Aslında gökyüzüne bakan bir kişinin yaklaşık bin yıldız görebilmesi gerek. Ancak günümüzde ışık kirliliği yüzünden büyük şehirlerde yaşayan insanların gördükleri yıldız sayısı 40ı, 50yi geçmiyor.
TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi (TUG) Müdürü Prof. Dr. Zeki Eker, tarihte insanların yaşamlarını yıldızlara göre düzenlediklerini, Suudi Arabistan gibi çöl ülkelerinde yolculukların geceleri yıldızlara bakılarak yapıldığını anlattı.
İnsanların bu dönemde yıldızlara isimler verdiklerini, haftanın günlerine verilen isimlerin de yıldızlardan geldiğini belirten Prof. Dr. Eker, şöyle konuştu:
Gökyüzünde takım yıldızları arasında hareket eden gök cisimleri var. Güneş, Ay, Mars, Merkür, Venüs, Jüpiter gibi. İnsanlar gökyüzünde gördükleri hareketli cisimlerin yıldızlardan farklı olduğunu anlamışlar ve onları tanrı olarak isimlendirmişler. Marsa savaş, Venüse güzellik tanrısı demişler. Bütün tanrılara gün vermişler. Bu izler günümüzde de hala var. İngilizcede Wednesday, Venüs günü, Saturday, Satürn günü demek.
Zeki Eker, MÖ 3. yüzyılda yaşayan Yunan gökbilimci Hiparkosun yaptığı gökyüzü haritasında yaklaşık 900 yıldızın ismine yer verdiğini belirtti. Ortaçağda bu sayının bine çıktığına dikkati çeken Eker, Aslında gökyüzüne bakan bir kişinin yaklaşık bin yıldız görmesi lazım. Ancak günümüzde ışık kirliliği yüzünden büyük şehirlerde yaşayan insanların gördükleri yıldız sayısı 40ı, 50yi geçmez dedi.
Işık kirliliği yüzünden gökyüzündeki yıldızların yeteri kadar görülemediğine dikkati çeken Eker, çocukların da gökyüzünden çok televizyon ve bilgisayar ile ilgilendiğini ifade etti.
Zeki Eker, ABDde gençlerin sosyal bilimlere olan ilgisini fen bilimlerine çekmek için 1970lerde Star adı altında bir proje yürütüldüğünü belirterek, Türkiyede de çocukların ve gençlerin gökyüzüne olan ilgisini değerlendirip fen bilimlerine olan ilginin artırılabileceğini kaydetti.
Kaynak