
Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi, Türkiye-İran-Irak ve Suriye'den koparılacak toprak parçaları birleştirilerek bir (SÖZDE) "büyük kürdistan" yani bir "İkinci İsrail" devleti kurulmasını öngörmektedir.
Bu Kukla Devlet'in ilk parçası Irak'ın kuzeyinde fiilen kurulmuştur, ancak Türkiye, İran ve Suriye'den gelecek tepkilerden çekinildiği için henüz bağımsızlık ilan edememiştir.
ABD bu kalkanı boşuna kurmuyor ve kullanılması için gerek olduğunda canı yanan İran karşısında Türkiye hedef haline gelecektir.
Böyle bir durumda İran ortalıkta olmayan Amerikan hedeflerini değil ona yataklık etme durumunda kalacak olan en yakınındaki Türkiye'nin önemli şehirlerini vuracaktır.
Eskiden PKK'ya destek veren İran ve Suriye de Amerika'nın bu planının farkına varmış, PKK'nın kendi ülkelerindeki uzantılarına karşı Türkiye ile eşgüdüm halinde operasyonlara başlamışlardır.
Bu işbirliğini baltalamak için bu ülkelerin arasına kama sokmak gerekiyordu.
İşte Füze Kalkanı, Türkiye-İran-Suriye arasındaki mutabakatı bozacak bir kama olarak kullanılacaktır.
Bu ülkelerin birbirine düşmesi ile Barzani Devleti daha bağımsız hareket edebilecek, Bağdat ile bağlarını koparmak için eli serbestleşecektir.
(SÖZDE) "büyük kürdistan" yolundaki ikinci adım, Barzani Devleti'nin Türkiye'ye doğru genişlemesi olacaktır.
Bunun için de PKK ile yapılan pazarlıklarda Türk Ordusu'nun Güneydoğu'dan çekilmesi şartı kabul edilmiştir.
-ABD, bu füzeleri İran, Rusya, Suriye ve ileride İsrail'e karşı çıkabilecek herhangi bir Arap ülkesine karşı kullanacaktır.
-Bu füzeler, Türkiye‟nin Doğu ile ilişkilerini baltalayacaktır.
-Bu füzeler, ABD'nin Kafkasları kontrol altında tutmasının bir unsuru olarak kullanılacaktır.
ABD'nin Türk Cumhuriyetlerini denetlemesinin bir aracı olacaktır.
- ABD, ileride Rusya ile çıkabilecek bir savaşı kendi toprakları dışına taşımış, Türkiye'yi ateşe atmış olacaktır.
- Türkiye ve İran'ın ortak düşmanı olan Batı destekli bölücülüğü koruyacaktır. Yani "kukla devlet"i himaye edecektir, kalıcı olmasını sağlayacaktır.
- Türkiye'nin Amerika'ya daha da bağımlı olmasını sağlayacaktır.
- Öyle değilmiş gibi takdim edilse de Türkiye'yi Doğu'ya karşı cephe ülkesi yapacaktır.
- Bu projenin devamında hangi tamamlayıcı unsurlar olduğu meçhuldür.
Füze Kalkanı, Türkiye'nin başına büyük belalar açacak bir İsrail projesidir. Kısa süre önce İsrail, güya nükleer silah üretecek diye İran'a saldırmak üzere hazırlık yaptığını bildirdi, hatta ABD de bu konuda hazırlık yaptığını en yetkili askeri ağızdan duyurmuştu.
İran - ABD / İsrail arasındaki bir çatışma kara birlikleriyle olmayacaktır. İsrail hava kuvvetlerini ve füzeleri kullanmak isteyecek, İran da buna yine füzeler ve hava kuvvetleriyle karşılık verecektir.
ABD, İsrail'e biraz sabırlı olmasını, füze kalkanı adlı sistemin kurulmasını beklemesini tavsiye etmiştir. Bu sistemle, İsrail İran'a veya diğer hedeflere hava kuvvetleri ve füze ile saldırırken, İran'ın tüm füzeleri ve hava kuvvetleri bu sistem tarafından havada vurularak etkisiz hale getirilecektir.
Etkisiz hale getirilen tüm füzelerin (Nükleer başlıklı olanlar dahil) düşeceği yer Türk toprakları, etkilenecek olan Türk Milleti'dir.
İran ne yapacaktır? Hava kuvvetlerini ve füzelerini korumak için füze kalkanı sistemini yok etmeye çalışacak, bunun için bu sistemin olduğu bölgeyi füzeler ve hava kuvvetleri ile vurmaya çalışacak, manyetik alan ile hedefleri saptırılacak olan füzeler yine Türk topraklarına düşecek, halkımıza zarar verecektir. Bu da Türkiye'nin saldırıya uğramış ülke olarak İran'la savaşa girmesi demektir.
8 yıl Irak ve İran'ı savaştırıp, sonunda zayıf düşen Irak'ı işgal eden ABD, yine aynı yöntemle Türkiye ve İran'ı savaştırıp, sonunda Türkiye'yi ekonomik ve askeri olarak zayıflatıp, yeni bir demokrasi (!) getirme hareketi başlatacaktır.
Füze kalkanının Türkiye'ye yerleştirilmesi;
- Türkiye ve İran arasında husumete yol açacaktır.
- Güneydoğu ve Doğu bölgelerimize NATO şemsiyesi altında ABD askerlerinin yerleşmesini sağlayacaktır.
-Komuta ve kontrolü tamamen ABD elinde olacağı için, kime karşı, ne zaman kullanılacağı Türkiye'nin bilgi ve yetkisi dışında olduğundan Türkiye için büyük bir tehdit oluşturacaktır. Çünkü Güneydoğu'ya ilk yerleştirilmesi öngörülen THAAD ve PAC-3 füzeleri kısa menzillidir.
THAAD'ın 200 ve Patriot PAC-3'ün 45 kilometrelik menzilleri, İran'dan Avrupa'ya veya İsrail'e atılacağı varsayılan 2000 km menzilli Şahap-3 füzelerine karşı etkin olamayacak kadar kısadır.
İran'ın atacağı füzelere karşı kullanılamayacak olan bu füzeler Türk uçaklarına ve havaalanlarına, Türk Ordu birliklerine karşı kullanılabilecektir.
Yeni Milli Güvenlik Strateji Belgesi'ne göre, Rusya, İran, Irak ve Yunanistan dış tehdit kapsamından çıkarıldığına göre, TSK'nin yeniden yapılandırılmasıyla mevcudu 300 bine indirilecek, sınır birlikleriyle ilgili yasa çıkartılıp, İçişleri Bakanlığı'na bağlı olarak kurulacak "Sınır Birlikleri", TSK'nin öncelikle Irak sınırından geri çekilmesiyle boşaltılacak Irak sınırına yerleştirilecek, Jandarma Teşkilatı, TSK'den kopartılıp, İçişleri Bakanlığına bağlanacak, görev alanı ve yetkileri budanacaktır.
Turgut Özal'ın Cumhurbaşkanı olduğu 1991 yılında, 3723 sayılı ve 12.04.1991 tarihli yasa ile TBMM tarafından onaylanan Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik şartı anayasal güvenceye bağlanacak ve bölücü terörün isteği doğrultusunda (ABD+BDP+PKK+Barzani) işbirliğiyle, Güneydoğu ve Doğu bölgesine "Özerklik" verilecektir.
- Irak'taki ve yurtiçindeki PKK teröristlerine af getirilerek, yurda girecekler ve BDP'li belediyelerde istihdam edilerek, özerk bölgenin milis kuvveti oluşturulacak,
- Bölücü Hareket BM'e başvurup, İkiz Sözleşmeler'in birinci maddesine göre, Türkiye'den ayrılıp, Irak'taki Barzani ile birleşmek üzere "Kendi Kaderlerini Tayin Hakkı" için plebisit isteyeceklerdir.
ABD'nin Irak'tan çekeceği 50 bin kişilik muharip birlikleri, ağır silahlarıyla birlikte İskenderun ve Mersin limanlarından gitmek üzere Zaho'dan Türkiye'ye girmeye başlayacaklar, 18 ay sürecek çekilme sırasında Güneydoğu Anadolu bölgemizde karakollar kuracaklar, yani bölgeyi fiilen işgal ederek, ayrılıkçı hareketlere askeri koruma sağlayacaklar,
Türk Ordusu Barzani'ye ve ayrılıkçı harekete ve onlara koruma sağlamak için çekilme bahanesiyle bölgeye yerleşen ABD kuvvetlerine müdahale ettiğinde; Türk Hava Kuvvetleri karşısında, İran'a karşı yerleştirildiği iddia edilen ABD-NATO füze kalkanını, THAAD ve Patriot füzelerini bulacaktır.
Bu bir senaryo değildir. Geleceğin resmidir. Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesi'nin (GBOP) eşbaşkanı olduğunu söyleyen şahsın görev aldığı, Türkiye'nin parçalanmasını hedefleyen yıkım projesi GBOP'un gereğidir.
Çünkü Türkiye'nin bölünmesi, Güneydoğu bölgemizin ayrılarak Barzani Devleti ile birleşmesi barışçı yollardan yapılamaz.
Türkiye eninde sonunda ABD ile sıcak çatışmaya girecektir.
Haydar ATEŞ
20 Eylül 2011 ASKERHABER.COM
AKP'den İTİRAF:
İSRAİL MENŞEYLİ BOP'un EŞ BAŞKANIYIZ, PKK HİZMET EDİYOR..