FAŞİZMİN VE FAŞİSTLERİN KADERİ...

Halkın oyunu alarak yönetimi ele geçiren tüm faşistler, bu ‘başarılarını’ yalan ve komplo üretmedeki ‘başarılarına’, kavramları ve gerçekleri çarpıtmadaki ustalıklarına borçludurlar.

Yalan ve komplo üzerine inşa edilmiş ince propaganda teknikleriyle halkı yanıltarak yönetimi ele geçiren tüm faşistler; iktidarlarını sağlamlaştırdıktan sonra, en başta oyunu aldıkları halka ve ülkelerine unutulmaz acılar yaşatmışlardır ne yazık ki.

Gestapo’su, SS’leriyle; toplama kampları, işkenceleriyle tarihin en zorba faşisti Hitler de, kendisine iktidar yolunu açan yalan ve komplo üzerine inşa edilen propaganda tekniklerini en usta biçimde kullanmıştı.

Hitler’in, Alman halkının yüzde 44 oyunu alarak Almanya’yı adım adım faşizmin karanlığına sürüklediği 5 Mart 1933’teki seçimlerde bu propaganda tekniği çok ustaca kullanılmıştı.

***

Hitler’in yüzde 44 oy aldığı bu seçimlerden kısa bir süre önce, 23 Şubat 1933 günü Berlin’deki Alman parlamentosu Reichstag yakıldı.

İddiaya göre, binayı komünistler yakmıştı. Çünkü yangın sırasında, üzerinde Komünist Parti kimliği bulunan bir kişi yakalanmıştı. Bu kişi üzerinden olay komünistlere bağlandı ve tarihe ’’Leipzig Duruşması’’adıyla geçen duruşmalar başladı…

Sözü uzatmayayım, isteyen ayrıntılarını araştırıp öğrenebilir ama, sonradan kesin biçimde ortaya çıktı ki, Hitler’e iktidar yolunu açan Alman parlamento binası Reichstag’ın yakılması olayı bizzat Naziler tarafından gerçekleştirilmişti.

Bu tarihsel duruşma, sonradan tiyatroya da aktarıldı ve ülkemizde de 70’li yıllarda Ankara Sanat Tiyatrosu (AST)tarafından ’’Leipzig Duruşması’’ adıyla sahnelendi.

***

Diyeceğim şu ki, faşistlerin en ustalıkla kullandıkları malzemedir yalan ve komplo.

Tüm faşistlerin ortak bir özelliği daha vardır ki, hepsi de bir avuç zengini daha zengin, çok geniş halk yığınlarını daha yoksul ve perişan etmişlerdir.

Ama tüm faşistler için tarihin en değişmez kuralıdır yenilgi.

Her ne kadar, tarihin belirli dönemlerinde halkı aldatmayı ipleri ellerine geçirmeyi bir süre başarmış, çok geniş emekçi halk yığınlarının ekonomik-demokratik haklarını baskıyla zorbalıkla bir süre gasp etmiş olsalar da, tüm faşistler, mutlaka, ama mutlaka yenilmişlerdir.

Ve tarihteki hiçbir faşistin saygıyla, sevgiyle anıldığı görülmemiştir…

İrfan Tuna - 7 Mart 2011 - Güncel Meydan