
Gazeteci-yazar Şamil Tayyar, Operasyon Ergenekon / Gizli Belgelerde Karanlık İlişkiler adlı kitabında, derin devlet ve çete yapılanmalarıyla ilgili önemli belgeleri ilk kez yayınlıyor. Kitabın en ilgi çekici ayrıntıları Erdoğan'a 12 kez suikast planı yapılmış olması ve e-muhtıra'daki iki gazeteci parmağı...
BAŞBAKAN 12 SUİKASTTEN KURTULDU
2002-2007 arasında devlet erkanına yönelik epeyce fazla suikast planı var.
En son Antalyada çıktı bir ekip. Başbakana yönelik suikast planı epeyce fazla. Biz üçünü dördünü biliyoruz. Bazıları 12 diyor.
E-MUHTIRA'NIN EN ÖNEMLİ AKTÖRLERİ ANKARADAKİ İKİ GAZETECİ
27 Nisan sürecinde (e-muhtıra) siyasi partiler, bazı askerler ve yargı çok özel toplantılar yapıyor. O yoğun trafikte öne çıkan ve her yerde izine rastladığımız iki gazeteci var: Biri akademisyen kökenli gazeteci. Diğeri de bir gazetenin Ankara Temsilcisi.
Çok özel duyumlarım var. Özellikle CHP ve bazı yargı mensupları ile ilişkilerde bu iki ismin çok önemli rol üstlendiği kanaatindeyim. Anavatan ve DYPnin o tarihteki tavır değişikliğinde bu isimlerin rol almış olabileceğini düşünüyorum.
O bildiri metnini bir gazetecinin yazıp yazmadığı konusu hâlâ tartışmalı malum. Bildiğim bir şey var. İki gazetecinin o dönemde askerle o süreci destekleyen sivil unsurlar arasında ciddi bir rol aldığı kanaatindeyim.
ERGENEKON AK PARTİ'NİN İÇİNDE DE OLABİLİR
Ben açıkçası muhafazakâr kesim dâhil, Ergenekonun her yapının içine sızdığını düşünüyorum. Buna AK Parti de dâhil. Cemaatlere, tarikatlara da sızmış olabilirler.
Çok ünlü ve muhafazakâr kesimin hit hâline getirdiği bir şahısla ilgili Emniyette soruşturma yapıldığında, iki MİT görevlisi geliyor. Bu şahsı polisin elinden alıyorlar. MİT görevlileri geldiğinde ilk tepkisi şu oluyor: Yahu nerede kaldınız? Bir saattir burada perişan oldum. Yeni dönemde bir psikolojik harekât yürütülürken muhafazakâr kesimden kullanacakları isimler olabilir.
1 NUMARA HALA ÇOK GÜÇLÜ
1 numaranın üzerinde başka 1 numara olduğunu düşünmüyorum. Zaten o çok etkili bir isim. Zaman zaman isimlerin değişmesi devlet içinde güç kullanma pozisyonlarından kaynaklanıyor. Bugün 1 numara diye tahayyül ettiğimiz şahıs, güç kullanamaz hâle gelirse bu aynı zamanda onun tasfiyesini getirir. Şu an hâlâ bu konumunu koruduğuna göre, demek ki devlet içinde halen güç kullanabiliyor. Hem ordudan, hem emniyetten
ERDOĞAN'I YILDIRIM AKBULUT DURUMUNA DÜŞÜRMEK İSTİYORLARDI
Belgelerden en can alıcı olanı Başbakan Recep Tayyip Erdoğana 2006nın başında ulaşan iki sayfalık ihbar mektubu.
2003-2004te Şener Eruygur, Aytaç Yalman, Özden Örnek ve İbrahim Fırtınanın kuvvet komutanlıkları sırasında yaşanan Sarıkız darbe planlarının tam göbeğinde yer alan emekli bir Albayın uyarı ve itiraflarla dolu mektubu ilk kez ortaya çıkıyor.
Emekli subayın iddiasına göre Erdoğan, Yıldırım Akbulut gibi toplumda küçük düşürülecek ve zamanla tasfiye edilecekti: Bununla ilgili, mesela, Yıldırım Akbulut, halkın gözünde küçük düşürülerek güvenirliğini yitirdiyse, bugün de aynı senaryo benzer şekilde işlenmekte; Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın oldukça masum gözüken karikatürlerle toplum önündeki imajı zedelenmeye çalışılmaktadır. Recep Tayyip Erdoğanın Merkez Bankası atamaları hakkında 19 Mart 2006 tarihinde yaptığı, Bir zamanlar zenci, beyaz ayrımı yapanlar lanetle anılıyorsa, onlar da (başörtüsü ile ilgili) tarih önünde lanetle anılacak. açıklamasına binaen, 23 Mart 2006 tarihli Tempo Dergisinin kapağına konu olan Türkiyenin Zencileri başlıklı resim bu hususta yapılan çalışmalardan birisidir.
Kaynak: Aksiyon