
Türkiye Dışişleri Bankanı Ali Babacan, Zaman gazetesine verdiği mülakatta, "Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkiler normalleşme yolundadır. Aramızdaki sorunlar, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki sorunlar kadar ciddi değildir." dedi. Bu açıklama, şu bakımdan önemli: Ankara'nın temsilcisi, ilk kez, Ermeni-Türk ile Ermeni-Azeri ilişkilerini birbirinden ayırdı. Şimdiye kadar Türk tarafı ikili ilişkilerin normalleştirilmesi için iki şart koşardı: Ermenistan, 1915 tarihli Ermeni soykırımını tanımaya ilişkin kampanyayı durduracak ve işgal altındaki Azeri topraklarından çekilecek. Şimdi Ankara, resmen bu taleplerden vazgeçmediyse de kullanılan daha yumuşak ifadeler ve eski dönemlere kıyasla Ermeni soykırımını tanınmasıyla ilgili Türk aydınların cezalandırılmaması, iki tarafın da karşılıklı olarak kabul edebileceği bir zemin bulabildiğine işaret edebilir.
Bu tahmini, AK Parti'ye yakınlığıyla tanınan Star gazetesine atıfta bulunan Bakû'deki APA ajansının haberi de doğruluyor: "İmzalanmak üzere hazırlanan belge, sınırların açılmasını, mal mübadelesinin başlamasını ve 1915 yılı olaylarını inceleyecek ortak bir komisyon kurulmasını öngörüyor." Gazete, üst düzey bir Türk bürokratın şu sözlerini aktarıyor: "Karabağ sorunu Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesinde belirleyici rol oynamıyor. Bununla birlikte Bakû, Ankara ve Erivan arasındaki görüşmeler hakkında bilgilendiriliyor."
Azerbaycan Siyasi Teknolojiler Merkezi Müdürü Mubariz Ahmetoğlu, Ermenistan-Türkiye sınırının açılabileceğini ifade ederek, bu gelişmenin Bakû'nün çıkarlarına aykırı olduğunu kaydetti. Zira Azerbaycan'ın dış siyasi tutumu, Ermenistan'ın, Azerbaycan ve "kardeşimiz Türkiye tarafından ablukaya alınmasını öngörüyor." dedi. Ahmetoğlu'na göre, Karabağ meselesi halledilmeden sınırın açılması, Azerbaycan ekonomisini kötü yönde etkilemeyecek, fakat Azeri-Türk ilişkilerine zarar verecek. Azeri uzman, Azerbaycan'ın, Türk müttefikine iyi niyet jesti olsun diye Azeri enerji kaynaklarını taşıyan boru hatlarının Türk topraklarından geçmesine razı olduğunu, oysa petrol ve doğalgazın Gürcistan ve Ukrayna topraklarından geçip Avrupa'ya taşınmasının daha ekonomik olacağını hatırlattı. Ahmetoğlu, Ankara'nın Erivan ile ilişkilerini iyileştirmeyi hızlandırmasının, Bakû için bazı güçlükler yarattığını kaydederek, yakın gelecekte Türkiye-Ermenistan sınırının açılacağını göz önüne alarak yeni bir dış siyasi tutum almaya zamanlarının olmadığını söyledi.
Berlin'de yaşayan siyaset uzmanı Aşot Manuçaryan ise "Ermeni-Türk ilişkilerinde beliren atılımı, Türkiye'nin bölgedeki konumunu güçlendirme amacına bağlıyor. Türkiye'nin, Ermenistan ile ilişkiler olmadan Rusya ve İran ile bölgede rekabet etmesi mümkün değil. Manuçaryan, Bakû'nün baskıları sonucunda Ankara, sınırı ve Ermenistan'a açılan elverişli koridoru kapattı ve bunun karşılığında Bakû-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattını elde etti. Boru hattı işletilmeye başladıktan ve bu bakımdan Azerbaycan'ın Ankara'ya bağlı olmasından sonra Ankara, Bakû ile anlaşmasını yeniden gözden geçirebilir." dedi. Barack Obama'nın 1915 tarihli soykırımı tanıyacaklarını vadetmesi, Ankara'yı rahatsız ediyor. Gerçi hemen hemen ABD Başkan adaylarının tamamı bu tür vaatlerle Ermeni diasporasının desteğini kazanmayı çabaladıysa da daha sonra bu yönde hiçbir adım atmadıkları görülüyor.
18/03/09
