Ergenekon'un Hahamı Tuncay Güney'in Emniyet'teki mülakatı

Genel & Güncel Konular

Ergenekon'un Hahamı Tuncay Güney'in Emniyet'teki mülakatı

İletigönderen kgursu » Prş Oca 15, 2009 3:29

İşte Tuncay Güney'in polisteki ifadesi



Verdiği ifade ile yıllar sonra Ergenekon operasyonunu başlatan Tuncay Güney'in İstanbul Organize Suçlar şubesinde verdiği sorgu kaydı avukatlara dağıtıldı.

Tuncay Güney'in Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan'a 2001 yılında verdiği ifadenin kasedi Silivri'deki Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde basın mensuplarına dağıtıldı. Güney ifadesinde Ergenekon yapılanmasıyla ilgili bilgiler aktarıyor. Bilindiği gibi Ergenekon operasyonu bu ifadeler üzerine başlatılmıştı..

Tuncay Güney'in ifadelerinden bazı satır başları:



ÖRGÜT HAKKINDA

Ergenekon sizin bildiğiniz gibi MHP'lilerin demir dövdüğü bir şey değil. ABD'nin örgütlediği bir grup. Veli Küçük ve diğer askerler de Ergenekon örgütlenmesi içinde
Ergenekon örgütlenmesinin sağı solu yok.. Bizdeki taslakta öyle Atatürkçülük gibi bir falan yok. Ama bunlar Mustafa Kemal'i örnek alıyorlar. Ama bu son dönemi değil devrimci, inkılapçı dönemleri filan.. Perinçek PKK'nın Türk gladyosu içindeki adam.. Bendeki taslakta Ergenekon'un ilkeleri yok.. General Küçük'ün grubunun adı Ergenekon'dur. Bütün bu askeri sivil cuntaya Ergenekon denir. Ergenekon Lobi'nin mutlaka evimdeki fotokopisini alın. Ergenekon'a sadece devletten değil, işadamlarından ve mafyadan da kaynak akıyor. Ergenekon'un İran, Azerbaycan ve Ortadoğu'da da örgütlenmesi var. Ergenekon'un amacı Türkiye'yi ele geçirmek miydi? Bilmiyorum ama her yerde örgütlendiler



Kendilerini devletin sahibi olarak görüyorlar.
Bir taraftan da bürokrasi içinde örgütleniyorlar.
Bankalardan, büyük işadamlarından, mafya gruplarından, uyuşturucudan nerelerden kaynak sağladığını göreceksiniz. Bizdeki bilgiler sadece devleti hortumlamadıklarını gösteriyor.



KENDİSİ HAKKINDA

1986'da babam ölünce çalışmaya başladım. Gazete ilanıyla işe girdim. Dalan'ın İstek Vakfı Okulları'na yemek dağıtıyordum.- Beni Sabah Gazetesi'ne Ali Kur isimli bir öğretmen gönderdi. Sabah'ta Tevfik Yener'in yanında ofisboy olarak çalıştım, getir götür işleri yapıyordum.
Köken olarak Çorumluyum, namaz kılıyorum. Ayazağa'da din dersi alıyordum.
Fethullah Hoca bir vaaz verdi, doğal olarak etkilendim
Kırklar Öğrenci Yurdu vardı Boğaziçili öğerncilerin kaldığı Fetullah Hoca yurduydu. Fetullah Hoca, ergenlikten sonra kesmez daha radikal bir arayış içine girersiniz.
Samanyolu TV'de Doruktakiler diye bir program yaptım.


VELİ KÜÇÜK HAKKINDA

O örgütün sözcüsü bence. Ben Ergenekon'u verdiğimde baktı, güzel dedi. Ben dedim Tansu Hanım görüşmek istiyor. Dediki ben kesinlikle politikaya filan girmek istemiyorum. Hangi partiden girse kazanırdı.Veli Küçük 'Yeşil' için patrondu.
Veli Küçük Öcalan'ın avukatı Doğan Erbaş hiç görüşmedi.
Öcalalan Moskova'da teslim olacaktı Veli Küçük Kenya'da yapılan operasyona karşıydı.



Özel kuvvetlerle Ergenekon arasında bir hizipleşme var.
Veli Küçük'ün Kuzey Irak'ta okulu vardı.Yeşil'in ölümü Veli Küçük'ün işine yaramazdı. Yeşil'in Mehmet Eymür ile arası iyi değildi.
Veli Küçük kendi dünyasında gizemli bir lider olarak kalmayı istiyor. Doğan Güreş Paşa'nın bile o kadar havası yok.Kimse Yeşil'i Veli Küçük'ten habersiz öldüremez.



CEM ERSEVER HAKKINDA

Cem Ersever JİTEM’in 4. bölge komutanıydı. Cem Ersever tarafında olanları tasfiye eden Veli Küçük’tü.Kimse Güneydoğu'da kalmak istemezdi, ama Cem Ersever orada kaldı
Cem Ersever JİTEM'in 4. bölge komutanıydı ama hiçbir zaman muhalif olmadı.Veli Küçük, Soner Yalçın'ın kitabını yorumlarken, 'Bu Cem kendi cinayetlerini anlatmamış' dedi
JİTEM'in bu kadar tetikçisi var ama nerelerde ne yapıyorlar bilmiyorum.


SABANCI SUİKASTI HAKKINDA

Sabancı cinayetinin ardından Sabancılar, eski istihbaratçılarla bir dedektifler ekibi kurdu.
Fehriye Erdal'a Sabancı Center'da çalışması için referans veren Hüseyin Kocadağ. Sabancı cinayeti ile ilgili dosyaları bana Doğu Perinçek verdi. Abdullah Çatlı, Levent'teki İETT garajında bir minibüs içinde Fehriye Erdal ve Mustafa Duyar ile görüştü. Sabancı cinayeti, Dursun Karataş'a ihala edildi.
Hedefteki isim Özdemir Sabancı'ydı..



CUMHURİYET GAZETESİ İÇİN

Gürbüz Çapan, Cumhuriyet gazetesinin hisselerini alıyordu
Cumhuriyet'te İlhan Selçuk'un 28 Şubat'ta sonra Hüseyin Kıvrıkoğlu'nu rencide eden bir yazı yazdı..Veli Küçük, 'İlhan Selçuk'la gazete olmaz' dedi.. "Veli Küçük, 'Bir gazete düşünüyoruz, güçlenmek için basına girmeliyiz' dedi.. Veli Küçük'ün gazete istemesi üzerine Cumhuriyet gündeme geldi..Cumhuriyet solcu değil, devletçi bir gazete. Derin devlet, Cumhuriyet gazetesine verilmesi için Çevik Bir'e para veriyor, ama para ulaşmıyor..



ADNAN HOCA

Veli Küçük Adnan Hoca'nın İsrail tarafından finanse edildiğini söyledi.
Adnan Hoca, Mersin'deki çiftliğine Veli Paşa'yı davet etti. Ama o gitmedi. İsrail'in propagandasını yapıyor diye kızardı.


SUSURLUK

Sadece Mehmet Eymür, Veli Küçük'e yakındı.Abdullah Çatlı, İzmit'te Veli Küçük'ün yanına gidip gelirdi.Veli Paşa, Abdullah Çatlı'dan hoşnut değildi.Mehmet Ağar’ı Susurluk kazasından 1 saat önce uyardılar. Yoksa o da orada olacaktı. Ağar’ı uyaran kişinin Sami Hoştan olduğunu sanıyorum.

ÇEKİRDEK KADRO

Tuncay Güney ifadesinde çekirdek kadroyu da açıkladı. Güney'in iddiasına göre çekirdek kadroda şu isimler yer aldı: Eski Genelkurmay Başkanı emekli Ogeneral İsmail Hakkı Karadayı, Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Necip Torumtay, Eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Teoman Koman, Eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Rasim Betir, Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Güven Erkaya, Emekli Tümgeneral Nejat Müldür, Emekli Tümgeneral Osman Özbek, Emekli Tuğgeneral Engin Hoş, Emekli Tuğgeneral Veli Küçük


FETHULLAH GÜLEN

Necip Hablemitoğlu'nun Fethullah Hoca raporu vardı
Veli Paşa, Fethullah Gülen'den daha akıllı... Arada bir fark yok; sadece dinci değil Veli Paşa..



Tuncay Güney'in evinde bulunan Ergenekon örgütü ile ilgili 6 çuval doküman 2 ruhsatsız tabanca, 36 fişek ve 115 sahte diploma ile pek çok farklı belge bulunmuştu.
Önce Gayrettepe'deki Asayiş Şube Müdürlüğü'nde sorgulaması yapılan Tuncay Güney, birkaç gün sonra İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne teslim edilmişti. Güney, kendisini sorgulayan Organize Şube Müdürü Adil Serdar Saçan'a Ergenekon hakkında detaylı bilgiler vermişti.


[img]http://haber.gazetevatan.com/images/vatanLogo_yeni.jpg[/img]




Neden servis edildi?

Bu görüntülerin medyaya servis edilmesinin anlamı ne?

Tuncay Güney'in 2001'de emniyette alınmış ifadesinin görüntüleri gündeme bomba gibi düştü. Peki bu görüntülerin medyaya servis edilmesinin anlamı ne?


Ergenekon davasının seyrini nasıl etkileler, neler oluyor? İşte değerlendirmeler...

Hikmet Fırat Arslan/İşçi Partililer'in Avukatı

Mahkeden talebimiz zaten savunmamızı yapmadan önce bu mülakatın izlenmesi yönündeydi. Çünkü savcıların dayandığı 'biricik' delil bu mülakattı. Burada gördüğümüz kadarıyla Tuncay Güney karşılıklı bir sohbet ortamında iddialarını sıralıyor. Bunun bir delil olabileceği tartışmalı tabii. Daha sonradan değerlendirme imkanı bulacağız. Hatırladığım kadarıyal Fethullah Gülen'le ilgili bölümlerde 'Fethullah Hoca' diyor ama savcılık metinlerinde bu ifadeler Fethullah gülen diye geçiyordu, böyle çelişkiler var, inceleyeceğiz.

Saygı Öztürk/Hürriyet

Tabii Tuncay Güney'in bu ifadeleri her ne kadar şu anda TV'de yayınlanıyorsa da bunlar aylar önceden gazetecilerin önümlü bir bölümünün bu bilgileri aldığı, hatta kitap haline getirildiğini unutmamak gerekir. Güney'in söylediği bütün söylediği ilk cümle her zaman şu olmuştur 'Emniyetteki ifadelerimin hiç birini kabul etmiyorum, 9 gün işkence gördüm...doğru bile olsa ben o doğruyu kabul etmiyorum diyor.' Ama görüntülere bakıldığında böyle bir işkence görmüş havası yok, çok rahat görünüyor, hiç bir korkusu yok gibi bir hali var. Bu kadar bilgilere bu kişinin sahip olması şüphelidir. Biz yıllardan beridir uğraşırız, Veli Paşa'ya nasıl ulaşırız diye, ben bir kez ulaşabildim. Güney'in bu haline baktığım zaman bir gazeteciden ötesi olduğunu düşünüyorum. Bu kadar bilgiyi kısacık gazetecilik yaşamına sığdırması mümkün değildir. Bu tars bir sorgulamaya emniyetteki ifadeyle 'mülakat' denir. Mülakatların özelliği sorguda alınan her şey savcılığa gönderilmez, iki suret halinde yapılır. Belli bölümleri emniyete bilgi olarak gönderilir, daha ayrıntılı bir bölümü ise emniyette belge olarak kalır.

Tuncay Güney'in açıklamaları şu aşamada neden gündeme getirildi, savcılık neden buna ihtiyaç duydu ayrı bir soru. Bu kişi konuşuyor, söylediklerinin kaçı doğru, çok kişi şu anda zan altında bırakılıyor, bahsi geçen kişilerin çoğu yargılanmakta zaten. Sağlıklı bir sorgulama ifadeler bu şekilde açıklanır hale geldiğine göre birileri birinden intikam alıyor sorusunu doğurmaktadır.

Cüneyt Özdemir/Gazeteci

Gerçekten korkunç bir durum. Türkiye büyük bir dezenformasyonla karşı karşıya. dünyada bunun bir örneği var mı? Türkiye ilk kez çok önemli kişiler hakkında çok önemli iddiların ifade edildiği bir sorguyu, bir polis sorgusunu hiç bir editöryal mudahale olmadan yayınlıyor, bir polis ifadesini yayınlıyor. Dünyada bir örneği var mıdır bilmiyorum. Ben bir bilgi vermek istiyorum. Şimdi Mart ayında Doğan Kitap'tan 'Önemli işler dairesi' adında bir kitap çıkıyor ve çeşitli istihbaraçılarla konuştum. şu anda dinlediğiniz görüntüler Şu anda seyrettiğiniz görüntüler emniyet istihbaratta yapılmamış, organize suçla mücadele şubesinde yapılıyor. ilk tuhaflık buradan kaynaklanıyor. Çünkü Tuncay Güney çeşitli bağlantılarıyal takip edilen ve uzaktan izlenen bir isim. Hatta kısa bir süre önce yeniden altını çizdiler, daha sonra tamamen adli bir vaka nedeniyle organize şubede gözaltına alınıyor ve bu sorguda orada yapılıyor. Bu sorguya istihbaratçıların katılmadığını en azından o dönem için biliyorum. O gün istihbaratın başında olan isimler bugün başında değiller. O gün önemsenmeyen bilgilir bugün televizyon ekranlarında. Dikkatli seyrederseniz montajlı bir bant. orjinali 9 saatlik bir bant... Hangi bölümlerinin servis edildiğini de bilmiyoruz, bazı bölümler kesilmiş ayıklanmış durumda. Bütünün görmediğimiz bir iddialar toplamını izliyoruz. Şu anda TV izleyicileri savcı ve hakim durumuna geçmiş durumunda.

Ahmet Hakan/Hürriyet gazetesi

Tuhaf ve vahim buluyorum bu tür bir yayını, bu tür ifadelerin servis edilmesini. Neye yöneliktir hangi amaçla yapılmaktadır anlayamıyorum, yadırgadığım bir durum. Bu iş ciddiyetinden çok şey kaybediyor özellikle Tuncay Güney kasetleri, bağlantılarıyla... Benim açımdan böyle, ve bu beni üzüyor. Ergenekon'u hafifletici atılımlar bunlar, bombaları tartışmamız gerekiyor oysa. Bombalar çıkıyor sağdan soldan, eyvah işin en ciddi boyutu dediğimiz gün bu soruşturmayı yürütenler tarafından işin ciddiyetini ortadan kaldıracak bir Tuncay Güney bandı sürülüyor piyasaya. Bu beni şaşırtıyor, ne yapmaya çalışıyorlar, amaçları nedir? Ergenekon meselesini küçümseyenlere çok önemli kozlar veriliyor.

(KanalDhaber)


[img]http://haber.gazetevatan.com/images/vatanLogo_yeni.jpg[/img]



Kullanıcı küçük betizi
kgursu
Üye
Üye
 
İletiler: 495
Kayıt: Çrş May 21, 2008 4:47

İletigönderen bezgin » Prş Oca 15, 2009 8:01

Sarlatan Tuncay'in ifade vidolari google'a tam olarak yüklenmis arkadaslar.

Simdi cok önemli birsey söyleyecegim, bu adamin ifadelerinin replikler seklinde ezberletildigine kalibimi basarim. Aranizda psikolog, ses uzmani, vücut dili uzmani varsa bu konuda yorum yapsinlar. Adam sözlerini resmen ezberlemis. Iddialarin dogrulugundan öte su adamin bir vücut dilini cözelim.

Ne diyorum?

CIA, Mossad, BND diyorum.
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

İletigönderen bezgin » Prş Oca 15, 2009 8:27

Su an Türkiye tam bir acik hava tiyatrosu, halka acik, giris ücetsiz. Tayyip Erdogan, Siyonist Sermaye ve Anglosakson Emperyalist Mafya tüm Türkiye'yi Kurtlar Vadisi setine dönüstürmüs durumda. Ülke bir Hollywood Stüdyosu görünümünde, tek farkla: Burada her an film cevriliyor.

TRT'nin Tuncay Güney yayini. Tuncay Güney, arkasinda bir Toronto görüntüsü oldugu halde gayet ciddi seyler zirvalamakta. Arkasinda gördügümüz Toronto dekoru, El Kaide videolarinda da gördügümüz türden neredeyse "Medya Hücresi"nde hazirlanan mizansenler.

Bu tür mizansenleri kim hazirliyor?

http://www.google.com/search?hl=en&q=me ... ations+cia

Tuncay Güney büyük ihtimalle Türkiye'de. Belki de TRT'nin yan binalarinin birinde, olmasi gerektiginden degil, ama canli yayina girmesi kol mesafesindeki kameraya basma meselesi.

Amerika'ya bu süper produksiyonu bize izlettigi icin tesekkür ederiz.

Görüntüler tabi ki sizin veya benim icin servis edilmedi. Gercegin ne olabilecegini sagduyumuzla biraz degerlendirdigimizde görebilmekteyiz. Ama yogun bilgi ve resim bombardimaninda biz bile tekrar tekrar gercegin ne oldugunu hatirlamaya calisiyoruz. Bir düzenek hafizamizi sürekli olarak silmekte.

Türkiye gibi bellegi zayif, bilgi erisiminden yoksun, elinde Hürriyet ve zottirik televizyonlardan baska haber kaynagi olmayan zavalli halkimin ic dünyasini, ruh halini siz düsünün.

Ic savas icin dügmeye basildi. Mümkün oldugunca evinizden cikmamaya gayret gösterin.
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

İletigönderen Türk-Kan » Prş Oca 15, 2009 23:06

CIA'NIN ADAMLARINI KORUYOR TSK'YI HEDEF GÖSTERİYOR

Ergenekon tertibinin bir numaralı dayanağı olan Tuncay Güney'in İstanbul Emniyet'indeki mülakatı mahkeme tarafından avukatlara verildi. Tuncay Güney, 2001 yılındaki mülakatta Ergenekon'un 12 kişilik çekirdek kadrosu olduğunu ve bu kadrodaki isimleri sıralıyor... Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Teoman Koman, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Rasim Betir, Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya, Tümgeneral Nejat Müldür, Tuğgeneral Engin Hoş, Jandarma Genel Komutanı Harekat Başkanı Osman Özbek, Emekli Tuğgeneral Veli Küçük ... Bu isimlerin ortak yanı Amerika'nın bölgedeki planlarına karşı çıkan isimler olmaları... Eski MİTçi Mehmet Eymür'e bağlı Tuncay Güney, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin komutanlarının ismini bir bir açıklarken CIA bağlantılı Hiram Abbas'ı koruyor...

Ergenekon'un tek dayanağı haham Tuncay Güney'in şuanda ekranlarınıza gördüğünüz mülakat görüntülerinde "Daha önce söylemiştin şu çekirdek kadroyu tekrar söyle sözüne şu yanıtı veriyor:

Bu isimler Amerika'nın Irak'ın kuzeyinde kurmak istediği sözde Kürt devlerini savaş nedeni sayan komutanlar. Psikolojik savaş elemanı Tuncay Güney, Amerika'ya karşı olan komutanların ismini bir bir sayıyor ancak MİT içerisindeki CIA'ya bağlı ekibin başında bulunan Hiram Abas sorulunca konuşmaktan çekiniyor ve geçiştiriyor.

Ergenekon'un hahamı Tuncay Güney'i sorgulayan Komiser Ahmet ihtiyaroğlu bu görüntülerle ilgili şu açıklamayı yapmıştı. Birileri Tuncay Güney'i kurup bize gönderdiğini hissetmiştim. Genç yaşta bir kişinin bu kadar şeyi bilmesi mümkü değildi.

Tuncay Güney ile ilgili kitap yazan Avukat Vural Ergül de kasetlerin asıl kasetler olmadığını ve mülakatın montajlandığını belirtiyor. Ergül, Tuncay Güney mülakat çözümlerinden kumarhaneler kralı Sudi Özkan ile ilgili bölümün çıkarıldığını açıkladı. Avukat Ergül, Sudi Özkan'ın çıkarılmasının da Özkan'ın Pirinsıs Otellerinin güvenli işlerini yapan Eski MİT Kontr-Terör Merkezi Başkanvekil Mehmet Eymür'ün müdahalesi olarak değerlendiriyor.

Eski İstanbul Kaçakçılık ve Organize suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan da tutuklanmadan önce Tuncay Güney'i Fethullahçıların kurup kendisine gönderdiğini belirtmişti.



Resim




İfade kaydında büyük çelişki!

Tuncay Güney'in sorgusundaki 'tarih' ifadeleri şüphelerin doğmasına yol açtı.


Tuncay Güney'in Ergenekon operasyonunun başlamasına yol açan ve 2001 yılında yapıldığı iddia edilen sorgusunda ait kayıtlardaki tarih çelişkileri dikkat çekiyor.

Güney, polise verdiği ifadenin bir bölümünde "1999'larda değil 2005'lerde" derken, bir başka ifadesinde ise bahsettiği kişi için "Benden 3 yaş küçük, şimdi 33 yaşında" sözlerini kullanıyor. Bu durumda Güney'in sorgusunun 36 yaşındayken alınmış olması gerekiyor.

Güney'in gazeteci Ruşen Çakır'dan bahsettiği bölüm de sorgu tarihi ile ilgili şüpheleri artırıyor.

Tuncay Güney, ifade verdiği tarihte Çakır'ın ABD'de olduğunu belirtmesine karşın, Ruşen Çakır ABD'ye 2001 yılında değil 2005'te gitmişti.


Resim




Avukat Mehmet CENGİZ, 'Ergenekon'un Hahamı' firari şüpheli Tuncay Güney'in
'sözde' 2001'deki mülakatındaki çelişkileri, eklemeleri açıklıyor!


Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Türk-Kan » Cum Oca 16, 2009 17:02

[quote="firat200"][/quote]
TUNCAY GÜNEY’İN İFADESİ 2008’DE Mİ ALINDI?

Ergenekon Soruşturması’nın kilit ismi Tuncay Güney’in ifadelerinin video kayıtları yankılanmaya devam ediyor. Söz konusu ifadelerin 2001 yılında verildiği, hem mahkeme kayıtlarında hem de basında yer aldı.

İşte bu ifadelerle ilgili şok bir iddia ortaya çıktı. İddiaya göre; Tuncay Güney’in ifadesi sanılanın aksine 2001’de değil, 2008 yılında yapılıp revize edilmişti. Buna göre; televizyonlarda yayınlanan görüntüler 2008’de tekrar montajlanmış görüntülerdi.

Odatv.com olarak iddianın sahibi, Doğu Perinçek’in avukatı Mehmet Cengiz ile konuştuk. Mehmet Cengiz, olayla ilgili gündemi sarsacak iddialarını, gerekçeleriyle Odatv.com’a anlattı.

İşte o açıklamalar:

“MÜLAKATTA MEHMET EYMÜR, ETHEM SANCAK VE FETHULLAH GÜLEN BÖLÜMLERİ ÇIKARILDI

Bir MİT şeması var biliyorsunuz, üstü kapalı, savcılık tarafından gizlenen... MİT bu şemayı Tuncay Güney’in beyanlarına dayanarak söyledim, diyordu ve o Tuncay Güney’in beyanlarına dayanılarak yapılan şemada, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en üst kademelerinin suçlanıp, suçlanmadığı olgusu vardı. Biz bunu baştan beri söylüyoruz; “Hedef Türk Silahlı Kuvvetleri’dir” diye. Zaten Ergenekon dosyasının dayanağı olan bu mülakatta da birçok yerde Tuncay Güney, “Ergenekon demek Türk Silahlı Kuvvetleri’dir” şeklinde beyanda bulunuyor. Birincisi dikkatimizi çeken nokta, baştan beri bildiğimiz bu olgunun, bu mülakatla da bir kez daha teşhir edilmiş olması oldu. İkincisi; ben kendi adıma bu mülakatın acaba belli bölümlerinin kesilip, kesilmediği konusunda şüphe duyuyordum. İzlediğim zaman bu şüphem belirginleşti ve kesinleşti. Örneğin, Tuncay Güney’in ifadesinde adı geçtiği için ifadesine başvurulan Ethem Sancak. Ethem Sancak, biliyorsunuz son zamanlarda “Tayyip Erdoğan benim idolümdür” demişti. “Tayyip Erdoğan benim idolümdür” noktasına gelen Ethem Sancak’ın bu mülakattan çıkarıldığı kesin kez anlaşılmış oldu. Çünkü Ethem Sancak’ın Tuncay Güney’in ifadesine dayanılarak ifadesine başvurulmuştu. Dava dosyasında var. Oysa mülakata bakıyoruz; Ethem Sancak yok. Bu mülakatın gerek Mehmet Eymür, gerekse Fethullah’la ilgili bölümlerinin çıkarıldığı kesinlikle anlaşılmaktadır. Keza Ethem Sancak gibi bazı isimlerin de çıkarılabilmesi için yapıldı.

İFADE ASLINDA 2008 YILINDA MI ALINDI?

En önemlisi; biz baştan beri Tuncay Güney’in 2008 yılında Türkiye’ye getirildiği ve bu operasyonda adeta bir savcı yardımcısı gibi kullanıldığı görüşündeydik. Bununla ilgili derleyebildiğimiz bilgi ve kanıtları mahkemeye sunmuştuk. Şimdi bu ifade, aynı zamanda bu mülakat, bunu da ortaya çıkardı. Nedir o? Bakınız; daha mülakatın başında, aşağı yukarı ilk beş on dakika içinde -ki metinde de üçüncü sayfaya tekabül etmektedir-, orada soruluyor kendisine; “Zaman gazetesinin reklam müdürünün adı neydi?” deniyor. Cevap veriyor sorgucunun bu sorusuna Tuncay Güney... Diyor ki; “Hatırlamıyorum. O benden küçüktü” diyor. ‘Şimdi 33 yaşında, benden 3 yaş küçüktü’ diyor. Yani mülakat tarihinde kendisinin 36 yaşında olduğunu söylüyor. Tuncay Güney’in 1972 doğumlu olduğu bilinmektedir. 1972 + 36 = 2008. Yani 2008 tarihinde bu mülakata eklemeler yapıldığı ve revize edildiği anlaşılmaktadır.

Bir başka bölümde; ilerleyen bölümlerde Tuncay Güney, Topal Osman heykeliyle ilişkin Veli Küçük – yerel yönetim uyuşmazlığını anlatmaktadır. Oradaki anlatım; 2005’deki anlatıma tekabül ediyor. Zaten orada ‘2005’ diyor. Bakın o bölümde; olayın 2005’de yaşanmış olmasının ötesinde, orada 2005 rakamını Tuncay Güney kendisi kullanıyor. Ben kullanmıyorum. Yorum yoluyla çıkarmıyorum. ‘Yolum yoluyla acaba burada bir tarih hatası var mıdır?’ dediğimiz için o gazetelere ulaşıyoruz. Aslında o gazetelere bile ulaşmayabiliriz, çünkü kendisi yani Tuncay Güney 2005 yılında, diye anlatıyor. Tarih vererek anlatıyor ‘2005 yılında’ diye. Bütün bunlar da göstermektedir ki, bu orijinal ifade değildir. Bir kısmı çıkarılmış, bazı bölümleri değiştirilmiştir. Bu aynı zamanda bunu da gösterdi.

ABDULLAH GÜL TUNCAY GÜNEY’İ ARADI MI?

Bütün bunlardan daha önemlisi; bir mülakata dayanılarak ceza soruşturması yönetilemez. Mülakat gazetecilerin işidir. Emniyet ve savcılık mülakat yapmaz. İfade alır. İfadenin unsurları da ceza usul yasasında belirtilmiştir. Nitekim, daha sonra çeşitli mülakatları olmuştur Tuncay Güney’in. Örneğin 2 Kasım tarihli Newsweek dergisinde yayınlanan mülakatında, “Abdullah Gül beni Kanada’dan bir çok kez aradı” demektedir. Ben bunu mahkemede de sordum. “Eğer mülakat diyorsanız, bir mülakat da benden. Üstelik daha yeni tarihli, nerede, ne zaman, kimin tarafından yapıldığı belli. Burada diyor ki; Abdullah Gül beni aradı. O zaman yazalım Çankaya’ya, ‘Abdullah Gül Tuncay Güney’i aramış mı?’ diye. Aramışsa ne konuşmuş? Aramışsa, konuşmuşsa gerçekten çok büyük bir tertip olduğu ortaya çıkar. Yok aramamışsa, o zaman da bu adamın yalancı olduğu ortaya çıkar. Demek ki mülakatlarla varılabilecek bir yer yoktur. Özellikle Türkiye’nin komutanlarının, siyasi parti liderlerinin, bugüne kadar kamuoyunda Türkiye için mücadele ettiği bilinen, bu ulusal kimliklerin böyle bir haham bozması ve yalancılığı sabit olan, Mehmet Eymür üzerinden CIA tarafından kullanılmış birisinin, hiçbir hukuki değeri olmayan anlatımlarıyla yargılanmasının ne kadar abes olduğu da bu mülakatla ortaya çıkmış oldu.”


http://www.odatv.com/index.php?id=14531

İŞTE TUNCAY GÜNEY’İN İFADESİNDEKİ O SÖZLER
http://www.odatv.com/resimgaleri2/cozum ... ari_01.htm
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen soydan » Cmt Oca 17, 2009 0:53

slm'lar,
fazla kafa etmek lagzim deyil.
ben türkiyede 86'ya kadar yasadim ve okulu bitirdikden sonra avrupaya gelen bir türk olarak acikca sunlari yazabilirim.!!!!!
Bu bir komplottttt.
1'cisi. T.C devletimiz cok yer alti kaynaklari var?
2'cisi. Üc kitayi birlestiren bir devlet?
3'cüsü. güclü ve yürekli millet?
1. Türkiyenin GAS-Petrol-Demir-Altin vesaire yer alti kaynaklari var, bunu yazmamin sebebi, kücük bir isadami oldugumdan. simdi eger benim topragimda bu yukardaki yazdiklarimdan bulundugu zaman ben ne olurum???? zengin, öyle deyilmi, egger zengin olursam güclü olurum. bu demekdir ki, cok yatirim yapar ve cok kapilar bana acilir. iste buda baska devletlerin hosuna gitmediyi icin, belirli kadrolardan devletimize adamlar sokulup ülkemizin güclenmesini istemiyorlar.
2.bu kisa bir yazi olacak, eger bir devletin böyle bir yerde durursa ticaretdende cok zengin olur, ondanda böyle pkk vesaire kurulup devleti parcalamak isterler, cünkü tarihimizde herzaman samanyolundan avrupaya ticaret edilmistir.(DÜSNMEK LAGZIM).
3.simdi tarihimize baktigimiz zaman, hangi bir millet yada devlet bukadar milleti bir arrada tutup güclemistir, ve güclü imparatorlari yikmis ve devletleri dize indirmistir, bunu biz türkler etdik. biz parayi severiz, mallari'da severiz Araba-ev vesaire, amma toprak ve millet dedikmi, o doguanadoludaki milletimiz bille göysünü gerip ne mutlu türküm diyene deyip övünürler. o güzelim annalarimiz billem eline sillah alip öne gecip savasmistir. bunu rahatsiz eden devletler, bunu bildiyi icin, silahlan bize karsi savasmaz ve askerlende yapamicaklarini bildikleri icin, ortaliga T.C'de huzursuzluk yaratirlar. yine beceremezler. ;)
----------------------------
hem su Tuncay Güney, güldürtüyor biyandan beni. Ben avrupada yasadigim icin ticaretlen ograsdigim icin hergün yeni kisilerlen tanisirim, simdi bir türk AB ve ABD'ye gidip, orda yasamaya baslarsa, 7 sene sonra bukadar düzgün türkce konusursa pes artik. bir insan atar amma bukadarda cok artik, tuncay orda ise ne olursa olsun ingilizceyi türkceden fazla konusur, cünkü orda türk cok nadir. eeee türkceyi cok nadir konusursan 7 sene, kamera karsisinda yinede belirli kelimeleri kekelersin. vallahi pes artik bunun hic bir sorunsuz türkce kelimelerini biliyor, ve sanki türkiyede yasiyan bir vatandas derim. tamam anladik, internet ve arkadas vesaire türkcesini düzgün tutar amma bu sekilde tutamaz.


bakkalim daha hangi pislikler ortaya cikacak, cünkü türkiyede üst ve en alt kadrolarda okadar pislik varki, inanilcak gibi deyil. kamer gencin bir kere meclisde dediyi gibi, seklini sirf deyistiriyorum, türkiyenin üstüne bir hali sersek bu büttün pislikleri kaplayamaz, su olan halde.

slm'lar
soydan
Kullanıcı küçük betizi
soydan
Üye
Üye
 
İletiler: 75
Kayıt: Cum Şub 15, 2008 18:05
Konum: her yerde

İletigönderen Türk-Kan » Cum Oca 23, 2009 23:38

EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN AÇIKLAMA

"TUNCAY GÜNEY'İN 2001 SORGUSUNDAN HABERİMİZ YOK"



Tuncay Güney'in olay yaratan ve Ergenekon'un kapılarını aralayan, geçtiğimiz günlerde de yayınlanan sorgusu hakkında Emniyet Genel Müdürlüğü'nden açıklama: "2001 sorgusundan haberimiz yok. Bu konuda bilgilendirilmedik."

Emniyet Genel Müdürlüğü, ''Tuncay Güney'in 2001'deki sorgusundan haberimiz yok'' açıklamasında bulundu.

Emniyet Genel Müdürlüğü açıklamasında, "Ümraniye'de ele geçirilen bombalardan önce elimizden belge yoktu" dedi.

Açıklamada ayrıca, "Veli Küçük'ün Kocaeli İl Jandarma Alay Komutanlığı'nda görevi sırasında, 4 faili meçhul cinayet olduğu yönündeki bilgi Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan gönderildi" ifadelerine yer verildi.

Emniyet Genel Müdürlüğü, "Tuncay Güney'in 2001 yılındaki sorgu kayıtlarımızda yer almıyor. Bu konuda bilgilendirilmedik" açıklaması yaptı.


Kaynak
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x