‘Ergenekon’ kitleselleşiyor!

‘Ergenekon’ kitleselleşiyor!

İletigönderen sessiz sedasız » Çrş May 20, 2009 11:53

Farkında mısınız? AKP hükümetinin akıl hocaları son zamanlarda hep yanlış kararlar veriyor. “Gizli bir el’’ sanki AKP’nin hata üstüne hata yapması için hükümetteki partiyi yönlendiriyor. Ve ne gariptir ki; AKP hükümeti ‘’kendi ayağına sıkma’’ anlamına gelen kararların tümünü eksiksiz bir şekilde uyguluyor.

Adına ‘’Ergenekon’’ denilen operasyondan başlayalım. 22 Temmuz 2007 seçimlerinin hemen sonrasında ‘’Ümraniye Soruşturması’’ adı altında başlatılan operasyon, ‘’dalga’’lar halinde devam etti. Emekli asker ve bazı yazarların gözaltına alınmasıyla başlayan süreç, 12. dalgaya dek uzadı. Bu operasyonlarda gözaltına alınan her isim toplumu adeta şoka uğrattı. Özellikle 10 ve 12. dalga siyasi tartışmalara sebep oldu. Başını CHP’nin çektiği kesimler, ‘’AKP muhalifleri sindirilmeye çalışılıyor’’ tespitini yaptı.

Aslında CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hukuktan yana ‘’tarihi bir tavır’’ almamış olsaydı, bugün Ergenekon operasyonu adı altında gözaltına alınan ve tutuklananlar Silivri Cezaevi’nde ‘’kaderlerine terk edilecek’’ti. Yargılanma süreçlerinin ne zaman biteceği ya da yargılanıp yargılanmayacakları bile bilinmeyecekti.

Hatırlatmakta fayda var: CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, toplumun gözaltılarla sindirildiği dönemde, sesini çıkaran ve hukuksuzluğa isyan eden belki de ilk milletvekili oldu. Kart, cezaevinde ölüme terk edilen ‘’Ergenekon’’ tutuklusu Kuddusi Okkır’ın hastalık sürecini kamuoyuyla paylaşmaya çalıştı. Kart, ‘’Kuddusi Okkır cezaevinde öldürülüyor’’ diye feryat etti. Okkır’ın feryadını –basılı medyada- Cumhuriyet Gazetesi’nden başka duyan olmadı.

Ancak ne yazık ki; CHP Milletvekili Kart’ın feryadı, operasyonlarla sindirilmiş toplumun kulağına ulaşmadı. Türkiye’nin en ilerici ve en duyarlı kesimleri henüz neyle suçlandığı dahi belli olmayan Okkır’ın ölümüne seyirci kaldı. Okkır cezaevinde tedavi göremediği için vefat ettiğinde, cenazesi Edirne Belediyesi’nin tahsis ettiği bir araçla memleketine gönderildi. Ve ne acıdır ki; cenazeye ‘’çok yakın akrabalar’’ dışında hiç kimse katılmadı. Katılmaya cesaret edemedi.

AKP işte tam o günlerde ortaya çıkan tabloya bakarak ‘’Başardık’’ diyordu. AKP’ci medya, giderek küstahlaşan yayınlarıyla iktidara karşı duruş sergileyen tüm kesimleri tehdit ediyor, gözaltına alınacakların listesini yayınlıyordu. ‘’Korku toplumu yaratma’’ operasyonu tüm hızıyla sürüyordu.

CHP dışındaki tüm partilerin bu operasyon karşısında susması, bazılarının desteklemesi, MHP’nin seyirci kalması, AKP’nin elini güçlendirdi. Ancak 10 ve 12. operasyonlar, toplumun üzerine serpilmeye çalışılan ‘’ölü toprağı’’nın bir işe yaramayacağını gösterdi. Zira; toplumun geniş kesimleri operasyonu ‘’Suçlular açığa çıkartılıyor’’ diye algılamak yerine, sorular sormaya başladı. Gözaltına alınan isimlerin tümünün ‘’AKP muhalifi’’ olması, ‘’Yargı siyasete mi hizmet ediyor?’’ sorularını da gündeme getirdi. Yurttaşlar, AKP’nin yönlendirdiğini düşündüğü operasyona ilk tepkilerini ise 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde gösterdi. AKP tüm baskı, tehdit ve şantaj çabalarına karşın dokuz puan yitirdi. AKP’nin sandıkta gerilediğinin görülmesi ise, muhalif güçler açısından rahatlatıcı bir unsur oldu. AKP karşıtları, seslerini daha yüksek bir şekilde çıkarmaya başladı.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Türkan Saylan’ın evinin basılması ve ‘’darbeci’’ olmakla suçlanması ise bardağı taşıran son damla oldu. Saylan, çok az kişiye nasip olacak bir şekilde sahiplenildi. Benzeri, Cumhuriyet Gazetesi Yazarı İlhan Selçuk’un gözaltına alındığı günlerde görülen tepki, Saylan’ın evinin basılmasıyla doruğa çıktı. Merkez medya, Saylan’ın çalışmalarını günlerce anlattı. Saylan’ın genel başkanı olduğu dernek, dört yılda toparlayamadığı bağışı, gözaltı sürecinin yaşandığı 4 günde elde etti.

AKP medyası, Saylan’ın sahiplenildiğini gördükçe telaş yaşamaya başladı. Saylan’ı ‘’itibarsızlaştırmak’’ için var güçleriyle saldırıya geçen AKP’ci medya, her türlü yalanı piyasaya sürdü. Saylan’ın ‘’darbeci’’ olduğu yalanı, dini inançları, aile yaşamı ters yüz edildi ve ‘’haber’’ diye piyasaya sürüldü.

Tam o günlerde, AKP karşıtlarının haksız yere gözaltına alındığına inanan Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) yönetimi, operasyondaki hukuksuzlukları eleştiren bir miting yapmaya karar verdi. Mitingin duyurulması üzerine, başını Fethullahçıların çektiği medya organları açıkça ‘’Gidenler fişlenecek’’ demeye başladı. ‘’Ergenekon’’cuları ‘’fişleme yaptıkları’’ için suçlayanlar, bu kez ‘’fişleme’’nin arkasına sığındı. Ancak yapılan yayınlar, ortamı terörize etmeye çalışan söylemler boşa çıktı. 160 bin kişi Ankara Tandoğan Meydanı’nda ‘’Ergenekon Davası Sanıkları’’na sahip çıktı. AKP’ci medya, neye uğradığını şaşırdı.

Çünkü; mitingten birgün önce, ağır bir yenilgiye daha uğramışlardı. Süleyman Soylu’nun AKP’nin arka bahçesi haline getirdiği Demokrat Parti’nin (DP) genel başkanlık seçimlerinde aday olan Hüsamettin Cindoruk’u ‘’Ergenekoncu’’ olmakla suçlayan AKP’ci medya, yayınlarının hiçbir etkisinin olmadığını ‘’yaşayarak’’ gördü. 1.5 milyonluk bir kitleyi temsil eden DP delegesi, ‘’Ergenekoncu Cindoruk’’u Fethullahçı ve AKP’ci medyaya rağmen genel başkan yaptı.

Ve Salı günü…

‘’Ergenekoncu’’ olmakla suçlanan Saylan’ın cenazesi için sabah saatlerinde önce Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’ne, ardından da Teşvikiye Camii’ne gittim. Her yer insan kaynıyordu. Sokaklarda adım atacak dahi yer yoktu. Kadir Topbaş’ın sahibi olduğu Teşvikiye Saray Muhallebicisi’nde ‘’yemek kuyruğu’’ vardı. Caminin tam karşısındaki muhallebici tıka basa doluydu. Keza sokaklar da öyle… Ucu bucağı görünmeyen bir kalabalık, Saylan’a veda etmek için Şişli’ye akın etmişti. Saylan’ın Anadolu’dan gelen hastaları, çocuğunu okuttuğu ana/babalar gözyaşı döküyordu. Daha bir ay önce ‘’darbeci’’ olmakla itham edilen Saylan’a yüzbinler sahip çıkıyordu.

Dünkü cenaze töreni, Ankara mitingi ve DP Kongresi ‘’Ergenekon Cephesi'nin giderek kitleselleştiği’’ni gösteriyor. Sahi sizce AKP karşıtlarını ‘’dirilten’’ bu operasyonun yapılması için kim akıl veriyor? AKP kurmayları, giderek ‘’kitleselleşen’’ ‘’Ergenekon sempatizanları’’nı gördükçe acaba ‘’Biz nerede hata yaptık?’’ diye düşünüyor mu?


Kaynak
Sen ne kadar bilirsen bil,Senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır.
Kullanıcı küçük betizi
sessiz sedasız
Üye
Üye
 
İletiler: 988
Kayıt: Cum Mar 28, 2008 1:55
Konum: istanbul

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 3 konuk

x