Görünen Köy Kılavuz İster mi?

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde, Mustafa Akıncı Cumhurbaşkanı seçilmiş.

Bu olayın hangi sonuçlar doğuracağını tahmin edebilmek için, geçmişe bakmak lazım;

Hürriyet Gazetesi, 8 Mayıs 2002

Karen Fogg’un Boğaziçi Üniversitesi’nde yapılan bir Atölye Çalışması sırasında, 6 şahit önünde söyledikleri: “Kıbrıs konusunda görüşme sürecinin koptuğu günlerde Türkiye’deki AB yanlılarını harekete geçirmeye karar verdim. Onun için kamuoyunu etkili biçimde şekillendirebilecek olan medya mensupları ile konuştum. Onları ateşledim. Onlar da paniğe kapılarak yazmaya başladılar. Bu konuda en iyisi ve en etkilisi Mehmet Ali Birand ve Ferai Tınç. Sami Kohen de iyi ama Birand gibi değil. Onların etkisi ve yapabilecekleri daha kısıtlı. Kıbrıs’ta da Sevgül Uludağ, Hasan Hastürer ve Hasan Kahvecioğlu ile görüştüm. Ticaret Odası’ndan Ali Erel ile de görüşmem oldu. Onlara Türkiye medyası ile ilişkilerini geliştirmelerini telkin ettim, bu konuda yardımcı oldum. Kıbrıs konusunda özellikle adaya gidecek olanlara kimlerle temas etmeleri gerektiğini söyledim ve doğru kişilerle temas etmelerini sağladım. Türkiye’dekiler ile Kıbrıs’takiler arasında işbirliğine gidilmesi yönünde uğraş verdim.... Kuzey Kıbrıs’ta baskı var. İnsanlar bunun için doğru karar veremiyorlar. Kıbrıs’takiler korkuyu yenmeli. Bunun için hepimize görev düşüyor. Kıbrıslı Türkler Türkiye’yi istemiyor. Koloni olarak yaşamak istemiyor. Bunun için de mücadele etmek durumundadırlar. Bağımsızlıkları için, Türkiye’den kurtulmak için gerekirse yollara dökülmelidirler. Yollarda oturup Türkiye’den bağımsızlıklarını istemelidirler. Ancak bu şekilde Denktaş’tan kurtulabilirler. Kıbrıs Türkü Türkiye’ye boyun eğmekten vazgeçmeli. Bağımsızlığını kazanarak doğru kararlar vermeli.”

Karen Fogg’dan Şahin Alpay’a gönderilen 26 Şubat 2001 tarihli mektup:

“Bana göre bundan sonra izlenecek yol, Kuzey Kıbrıs’ta kendi istekleri ve güvenlik sorunları olduğunu söyleyen seslerin daha net çıkmasını sağlamak, Kıbrıs Türklerinin sesi olan Denktaş’ın itibarını azaltmak ve onun Ankara’daki hiyerarşi ile askeri temsil ettiğini hem Türkiye kamuoyuna, hem de AB’ye göstermektir.”

Karen Fogg’un AB Kıbrıs B.E.’si Chiarini’ye gönderdiği mektup:

“Mr. D’nin (Denktaş) işe yaramaz görüşlerine sinir oluyorum. Mr. D’nin olumsuz açıklamalarına yanıt vermeliyiz. AB görüşlerine karşı çıkanların itibarını sarsmalıyız. Kamuoyunu ikna edebiliriz ama havuçlarla beslenmeleri gerekir.”

4 Nisan 2003

ABD Büyükelçisi Klosson’un CTP’li Belediye Başkanı Kutlay Erk’i ziyaretinde yaptığı konuşma:

“ABD Büyük önem verdiği Kıbrıs’taki iki toplumlu etkinliklere son 20 yılda 300 milyon Doların üzerinde katkı sağlamıştır...”

Kıbrıs Türk Basını, Mart 2003

ABD Büyükelçisi Michael Klosson’un yasadışı referandum yapma eylemine polisin izin vermemesi üzerine yaptığı açıklama:

“Doğancı köyünde birkaç sendika liderinin gözaltına alındığını duyduğumda gerçekten üzüldüm. Onlar Annan Planı ve AB için çalışıyordu... Yetkililerin bu tavrını anlamak çok zor. Yetkililerin hala Kıbrıs Türklerinin görüşlerini ifade etmelerini zor kullanarak engellemesini anlamak çok zor. ABD, toplantı özgürlüğünü güçlü bir şekilde destekliyor.”

Politis (Rum yayın organı), Rumca gazeteler, 30 Aralık 2002

Komünist AKEL Lideri ve Rum Meclis Başkanı Hristofiyas’ın KKTC’deki mitinglerle ilgili açıklaması:

“AKEL, Kıbrıs Türklerinin bugünkü ayaklanmasını ve binlerce Kıbrıslı Türkün işgali, Denktaş rejimini kınadığını gördüğü için gurur duymaktadır. Çünkü AKEL’in metodladığı, üzerinde çalıştığı ve mimarı olduğu ve ortak etkinliklerle bunca yıldır ileriye götürdüğü yakınlaşmanın hedefi buydu”

Rum Basını, 22 Aralık 2002

Rum Dışişleri Bakanı Kasulides’in konuşması

“Türk tarafında yapılan gösterilerin bizim açımızdan büyük bir önemi vardır. Bu gösterilerden büyük bir memnuniyet duymaktayız. Türklere yönelik hareketlerimizi Mustafa Akıncı ile Kutlay Erk’in ikaz ve uyarılarına göre belirliyoruz. Onları dikkatle izliyoruz.”

Rum Basını, 22 Aralık 2002

KİSOS Partisi Başkanı Omiru:

“Türk tarafında eylem düzenleyenleri kutluyorum. Denktaş’ın kendilerini temsil etmediğini söylemeleri memnuniyet vericidir. Mücadeleyi daha da tırmandırmak için Kıbrıs Rumları ile bu eylemleri düzenleyen Türkler işgale karşı ve vatanın birleştirilmesi için ortak cephe oluşturmalıdır.”

Simerini (Rum yayın organı), 2 Mart 2003

“Referandum için ödenekler hazır” manşetiyle verdiği haberinde Amerikalıların, Kuzey Kıbrıs’ta yapılacak referandumda ‘evet’ sonucu çıkması için açık müdahalelerde ve diplomatik faaliyetlerde bulunacaklarını, bu amaçla propaganda kampanyası düzenleyeceklerini yazdı. Gazete haberinde “bu amaçla EVET sonucu elde etmek için harcanacak ödeneklerin de hazır olduğunu belirtti.

Volkan, 1 Mart 2003

“Diplomatik Skandal”: Çoluk çocuğun bağırışları arasında “Annan planı aynen kabul edilsin” ile sözde referandum oylamasının yapıldığı ve isyan çağrılarının haykırıldığı mitinge, ABD Dışişleri Bakanlığı Kıbrıs Özel Koordinatörü Thomas Weston ile ABD’nin Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisi Michael Klosson, Ticaret Odası ve sol partilerle sol örgütlerin düzenlediği mitinge katıldılar. Kürsüde konuşan ve “hayatı kilitlemeye hazır olmalıyız” diyerek isyan çağrıları yapan TKP Milletvekili Mustafa Akıncı, kürsüden inişinde Weston ve Klosson ile kucaklaştı. Ticaret Odası Başkanı Erel de konuşmasını yaparken Weston ile Klosson’dan alkış aldı.

Radyo Proto (Güney Kıbrıs’ta yayın yapan Rum radyosu), 19 Şubat 2003

Radyo Proto yaptığı yayında Annan Planı’nın nasıl hazırlandığını ifşa ederek, şok açıklamalarda bulundu. Rum tarafını karıştıran şok yayında David Hannay’i satın alan Vasiliu’nun (Rum yönetimi eski başkanı), kendi şirketlerinin önemli oranda hissesini Hannay’e devrederek onu ortağı yaptığını ve Annan Planı’nın bu koşullarda Rum Savcı Markides’in de katkılarıyla birlikte hazırlandığını açıkladı. Radyo yayınında, David Hannay’in, Vasiliu’nun ana şirketi KEMA ve film pazarlamak için Londra’da bulunan halka açık LGS adlı şirketlerinin de önemli orandaki hisselerine sahip olduğu ifşa edildi.

Simerini (Rum yayın organı), 20 Şubat 2003

Gazetenin haberine göre, Vasiliu, Radyo Proto’da yaptığı açıklamada, Hannay’in %50’den fazla hissesine sahip olduğu KEMA isimli şirketin hisselerinden bir bölümünü elinde bulunduran AEGIS isimli şirketle ilişkisi olduğunu kabul etti.

KKTC Muhalefeti ve Medya Mensuplarının Açıklama ve Faaliyetleri

Kıbrıs, 29 Kasım 2001

Hasan Hastürer, (CTP Parti Meclisi Üyesi, Kıbrıs gazetesi yazarı) :

“Türk tarafının Kıbrıs sorununda bu güne kadar süren uzlaşmazlığı devam eder ve köprüler atılırsa KKTC’nin ve Rauf Denktaş’ın Kıbrıslı Türkleri ne kadar temsil ettiği tartışması yükseltilecek ve o noktada ‘Kıbrıs Türkü’nü biz temsil ediyoruz’ diye ortaya çıkacak kişi ve örgütlere itibar gündeme gelebilecektir”

Volkan, 28 Mart 2003

CTP Genel Sekreteri Ferdi Sabit Soyer’in CTP yöneticileri ile CTP’li sendika ağalarının başını çektiği Doğancı eyleminde atılan sloganlar:

“Barra be Denktaş, Barra be Barra”, “Hain Denktaş”, “Satılmış Eroğlu”, “Hoşt, hoşt köpekler, vatan sizden ne bekler”

Kıbrıslı, 26 mart 2003

Talat: “Statükoyu değiştirmek bir yurtseverlik gereğidir. Bu statükoyu değiştirmek için de statükonun derebeylerini değiştirmemiz gerekiyor. Denktaş, Eroğlu, Serdar Denktaş statükonun derebeyleridir.”

Ortam, (TKP Yayın organı) 21 Mart 2003

Angolemli: “Denktaş halkı temsil etmemektedir. Artık halk kendi geleceğini kendi belirleyecektir.”

Yeni Düzen, ( CTP yayın organı)17 Mart 2003

Talat: “Halkın görevi dünyadan tecrit edilmiş bu bozuk düzeni, yaratıcılarıyla birlikte tarihe gömmek olacaktır. Çözüme varmanın yolu, bu kokuşmuşluktan kurtulmaktır.”

Halkın Sesi, 16 Mart 2003

Talat: “İçimizi temizlememiz lazım. Bu Cumhurbaşkanıyla, bir yere varılamaz.”

Yeni Düzen, 24 Şubat 2003

Talat: “Otorite kimse..., senin görevin otoriteyi değiştirmektir. Demokratik yolda, silahlı mücadeleyle, gerilla faaliyetiyle, kavga çıkararak veya seçimle... nasıl bir rejim varsa... kitlesel eylemler büyümektedir. Türkiye’den beklediğimiz Denktaş’ın arkasındaki desteği geri çekmesidir. Denktaş yalnızlaştı zaten. Meclisten çekilip erken seçim talep edip bir kavga başlatmak olabilir.”

Yeni Düzen, 16 Temmuz 2002

Sevgül Uludağ (CTP Yayın organı Yenidüzen yazarı): “ABD Elçisi tarafından 1994’te oluşturulan 30 kişilik Conflict Resolution Trainer grubumuzun başlattığı hareket, 1997’de Türk makamlarının yasaklamasına kadar 3000 kişiye ulaşmıştı.”

Kıbrıs, 31 Mart 2003

Talat: “Ceberut devlet yönetimi yıkılacak ve altında kalanlar tarihe mal olacak.”

Sim Radyo (CTP’ye ait özel radyo), 26 Mart 2003

Talat: “Bu ceberrut devlete karşı kavga vereceğiz. İçte de dışta da mücadele edeceğiz. Uluslar arası düzeyde de mücadele edeceğiz. Bu ceberut devleti yıkacağız.”

Genç TV, 26 Aralık 2002

Mehmet Civa, (CTP Yöneticisi) Muhalefetin 26 Aralık mitinginde miting meydanında yapılan söyleşi : “Denktaş’ı Çavuşesku gibi devireceğiz. Sonu Çavuşesku gibi olacak”

Volkan, 28 Mart 2003

Emine Irkad, (CTP Parti Meclisi Üyesi Tema Irkad’ın eşi): “Doğancı’da yapılan eylemde polisin eylemcilere karşı gösterdiği tepki istediğimiz gibi olmadı. Yapılacak yeni eylemlerde polis ve askeri zor kullanmaya mecbur bırakacak ve konuyu AB gündemine getirip Türkiye ve Denktaş’ı zor durumda bırakacağız.”

Yeni Düzen, 28 Mart 2003

Mehmetali Talat: “Aşırı müsamaha, halkın 40 yıldır Cumhurbaşkanına gösterdiği müsamaha ve tahammüldür. Ancak bundan sonra size ve sizin Kıbrıs Türk halkını yalnızlığa hapseden hedeflerinize müsamaha edilmeyecektir.”

Spectator Dergisi (İngiltere’de yayınlanan bir dergi), 22 Şubat 2003

John Laughland

İngiltere’de yayınlanan Daily Spectator dergisine, KIBRIS Gazetesi yazı işleri müdürü, CTP’li Başaran Düzgün’ün verdiği demecin yer aldığı haber:

Denktaş karşıtı kampanya, AB’nin eski Türkiye Büyükelçisi Karen Fogg’un ana hatlarını geçen yıl Türk basınına sızdırılan bir dizi e-postada çizdiği stratejiyi izliyor. Kuzey Kıbrıs’taki AB yandaşı hareketin baş aktörlerinden biri Asil Nadir’dir.

En büyük tiraja sahip günlük gazete KIBRIS’ın, geçmişte AB karşıtı ve Denktaş yanlısı bir yayın politikası vardı. Gazetenin editörü Başaran Düzgün, bana dürüstçe şunları söyledi: “Ulusal çizgide yayın yapan KIBRIS gazetesinin sahibi Aralık 2002’de bizi çağırarak Annan Planının sunulmasından sonra yayın politikasında bir değişiklik yapılması talimatını verdi...”

Annan Planı ile belli ki, Genel Sekreter Annan, son 25 yılını bu sorunu çözmeye adamış. Denktaş’ı ya planı hemen imzalamaya zorlamak, ya da içten içe bu yaşlı adamın şoktan sessizce çıkıp gideceğini ummuştu. Uluslar arası toplumun... Bu adamdan kurtulmak istediği de açık... AB’nin Kıbrıs’ta propaganda amacıyla verdiği 20 milyon Euro’nun bir bölümünü oluşturan 750 bin Euro tutarındaki hibeyi alan K.T. Ticaret Odası, geçtiğimiz Aralık ayında Kıbrıs’ta bir miting düzenledi... Öğretmenler o gün greve giderek öğrencilerin katılımını sağladılar... Öğrencilere İngilizce pankart dağıttılar...”

Volkan 23 Mart 2003

Yurtsever Birlik Hareketi (YBH) adlı partinin bildirisi:

“Seçime gitmek hatadır. Görevimiz halkın rejime karşı başkaldırısını örgütlemektir. Halk gücü daha da örgütlenmeli ve mücadele daha yükseltilerek rejimin çökertilmesi için herşey yapılmalıdır.”

Ortam, 13 Aralık 2002

TKP Yayın organı Ortam Gazetesi’nin 12 Aralık 2002 AB zirvesinden sonraki manşeti:

“Mücadelemizi şu 5 noktada yoğunlaştırmalıyız:

1- Bugünden itibaren Denktaş’ın Kıbrıs Türk Halkını temsil etmediği ortaya konulmalıdır,

2- Milletvekilleri tüm Meclis çalışmalarını boykot etmelidir,
3- KKTC Devleti ve hükümet makamlarıyla hiçbir temasta bulunulmamalıdır,

4- Kıbrıs’ta bulunan Türkiyeli hiçbir makamla temas edilmemelidir,

5- Türkiye’de ve dünyanın herhangi bir yerinde Türk makamlarıyla hiçbir temasta bulunulmamalıdır.”

Yeni Düzen, 13 Aralık 2002

CTP Yayın organı Yeni Düzen gazetesinin manşeti ve 12 Aralık tarihinde CTP tarafından yapılan mitingde Mehmetali Talat ve CTP’li belediye başkanı Kutlay Erk’in konuşmaları:

“Başkaldırma Zamanıdır”, “Denktaş, halkı yok etmek için yemin etmiştir. Halkı temsil etmemektedir. Türkiye’nin çıkarları uğruna Kıbrıs’ı ve insanlarını siyasi rehine olarak kullanmaktadır.”

Volkan, 10 Mart 2003

CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, 9 Mart 2003 tarihinde 10. Yıl Parkı’nda toplanan 500 kişilik gruba hitaben yaptığı konuşmasında Meclisi boykot edeceklerini, 30 Mart’ta referandum yapacaklarını, bu amaçla BM ve AB’den yardım istediklerini söyledi. Sözlerini şöyle sürdürdü: “Planımızın ikinci aşamasına geçmiş bulunuyoruz. Referandumla rejimi ve devleti yıkacağız, meşruiyetini yok edeceğiz ve referandum sonucuna dayanarak anlaşmaya da biz imza koyacağız. Denktaş bizi temsil etmez, Denktaş’la da hesaplaşacağız.

Bir süre önce Rum basınından alınan bir habere göre, Talat’ın yapacağı referandumda ‘evet’ sonucu çıkması için, AB ve ABD’nin 15’er milyon dolar ödenek ayırdığı söylenmekteydi.

Milliyetçi Adalet Partisi Başkan vekili Çetin Atalay’ın Basın Toplantısında yaptığı açıklamalar, 6 Mart 2003

Kıbrıs Türk Ticaret Odası başkanı, AB lobicisi Ali Erel adına düzenlenen 250 bin Euro’luk çeki bir basın toplantısı ile basına açıklayan ve çekin fotokopilerini de basına dağıtan Milliyetçi Adalet Partisi Başkanı Çetin Atalay, Erel’in bu parayı Kuzey Kıbrıs’ta düzenlenen mitinglerde kullanmak ve AB lobiciliği yapmak amacıyla kullandığını iddia etti.

Volkan, 5 Mart 2003

Ticaret Odasının desteklediği ileri sürülen 90 örgüt, Bu memleket Bizim Platformu’nda örgütlü 41 örgüt ve sol partiler CTP, TKP, YBH,BKP ve KSP; 4 Mart 2003 tarihinde, okulları, devlet dairelerini ve hastaneleri kapatarak genel grev ilan ettiler. Buna rağmen 600 kişinin katıldığı fiyasko bir eylem düzenlendi. Eylemin amacı, hükümete yapılacak baskı ile Annan Planı’nın referanduma sunulması idi.

Volkan, 24 Şubat 2003

KKTC ve TC Bayrakları Yakıldı: Dış güçlerin yönlendirdiği AB lobicilerinin iç çatışma yaratmaya yönelik provokatif eylemleri devam ediyor. AB lobicileri içki içirip sarhoş ettikleri çocuk yaştaki geçlerimizi çirkin eylemlerde kullanıyorlar.

CTP Genel Başkanı Talat ile Ticaret Odası Başkanı Erel’in iç çatışma yaratabilmeye yönelik tahrik, teşvik ve hazırlıkları devam ederken, önceki akşam da Lefkoşa’da Bülent Ecevit Anadolu Lisesi’ndeki KKTC Bayrağı, direkten indirilip yakıldı.

İç çatışma yaratmaya yönelik olarak gündeme getirilen bu çirkin ve provokatif eylemde yine çocuk yaştaki gençlerimiz kullanıldı. Lefkoşa’da Extreme Bar avlusunda kurulan AB çadırında içki içirildikten sonra sarhoş edilen gençlerimiz, provokatör bir kişinin tahrik ve yönlendirmesiyle bu çirkin eylemde yer aldılar.

Volkan, 23 Şubat 2003

“İç Çatışma Hazırlığı”: Ticaret Odası Başkanı Ali Erel, önceki gün yaptığı açıklamada, iç çatışma yaratabilmenin ilk sinyallerini de verdi ve şöyle dedi: “Gerek görülmesi halinde mitingler hayatı kilitleme şekline dönüşecek ve gerekli neticeye varıncaya kadar da gereken her türlü mücadele yapılacaktır.”

CTP Genel Başkanı Talat da son yaptığı açıklamalarda, Romanya örneğini dile getirip, Cumhurbaşkanı Denktaş’ın Çavuşesku’nun akıbetine uğrayacağını söylerken, KKTC’yi yıkmak için halkı isyana teşvik etmektedir.

Volkan, 21 Şubat 2003

“Euro Akıyor”: KKTC’deki kitle tabanını genişletmek ve iç dengeleri sarsmak için paranın gücünü kullanan AB, kurdurduğu uyduruk sivil toplum örgütlerine oluk oluk para akıtmaya devam ediyor. TUHAK adlı örgüte 100 bin euro verildi. Parayı Güneyden Taşıyıcılar: Yuri, Andrea, Christina adlı AB görevlileri

Hürriyet Gazetesi, 14-15 Şubat 2003

Türk-Yunan Formu tarafından Sabancı Üniversitesi’ne yaptırılan anketin sonuçlarına göre, Kıbrıs Rumlarının büyük çoğunluğu KKTC’de CTP Genel Başkanı Talat’ın iktidara gelmesini istediği, ikinci tercihlerinin ise Mustafa Akıncı olduğu ortaya çıktı. Rumların kendileri için tercih ettikleri lider ise EOKA’cı Papadopulos olması dikkat çekti. Buna göre, hala EOKA’cıları destekleyen Rumların aynı anda kendilerine en yakın kişiler olarak Papadopulos, Talat ve Akıncı’yı görmesi oldukça dikkate değer bir yaklaşım.

Anketin diğer sonucu ise, Kıbrıs Türklerinin %65’inin Rumlarla ayrı yaşamaktan yana oldukları ve Rumlara duyulan güvensizliğin %69 olması.

Volkan, 7 Şubat 2003

“Erel, Anavatan’a bağlılık ifadesine karşı”: Annan Planı’nın kabul edilmesini isteyen lobinin başını çeken Ali Erel, Ticaret Odası’nda toplantıda gündeme getirilen bildiride “Anavatan Türkiye’ye bağlılık ve Denktaş’a destek ifadelerinin yer almasına tepki gösterdi ve Ticaret Odasının mevzuatına uymadığını iddia etti.

Tempo Dergisi Şubat sayısı

Güney’de Rumlarla birlikte yaşayan CTP kurmaylarından Neşe Yaşın, dergide yayınlanan açıklamasında, “çözüm olmazsa, iç savaş çıkar. 200 bin nüfuslu bir bölgede 60 bin kişi yürüyorsa ve bu kabul edilmiyorsa, ciddi çatışmalar yaşanır” dedi.

copyleft (c) 2001-03 hamamboculeri.org
--------------------------------------------------------------


GÖRÜNEN KÖY, KILAVUZ İSTER Mİ?

Kıbrıs’ta, darbeci-katliamcı-soykırımcı terör örgütü EOKA’yı destekleyen Rumların birinci tercihi Talat, KKTC’yi yıkmayı beceremedi. Bakalım, Rumların ikinci tercihi olan Mustafa Akıncı, becerebilecek mi?

--
Selçuk Tınaz