Gökyüzünde skandal

Genel & Güncel Konular

Gökyüzünde skandal

İletigönderen Pınar » Sal May 27, 2008 13:42

Gökyüzünde skandal

AKP iktidarı, bu kez de bir savunma skandalına imza attı. Türkiye’yi havada tümüyle ABD’ye bağımlı hale getirecek F-35 saldırı uçağı projesini savunan Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Türkiye’nin F35’lerin yazılım programına erişememesini ’çok tabii bir olay’olarak niteledi!

NATO dostumuz!

Türkİye’nin F-35 projesi içerisinde yer almasına rağmen uçak sistemlerini kontrol eden yazılım kodlarını alamamasını normal bulan Gönül, “Uçaklar NATO ülkelerini elbette dost olarak algılayacak. Neden hep NATO ülkeleriyle çatışma halini öne getiriyorsunuz?” dedi!

ONUR ÖYMEN:Biz kimle savaşmıştık

CHP’li Onur Öymen, Bakan Gönül’e tepki gösterdi: Türkiye yakın geçmişte kiminle savaştı? Kiminle ‘it dalaşı’ yaşadı? Maalesef o ülke bir NATO ülkesidir.

F-35 saldırı uçağı projesİne muhalefet ve uzmanlardan büyük tepki

Türkiye havada ABD’ye bağımlı hale gelecek

Yazılımları ülkemiz tarafından üretilmeyen ve şifreleri verilmeyen uçak projesine dahil olmamızın ulusal çıkarlarımız açısından büyük tehdit oluşturduğu bildiriliyor

Aralarında Türkiye ve ABD’nin de bulunduğu 9 ülkenin ortak üretimi olan yeni nesil F-35 saldırı uçakları ile ilgili gerginlik sürüyor. Türkiye’nin F-35 projesi içerisinde yer alması ve bu uçakların yazılımlarının ABD tarafından Türkiye’ye verilmemesi, aynı zamanda İngiltere’nin yazılımları İsrail’e vermesi de eleştirilerin başında geliyor. Pentagon’un, uçakların sistemlerini kontrol eden yazılım kodlarını Türkiye’ye vermeme kararını savunan Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, muhalefetin sert tepkisiyle karşılaştı. Türkiye’nin F35’lerin yazılım programına erişememesini “çok tabii bir olay” olarak nitelendiren Gönül’ün “Uçaklar NATO ülkelerini elbette dost uçağı olarak algılayacak. Bu bilgisayar böyle programlanıyor. Neden hep NATO ülkeleriyle bir çatışma halini öne getiriyorsunuz?” şeklindeki savunması ise özellikle savunma uzmanları tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Gönül’ün sözlerini eleştiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Türkiye’nin tarihindeki tek “dogfight” “hava sahası gerginliği”ni bir NATO üyesiyle yaşadığını hatırlattı.

Acı tecrübelerimiz var

Onur Öymen, “Bir askeri güce sahip olmak, sadece silah sistemlerine sahip olmak demek değildir. O silahları kullanma hakkına da sahip olacaksınız. Geçmişte bizim çok acı tecrübelerimiz var” dedi. Öymen tepkisini şöyle sürdürdü: “Biz, Kıbrıs Harekatını yaptığımız için ABD Kongresi bize askeri ambargo uyguladı. Aldığımız, parasını ödediğimiz silahların yedek parçasını vermediler. Bizim uçabilen uçaklarımız fırlatma iskemlesi olmadan uçtu. Uçaklarımız düştü, pilotlarımız kurtulamadı, şehit verdik biz bu yüzden. Niçin? Çünkü, Türkiye’ye baskı olsun diye askeri ambargo uyguluyor, bize elimizdeki silahları kullandırmıyor. Almanya’dan bazı askeri teçhizat aldık. Türkiye Güneydoğu’da bunları PKK’ya karşı, teröre karşı kullanıyor diye, bir NATO müttefikimiz olan Almanya Türkiye’ye ambargo uyguladı. ’NATO ülkelerine karşı gayet tabii ki böyle tedbir alamayız’ buyuruyor Sayın Bakan. Kendisine şunu hatırlatmak isterim: Geçmiş dönemde, yakın geçmişimizde Türkiye sadece bir ülkeyle gerçek bir askerî çatışma riskiyle karşı karşıya gelmiştir. O ülke bir NATO ülkesidir. Türkiye sadece bir ülkeyle hava kuvvetlerinde çok ciddi gerginlikler yaşamıştır, ‘dogfight’ denilen durumları yaşamıştır, o ülke bir NATO ülkesidir.”

Şifresiz uçamayız

“Türkiye’nin Milli Güvenlik Stratejisi” ni yazan Prof. Dr. Nurullah Aydın, Vecdi Gönül’ün NATO ile ilgili açıklamasını büyük bir “talihsizlik” olarak nitelendirdi. Aydın, “Türkiye, bugün müttefik diye bilinen NATO üyeleriyle birinci dünya savaşında savaşmıştır. Osmanlı İmparatorluğunu NATO müttefikleri yıkmış, ülkeyi onlar işgal etmiştir. Türk milli mücadelesi de yine müttefik ülkeler olan İngiltere ve Fransa’ya karşı yapılmıştır” dedi. Aydın, Türk savunma konseptinin Türk’ü tarihten silmek isteyen ve Doğu sorununu amaçlamış ülkelerin insafına bırakmak Türkiye’nin güvenliği için en büyük tehdittir. Bugün Türkiye’nin terör örgütü ile mücadelesinde terör örgütünü besleyen, koruyan, eğiten, istihbarat ve lojistik destek sağlayan da yine NATO müttefikleridir “ diye konuştu. Nurullah Aydın, ” Aselsan’da Türkçe yazılım çalışma projesini yürüten iki uzmanın şüpheli ölümle devre dışı bırakılması hala aydınlatılamamıştır. Bu olayın ardından Türk yazılım çalışmaları da durdurulmuştur. Çünkü Türk hava sanayi ve kara zırhlı birlikleri ile atış sistemleri NATO ortak düşman tespitine göre kodlanmıştır. NATO düşman konseptine göre de yazılım kodları şifrelenmiştir. ABD, Türk savaş uçaklarında elektronik mekanizmayı kilitlediğinde, Türk hava uçakları bomba atamaz. Bu aynı kişisel bilgisayardaki şifre gibidir. Şifreyi bilmezseniz, bilgisayarı da açamazsınız.

Virüse dikkat çekildi

Emekli Hava pilot Tuğgeneral Ramiz İlker ise, yazılımların Türkiye’de olmamasından dolayı Türkiye’nin ABD’ye mahkum olduğunu kaydetti. İlker, “Yazılımlar konusunu incelerken bunlar hem uçaklarda hem de taarruz helikopterlerinde mevcuttur. Karşı karşıya elektronik sistemler bulunur ve bunlar elektronik karşı tedbirler olarak anılır. Bunları biz EKK ve EKT olarak adlandırıyoruz. Elektronik harp günümüzde çok büyük önem kazanmıştır” diye konuştu. Bu sistemlerde yazılımlar gerçekleştirilirken yazılımı yapanın bunların içine virüs koyabileceğine de dikkat çeken Ramiz İlker, “Önemli olan sizin bunu kırabilmenizdir. Ancak kolay kolay da kıramazsınız. Bu elektronik sistemin önemi ve özelliği şuradan kaynaklanıyor. Örneği F -16 uçağındasınız. Size bir SAM füzesi attılar. Bunun yerden mi ki yerden geliyor ise hangi sektör ve vektörden geldiğini anlayabilmeniz bu sistemin güvenilir çalışmasına bağlıdır. Eğer sistem güvenli çalışamıyorsa bunu anlayamazsınız. Dolayısıyla bu şifre çözümü mekanizma elinizde olmadığı zaman taarruz uçaklarının güvenliğinin bir anlamı kalmıyor” şeklinde konuştu. Emekli Hava Tuğgeneral Ramiz İlker, yazılımın bu açıdan çok önemli olduğunu söyledi. İlker sözlerini şöyle sürdürdü : “Bu açıdan çok önemli. Biz sadece imal ediyoruz sadece ama kendi kendimizi kandırmayalım. Montaj yapıyoruz. Yazılım elinizde olmadıktan sonra uçak imal etmenizin bir anlamı yok. Yazılım elimizde değilse örneğin bizim uçaklarımız herhangi bir gerginlik anında İsrail ve Yunanistan uçakları karşısında gerçekten soba borusu olarak kalır.”

Özellikleri iyi ama...

F-35 uçakları, Uçak F-22’de kullanılan teknolojilerden faydalanılarak üretildi. Radardaki izi F-22 kadar küçük olamasa bile günümüz uçaklarından düşük olduğu belirtiliyor. Bunu sağlamak için silah istasyonları gövdenin içine saklanmış. Dikine inip kalkabilmesi için bir modeli de bulunan uçağın, bu sayede uçak gemilerine ve elverişsiz yerlere rahatlıkla inebileceği belirtiliyor. Uçak gemisine inip kalkarken mancınık ile fırlatılabilmesi ve kanca ile yakalanabilmesi için gövde altı saglamlaştırılmış. Tek kişilik ve tek motorlu uçağın en büyük handikapı yazılım. Yazılım ABD kontrolünde olduğu için diğer özelliklerinin hiçbir anlamı kalmıyor.

KAYNAK
Halk tarafından devlete "Sen bana hizmet etmek için varsın, bunun ötesinde senin bir anlamın yok" dendiğinde herşey yoluna girecektir...

(Osman Pamukoğlu)
Kullanıcı küçük betizi
Pınar
Üye
Üye
 
İletiler: 1380
Kayıt: Çrş Haz 06, 2007 7:47

İletigönderen Çetin Taş » Sal May 27, 2008 15:37

Milli Savunma Bakanlığı'nın yapısını gayet iyi bilen bir kişi olduğumdan 100% emin olarak söyleyebileceğim bir şey var,bu konu ile ilgili Vecdi Gönül'ün bir sorumluluğu olamaz.Çünkü MSB'de bakanlık pozisyonu sadece görüntüyü kurtarmak için bulunan bir pozisyondur.MSB'nin yurtdışındaki toplantılarda yapacağı konuşmalar dahil Genel Plan Prensipler Daire Başkanlığı(ki bu dairenin başında genel olarak Tuğamiral rütbesinde bir subay bulunur)tarafından hazırlanır.
Türkiye'de 27 MAYIS 1960'dan sonra hızlı bir şekilde yüksek rütbeli subayları AMERİKANCILAŞTIRMA operasyonu yürütüldüğüne inananlardanım.Bunun için de haklı pek çok sebebim var.
Bakanın yapacağı konuşmayı bile kendisi hazırlayan Genel Kurmay;bunca eleştiri ve haklı milli tepki olmasına rağmen-ki bu olay aylar önce gündeme gelmişti-iç politik gündemin hareketliliğinden faydalanılarak,unutturmaya çalıştığı bu durumu onaylamıştır.Hadise budur.
Ne yazık ki bizlerin duyduğumuz hassasiyeti yetkiyi ellerinde bulunduran yüksek rütbeli subaylarımızın duymadığının kanıtıdır bu olay.
Hiçbir şekilde BAŞKA ÇAREMİZ YOKTU şeklinde bir düşünceyi kabullenmem ve kabullenmek mümkün değildir.ATATÜRK'ün ordusuna,ATATÜRK'ün subayına bu şekilde bir davranışı asla yakıştırmıyorum.
Amerika'ya olan ekonomik ve askeri bağımlılığımızı ortadan kaldırmanın en başta gelen şartı ÖNCE ASKERİ AÇIDAN BU BAĞIMLILIKTAN TAMAMEN KURTULMANIN KOŞULLARINI OLUŞTURMAKTIR!Bunu yapacak olan da Başbakanlık,Milli Savunma Bakanlığı veya başka herhangi bir kurum değildir.Bizzat GENEL KURMAY BAŞKANLIĞI'dır.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x