İstanbul Valiliği'nin İstanbul'da yaşayan ancak kaydı bulunmayan Suriyelilere verdiği süre bugün sona erdi.

Geçici misafir statüsünde Türkiye'de bulunan Suriye vatandaşlarının İstanbul'da kaydı olanlarının kalmasına izin verilirken, kaydı İstanbul'da olmayanlar kayıtlı oldukları illere gönderilecek. Bugün İstanbul'daki il göç idarelerinde yoğunluklar yaşandı. Kaydı İstanbul'da olmayan Suriye vatandaşları kayıtlarını İstanbul'a aldırmak için göç idarelerine akın etti.
'İstanbul'da kaçak olarak kalacağım'
Kendisinin Bursa'da ailesinin ise İstanbul'da kayıtlı olduğunu belirten Amad H., "İki buçuk senedir Türkiye'deyim, benim kaydım Bursa'da, eşim ve çocuklarımın hepsi İstanbul'a kayıtlı. Bugün geldim İstanbul'a kayıt olabilmek için ama kaydımı yaptıramıyorum bana 'Bursa'ya git' diyorlar. İzin vermiyorlar şimdi İstanbul'da kaçak olarak kalacağım" dedi.
'Polis gördüğümde yolumu değiştiriyorum'
5 senedir Türkiye'de olduğunu belirten Ahmed E. ise şunları söyledi:
"Benim kimliğim Tekirdağ'da verildi. Mülteci olarak geldiğimde benim Tekirdağ'da verilmişti. 4 çocuğumun kaydı İstanbul'da gözüküyor. Yakalanırsam ya Tekirdağ'a ya başka bir yere ya da Suriye'ye gönderileceğim. Çocuklarım burada, eşim burada, annem burada, kardeşlerim burada. Benim Tekirdağ da ne işim var? Nerede polis görürsem yolumu değiştiriyorum. Ben de İstanbul'da kalmak istiyorum. Hem İstanbul'da hem Tekirdağ'da kira ve fatura ödüyorum. Bu da bana masraf oluyor. Ben Tekirdağ da hastalanıp hastaneye gittiğimde kimliğim verildi."
'Herkes mecbur, yakalanacağı güne kadar İstanbul'da kalıyor'
Eşinin Ankara'da kendisinin ise İstanbul'da kayıtlı olduğunu belirten Mustafa S. de "6 yıldır Türkiye'deyim. Benim kimliğim İstanbul'a kayıtlı, çocuklarım da İstanbul'a kayıtlı. Ama eşim Ankara'ya kayıtlı. Bunun sıkıntısını yaşıyorum. Herkes mecbur, yakalanacağı güne kadar İstanbul'da kalıyor. Herkes kaydını İstanbul'a almak istiyor" ifadesini kullandı.
https://tr.sputniknews.com/turkiye/2019 ... kalacagim/
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen Toplumlardır.
Bir hamalın yükü geçicidir; fakat sahtekâr bir politikacının yükü kalıcıdır çünkü onun dolandırıcılıklarının muazzam yükünü her daim akılsız toplumlar taşımaktadır.
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet için hangi sıfat kullanılabilir? Şaşkın? Çok hafif! Ahmak? Yeterli değil! Beyinsiz? Evet, işte tam da sıfat budur! Aptal kalabalıklar, sahtekâr politikacıların en büyük servetidir!