
Erdoğan, Güneydoğu gezisi sırasında yaptığı konuşmadaki cümlesinin "ya sev ya terket" şeklinde yanlış aktarıldığını iddia edince DTP sıralarından bağrışmalar tekrar yükseldi. Bunun üzerine orada sarfettiği cümleyi yeniden okuyan Erdoğan, daha sonra, "Siz demokratik bir partiyseniz seçime parti olarak girin de görelim, insanları tehdit etmeyin" dedi.
İLK HEDEF BAYKAL'DI
Erdoğan, bütçe oturumundaki konuşmasına ise CHP lideri Baykal'ı eleştirerek başladı. Erdoğan, asgari ücreti enflasyona ezdirmediklerini söylerken, CHP sıralarından yükselen tepkilere "Sen çarşı-pazarı bilmezsin, kitabın içinde yazmaz bunlar, otur da dinle" şeklinde cevap verdi.
"Az önce Baykal sanırım sürçi lisan etti" diyen Erdoğan, Baykal'ın finans krizini görmezlikten geldiğini ve bunu sanki Türkiye'ye özgü bir ekonomik krizmiş gibi gösterdiğini savundu.
Sıkça eleştirilen "Kriz bizi teğet geçti" sözüne de atıfta bulunan Erdoğan, "Çok şükür bu lafı size ezberlettim. Çok da iyi ettim. Kriz teğet geçecek demek hiç dokunmayacak demek değildir zaten"
"Krizde ruh çağıranlar oldu ama çok şükür bir işe yaramadı" diyen Erdoğan, bütün ülkelerde büyümede gözle görülür yavaşlama olduğunu söyledi. Birçok büyük ülkenin son iki çeyrekte büyümediğini aksine küçüldüğünü anlatan Erdoğan, illa ki bu krizin Türkiye üzerinde de etkileri olacağını söyledi.
Buna rağmen yapılan analizlerin sağduyudan uzak bir hava taşıdığını ve kriz çığırtkanlığı yapıldığını iddia eden Erdoğan, krizi ranta çevirmeye çalışanların çok büyük bir gaflet içinde olduklarını, milletin de bunu gayet iyi gördüğünü savundu.
Uluslararası enerji ve emtia fiyatlarında meydana gelen düşüşlerin 2009'da enflasyon ve cari açık konusunda yardımcı olacağını belirten Erdoğan, krizin de Türkiye'ye olumlu etkileri olacağını söyledi. Krizle başetme konusunda son derece koordine bir şekilde çalıştıklarını iddia eden Erdoğan, bütün tedbirlerini değerlendirdiklerini ve değerlendirmeye devam edeceklerini söyledi.
- Merkez Bankası kendi nezdindeki aracılık faaliyetlerine yeniden başladı.
Bankaların likidite durumlarını güçlendirmek için döviz alım ihalelerine ara verildsi.
Piyasaya döviz likiditesi sağlandı.
Bankaların döviz alacaklarının vadesi 1 haftadan 1 aya yükseltildi.
Yabancı para karşılık oranı yüzde 9'dan yüzde 7'ye düşürüldü ve bankalara böylece 2,5 milyar dolar likidite sağlandı.
Mevduat Sigortası'ndan kapsamını genişletme konusunda Bakanlar Kurulu'ndan onay alındı.
İhracat sektörüne yardım ecedek, KOBİ'lerin desteklenmesini sağlayacak faaliyetlerini devam ettiriyoruz.
KOBİ'lere 700 milyon dolarlık kredi
Erdoğan, KOSGEB tarafından KOBİ'lere "can suyu" kredisi olarak bilinen ve 350 milyon dolarlık kredi miktarının da 700 milyon dolara çıkarıldığını duyurdu. "Bu rakamı da buradan revize ettiğimizi duyuruyorum" diyen Erdoğan, Varlık Barışı yasasına ve işverenlere vergi indirimine değindi.
IMF KONUSUNDA RAHATSIZ OLDUĞUM BİR DURUM VAR
IMF sadece Tayyip Erdoğan'ın konusuymuş gibi bir hava estirildiğini ifade eden Erdoğan, CHP lideri Baykal'ın IMF ile anlaşma yapılıp yapılmamasıyla ilgili açıklamalarını hatırlattı. Baykal'ın IMF ile bir anlaşma yapılması gerektiğini ve bunda geç kalındığını söylediğini ifade eden Erdoğan, bunun için Baykal'a teşekkür etti. Kendilerinin da zaten mayıstan beri bunu söylediğini ve anlaşma üzerinde de çalıştıklarını ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin aynı zamanda IMF'nin üyesi olduğunu ve Türkiye'nin bu kuru7mla sadece para ilişkisi olmadığını ifade etti.
Kendilerinden önceki hükümetin de IMF'den çok ciddi boyutlarda borç aldığını ve kendilerinin bu borcu ödedeiğini hatırlatan Erdoğan, Türkiye'nin IMF'nin akredite avantajından da yararlanması gerektiğini söyledi.
IMF'ye de "ümük sıktırma" lafını öğrettiklerini ifade eden Erdoğan, kendilerinden önce de 17-18 kere bu satand-by anlaşmasının yapıldığını hatırlattı. Erdoğan, "Merak etmeyin biz dediğimiz gibi Türkiye'nin ümüğünü IMF'ye sıktırmayacağız" dedi.
Gazeteport