Mahkeme, Fethullah Gülen'in 'Yeşil Kart' başvurusunu reddeden kararı bozdu.

ABD’ye yapmış olduğu "Yeşil Kart" başvurusu önce Göçmenlik Dairesi (USCIS), daha sonra Washington’daki Göçmenlik Dairesine bağlı Temyiz Dairesi (AAO) tarafından reddedilen Fethullah Gülen’in Pennsylvania Doğu Bölgesi Mahkemesi’ne kararı incelemesi için açtığı dava davacı lehine sonuçlandı.

FETHULLAH Gülen’in yaşadığı Pennsylvania eyaletinde Pennsylvania Doğu Bölgesi Federal Mahkemesi’nde bakılan davada yargıç Stewart Dalzell, tarafların 25 Haziran’da mahkemeye sundukları yeni deliller sonrasında "müzekkere ve yargı" başlığı ile yayınladığı kararında, Göçmenlik Dairesi’nden, Gülen’in yaptığı I-140 yeşil kart başvurusunu 1 Ağustos 2008 tarihine kadar onaylamasını istedi. Yargıç Dalzell ayrıca, Fethullah Gülen’in avukatlarını ve Göçmenlik Dairesi’ni savunan bölge savcısını geride kalan konuları çözümlemek için 4 Ağustos tarihinde tekrar mahkemeye çağırdı.

18 sayfadan oluşan kararında Göçmenlik ve Vatandaşlık Dairesi ve Temyiz İdaresi’nin daha önce Gülen aleyhine almış olduğu kararları bozan yargıç Dalzell, Göçmenlik İdaresi’nden, Gülen’in yapmış olduğu "Olağanüstü Yetenekli Yabancı İşçi" kategorisindeki I-140 başvurusunun 1 Ağustos 2008 tarihine kadar onaylanmasını istedi. Dalzell ayrıca, Gülen’in geçtiğimiz yıl idareye hızlı işlem yapılması için ödediği 1000 dolar ücretin, işlemlerin zamanında yapılmadığı için, kendisine geri ödenmesini istedi.

Olağanüstü eğitimci olması gerekmiyor

Yargıç Stewart Dalzell’in kararı bozma gerekçelerinin en önemlisi, Gülen’in başvurusunun kabulü için illa "olağanüstü eğitimci" olması gerekmediği, "olağanüstü yetenekli yabancı işçi" kategorisinin kapsamına girmesinin yeterli olduğu tezi. Dalzell’e göre çalışmaları uluslararası alanda tanınmış, "olağanüstü yetenekli yabancı işçi" kategorisinde başvuran adaylarda istenen "bilim, sanat, eğitim, iş ve spor" şartları bir bütün olarak değerlendirildiğinde bu başvurunun kabul edilmesi gerekiyor.

Bu kategoride başvurarak ABD vatandaşı oldukları takdirde, ABD’ni bu işten büyük fayda sağlaması şartının, Gülen’in "İlahiyat, Politika Bilimi ve İslam çalışmaları" nın kuşkusuz büyük fayda sağlayacağını ileri süren yargıç Dalzell, ABD’deki pek çok Üniversite’nin bu alanlarda eğitim verdiğini belirtti.

Dalzell’in kararında Göçmenlik İdaresi’nin Temyiz Şubesi "AAO"nun Gülen’in çalışmalarının "bilgince" olmadığı yolundaki kararının usulsüzce olduğu belirtiliyor. Yargıç Dalzell, Gülen’in çalışmalarının sanki sadece bilginlere yönelik olması gerektiğini şart koşan AAO’nun "bilgince" kelimesinin anlamını kavrayamadığına kanaat getirdi.

---

ABD vatandaşlık yemini:

Burada, önünüzde, şimdiye kadar tabiiyetinde bulunduğum her türlü devlet tabiiyeti ve egemenliğini reddettiğime; bundan böyle ABD Anayasası'nı ve yasalarını iç ve dış düşmanlara karşı savunacağıma; ABD'ye bağlılık ve sadakat göstereceğime; kanunun gerektirdiği hallerde ABD ordusuna hizmet vereceğime; kanunun gerektirdiği durumda sivil yönetim altında ulusal önemi olan işlerde çalışacağıma ve bu yükümlülükleri özgür bir şekilde, akıl sağlığım yerinde ve samimi olarak üstleneceğime yemin ederim. Tanrı yardımcım olsun.

---

O zaman Tanrı Fettan'ı korusun. Daha ne diyeyim¿? Faaliyetlerini meşrulaştırdı.

Bu haberi gülen hayranlarına armağan edelim darısı onların başlarına.

İşte kafamda ki son soru işaretide kalkdı.
Acaba ABD Fettoyu sınırdışı ediyor diyerek bu bizden değil bizim için önemli bir şahıs değil fetoyla bizim işimiz olmaz gibi bir anlam yutturulmaya mı çalışılıyor dedim.
Bu son gelişmelerden sonra bakınca aynen öyleymiş.
Hayırlı olsun dedim içimden Feto Türkiye'ye geldiğinde Guiza'dan daha büyük izdiham olur mu diye hayellerim yıklıdı.Bir başka bahara kaldı özledik seni Hocam gel artık Nurunu Türkiyede tamamla.Seni Cumhur yapalım gel artık gel.

Amarika fettosun okullarina yapilan bagislari birakip hadi git geldigin yere dermiydi hic

FETHULLAH GÜLEN I–140 VİZESİNDE NEDEN BU KADAR ISRARCI?

Fethullah Gülen’in ABD’ye başvurusunu yaptığı I–140 vizesinin reddedildiği haberleri bir süre önce gündeme gelmişti. İşte Fethullah Gülen’in kararın incelenmesi için açtığı dava sonrasında, Gülen’in yaşadığı Pennsylvania eyaletindeki Pennsylvania Doğu Bölgesi Federal Mahkemesi bu başvurunun onaylanması kararını aldı.

Hatırlanacağı üzere; vize başvurusunun reddedilmesiyle ilgili ABD İçişleri Bakanlığı adına savunma yapan Savcı Patrick Meehan ve Mary Catherine Frye; “Davalı, kendisinin din adamı olduğunu ve eğitim alanında çalışmalar yaptığını belirtiyor. Oysa eğitimci olduğunu gösteren hiçbir belge sunmadığı gibi kendisini akademisyenlerle çevreleyip para karşılığı kendi görüşlerinin tartışıldığı konferanslarda konuşturuyor ya da görüşlerini yazdırıyor” diye açıklama yapmışlardı.

Tüm bu süreci analiz ettiğimizde önümüze bir soru geliyor:

Fethullah Gülen, neden I – 140 vizesini almaya bu kadar çaba sarfediyor?

Hem de, Fethullah Gülen’i yakından tanıyan isimler, kendisinin Türkiye’ye dönmek istediğini, ısrarla söylemelerine rağmen…

Bu sorunun cevabını bulabilmek için, öncelikle I–140 vizesinin ne anlama geldiğini biraz anlatmak gerekiyor.

Bir kere; I–140 vizesi ile Green Card’ın birbirine karıştırılmaması gerekiyor. Medya, Fethullah Gülen’in vize talebiyle ilgili sürekli olarak bu yanılgıya düşüyor. Green Card ABD’de çalışma ve barınma hakkı tanıyor.

I–140 ise, ABD’nin çok az sayıda isime verdiği “bilim, sanat, eğitim, spor ve iş alanında” yetenekli olması şartı koştuğu bir vize türü.

Bu vizeyi alanlar ABD vatandaşı statüsünün haklarına sahip olabiliyorlar.

Odatv.com, alanında önemli işlere imza atmış Türk’lerden bazı isimlerin bu vizeye sahip olduğunu biliyor, ama konumuz bu değil.

İşte Fethullah Gülen de bu statüyü kazanmak istiyor.

Böylece Fethullah Gülen’in, Türkiye’ye dönmesi durumunda bir anlamda ABD koruması altına girebileceği iddia ediliyor. I–140 vizesi sahibi Gülen hakkında herhangi bir dava açılması durumunda, ABD’nin seyirci kalamayacağı, bu davalara müdahil olacağı konuşuluyor.

ABD’de Fethullah Gülen’den uluslar arası terörle savaş konusunda destek alındığı ve bu yüzden vizenin verilmesi gerektiğini düşünenlerin olduğu da iddia ediliyor.

Hatta CIA’nın bu görüşü desteklediği ancak FBI’nın vizenin verilmesinin gerek olmadığını, düşündüğü de belirtiliyor.

---