Emin Çölaşan'ın Düello Yorumu

Genel & Güncel Konular

Emin Çölaşan'ın Düello Yorumu

İletigönderen Pınar » Prş Ara 18, 2008 14:30

Çölaşan: Patlayan balon Gökçek oldu

Usta gazeteci Emin Çölaşan, Kemal Kılıçdaroğlu ile Melih Gökçek arasındaki düelloyu GAZETEPORT okuyucuları için yorumladı. Kazanan kim oldu ? Gökçek ve Kılıçdaroğlu’nun taktikleri nelerdi? Hangi konular eksik kaldı ? Bu tartışmanın sonuçları Gökçek’in yeniden adaylığını zora sokar mı? Melih Gökçek ile TV’de düello tecrübesi bulunan Çölaşan bu soruları yanıtladı ve yorumladı.




-Siz Melih Gökçek’le çok deneyimler yaşamış bir gazetecisiniz. Dün geceki tartışmayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

-O, tartışma falan değildi. Bir tarafta bağırıp çağıran, laf ebeliği yapıp konuyu saptırmaya kalkışan biri, öte yanda ise programı izleyen milyonlarca insan...

-Gökçek Uğur Dündar’ı çileden çıkardı mı?

-Uğur herhalde böyle bir olayla ilk kez karşılaştı. Aslında İ. Melih’i biraz tanıyan biri, bunun böyle olacağını önceden bilmeliydi.

BEN TAHMİN ETMİŞTİM

-Siz tahmin etmiş miydiniz?

-Elbette etmiştim ve konuştuğum herkese söyledim. İ. Melih’in taktiği budur. Karşısındakinin sinirini bozmak. Uğur’u da böylece dağıttı.

-Dündar iyi yönetemedi mi?

-Bence tarafsızlık uğruna çok efendice davrandı. İ. Melih bağırdıkça ona söz verdi, sonra da pişman oldu ama iş işten geçmişti.

-Kılıçdaroğlu nasıldı?

-En önemlisi, konuşma fırsatı bulamadı. Her ağzını açtığında Melih’in saldırısıyla karşı karşıya geldi. Bu olacakları önceden tahmin etmeliydi. Bence ya iyi hazırlanmamıştı, ya da iyi hazırlandığı halde Melih’in oyununa geldi. Kafası dağıldı ve söylemesi gerekenlerin pek çoğunu, hatta ana maddelerini bile orada gündeme getiremedi.

FİRMAYA BAKMAK LAZIM

-Nedir onlar?

-Bakın, bu sayaç işini Hürriyet’te iken bütün belgeleriyle ben gündeme getirmiştim. Ben yazdıkça gidip ‘Aydın abisine’ şikayet ederdi tavla oynarlarken. Burada önemli olan nokta şudur: Bu sayaçlar hep aynı firmadan alınmıştır. Yerli ya da yabancı ikinci bir firma, açılan göstermelik ihalelere girememiştir. Şartname öylesine oluşturulmuştur ki, başka bir firmanın girip teklif vermesi mümkün olmamıştır. Alfagas isimli bu firma daha sonra isim değiştirmiş ve başka bir isimle işini sürdürmüştür. Bu firmaların Muradiye gibi dinci vakıflarla ilişkisi de apayrı bir konudur. İşin püf noktası buradadır. Göstermelik ihalelere hangi firmaların girdiği ve ötekilerin niçin alınmadığı önemlidir. Kılıçdaroğlu bu konunun üzerine gitmedi. Belki gidecekti, karşısındaki şahsın laf ebeliği nedeniyle kafası dağıldı da gidemedi. Onu bilmiyorum. Ancak her halükarda Ankara’nın doğalgaz sayaçlarıyla nasıl soyulduğu gündeme gelmiştir ve tamamen doğrudur. Yararı bu olmuştur.

-Gökçek daha önce yaptığı bir açıklamada Kılıçdaroğlu’nu mahvedeceğini açıklamıştı.

-Birkaç gün önce ben de ekranda izlemiştim. Ortaya çıkmış yine bir gösteri yapıyordu. Oraya balon falan getirtmiş. ‘Getirin şu balonu bana’ dedi ve iğneyi batırıp patlattı. Sonra o suratındaki malum gülüşle ‘İşte Kılıçdaroğlu’nu da böyle patlatacağım’ diye kendince espri yaptı. Fakat dün gece kendisinin balonu patladı.

BANA DA POSTA KOYDU AMA….

-Siz de bir zamanlar televizyonda onunla tartışmıştınız.

-Benim tartışma amacım başkaydı. Önüne gelen ekrana çıkıp ahkam kesiyordu...’Emin Çölaşan’ın yüreği yetiyorsa karşıma çıksın. Çıktığı takdirde öyle belgeler açıklayacağım ki, gazeteciliği o gece bitecek’ diyordu. Bir, üç beş, hep aynı çağrıda bulunuyordu. TGRT’de çıktım karşısına. ‘Açıkla bakalım’ dedim. Öyle ya, günlerce posta koymuş bir adamda herhalde biraz ciddiyet vardır ve benim gazeteciğimi, açıklayacağı o belgelerle bir anda bitirecektir!

-Ne olabilir o belgeler?

-Herhalde yolsuzluk, avanta, rüşvet, komisyon, yasa ve ahlak dışı işler, yasadışı kazanılan paralar, iş takipleri, iş bitiricilik, ne bileyim her şey olabilir...Ve ben bunun karşısına ekranda çıkıp ‘Açıkla bakalım şu belgelerini ve benim gazeteciliğimi bitir’ dedim.

-Ne çıktı?

-Ne çıkacak, civciv çıktı kuş çıktı! Sonra giderek vıcık vıcık konulara daldı. ‘Haydi gel servetlerimizi değiş tokuş edelim’ falan gibi öneriler getirdi. Yani bu adamın taktiği budur. Konuyu saptırmak, gargaraya getirmek, karşısındaki kişiyi konuşturmamak. Konuşan herkesi de mahkemeye verip tazminat istemek. Bugüne kadar Ankara adliyesinde bin’den fazla dava açmıştır. Gazeteciler, siyasetçiler, aklınıza gelen herkes hakkında. Konuşan ve eleştiren herkese aynı lafı söyler: ‘Bak dava açarım haaa!’

TAZMİNAT KAZANDI

-Sizden de tazminatlar almıştı.

-O şöyle oldu. Ben buna bazı yazılarımda ‘İ nokta Melih’ diye yazmıştım. Oysa ‘İ. Melih’ yazsam sorun olmayacaktı. ‘İ. Melih’lere de ‘Bana i....e Melih’ diyor diye epeyce dava açtı ama onları tutturamadı. Açtığı davalar reddedildi...Çünkü adamın ilk adı İbrahim! Fakat Yargıtay ‘İ nokta Melih’ demenin kişisel haklara saldırı olduğuna karar verince tazminat kazandı.

-Yine dün geceye dönersek...

-Dün geceki durumu tam bir komedi idi. Ona insan olarak gerçekten üzüldüm. Şakır şakır, su gibi terliyordu. Bağırıp çağıran, söyleyecek sözü olmadığı için karşısındaki kişileri laf cambazlığı ile susturmaya kalkışan, Uğur Dündar’ı bu yolla etki altına almaya çalışan, Kılıçdaroğlu’nun sinirini bozup dikkatini dağıtmayı amaçlayan bir belediye başkanı! Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği konu tamamen doğrudur. Ankara’da doğalgaz sayaçlarında çok büyük bir vurgun vardır. Ancak kafası ister istemez dağıldığı ve konuşturulmadığı için Kılıçdaroğlu olayın özüne inemedi. Bugün Akşam ve Sözcü gazeteleri en doğru manşetleri atmış. Akşam: ‘Kazanan yok, kaybeden Gökçek.’ Sözcü: ‘İddialara cevap vereceğine laf cambazlığı ile konuların üstünü örtü. Gökçek çamura yattı.’

KEŞKE YENİDEN ADAY GÖSTERİLSE

-Dün geceden sonra Gökçek AKP tarafından yine aday gösterilir mi?

-Size açık söyleyeyim, şimdi ben onun aday gösterilmesini içtenlikle istiyorum. Böylesine yıpranmış, Ankara’da hiç sevilmeyen bir adamın aday gösterilmesi Murat Karayalçın’ın önünü açar ve seçimi kazandırır. Dahası, AKP kendi ayağına kurşun sıkmış olur ki, çok da iyi olur. Zaten dikkat ederseniz, ismi henüz açıklanmadı. Şimdi onun tedirginliğini, gerginliğini ve sinirini yaşıyor. Recep Tayyip Erdoğan belki de, Melih’in yakın geçmişte kendisi ve AKP hakkında söylediği sözleri gazetelerden toplamıştır! Belki o yüzden tereddüt geçirmektedir.

-Nedir o sözler?

-Onları bu Pazar günü ART kanalında belgeleriyle açıklayacağım.

Gazeteport
Halk tarafından devlete "Sen bana hizmet etmek için varsın, bunun ötesinde senin bir anlamın yok" dendiğinde herşey yoluna girecektir...

(Osman Pamukoğlu)
Kullanıcı küçük betizi
Pınar
Üye
Üye
 
İletiler: 1380
Kayıt: Çrş Haz 06, 2007 7:47

İletigönderen sevdayelleri » Prş Ara 18, 2008 18:06

Agzina saglik Emin Baba... Pazar gününü iple cekiyoruz.
Ne günlere kaldik ey gazi hünkar... Esek vezir oldu, katir mühürdar...
Kullanıcı küçük betizi
sevdayelleri
Üye
Üye
 
İletiler: 100
Kayıt: Çrş Tem 09, 2008 3:06


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x