Geçmişten Günümüze(!) Kuzey Irak'ta Yoksun!.. / İsmail MÜFTÜOĞLU

Geçmişten Günümüze(!) Kuzey Irak'ta Yoksun!.. / İsmail MÜFTÜOĞLU

İletigönderen NİLGÜN BAŞTUĞ » Cum Nis 19, 2013 22:18

Geçmişten Günümüze(!) Kuzey Irak'ta Yoksun!..

Son dönemde, ABD ile Türkiye’nin dış politikada en büyük kırılma noktası 1 Mart 2003 tarihli ‘Savaş Tezkeresi’nin TBMM’nde reddi ile başlamıştır.
Tezkerenin reddi, Türkiye için elbette ki hayırlı olmuştur. Çünkü bu tezkere ile ABD altmış bin askerini Güneydoğu Anadolu’daki topraklarımıza yerleştirecek ve belki bir daha da çıkmayacaktı. Diğer taraftan Türkiye’nin hiç yoktan bir savaşa girmesi bahis konusu olacaktı. Ancak AKP yönetimi, ABD’ne olan gizli taahhütleri nedeniyle bu tezkereyi TBMM’ne getirmeye mecbur kalmıştır.
Ne var ki, bu tezkerenin TBMM’nde reddi, ABD’ni ziyadesiyle üzmüş ve strateji değiştirmesine sebep olmuş, bu yüzden büyük kayıplar vermiştir. Bundan dolayı Türkiye’yi bu hareket münasebetiyle bir nevi gözden çıkarmıştır.
Tezkerenin TBMM’nde reddi, ABD’nde büyük bir şaşkınlık meydana getirmiş, ABD tek başına Irak’a girmeye mecbur kalmıştır. Ak Parti içinde Erdoğan ve Gül’ün, tezkerenin TBMM’nden geçirilmesi yanlısı olduğu bilinmekle birlikte, bu tezkere reddedilmiş, böylece hem Erdoğan, hem Gül, hem de ABD hezimete uğramıştır.

Ancak daha o günden itibaren ABD, Ak Partinin karşıtı kesimi ve ulusalcıları tasfiye etme kararı almış, bu açıdan Türk Silahlı Kuvvetlerini de istiskal edici kararlar almaya ve uygulamaya başlamıştır.
Nitekim 4 Temmuz 2003 tarihinde Süleymaniye’de 11 askerimizin kafalarına çuval geçirilmiş, 22 Nisan 2003 tarihinde de Türkiye’den Irak’a giden insani yardım konvoyuna korumalık görevi yapan bir askeri Türk timi bahis konusu bölgede sınır dışı edilmiştir.

ABD ile Türkiye arasında meydana gelen bu gerilimi görüşmek üzere, 28 Nisan 2003 tarihinde Erbil’de bir toplantı düzenlenmiştir.

Bu toplantıya Birleşik Ortak Operasyon Görev Gücü Komutanı Albay Charles T. Cleveland emrinde Yarbay Paul Skavarka, Binbaşı David Young, Türk heyetinde de Türk Özel Kuvvetleri Üst Komutan Yardımcısı Albay Hasan Özdemir Başkanlığında Yarbay Yaşar Yıldız ve Üsteğmen Murat Taner Karabulut katılmışlardır.

Tespit edebildiğimiz kadarıyla bu, problemleri çözmeye yönelik bir toplantı değildi. Aslında bu toplantı, ABD tarafından Türk Silahlı Kuvvetlerine verilen bir ültimatom toplantısı idi. Zira bu toplantıda imza altına alınan kararlar son derece üzücü ve istiskal edici idi. Tutulan zabıtlardan bu anlaşılmaktadır.

Şöyle ki:

“Albay Cleveland Türk tarafına şu talimatları iletmiştir.

- Türk askeri personeli, Kuzey Irak’ta koalisyon güçleri tarafından onaylanmamış tüm faaliyetlerine hemen son verecektir.

- Türk Genelkurmayının Kuzey Irak’taki bütün Türk askeri birimlerini ve kuruluşlarını, personel sayıları, yerleri ve istihbarat toplama dahil tüm faaliyetleri konusunda Birleşik Kuvvetler Komutanlığına bildirimde bulunması gerekmektedir.

- Bundan böyle Kuzey Irak’ta, Birleşik Kuvvetler Komutanlığının onay vermediği hiçbir Türk askeri faaliyeti sonuçlandırılmayacaktır.

- Kuzey Irak’taki Türk askeri personeli, üzerinde sadece kişisel silahları (tabanca) taşıyacaktır.

- Kuzey Irak’taki Türk personeli her zaman üniforma giyecektir. Kuzey Irak’tan atılmış olan Türk Özel Kuvvetler personelinin geri dönmesine izin verilmeyecektir. Bu kuralı ihlal eden kişiler gözaltına alınacaktır.

- Türk askeri personeli Irak’a gönderilen yardım konvoylarına eskortluk yapmayacaktır. Türkiye Cumhuriyetinden gelen bütün insani yardımın eşgüdümü Uluslar arası Kızıl Haç aracılığıyla sağlanacaktır.

- Daha önceden kabul gören ‘Yeşil Hat’ sınırı artık tanınan bir sınır değildir ve Kuzey Irak’taki ABD kuvvetleri o bölgedeki bütün faaliyetlerden sorumludur.

- Yukarıdakiler bir başlangıçtır ve gelecekte bunları takip eden talimatlar verilecektir.” (Barış Pehlivan-Barış Terkoğlu, Sızıntı Wikileaks’te Ünlü Türkler, sh:191-192, 2. Baskı, Şubat 2012)

Maalesef bir müstemleke devletinin dahi kabul edemeyeceği bu ültimatom, Türk heyeti başkanı Albay Hasan Özdemir tarafından imzalanmıştır. Görüldüğü gibi Türkiye’nin körfez savaşından önce var olan Kuzey Irak’taki hareket kabiliyeti sonlandırılmış, böylece 1 Mart 2003 tarihli savaş tezkeresinin reddinin bedeli olarak ABD Türkiye’ye ‘Kuzey Irak’ta Yoksun’ diyebilmiştir.
Bu incitici ve son derece üzücü mutabakata karşı, zamanın Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve AKP hükümeti dik duramamış, sadece Hilmi Özkök yazdığı birtakım mektuplarla meseleyi yumuşatmaya çalışmıştır. Bu hal milletimizden gizlenmiştir. Bir başka ifadeyle Türk Hükümeti ve Genelkurmayı ‘tutsak’ bir tavrın dışına çıkamamıştır. Gerçekten de mutabakat metninin 9. Maddesinde zikredildiği gibi bunun arkası devam etmiştir. Bu husus ‘Geçmişten Günümüze (2)’ de izah edilmeye çalışılacaktır.

İsmail MÜFTÜOĞLU, 9 Nisan 2013
i-muftuoglu@hotmail.com
Ben yaşayabilmek için, kesin olarak bağımsız bir ulusun evladı kalmalıyım. Bu yüzden ulusal bağımsızlık bence bir hayat sorunudur.
Ya istiklal, ya ölüm!
Kullanıcı küçük betizi
NİLGÜN BAŞTUĞ
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 694
Kayıt: Çrş Eki 26, 2011 12:44

Şu dizine dön: İsmail MÜFTÜOĞLU

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x