Çölaşan: Asker teslim mi oldu?


Gazeteci yazar Emin Çölaşan, Sözcü'de yayınlanan bugünkü yazısında "Genelkurmay Teslim Bayrağı mı çekti?" diye sordu?

"Askerin neden bu kadar suskun olduğunu anlamak mümkün değil" diyen Emin Çölaşan, "En ufak tepki yok. Genelkurmay teslim bayrağı mı çekti? Orada bir savcı Genelkurmay'ın onuruyla oynuyor, herkes askerden ses bekliyor" dedi.

İşte Emin Çölaşan'ın bugünkü Sözcü Gazetesi'nde yayınlanan yazısı:


Ergenekon’daki gözaltıların zamanlaması ilginç. 29 Mart yerel seçimlerine yaklaşılırken yeni bir korku dalgası topluma salınmak isteniyor.

Gözaltına alınan isimlere bakıldığında şu an itibariyle iki emekli orgeneral, bir tüm general -ki hukukçu bir tümgeneral- Erdal Şenel Paşa, Kemal Gürüz, Bedrettin Dalan. Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun evinde de arama yapıldı.

Bu isimlere tek tek bakalım.

Kemal Gürüz; eski YÖK Başkanı ve AKP milletvekili Mehmet Sağlam’dan sonra YÖK başkanlığı yaptı. Sağlam, şeriatçı üniversitelerde okuyanların diplomasına Türkiye’de denklik sağlamıştı. Onlarda üniversite mezunu sayılıyordu.

Bu kişiler, hem üniversitelerde hocalık yapabiliyorlardı hem de ilkokullarda, liselerde öğretmen olma hakkını kazanmışlardı. Kemal Gürüz ise göreve gelir gelmez hemen bu uygulamayı kaldırdı. Bu kararı da Danıştay tarafından onaylandı. Bu çok önemlidir. Yani dinci kadroları Türk eğitim sisteminin dışına taşıdı.

Prof. Dr. Yalçın Küçük’e bakalım; Tayyip’i en rahatsız eden araştırmacılardan ve yazarlardan biridir. Son kitabı “Caligula''da Tayyip’in sara hastası olduğunu söylüyor ve onunla ilgili bir takım gerçekleri açıklıyor.

Ergun Poyraz; tutuklu. Abdullah Gül, Bülent Arınç ve Tayyip hakkında çok önemli kitaplar yazdı. Hemen ardında da gözaltına alınarak tutuklandı.

Hurşit Tolon Paşa, AKP iktidarına karşı, tamamen demokratik yollarla bir sivil toplum örgütlenmesi yapıyordu. Şener Eruygur Paşa da aynı şekilde, Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı olarak görev yapıyordu.

Bütün bu insanları tek tek saymaya gerek yok.

Şimdi bakıldığında bütün bu kişilere hepsi AKP’ye karşı olan insanlar. Bu kişiler, tek tek belli aralıklarla evlerinden toplanıyor ve korku iklimi yaratılıyor. O klasik değimle korku imparatorluğu kuruldu ve bu sürdürülüyor. Bütün bunlar ne anlama geliyor.

Her insanda artık telefonunun dinlendiği kuşkusu taşıyor. Hiçbirimiz telefonda rahat rahat konuşamıyoruz. Özel bir konu olsa bile rahat rahat konuşamıyoruz. Bu çok acı bir olaydır ülke için ve AKP iktidarına karşı olan herkes ‘Acaba beni de götürürler mi?’ sorusunu kafasında taşıyor. Bütün hikaye bu korku iklimini sürdürüp sonra da Tayyip ve iktidarı için dikensiz gül bahçesi yaratmak.

Ergenekon’a bakan mahkemenin de bu davanın altından nasıl kalkacağını ben çok merak ediyorum. Çünkü ortada çok somut bir şey yok. Ne bir darbe örgütü çıktı, ne bir terör örgütü çıktı. Hiçbir şey yok. Bugüne kadar bütün duruşmaları basından izledik. Hiçbir şey çıkmadı ortaya. Telefonda yapılan geyik muhabbetlerinden başka bir şey yok. Olsaydı bugüne kadar bin kere çıkması gerekirdi.

Terör örgütüyse bu kişiler, kimi öldürmüşler ya da hangi terör eylemini yapmışlar? Bir yeri bombalamışlar mı? Davanın çıkış noktası darbe ve terör örgütüydü. Hani nerede darbe?..

Bir şeye daha dikkat edilmeli tabii… Askerlerin niye bu kadar pasif ve suskun olduğunu anlamak mümkün değil. Kaç tane emekli orgeneral gözaltına alındı. Bu kişilerin hepsi ordu komutanlığı yapmış, kuvvet komutanlığı yapmış isimler ya da daha alt düzeydeki görevliler. Erdal Şenel Paşa gibi mesela. Genelkurmay nasıl sessiz kalıyor bu olaya. Askeri lojmanlar basılıyor şakır şakır, devletin emekli generalleri gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor.

Genelkurmaydan bu konuda hiçbir tepki yok. En ufak bir tepki yok. Bu nasıl bir iştir? Genelkurmay teslim bayrağını çekti mi? Neden ses vermiyor, tepki vermiyor? Bunu anlamak hiçbir şekilde mümkün değil.

Ben Genelkurmay’dan da biraz ses bekliyorum doğrusu. Herkes bunu bekliyor. Ama iş nereye gidiyor. Ayıptır. Bir kurumun haysiyeti ile oynamaktır bu. Orada bir savcı Genelkurmay’ın onuruyla ve haysiyetiyle oynuyor. Halkın askere olan güveni sarsılıyor. “Bak asker de korktu. Asker de kendi kabuğuna çekildi'' dedirtiliyor. Türkiye’de asker önemli bir kavramdır. Burası Belçika, Norveç, Lüksemburg değil. Oralarda Genelkurmay başkanının adını hiç kimse bilmez, umursamaz. Ama sen Türkiye’de yaşıyorsun. Bu nedenle askerlerin biraz daha tutarlı ve ciddi davranması lazım. Bu da ne demektir, biraz ses vermesi lazım.

En azından bu tutuklamaların haklı olduğunu düşünüyorlarsa, “Tamam biz hiç karışmayız oradaki bir iki savcı görevini yapıyor, hiç umurumuzda bile değil'' ya da demeli ki “Biz bu olayı kınıyoruz, bizim mensuplarımızdır, böyle olaylara bulaştırılmalarını esefle karşılıyoruz.''



Kaynak

Bu akşam yanılmıyorsam NTV idi gaztecinin biri dediki 1000 tane akp iktidarını 1 askeri yönetime değişmem daha ortada açıklanan birşey yokken adam bunu dedi acaba milli bir darbeden mi korkuyorlar bu işbirlikçiler çok zor ama.....

tüm bunlarin askeri kiskirtmak icin, demokrasi ve özgürlük karsiti göstermek icin yapildigini düsünüyorum. bence genelkurmayin sessiz kalmasi son derece yerinde. evet gözaltina alinan degerli insanlar belki haketmedikleri muamelelere maruz kaliyorlar. ancak bir-ikisi haric sucsuz olduklari anlasilinca F-tipi ve saz arkadaslari kendi kazdiklari kuyuya kendileri düseceklerdir. Umuyorum, genelkurmay sessiz kalmanin yani sira, bu sorusturmayi yürütenlerle ilgili gerekli istihbarat calismalarini yapiyordur hatta yapmistir.

Emin Cölasana katilmamak mümkün degil.
Bence yerden göge kadar hakli.
Kardesim asker bu kadar suskun kaldimi bir gün bu isler genel kurmaya gelir dayanir.
O zaman bence gec kalmis olunur.

bak buna katiliyorum bozkurtlar diyari..daha dun babamla konusuyordum..basbugu en son alirlar dedi ..babamin hislerine hep guvenirim..bu konularda yanilmaz..ve sonrada dediki turk milletinin aklida o zamana kadar basinda kalmis olur ise belki farkederler....devamini yazamayacagim...o kazik artik bizim neremize etki eder bilemem...bir arkadasta kiskikirtmaktan bahsetmis cok yaniliyorsun onlar yumusak koltuklarinda kiskirmazlar...askeriye kaba tabiri ile hadim edilmis gozukuyor..eyvah ram bana kizacak yine ama canimiz aciyor...

Ben İlker Başbuğu alabileceklerini zannetmiyorum.Buna cüret edemezler.Ayrıca İlker Başbuğ alınsa bile bu millet İlker Başbuğa suçlu gözü ile bakacaktır.Çünkü Burjuvazi Oligarşinin elinde bulundurduğu medya yine beyin yıkama operasyonu yapacaktır her zaman ki gibi.Şunu anladım ki artık Orduyu gerçekten halkın gözünde çeteci,din düşmanı yaptılar.Eğer Türkiyede emir komuta zinciri dışında darbe olursa, bence Ergenekon Tertibini düzenleyenler amacına ulaşacak ve millet ile orduyu karşı karşıya getirecekler.Eğer olmazsa bu tertip A.Necdet Sezere kadar sürebilir.Hatta Ergenekon davasında Cumhuriyeti ve Atatürkün hatta onunda öncesi Jöntürkleri açıkça yargılarlar.Bence artık Ordu-Millet kavramı çöktü.Artık Cumhuriyetten,Atatürk İlkelerinden yana olan Kurumlar,Kurumlar içi Asker,Sivil,işçi,,Polis,Hakim,Köylü,öğrenci ayaklanmalıdır.Ve Kemalist yoldan iktidarı almalıdır.İşbirlikçi Burjuvaziyi tasviye edip Devletleştirmelidir.İşbirlikçi Burjuvaziyi devirmeden Ne Bağımsızlık ilan edilir,ne de Kemalist Devrimi tamamlayabiliriz...

Arkadaslar,

Durun hele hicbir sey bitmedi, hersey yeni basliyor!

1919'da Erkan-ı Harbiye Riyaseti (Genel Kurmay Baskanligi) cok mu bagimsizdi?

Ihtiyacimiz olan, bir avuc kahraman ve 100 binlerce kemalist halk milisidir. Bunlara da sahibiz!

Ama bir dahi, bir lider gerekiyor.

Tek kisilik liderlik bitmistir göktürkmehmet cephe sadece fiili savas cephesi olsa dediklerinde hakli olabilirdin. Ama günümüz savasi bir cok farkli boyutta gerceklesiyor. Bu bakimdan bir lider degil, lider kadroya, aglasmis ve uzmanlasmis komutaya ihtiyac var.
Örgütlenme de mümkün oldugunca yatay olmali; fikri hicbir zaman sorulmamis halk yiginlari sürece dahil edilmeli.

Eğer örgüt istiyorlarsa çökertmek için, hem de bir sürü fiiliyatı olan, gitsinler pekakayla uğraşsınlar. Bütün suçları ortada, baydemirleri, bilmemneleri hergün 100 tane pot kırıyorlar, hala askerimizi, halkımızı katlediyorlar.

ALIN İŞTE ALIN, SİZE TAM BİR ÖRGÜT..

Uğraşın bu adamlarla, bu örgütle..
Deliliniz mi yok elinizde adam öldürdüklerine dair, aklınıza mı gelmiyor yoksa bu örgüt, çok mu küçümsüyorsunuz veya yaptıklarını!!
Varsayımlarla, akli dengesi yerinde olmayan adamların söyledikleriyle, telefon şakalarıyla hayali örgüt kurana kadar gidin de gerçek terör örgütüyle uğraşın. Diasporayla uğraşın..

Aklıma daha binlerce şey geliyor, çekiniyorum kendimden birden sinir patlaması yaşayıp hepsine başlamaktan. Bu siteden de atacaklar yoksa beni...

Tek kisilik liderlik bitmistir

Bu tezinin dayanagi nedir bezgin?

Mustafa Kemal herseyi tek basina mi yapti sanki, elbette bir kadro mevcuttu, simdi de oyle. Simdi olmayan sey Mustafa Kemal. Normalde bizim tarihimizde boyle kosullarda devlet kurabilen lider 1000 yilda bir cikiyor (Ornegin, Cin istilasindan Gokturk'leri kurtaran o buyuk Kutluk, Ataturk'ten yaklasik 1200 sene once yasamisti), tek endisem bu, daha 900 yil bekleyebiliriz.

Veya hepimiz birer Mustafa Kemal, hepimiz birer Kutluk! Hepimiz birer Tonyukuk olacagiz. Yapilacak sey budur.

Turk milleti var olmalidir! Bunun icin cesur, akilli ve savasci ruhlu olmaliyiz.

Sebebi su:

Paylasilan liderlik olmali ki liderlerden biri öldürüldügünde onun kadar güclü digerleri devam edebilsin. Atatürk sonrasi Türkiyesi'nden ders cikaralim.

Yani, Ataturk zamaninda kendinden sonra sacmalayacak olanlarla ortak liderlik etseydi mi demek istiyorsun? O zaman bu devrimlerin 10'da biri bile olmazdi. Ataturk sirasindaki Turkiye'den cikaracak ders yokmudur? Hem de cok guzel dersler vardir, dev bir sicrama vardir.

Hayir onu demiyorum, birden fazla Atatürk'e ihtiyacimiz var diyorum. Neyse, madem bana güveniyorsunuz tek basima da üstlenirim bu kusal görevi.

Ha bir de Atatürk liderligi gereginden de fazla paylasmistir. Cephe komutanlarina baris zamani yeteneklerinin üstünde görevler vermis, sonra da pisman olmustur.

bence turkiyenin sorunu su: isbirlikci olmayan asker ve komutanlar yetistirememektir.bunlara sivillerde dahil.teskilat yapimizi yenileyecek dahilere gereksinimimiz var.

Benim sahsi kanaatim de Genel Kurmayin acimayiz bir sekilde provake edildigidir.

Su cok acik bir gercek ki deniz bitti... Sattilar savdilar, caldilar cirptilar, kadrolastilar vs... kisacik iktidar dönemlerinde hayasizca yapilacak yapilmayacak herseyi yaptilar. Ama onlar da farkinda ki su ekonomik ve sosyal kosullarda -yerel secim belki ama- genel secimlerde böyle bir iktidara sahip olma sanslari yok. Normal yollardan , yani geldikleri gibi secimle giderlerse de bir daha gelmeleri zor.

Senaryo nedir???

Sivil yada --olursa balli börek olur-- askeri bir darbe ile gitmek. Ki hala onalara inanmakta olan bir kisim zavallinin ve onlari bize musallat eden AB/ABD tayfasinin agzina laf verecekler. yani ZALIM pozisyonundan MAZLUM pozisyonuna gececekler. Türkiye ise zaten ekonomik, siyasi ve sosyal olarak ucurumun esiginde. Kendileri iktidardan uzaklastiklari günden itibaren olan her olumsuzluk onlari daha da güclendirecek. Tipik "Enkaz devraldik" muhabbetini gercege dönüstürecekler yani. Pimi cekip bombayi vatanseverlerin kucagina atacaklar ki ihale onlara kalsin.

Sonrasi malum... Eger yasarlarsa --ki bu sadece detay-- bir iki secim sonra bir daha iktidar... sonra bir daha ... ta ki Türkiye kirintilarina yarilana kadar... Yasmasalar da onlarim mirasina birileri elbet sahip cikacak. Adnan Menderes'in, Turgut Özal'in mirasina sahip ciktiklari gibi

Nasil ama iyi senaryo degil mi... Tabii ki cok daha fazla detaylandirilabilir ama kabaca ben bu oyunun sahnelendigini ve sahnelendigini düsünüyorum.

Ve diyorum ki. Oyunu bozmak icin önce oyunu anlamamiz lazim, anlatmamiz lazim. Herkese kolay gelsin, Gayzamiz mübarek olsun.