Genelkurmay'dan YAŞ açıklaması

Genelkurmay Başkanlığı YAŞ kararları ile ilgili basında yer alan haberlere ilişkin bir açıklama yaptı.

Genelkurmay Başkanlığı çok sert bir açıklama yaptı.


Açıklamanın hedefi doğrudan CHP oldu. Genelkurmay Başkanlığı açıklamasında “Bir siyasi parti temsilcisi diyerek” CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nu işaret etti.


Kılıçdaroğlu önce “YAŞ’ta neden hiçbir irticai soruşturma olmadı” diye sordu. Sonra Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın emekliliğinde kullanması için kendisine son model zırhlı bir AUDİ tahsis edilmesini eleştirdi.



İşte bu eleştirilere karşı Genelkurmay’dan gelen açıklama:


"Bugün (05 Ağustos 2008) bazı basın ve yayın organlarında ve bazı kişilerin beyanatlarında “son Yüksek Askeri Şura’da neden hiç bir askeri personelin ihraç edilmediği” konusunda haber ve yorumlara yer verildiği izlenmiştir.

Basında bu duruma doğrudan veya ima yoluyla getirilmeye çalışılan açıklamaların tamamı hayal mahsulüdür. Yüksek Askeri Şura kararlarını asılsız senaryolara bağlayan yorumlar, her türlü insani ve hukuksal bağlamda uygun ve makul olmayan yaklaşımlardır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin temeli olan disiplinden sarfınazar edilmesi veya bunun müzakere konusu yapılması asla söz konusu değildir.

Bilinmelidir ki, Yüksek Askeri Şura’nın ihraç kararları, bazı kesimleri mutlu veya mutsuz etme amacına yönelik değildir.
Haklarında tekemmül etmiş, yeterli şekilde delillendirilmiş dosyalar bulunan ve suçlu oldukları şüphe götürmeyen kişilerin, Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiklerinin kesilmesi doğaldır ve bunda hiç bir tereddüt yoktur. Ancak, hukuki yeterlilik ve dayanaklar açısından, ayırma kararına esas teşkil eden tutum ve davranışların tespiti ile ilgili inceleme ve araştırmalar çoğunlukla uzun süre alabilmektedir.

Hiçbir somut bilgiye sahip olmadan, asılsız iddialarla Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Yüksek Askeri Şura’ya mesnetsiz saldırılarda bulunulması, Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinden siyasi çıkar elde etme yanılgısının bir tezahürü olarak görülmekte ve üzüntü ile karşılanmaktadır.

Öte yandan, bir siyasi parti temsilcisinin, meslek yaşamı boyunca terör örgütlerinin hedefi haline gelen ve dört kez suikast teşebbüsüne maruz kalan Sayın Genelkurmay Başkanı için anormal bir fiyatla araç satın alındığı şeklindeki sözleri, mesnetsiz olduğu kadar ibret teşkil etme özelliği de taşımaktadır.

Sayın Genelkurmay Başkanı’nın emeklilik döneminde korunması amacıyla, zırh korumalı bir araç satın alındığı doğrudur. Ancak, söz konusu araç kişisel bir araç değildir ve devlet malı olması nedeniyle her hangi bir gümrük ödenmeksizin alınmıştır. Satın alma işlemi, tamamen devletin yasal mevzuatı ve yerleşik kurallarına uygun olarak yapılmıştır.

Ayrıca, aynı siyasi parti temsilcisinin bu tür mesnetsiz yorumlara dayanarak Türk Silahlı Kuvvetleri ile başka bir siyasi parti arasında yakınlık ilişkisinden bahsetmesi hazin bir iftira ve talihsiz bir değerlendirmedir. Kamuoyuna saygı ve ibretle duyurulur."

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/95927 ... 9&sz=52578


Not: Ne diyeyim?Nasıl da adamına göre esip gürleyebiliyormuş genelkurmay?!

Ben hatırlayamadım, meclisin duvarından asker kıyafetli Atatürk resmi kaldırılsın denildiğinde ne söylenmişti.
Ya da askerlik yan gelip yatma yeri değildir denildiğinde..

Ya da şu habere nasıl bir yorum yapıldı, benim gözümden kaçmışta:

Vakit'ten Org. Büyükanıt'a Ağır Manşet

Vakit Gazetesi yine olay çıkartacak bir manşet yaptı. Türkiye 13 şehidine ağlarken, Org. Büyükanıt'ın fotoğrafıyla çok radikal bir manşet yaptılar. İşte o 1. sayfanın fotoğrafı.----------->>
Vakit Gazetesi Org. Yaşar Büyükanıt'ın fotoğrafını birinci sayfaya koyup, üstüne de 13 şehitle ilgili olarak "Sorumlu Hesap Vermeli" yazdı.

Sorumlu hesap vermeli!
Olur-olmaz yerde laiklik nutku atan, üniversiteye başörtüsü ile girilip-girilmemesi konusunda görüş açıklayan, Kutlu Doğum Haftası’nda ilahi okuyan çocuklar için bildiri yayınlayan Genelkurmay yetkililerinin “Terörle mücadelede güvenlik zaafı mı var?” sorusuna cevap vermesi isteniyor
1- Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt ve diğer komutanlar “sınırötesi operasyon” için izin istiyor. Ancak 13 askerimizin şehit olduğu Şırnak, sınırdan 50 km. içerde. Lice ise 250 km. içerde... Vatandaş soruyor: Teröristler bu kadar mesafeyi yürüyerek katederken, güvenlik güçlerimiz ne yapıyor?
2- 13 askerimizin şehit olduğu Gabar Dağı, 9 Haziran’dan bu yana güvenlik bölgesi... Buna rağmen PKK’lı teröristler buraya nasıl geldi ve nasıl pusu kurdu?..
3- Genelkurmay’ın 20 Eylül 2007 tarihli açıklamasında Şırnak’ın Kato Dağı’nda 40 teröristin çembere alındığı bildirilmişti. Bu 40 PKK’lı ne oldu?.. Öldürüldü mü, elden mi kaçırıldı?..
4- Terörle mücadele, niye 3-5 aylık askerlerle yürütülüyor da, Özel Harekât timleri kullanılmıyor?.. Özel Harekât timleri niye kaldırıldı?
Beytüşşebap ilçesinde 12 köylünün öldürülmesinden sonra önceki gün Şırnak Gabar Dağı’nda teröristlerce pusuya düşürülen birliğimizin 13 askerini şehit vermesi, bugün de Lice ve Şırnak’ta 2 erin şehit olması, güvenlik zaafiyetini gündeme getirdi.
Kendi sınırları içinde terörle mücadele edemeyen devlet yetkililerinin, sınırötesi operasyon talebi ciddi bulunmadı. Kamuoyu, güvenlik bölgesi ilan edilmesine ve teröristlerin çembere alındığı açıklanmasına rağmen, teröristlerin askerlerimizi nasıl şehit ettiğine yönelik açıklama bekliyor.

GÜVENLİK BÖLGESİ İLAN EDİLMİŞTİ
Şırnak’ta 13 askerin şehit olduğu alan Gabar Dağı 9 Haziran 2007 tarihinden beri güvenlik bölgesi… Sınıra 50 kilometre uzaklıkta bulunuyor.
1 erin şehit olduğu Lice ise sınıra 250 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Kendi sınırında teröristlerin rahatça dolaşmasını güvenlik çemberine rağmen engelleyemeyen askerin Kuzey Irak’ta zorlanacağı belirtiliyor.

HANİ 40 PKK’LI ÇEMBER ALTINA ALINMIŞTI?
Devletin ajansı Anadolu Ajansı (AA), 20 Eylül 2007 tarihinde, Genelkurmay Başkanlığı’nın güvenlikli bölge ilan ettiği Şırnak, Hakkâri ve Siirt kırsalında başlatılan sonbahar operasyonunda, Şırnak’ın Kato Dağı’nda yaklaşık 40 teröristin kıskaca alındığını açıklamıştı. 40 PKK’lının ne olduğu konusunda hiçbir bilgilendirme yapılmadı. ‘Çember içinde’ açıklamalarına rağmen kaçtılar mı? Çemberi nasıl yardılar? Ele geçirildiler de, kamuoyuna mı açıklama yapılmadı? Yoksa 40 PKK’lı, askerlerimizi şehit edenler miydi?

ÖZEL TİMLER ŞEHİR MERKEZLERİNDE GÖREVLENDİRİLMELİ
Son günlerde gelen şehit haberleri, terör eylemlerine karşı görev yapmak üzere oluşturulan, ancak 28 Şubat’ta pasifize edilen Özel Harekat Daire Başkanlığı’nı yeniden gündeme getirdi. Dağda bulunan teröristlere karşı 2-3 aylık askerlik görevinde bulunan kişiler yerine eğitimi ve silah donanımları fazla polis ve askerden oluşan Özel Harekât timlerinin yeniden şehir merkezlerinde görevlendirilmesi isteniyor. Özel Harekât timlerinin neden pasifize edildiği hâlâ açıklanmadı.

“GENELKURMAY HESAP VERSİN”
“Kendi Cumhurbaşkanı ve Başbakanı’na karşı hazımsızlık gösteren askeri bürokratlarla Türkiye’de teröre değil, hiçbir şeye çözüm bulunması mümkün değil. Türkiye içerisinde bu sorunu çözme cesaretini ve dirayetini ortaya koyamayanların, Kuzey Irak’a girmesinin ne anlamı var? Kendi sınırındaki terörle mücadele edemeyen bir devlet, Kuzey Irak’ta nasıl mücadele edecek? Sınır ötesi operasyona birileri zorluyor. Hükümet bir yerde boğulmak isteniyor. Genelkurmay, üzerine vazife olmayan konularda herkese hesap sorar, kendi konularında hesap vermez. Cevap versinler. Bunun hesabının sorulması gerekir. Başörtüsü ile uğraşmaktan, dindar insanla uğraşmaktan buna vakit bulamıyorlar ki.”

“ÖZEL HAREKAT BAŞARILI ÇALIŞMALAR YAPTI”
Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanı Bülent Orakoğlu: “Özel Harekat timleri bu konuda çok başarılı çalışmalar yapmıştı. Kurumlar arası birlikle bu başarılmalı. Terör olduğu zaman hükümete mal edilmeye çalışılıyor, her hükümet döneminde olmuştu. Terörün finans kaynakları kurutulmalı ve gerekli tedbirler alınmalıdır.”

BÜYÜKANIT İSTİFA ETSİN
Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Başkanı emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, “Özellikle operasyon sırasında şehit olunmasına sebep olanların soruşturulması gerekir” dedi. Başarısızlıkların sebebini silahlı kuvvetlerin izah etmesi gerektiğini belirten Tanrıverdi, “Komuta kademesi elbette sorumludur. Yapabilen kalır, yapamayanın bu işi bırakması gerekir. Sorumlular istifa etmeli” şeklinde konuştu.

‘KOMUTA KADEMESİNDE SONSUZ KORUNMA VAR’
Güneydoğu’da birçok operasyona katılmış olan emekli Jandarma Yüzbaşı İrfan Çalışkan da, sorumluluk sahibi olanların hesap vermesi gerektiğini vurgulayarak. “Bir komutan kendi birliklerinin yapıp-yapamadığı her şeyden sorumludur. Askerlikte genel kaide budur” dedi.

SON 12 YILIN EN BÜYÜK KAYBI YAŞANDI
25 Ekim 1991: 10. Jandarma Sınır Bölük Komutanlığı’na saldırı: 15 er ve 1 asteğmen şehit
15 Eylül 1993: Van Çatak ilçesi Kanalga Karakolu’na baskın: 13 er ve erbaş şehit edildi.
24 Kasım 1993: Elazığ-Bingöl karayolu kesildi: 33 er ile 3 vatandaş öldürüldü.
9 Kasım 1994: Eruh ilçesi Dağdöşü köyünde çevre emniyet timine saldırı: 15 er şehit
15 Haziran 1995: Şemdinli-Ortaklar Jandarma Karakolu’na saldırı: 2 astsubay ve 13 er şehit
29 Eylül 2007: Şırnak Beytüşşebap ilçesinde otobüs tarandı: 12 kişi hayatını kaybetti.


aktif haber

Kaynak

Acik istihbarat sitesinden bazen yazilar okuyorum.Bence cok ilginc, moral bozucu yazilar.
Eger dusunceler, tahliller dogruysa...ort ki olem...


" Ergenekon operasyonu, 2009-2012 arasında gerçekleşecek küresel siyasi, ekonomik ve ekolojik krizler nedeniyle devlet katında bazılarının kaçınılmaz gördüğü) kontrollü darbe/kriz yoluyla devleti ve milleti dönüştürme projesine zemin hazırlamaktadır ve bu yönüyle esas maliyeti gizlerken; Ergenekon soruşturması topluma sahte bir ferahlık ve demokrasi havası üfleyen bir klimadır.


En önemlisi, Ergenekon operasyonu, bütün sanıklar beraat etse bile başarıya ulaşacak şekilde kurgulanmıştır.



Soruşturmadan bağımsız olarak daha şimdiden devlet içindeki küresel planla asenkron kadroların tasfiyesi ve yeni sermaye dağılımıyla birlikte, yeni devlet dengelerinin kurulması misyonunda yol katetmiştir. "
acik istihbarat


Bunlari okuduktan sonra genel Kurmay aciklamalari da hic ilgimi cekmiyor dogrusu.

Ergenekon operasyonu, 2009-2012 arasında gerçekleşecek küresel siyasi, ekonomik ve ekolojik krizler nedeniyle

Bu kısım kesin.Çünkü ABD'nin ilan ettiği ve bizim başbakanın da eşbaşkanı olduğunu kabul ettiği Büyük Ortadoğu Projesi var.Şu an zaten bu krizlerin hepsinin altyapısı aralarında Türkiye'nin de bulunduğu Irak,Suriye,İran,Pakistan,Bangladeş,Hidistan,Afganisan,Filistin,İsrail,Kıbrıs,Azerbaycan,Ermenistan, Kırgızistan,Özbekistan,Çin(Tibet ve Doğu Türkistan)ülkelerinde atılmıştır.Gün geçmiyor ki bu ülkelerle ilgili son derece olumsuz iç karışıklık-bombalama-terörist saldırı mesajları duyulmasın.

devlet katında bazılarının kaçınılmaz gördüğü) kontrollü darbe/kriz yoluyla devleti ve milleti dönüştürme projesine zemin hazırlamaktadır ve bu yönüyle esas maliyeti gizlerken; Ergenekon soruşturması topluma sahte bir ferahlık ve demokrasi havası üfleyen bir klimadır.

Bu kısımdan şüpheliyim.

En önemlisi, Ergenekon operasyonu, bütün sanıklar beraat etse bile başarıya ulaşacak şekilde kurgulanmıştır.

Soruşturmadan bağımsız olarak daha şimdiden devlet içindeki küresel planla asenkron kadroların tasfiyesi ve yeni sermaye dağılımıyla birlikte, yeni devlet dengelerinin kurulması misyonunda yol katetmiştir

100% katılıyorum.

CHP'den Genelkurmay'a sert yanıt 6 Ağustos 2008


CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, TSK'nın açıklamasına sert bir dille yanıt verdi.

- Benim söylediğim doğrudur. Genelkurmay'ın açıklaması bunu gösteriyor. Şimdi ben soruyorum. Daha önce kaç Genelkurmay Başkanı'na bu kadar pahalı bir araç alınmıştır.

- Cumhurbaşkanı Gül ile Genelkurmay arasında nasıl bir ilişki var?

- F tipi örgütlenme içinde olanlar YAŞ kararlarından memnundur

- YAŞ gündemine gelmesi beklenen ancak inceleme ve araştırması tamamlanmayan dosya sayısı kaçtır?

- Bugüne kadar ihraç kararı çıkmayan kaç YAŞ toplantısı olmuştur?

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/95966 ... 9&sz=19655

Ne güzel iste, ordumuz tüm irticai ve diger tehditlerden temizlenmis demek ki