşarlar.
Sen Atatürk’ün sana bahşettiği değerlerin kıymetini bilmez isen bugünkü durumundan da şikâyet edemezsin. Çünkü hak ediyorsun. Bugün üstüne üstlük bir de düşünme ve tepki verme mekanizmalarını yitirdin.

Son söz; Ekonomik gelişmeler 1929 büyük buhranı ile aynı paralelde gelişiyor.
Büyük çöküşün çok yakın olduğunu grafikten görüyoruz.
Zaten yukarıda baktıklarımız Papua Yeni Gine ile ilgili, bizim çok şükür derdimiz yok.
Ekonomimiz şahlanıyor, dünya bizi kıskanıyor.
Hayaldi gerçek oldu…

Zafer ATUN
08/12/2021
zaferatun.wordpress.com


Resim
Kullanıcı küçük betizi
zafer atun
Üye
Üye
 
İletiler: 147
Kayıt: Pzr Ara 09, 2012 15:26

Şu dizine dön: Sizin Makaleleriniz

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x