Esat'ın ve Erdoğan'ın Muhalifleri...

Esat'ın ve Erdoğan'ın Muhalifleri...

İletigönderen faruk haksal » Cmt Ağu 13, 2011 7:59

Suriye devlet Başkanı Esat, kendisine isyan bayrağını açan kalabalıkları şiddet kullanarak durdurmaya çalışıyor.
Doğru yapıyor, yanlış yapıyor.
Bizim sadece bir insan olarak bu konuda ancak bir fikrimiz olabilir.
Bu fikrimizi de açık seçik ifade edebilme özgürlüğümüz olabilir.
Bu özgürlüğün ötesinde bize, bizlere ve hepimize ne düşer?..
Suriye Devleti’nin işlerine karışmamak, toprak bütünlüğüne saygılı olmak…
Ama AKP Hükümeti, bildiniz gibi, esiyor, gürlüyor.
Dillerindeki söylem basittir, yalındır:
- Muhaliflere karşı şiddet kullanılması doğru değildir. Esat derhal “reformlar”ı yapmalı ve ülkesine demokrasi getirmelidir.
Reform sözcüğünü tırnak içine aldık. Nedeni kısaca şunlar:
1.- Reformdan ne kast edildiği açık değildir. Ama yaşadığımız tecrübeler, bu talebin özünün, emperyalist güçlerin [ABD ve AB] reform maskesi altında kendi sömürü mekanizmalarını Suriye’ye yerleştirme stratejisi olduğunu bize söylemektedir.
2.- Suriye bağımsız ve üniter bir devlettir. Reform yapılması, yapılmaması, yapılacak reformların içeriklerinin tespiti ve ölçüsü gibi konularda verilecek karar sadece ve sadece Suriye Devleti’nin yetki ve egemenlik alanı içindedir. Yabancı ülkelerin bir ülkeye “reform yapacaksın,” biçimindeki dayatmaları emperyalizmin somut bir saldırısıdır.
3.- Her devlet, kendisine isyan eden topluluklara karşı kendisini koruma yetkisine sahiptir. Bu devletin dışında yer alan güçler ya da kişiler bu konuya sadece insani gerekçelerle yaklaşabilir, düşüncelerini ifade edebilir ve en çok gelişmeleri protesto edebilirler. Bu ölçünün dışına taşacak olan dayatmalar ve hele hele askeri müdahaleler, insani yaklaşımın çok dışında ve müstakil bir saldırı hüviyetindedir.
Ama bizim adımıza irade oluşturan ve “dış politikada ABD ve AB’nin taşeronluğunu üstlenmiş olduğu” ana muhalefet partisi tarafından dahi ifade edilen Türk Hükümeti, meseleye bu pencereden bakmaya oldukça uzak durmaktadır.
Esasında bu bakış, eskilerin deyimi ile, “eşyanın tabiyatına uygundur…!
Çünkü Hükümeti oluşturan siyasi partinin benimsediği tüm stratejiler ABD ve AB patentlidir. Doğal olarak Türkiye’nin Suriye politikası da bu damgayı taşıyacaktır.
Bu konuda bir çelişki ya da terslik yoktur.
Sorun, bu politikaların niteliklerinin Türkiye halkı tarafından halen tam olarak anlaşılamamış olmasındadır.
Hükümet, Suriye devlet başkanı Esat’ın muhaliflerine karşı şiddet kullanmasını şiddetle kınamakta ve bu davranışı bir dış müdahale nedeni olarak değerlendirmektedir.
Ama aynı Hükümet, kendi halkının kendi yönetimine karşı gösterdiği en küçük bir muhalefete karşı en sert müdahaleyi gerçekleştirmekten çekinmemektedir.
Hükümet’in başı, kendisini eleştiren bir vatandaşa;
- Ananı da al git, diyebilmekte…
Üniversite öğrencilerin en masum protesto eylemlerini biber gazları ile bastırıp, “muhalif” öğrencileri zindanlara gönderebilmektedir…
Suriye için talep edilen [tırnak içindeki] özgürlük talepleri, hudutlarımızın içeriye gelindiğinde biçim değiştirmektedir.
Başbakanımızın dilindeki özgürlüğün içeriğinde, yine O’nun ifadesi ile, “ileri demokrasi” söylemi vardır… Demokrasinin en gerisini uygulamakta ısrarcı olan bir Başbakan’ın, ileri demokrasiden ne kast ettiğinin takdiri ise, Türkiye halkı’nın bilincine arz edilmiş, çözümlenmesi gereken bir gerçektir.
Gün ola, hayır ola…

farukhaksal@superonline.com

LÜTFEN “TIK”LAYINIZ:
http://www.soruyusormak.com
http://www.dnm-ler.com
http://www.kitlecizgisi.com
Faruk Haksal
Kullanıcı küçük betizi
faruk haksal
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 344
Kayıt: Pzt May 24, 2010 10:01

Şu dizine dön: Faruk HAKSAL

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x