Fethullah Hoca’yı bekleyen post-modern tehlike

Aydıncıkların özürlü kampanyasına karşı bir kampanya ve verdiğimiz tepkiler!

Fethullah Hoca’yı bekleyen post-modern tehlike

İletigönderen kgursu » Cum Ara 19, 2008 15:25

Fethullah Hoca’yı bekleyen post-modern tehlike

serdar.turgut@aksam.com.tr


Bugün tam şu anda bile bazı kafelerde oturan birtakım insanlar baş başa vermiş, kendi ülke vatandaşlarının vurdumduymazlığına, bilinçsizliğine karşı kararlı bir saldırı başlatmak için, sado-mazoşistik bir performans için planlar yapmakta.

Siz isterseniz bunlara ‘Kafe-egzistansiyalisti’ deyin, isterseniz de ‘Rokoko entelektüeli’, fark etmez, bunların çoğu birbirine benzer, kökenleri de az çok aynıdır.

Hemen hepsinin beyni kötümserlikle, alaycı tavırlarla ve hem kendilerinden hem de ‘ortalama’ vatandaştan tiksinti duyma duygusu ile doludur. Bu hislerle sarhoş olmuş gibidirler. (Bu Nietzsche’nin çok önceden ileride çıkacağını tahmin ettiği insan tiplemesidir).

Bu insanların kökenini iyice anlamadan, durup dururken toplumun en duyarlı olduğu bir konuda bile korkusuz tavırları ortaya koyabildiklerini anlayabilmek mümkün değildir. (Örneğin; ‘Ermenilerden özür dileme’ kampanyasının oluşmasını bu özel tarihi öğrenmeden anlamak mümkün olamaz).

Bugün bu tarihin kısa bir özetini yapacağım.

Kökeni anlamak için Marksizmin politik bir hareket olmaktan çıktığı ve işçi sınıfı ideolojisi ile bağlantısını kopardığı günlere dönmek gerekiyor. Özellikle de yapısalcılık (structuralism) ekolünde gerçeğin bizzat kendisini incelemek yerine insanların bu gerçeği kafasında nasıl kurguladığının asıl konu olduğunu söyleyen yazılar ortaya çıkmıştı.

Akademi dünyasını derinden etkileyen bu fikir, bir kısım insanın siyasi mücadeleden soyutlanmış Marksizm veya ‘Kültürel Marksizm’ olarak nitelendirdiği düşünce biçimini ortaya çıkardı.

Hayli karmaşık bir dil kullanılarak yazılan bu yazıları Türkiye’de döneminde ‘Birikim’ dergisi tanıttı. Ve okuyucuları arasından ‘Kültür Marksistleri’ çıkmasına neden oldu.

Bu kendi başına gayet tabii ki sakıncalı bir şey değil ama benim ‘Rokoko entelektüeli’ dediğim bu insanlar, bir aşamada siyasi tavır da koymaya başladılar. Asıl gerçeğin değil, insanların kafasında o gerçekliğin nasıl kurgulandığının daha önemli olduğunu düşündüklerinden, o algı yapılarını yıkmaya giriştiler (yapısöküm, deconstruction).

Bunu yaparken de son derece cesur ve uç noktalarda hareket edebiliyorlar.

Çünkü onlara göre gerçek denilen şey aslında olmadığından, gerçek denilen şey sadece kafalarda kurgulanmış bir şey olduğundan, insanların veri kabul ettiği bir yapıya, bir değere saldırı açılırken de pek temkinli olmak gerekmiyor. (Çünkü zaten bir hayal ile mücadele ediyor gibi görüyorlar kendilerini. Dolayısıyla eylemlerinin gerçek sonuçlarından soyutlanmış gibi de hissediyorlar).

Bu saldırılar sado-mazoşistik de aynı zamanda. Kafe-egzistansiyalisti hem kendinden hem de ortalama insandan tiksinti duyduğundan saldırısı ne kadar çarpıcı ne kadar acı verirse onun için çok daha güzel olacaktır.

TSK’ya çok ağır ithamlarla saldıranlar veya toplumda duyarlılık varken ‘Ermenilerden özür’ kampanyası açanların çoğunluğunun kökeni Marksizm olsa da bugün post-yapısalcılık dönemlerinde liberal olmuşlardır.

Bu el attığı her sosyal ve siyasi hareketi eritip tüketen bir tür liberalizmdir.

Bugün kendilerini Marksist kökenli liberaller olarak tanımlasalar da Marksizme en çok düşman olan da kendileridir.

Kendi ideolojilerine göre karşı olmaları gereken din konusunda da kabul edicidirler. Çünkü ilk hedefleri, bu adına cumhuriyet denilen baskıcı yapıyı, yapısöküme (Deconstruction Michel Foucault) uğratmaktır.

Bu mücadelelerinde dini tavırları ile kendilerine yandaş buluyorlar. Ama bu insanların gerçekten duyarlı oldukları hiçbir inanç tabakası yoktur. Siyasi ve sosyal değer merkezlerini tamamen kaybetmişlerdir. Onlar için tek önemli konu, bazı yapıları yapısöküme uğratmak ve bunu şık bir dille anlatmaktır.

Kendileri haricinde ve kendi yapısökümleri dışında hiçbir şeyin önemi olmadığından onlara yandaş olan her akım harcanır gider. Marksizme bu olmuştur. (Birikim dergisinde yaptığı işlerle Türkiye’ye ciddi bir birikim kazandıran Murat Belge hem Birikim’den Taraf gazetesine giden yazarlık serüveniyle bu kültür Marksistlerinin hayat serüvenini kendi şahsında özetler).

Belge, Marksizmi bıraktı mı bilmiyorum ama inşallah içinde bulunduğu gazetenin liberalizmine benzeyen bir tavrı benimsemez.

Kendilerine yanaşan her akımı her fikri yapısökümüne uğratan liberaller şimdi dini özgürlüklere çok önem veriyorlar.

Bu Türkiye’de dini özgürlüklere gerçekten inanan insanların karşı karşıya bulunduğu en büyük tehlikedir.

Fethullahçıların karşı karşıya bulunduğu post-modern tehlike budur.

Post-modern anlamsızlığı sever, bunun dindar insanla pek alakası olamayacağı barizdir. Dolayısıyla cumhuriyeti yapısöküme uğratmak amaçlı işbirliğinin çok uzun ömürlü olması da beklenmemeli.

Bu arada ‘Ermenilerden özür dileme’ kampanyasına da fazla değer vermeyin. Bunun sadece onlar açısından bir zihin egzersizi ve vatandaşların vurdumduymazlığına karşı yapılmış sado-mazoşistik bir performans saldırısı olduğunu da unutmayın.

[img]http://www.aksam.com.tr/images/aksam_logo.gif[/img]
Kullanıcı küçük betizi
kgursu
Üye
Üye
 
İletiler: 495
Kayıt: Çrş May 21, 2008 4:47

Re: Fethullah Hoca’yı bekleyen post-modern tehlike

İletigönderen borabey » Cum Ara 19, 2008 16:22

kgursu yazdı:Fethullah Hoca’yı bekleyen post-modern tehlike

serdar.turgut@aksam.com.tr

Bu arada ‘Ermenilerden özür dileme’ kampanyasına da fazla değer vermeyin. Bunun sadece onlar açısından bir zihin egzersizi ve vatandaşların vurdumduymazlığına karşı yapılmış sado-mazoşistik bir performans saldırısı olduğunu da unutmayın.

[img]http://www.aksam.com.tr/images/aksam_logo.gif[/img]


Perihan MAĞDENİN 18.12.2008 günlü Radikal Gazetesinde çıkan yazısı "sado-mazoşistik bir performans saldırısı" bakımından güzel bir örnektir.
Kullanıcı küçük betizi
borabey
Üye
Üye
 
İletiler: 333
Kayıt: Çrş Haz 25, 2008 14:06

İletigönderen kgursu » Cum Ara 19, 2008 16:52

Katılıyorum, o nasıl bir yazıydı öyle? Okurken midem bulandı... :shock:
Kullanıcı küçük betizi
kgursu
Üye
Üye
 
İletiler: 495
Kayıt: Çrş May 21, 2008 4:47


Şu dizine dön: Özürlü Kampanya ve Tepkiler!

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x