Empati-Severler!‏ / Serdar ANT

Empati-Severler!‏ / Serdar ANT

İletigönderen Güncel Meydan » Cmt Tem 16, 2011 13:18

EMPATİ-SEVERLER!‏

Serdar Ant

Cumhur Utku’nun, Türk askerlerini şehit eden PKK teröristleri için ağıt yakıp bu eli kanlı katilleri de vatanı için canını veren Mehmetçikle aynı kefeye koymasına, bir başka emekli askerden, Erol Soysever’den de destek geldi. Şöyle diyor Erol Soysever:

“Sevgili Utku, sonunda empati yapmayı başardığın için sevindim. Hiçbir anne çocuğunu terörist olarak doğurmaz. Bulundukları konum ve koşullar bu sonucu doğurur. Bu düşünceye karşı olanlar, kendilerini karşısındakilerin yerine koyamayan tuzu kurulardır. Yani empati yapamayanlardır...”


Böylece empati yapanlar listesine Cumhur Utku da katılmış oldu! Peki, başka kimler var listede?

Örneğin ABDullah Gül var! 2009 yılı içinde empatinin kerameti konusunda şunları söylemiş Cumhurbaşkanı:

“Birbirimizi anlamak için de önce dinlemeliyiz. Birbirimizi ne kadar iyi anlarsak, sorunlarımızı o kadar rahat çözebiliriz. Empati kurarak kendimizi karşımızdakinin yerine koyabilmeliyiz.” (Vatan, 20.9.2009)


Bir başka empatisever de DTP Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna… O da geçtiğimiz yıllarda şöyle diyordu:

“Kürt sorunun çözümünde muhatap Kürtler, DTP, PKK ve Sayın Öcalan'dır. Yoksa çözemezsiniz. Hak mücadelesi verenlere terörist derseniz, barış dili olmaz. Şiddet dili olur. Artık herkes kendini Kürtlerin yerine koymalı empati yapmalıdır”


Erol Soysever, Emine Ayna’nın çağrısına çoktan uymuştu zaten, şimdi kervana Cumhur Utku da katıldı! “Empati sever” ABDullah Gül ile empati ve Öcalan sever Emine Ayna’ya, iki eski TSK mensubu Cumhur Utku ile Erol Soysever de katılır ve hep beraber empati yaparlar artık!

Merak ediyorum, Erol Soysever bugüne kadar eli kanlı PKK’lı katilleri eleştiren tek bir yazı yazdı mı acaba? Hani empati yapan adam, sadece PKK’lılar için mi yapar bu işi? Biraz da vatanı uğruna canını verenler için yapsa ya… Ortada binlerce şehit var, onların anneleri, babaları, kardeşleri, eşleri, çocukları var… Acaba Erol Soysever, kendini bu acılı insanlar yerine koyup bugüne kadar bir kere PKK’yı açıktan lanetleyen bir çift laf etti mi? Yoksa o da eli kanlı alçakları, empatisever Emine Ayna gibi “hak mücadelesi veren” kişiler olarak mı görüyor?

Tabii biz “kendilerini karşısındakilerin yerine koyamayan tuzu kurular” olduğumuz için empatiden falan anlamayız! Ama bu empati severler, her üç ayda bir bankaya gidip TSK emeklisi oldukları için dolgun emekli maaşlarını alırlar! Ordunun hastanesinden, orduevinden, dinlenme tesislerinden yararlanırlar! O zaman empati yapmak akıllarına hiç gelmez! TSK mensubu olmanın sağladığı tuzu kuruluk da rahatsız etmez kendilerini…

Ne var ki iş ahkam kesmeye gelince, vatan evlatlarını şehit edenler için empati yaparlar, ama PKK’lı alçaklar için tek bir eleştirel laf etmezler! Hem orduyu eleştiriler, hem de onun bir üyesi olmaktan kaynaklanan maddi ve manevi imkânları sonuna kadar kullanırlar. Empati edebiyatı da bu ikiyüzlülüğün sosu olur!

Erol Soysever yukarıdaki satırları yazarken, PKK Siirt’te polis aracın taradı ve bir komiser şehit oldu!

Şimdi empati sever Cumhur Utku, PKK’nın Siirt’te şehit ettiği komiser için de bir şiir yazacak mı acaba?

Empati sever Erol Soysever, kendini o şehit komiserin annesi, babası, eşi ya da çocuğu yerine koyup PKK’yı açıkça lanetleyebilecek mi?

Hadi göreyim sizi, bakalım ne kadar empati seversiniz!

16 Temmuz 2011
Kullanıcı küçük betizi
Güncel Meydan
Üye
Üye
 
İletiler: 584
Kayıt: Pzr Eki 12, 2008 23:12

Re: Empati-Severler!‏ / Serdar ANT

İletigönderen Güncel Meydan » Cmt Tem 16, 2011 16:25

Serdar Bey,
Ben Güneydoğu' da 1966 - 1987 yılları arasında, aralıklarla 10 yıl görev yaptım. O yörenin PKK öncesi ve sonrası durumunun yakından tanığıyım. Kimileri gibi, bilecenlik(ukalalık) yapma huyu ve alışkanlığım yoktur. Hele hele ikiyüzlülük tanımıbenim yanımdan bile geçemez. Benim etim çok serttir, beni haksız yere ısırmaya kalkanın çenesi kopar.
PKK' yı eleştirmediğimi yazmışsınız. O birtakım yetkililerin yaptıkları gibi, klişe "laflar" mı etmemi istiyorsunuz? Örneğin, "Kanları yerde kalmayacak, devletimiz güçlüdür, onlar makamların enyücesine, şehitlik mertebesine ulaştılar" gibi yüzeysel nutuklar mı çekmem gerekiyor? Ben sosyalistim. Her sosyalist, ölmek ve öldürmekten tiksinir. Ölümlerden yüreği yanar ve bunda da senin ölün, benim ölüm diye ayrım yapmaz, sizin gibi...
Ben PKK' yı ilk günden beri eleştirenlerden biriyim. Onları, emperyalizmin kullandığını her ortamda dile getirdim. Ayrıca örgütün başının, yakalanır yakalanmaz yelkenleri nasıl suya indirdiğini görünce , yiğit devrimci Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının gerek duruşmalar sırasında ve gerekse de idam sehpasındaki dik duruşlarını anımsamıştım. Böyle birisinin de asla bir önder olamayacağını belirtmiştim.
Sizde kesinlikle bir algılama sorunu var. Çünkü olayları, "neden ve sonuç" doğrultusunda irdelemiyorsunuz? Dolayısıyla da nesnel düşünemiyor ve de davranamıyorsunuz. "Analar çocuklarını terörist doğurmaz,koşullar onları bu duruma getiriyor" diyorum, buna hiç yanıt veremiyorsunuz. Bir rastlantı sonucu siz o yörede doğup büyüseydiniz ve aynı koşullar karşısında sizin başka bir davranış seçeneğiniz olur muydu acaba? Bunu düşünecek yetkinlikte olduğunuzu sanmıyorum.
Algılama güçlüğünüz olduğu için bundan sonra size yanıt vermeyeceğim...
Erol Soysever
http://www.suvaridergi.org/content/view/321/31/
http://www.suvaridergi.org/content/view/122/2/


Erol Bey,

Bu tür kabadayılıklar bana sökmez. Yok, çenem koparmış da falan filan… Siz mi kopartacaksınız çenemi? Boş laflar bunlar… Ben bu tür laflara pabuç bırakmam beyefendi, geçin bunları…

Burada ne kimin sosyalist olduğunu tartışıyoruz ne de sizin geçmişte Türkiye’nin hangi bölgelerinde görev yaptığınızı… Hava mı atıyorsunuz bana! Ordu mensubu olup Doğu ve Güneydoğu’da görev yapmayan var mı? Herkes gidip görev yapıyor. Yani sizin o bölgede görev yapmış olmanız da öğünülecek bir durum değil, “o yörenin PKK öncesi ve sonrası durumunun yakından tanığı olduğunuz” iddiası da… O koşulları gören ve bilen tek adam siz misiniz sanki? Peki, sizin görüşlerinizin özgünlüğü nedir? Kendinizi “sosyalist” olarak tanımlamanız mı? Yoksa PKK terörüne hoşgörü göstermeniz mi?

Ne sizden ne de başkasından klişe laflar etmesini talep etmiyorum. Yazdıklarımı 100 kişiye okutun, biri bile böyle bir sonuç çıkarmaz onlardan… Asıl anlama sorunu olan sizsiniz.

Cumhur Utku’yu eleştirdim, çünkü katil ile kurbanı aynı kefeye koyuyor. Şehit olan 13 askerle onları katleden 6 PKK’lı bir midir size göre? Madem bu derece mangal yürekli bir sosyalistsiniz, çıkıp buna açık açık yanıt versenize… Hem PKK’yı ilk gündem beri eleştiren biriymişsiniz işte! Bir taraftan barış çığlıkları atılan bir ortamda diğer yandan katliam yapılmasını lanetlemek neden bu kadar zor sizin için?

Oysa siz bırakın lanetlemeyi, en ufak bir eleştiride bile bulunmuyor, üstelik katille kurbanı aynı kefeye koyan Cumhur Utku’yu alkışlıyorsunuz!

Burada konuştuğumuz kimin hangi koşulların sonucunda terörist olduğu, terörü bir yöntem olarak benimsediği değil. Adam şu veya bu koşullar sonunda terörist olmuş, terörü bir yöntem olarak benimsemiş diyelim. Ne fark eder? Sonuçta yol kesip hamile birini taşıyan ambulanstaki sağlık memurunu kaçırması ya da dershane önünde intihar saldırısı yapıp çocukları katletmesi veya belediye otobüsüne Molotof atıp 17 yaşındaki bir kızı babasının gözleri önünde cayır cayır yakması… Evet, hangi koşullar bu tür alçaklıkları meşru kılar? Babasının gözleri önünde cayır cayır yakılan Serap Eser ile şu veya bu nedenle teröre bulaşıp bu alçaklığı yapan onun katilleri bir mi? Bunları aynı kefeye koyup değerlendirmek mi sizin bana “sosyalistlik” olarak pazarlamaya çalıştığınız!

Madem bu sakat kafa yapısına sahipsiniz, o zaman 17 yaşında asılan Erdal Eren ile onun idamına onay verenleri de aynı kefeye koyup değerlendirsenize… “Erdal Eren’in idam edilmesini emredenler de kim bilir hangi koşulların sonucunda böyle bir karar almak zorunda kaldılar” dersem, eminim bana neler söylersiniz neler…

PKK’ya ve amaçlarına karşı olan adam, çıkar bu tavrını açık açık ortaya koyar. Laf ebeliği yapmaz! Öyle armudun sapı üzümün çöpü diyerek yan çizmez. PKK terörü o bahsettiğiniz koşulları düzeltti mi bugüne kadar? Yoksa daha mı kötüleştirdi? Türkiye’de her işsiz olan, her baskı gören, her ekonomik sefalet içinde olan dağa mı çıkıyor ki, siz PKK’nın alçaklıklarını “canım o yörenin koşulları öyle” diyerek aklamaya çalışıyorsunuz?

Biri gelip sizin karınızı, çoluğunuzu, çocuğunuz, torununuzu katledecek, evinizi barkınızı yakacak, sonra ben çıkıp “Erol Bey, empati yapın biraz, kim bilir hangi koşullar içinde yetişti o adam… Terörü kimbilir hangi nedenlerle benimsemek zorunda kaldı” diyeceğim ve siz de bana “çok haklısınız, ne kadar yetkin bir düşünce yeteneğiniz var” mı diyeceksiniz?

Önce biraz vicdan sahibi olun da ondan sonra benim düşünme yetkinliğim konusunda laf söyleyin…

Serdar Ant
Kullanıcı küçük betizi
Güncel Meydan
Üye
Üye
 
İletiler: 584
Kayıt: Pzr Eki 12, 2008 23:12

Re: Empati-Severler!‏ / Serdar ANT

İletigönderen Duman Batur » Cmt Tem 16, 2011 20:47

PKK,Amerikanın ve daha bir çok emepryalist ülkenin pis işlerinde kullandığı bir paravan olmuşken(ve bu amaç için kurulmuşken)nasıl olurda amepatiden söz edebilirler?Benim söz edebileceğim tek empati,ellerine silah verilip kardeşelrinin üzerine salınan kürtler için empatidir.
Kullanıcı küçük betizi
Duman Batur
Üye
Üye
 
İletiler: 1
Kayıt: Cmt Tem 16, 2011 20:42

Re: Empati-Severler!‏ / Serdar ANT

İletigönderen utkucumhur » Pzr Şub 12, 2012 22:03

Sorun terazinin kefelerindeki günahlar ve sevaplardır! Bu memlekette kan dökülmesinde, boktan yere genç insanların ölmesinde ve fukara bırakılanlarda Serdar Ant beyefendi dahil herkesin (benim de) dahlim vardır! 13 şehide 6 ceset daha katıp 2 ile çarpıp 38 annenin de öldüğünü söylediğimde bunun sorgulanması için yeni bir sayfa, yeni bir yöntem arıyordum. Provakasyona geleceğimi bilemedim. Ama Serdar Ant'ın gizlediği suratına karşı gene söylüyorum; yazın dağlarda militan, kışın Antalya'da işçi olan çocuklar da bizim çocuklarımızdır. Anaları da dilsiz bizim kadınlarımız!
Cumhur UTKU
Kullanıcı küçük betizi
utkucumhur
Üye
Üye
 
İletiler: 1
Kayıt: Pzr Oca 08, 2012 1:14

Re: Empati-Severler!‏ / Serdar ANT

İletigönderen Feza Tiryaki » Pzr Şub 12, 2012 22:49

Bu PKK severler , empatiseverler nasıl insandırlar benim aklım almıyor, boyumu aşıyor. Bu yanıtları, tehdit etmeli tavırları okurken sadece midem bulandı...yazık...
Bunlar ya satılmışlar, ya satılmışlar... Görevini yapan askerine tuzak kurarak öldüreni, mayınla görevine gideni parçalayanı, işe gitmek için evinden çıkan sivil giyimli askeri sırtından kurşunlayanı, durduk yerde karakol basan, köy basan kudurmuşu, gözüdönmüşü insan yerine nasıl koyarlar... Hayret...
Ya bunların başına bir terör belası hiç gelmemiş. hiç böyle bir şey yaşamamış, görmemiş,işitmemişler, ya bunlar vicdanlarını yitirmiş....
Kullanıcı küçük betizi
Feza Tiryaki
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1011
Kayıt: Sal Kas 09, 2010 14:12

Re: Empati-Severler!‏ / Serdar ANT

İletigönderen Deli Haydar » Pzt Şub 13, 2012 0:46

Terörperver-sosyalist subaylarımızın, şehadet kavramını tam olarak anlamada sıkıntı çekmeleri ya da yayılmacı-sömürgen ağzıyla "Kürt Sorunu" pazarlamaları elbette yadırganacak bir durum değil...

Yalnız benim, adı geçen "barış kelebekleri"nden bir ricam olacak:
Empatileri paçalarından akan bu sempatik-romantik devrimci-süvariler, Fethi Gürcan'ın kim olduğunu lütfen bildirsin.
Bildirsinler de kişisel cehaletim baki kalmasın.
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: Empati-Severler!‏ / Serdar ANT

İletigönderen Ram » Pzt Şub 13, 2012 10:44

Alıntı: Sorun terazinin kefelerindeki günahlar ve sevaplardır! Bu memlekette kan dökülmesinde, boktan yere genç insanların ölmesinde ve fukara bırakılanlarda Serdar Ant beyefendi dahil herkesin (benim de) dahlim vardır! 13 şehide 6 ceset daha katıp 2 ile çarpıp 38 annenin de öldüğünü söylediğimde bunun sorgulanması için yeni bir sayfa, yeni bir yöntem arıyordum. Provakasyona geleceğimi bilemedim. Ama Serdar Ant'ın gizlediği suratına karşı gene söylüyorum; yazın dağlarda militan, kışın Antalya'da işçi olan çocuklar da bizim çocuklarımızdır. Anaları da dilsiz bizim kadınlarımız!


Gece silâhlı, gündüz külâhlılar ne zamandan beridir bizim çocuğumuz oluyor? O çocuğu reddedemeyen ana, ne zamandan beri bizim kadınımız oluyor? İster bilinçlice olsun, ister bilinçsizce olsun; ulusal töremizi değil kendi törelerini seçenler, kendi beyliklerini kurmak isteyenler, bu uğurda sömürgen ve istilâcıların federasyon adlı ipinde oynayayanlar da çocuklarını değil ama Türklüğü reddetmişlerdir.

Şimdi bunlar bilinçsiz diyelim, aldatılmış diyelim (ki çoğu daha doğumundan başlanarak önce ailelerince yetiştiriliyor; haydi o yetiştiriciler de bilinçsiz, aldatılmış ve korkutulmuş olsun) bizlerin görevi, bunları hiçbir şey yokmuş gibi kabûllenmek olabilir mi? O hâlde cehâlet tüm suçları örtmüş olmaz mı? Suçu işleyeni "çocuğumuz" olarak duyurarak, işlemeyen yargıyı işletmeyenlere katılmış olmaz mıyız? Suça maruz kalana, eşkıyalık yüzünden yaşamını yitirenlerin ailelerine "onlar da bizim çocuğumuz" demek acaba ne tür bir "yeni sayfa" olabilir?
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 3 konuk

x