En sivil, bir general!

NE Recep Tayip Erdoğan, ne Deniz Baykal, ne Devlet Bahçeli, ne Ahmet Türk...
Ne Cindoruk, ne Sarıgül, ne Şener.
Ne de attığı zaman mangalda kül bırakmayan diğer zevat!
Eskisiyle, yenisiyle ve müstakbeli ile siyasi partilerin başındaki insanların hiçbiri; askeri darbe ve teşebbüslerine “yeteri kadar” net ve sert bir duruş sergilemedi bugüne kadar.
O duruş, hiç beklenmeyen birinden geldi.
Eski bir askerden.
Hak ve Eşitlik Partisi Genel Başkanı emekli General Osman Pamukoğlu, Teke Tek programında, hele söz e-muhtıraya geldiğinde, Fatih Altaylı’nın “Siz başbakan olsaydınız ne yapardınız” sorusuna öyle bir cevap verdi ki...
“Muhtırayı veren çok değil bir saat sonra karşımda olurdu. Ya istifa ederdi, ya görevinden alınırdı” diyebilmek, gerçekten de her babayiğidin harcı değildi!

* * *

Çünkü bir yandan “samanlıkta iğne arar” gibi darbeci arayıp, diğer yandan “darbe mağduru” rolüyle gişe rekoru kıranlar; e-muhtırayı yediklerinde, tam bir hafta hazım zorluğu çektiler.
Sonra da muhtıranın sahibiyle kapalı kapılar ardında buluşup, “mezara kadar gidecek bir sırrı” bölüştüler!
Anlamıyorum.
“Bir vakitler darbe hazırlığı yaptığından şüphe edilen” kişileri ortaya çıkarmak mı daha kolaydır?
Yoksa “muhtırayı kendi elimle yazdım” diyen birine “Gel bakalım buraya” demek mi?
Yok eğer...
Bu arada “mezara kadar gidecek” sırrın ortaya çıkmasından endişe ediyorlarsa, korkunun ecele faydası yok.
Zira iki kişinin bildiği sır...
Herkesin bildiği gibi, sır değildir!


Ege ve İzmir tamam
PAMUKOĞLU’NU televizyonda izledikten sonra “partisini” merak ettim.
Örneğin Doğu ve Güneydoğu’da ne yapmışlardı?
Baktım.
Van, Şanlıurfa, Muş, Kahramanmaraş, Erzurum, Kars illerinde örgütlenmeye başlamışlar.
Ege illerinin ise hepsinde il başkanları görevlerinin başında. İlçelerin çoğunda da ilçe başkanları...
Ve İzmir.
İl Başkanı Asım Taş.
Konak, Karşıyaka, Bayraklı, Karabağlar, Buca, Bornova, Bergama, Menemen, Balçova, Narlıdere, Gaziemir, Menderes, Torbalı, Selçuk, Tire...
Tamam.
Ve asıl önemlisi, Osman Pamukoğlu, halkın geçim derdi üzerinde duruyor ısrarla.
“Milletin cebinde iki tane demir para yok. Para halka harcanacak” diyor, her fırsat bulduğunda.
Ne olur?
İşin sonu nereye varır?
“Efsane komutan” Pamukoğlu, bu azimle yola devam ederse, “yeni bir efsane” yazar mı?
Yazarsa...
Okuruz.


Feyzi HEPŞENKAL, 4 Aralık 2009, http://www.milliyet.com.tr/default.aspx ... ID=1169410