Ermeni ve Amerikan Mezalimi

Ermeni ve Amerikan Mezalimi

İletigönderen Selçuk Tınaz » Çrş May 09, 2012 18:21

2009 yılı Ekim ayında, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesine ilişkin protokoller, Zürih Üniversitesi'nde yapılan törende iki ülke dışişleri bakanları tarafından imzalanmıştı.

Görüşmelerde arabuluculuk yapan İsviçre Dışişleri Bakanı Micheline Calmy-Rey, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavro, Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, Slovenya Dışişleri Bakanı Samuel Zbogar ve Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana da törene katılmışlardı.

Masada imza atan temsilcilerin arkasında "Küsleri barıştıran, düşmanlığı sona erdiren uygar büyükler" havasında, yüzlerindeki kibirli gülümsemelerle sıralanan bu kişiler, gerçekte, geçmişteki acıların yaşanmasına yol açan düşmanlığı kendi çıkarları için yaratan ve günümüze kadar devam etmesini sağlayan insanlık dışı politikaların, üreticilerini temsil ediyorlar.

Bu nedenle, sırtlarında "SUÇLU AVRUPA", "SUÇLU ABD", "SUÇLU RUSYA" yazıları ile yüzleri duvara dönük bir şekilde durmaları, tarihi gerçekler bakımından daha açıklayıcı ve öğretici olur, günün anlam ve önemini de daha iyi gösterirdi.

Konu açıldığı zaman suçluların anılmasının, kibarlık budalalığımıza sık sık kurban edilmesi yetmiyormuş gibi, tarihi olayların yaşanmasında baş rollerden birini oynayan ABD'ne hep iltimas yapılması bilgisizlikten mi kaynaklanır, yoksa budalalığımızın zirvesi midir ?

Bize, onların belirlediği bir tarih anlatımı ile yüzleşme dayatarak törenlerde sırıtanlar, aynı, Robert Kolej'de Bulgar gençlerine yaptıkları gibi, Anadolu'da açtıkları okullar vasıtasıyla Ermenileri isyâna teşvik ettikleri gerçeği ile ne zaman yüzleşecekler acaba ?

ABD ilk misyoner okulunu 1834'de Beyoğlu'nda, ikincisini 1859'da Harput'da, sonrakileri de Beyrut, Erzurum, Van, Mardin, Bitlis, Trabzon, Kayseri, Merzifon, Bursa, İzmit, Antep, Maraş, Haçin, Tarsus, Urfa, Diyarbakır, Sivas gibi birçok vilâyet ve ilçelerde açıp yaygınlaştırarak, Ermeniler üzerinde propaganda yapmaya başlamıştır.

Aşağıdaki liste, ABD'nin Ermeniler üzerindeki faaliyetinin dökümü niteliğindedir ;

YıllarMisyoner sayısıOkul sayısıÖğrenci sayısı
1845347135
18555837363
1865891144160
18751372448253
188515639013791
189517744920604
190015342523400
190418746522867
(Doçent Dr. İlknur Polat / Belleten - sayı 203-S.627)


(Bu ne ilgi, bu ne sevgi böyle. Göz yaşartan bir fedakârlık doğrusu. Keşke bugüne kadar birisi de çıkıp, aynı yıllarda kendi çocukları için, kendi ülkelerinde kaç okul açtıklarını araştırsaydı. Bu sayede, bizim Ermeniler yüzünden kaç Amerikalı çocuğun cahil kaldığını da hesaplayabilirdik)

Sadece bu liste, 100.000'e yakın Ermeninin, o yıllarda ikinci sınıf bir devlet olan ABD'nin açtığı okullar vasıtası ile Türklere düşman haline getirildiğini gösterirken, Rusya, Fransa, Almanya ve İngiltere gibi dönemin süper devletlerinin güçleriyle orantılı olarak sürdürdükleri yıkıcı faaliyeti de hesaba katarsak, yaklaşık yarım milyon Ermeni gencinin 70-80 yıllık bir bölücü eğitim müfredatı sonucu, silaha sarıldığını görürüz.

Bu yüzleşmeden çıkan sonuç ; 1800-1915 arası yaşananlarda, AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ de en az İngiltere, Fransa, Almanya ve Rusya kadar SUÇLUDUR.

Amerikalılara sormak lazım ; "Tarihinizle yüzleştiniz de, Kızılderilileri insanlık dışı vahşi canavarlar olarak gösteren yüzlercesine karşılık, onlara haksız davranıldığını yarım ağızla söyler gibi yapan iki buçuk Holivut filmi dışında ne yaptınız ? (O filmlerde de nedense hep haksızlığa karşı çıkan cici bir beyaz adam vardır ve bütün rolleri çalarak ön plâna çıkan en büyük kahraman, daima o olur) Siz tarihinizden ders alıp değiştiyseniz, Irak Soykırımı'nda bir milyon insanı kim katletti ? 50 yıl sonra, onu da bizim yaptığımızı mı söyleyeceksiniz ?".

Büyük bir sahtekârlıkla, sadece Türkleri suçlayabilmek ve mahkûm edebilmek için, olaylar 1915 ile sınırlanıyor ve düşmanla işbirliğine giren bir kaç Ermeni çetesi yüzünden bütün masum Ermenilere kötülük yapıldığı iddia ediliyor. Hâlbuki 1800'lerin başında, Batı yandaşı olacak bir Ermeni devleti kurmak için kışkırtılan Ermenilerin ihaneti, 1915'den yüz yıl önce başladı ve o tarihe gelinceye kadar gerçekleştirdikleri katliamın haddi hesabı yok.

Aslında, Ermeni iddialarında verilen '1,5 milyon' rakamı, yüzyıl boyunca soykırıma uğrayan Türklere aittir ve gerçek ortaya çıkarsa etkisi ve inandırıcılığı azalsın diye, söylemde ön alma kurnazlığından başka bir şey değildir.

Bir bölgede devlet kurmanın birinci şartı çoğunlukta olmaktır. Bunu sağlamanın yolu da nüfusu artırmak, ya da çoğunluğu yok etmektir. 1915'den yüzyıl önce Ermeniler ikinci yolu seçmişlerdi ve yüzyıl süren etnik temizlik sonucunda yüzde sekseni Türk olan Revan'da tek bir Türk kalmamış, adı da Erivan olmuştu.

Bizans'ın ezdiği Ermeniler, kendilerini yok olmaktan kurtaran ve Anadolu'da yurt edinmelerini sağlayan Türklere, işte böyle TEŞEKKÜR ettiler.

Bugün "soykırım" çerçevesine hapsedilmek istenen ve "Büyük Felâket" etiketiyle pazarlanmaya çalışılan Ermeni oyunu, gerçekte "BÜYÜK NANKÖRLÜK" ile başlayıp "BÜYÜK İHANET" ile devam eden ve zamanımızda da "BÜYÜK İFTİRA"ya dönüşen, çok tipik bir 'BATI SAHTEKÂRLIĞI'dır.

Selçuk TINAZ, 9 Mayıs 2012
Kullanıcı küçük betizi
Selçuk Tınaz
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 101
Kayıt: Prş Oca 12, 2012 16:16

Şu dizine dön: Selçuk TINAZ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x