Güç Kazanmanın Yolunu Sorgulamak Gerek...

Güç Kazanmanın Yolunu Sorgulamak Gerek...

İletigönderen faruk haksal » Prş Ağu 11, 2011 13:10

Bir siyasi parti, güç kazanma iradesinde içinde olup bu iradeyi kitlelere yönelik seferber edeceği yerde, kişisel çatışmalar içinde güç kaybetme rotasına girmişse, durum ciddidir.
O siyasi parti büyüyemez, gelişemez ve kitlelere önderlik edemez.
Bir siyasi partinin yönetici kadrosu yanlış bir uygulama sonucunda partinin önemli ölçüde güç ve prestij kaybetmesine neden oluyorsa, ilk yapılacak iş, bu kadroyu oluşturan kişilerin ya da parti organlarının özeleştiri yapması ve yapılan yanlışlığın hesabını vermesidir.
Yanlışların üzeri kişisel iktidar hırsı ile örtülüp, sıvazlanıyorsa, partiye verilen zarar katlanarak artıyor demektir.
Yanlışların üzeri, parti içi demokrasinin tasfiyecilik yöntemleri ile yok edilmesi ile kapatılıyorsa, bu uygulamanın zararı tüm toplumsal mücadeleye yansıyacak ve yayılacak demektir.
Siyasi partilerde demokratik merkeziyetçilik ilkesi geçerlidir.
Hele hele devrimci bir partide bu ilkenin önemi bir kat daha önemlidir.
Siz yerel örgütlerin parti politikalarını tartışmalarının önüne geçerseniz, demokratik merkeziyetçilik ilkesinin damarını kesmiş olursunuz…
Yerel örgütlerde demokrasinin sonuna kadar uygulanması esastır.
Bu esas, doğru uygulandığında partinin merkezine doğru büyüyerek ve yükselen bir düşünce zenginliği yaratır.
Ama tartışılan parti politikalarının sonucunda bir karar verilmişse, işte tam o noktada ve sadece bu noktada parti disiplini ilkesi devreye girer…
Parti disiplinini, yerelin sesinin kısılması yönünde işletilmesi o partiyi kısır çekişmelere, düzeysizliğe ve “sığlığa” götürür…
İşte o zaman partinin içinde kişisel çekişmeler, bencilce öne çıkma gayretleri ve türlü çeşitli insani zaaf örnekleri göbek atmaya başlar…
Ve o siyasi parti hiçbir menzile varamaz.
Toplumsal mücadeleye asla öncülük edemez.
Türkiye’nin geleceğini aydınlık yarınlara dönüştürme hedefine küçük de olsa bir katkı veremez ve tek bir tuğla koyamaz…
Parti içi demokrasi ile disiplinin gerekliliği birbirleri ile çelişen kavramlar değildir.
Gerçekten demokratik bir parti önderliği, bu iki kavramın bir arada ve birbirleri ile uyumlu bir biçimde hayata geçirilmesi konusunda gerekli ustalığı ve beceriyi göstermek zorundadır.
Bu görev yeteri ölçüde becerilebilirse, bu başarıdan o siyasi partinin düşünsel ve ideolojin zenginli doğar…
Becerilemez ise ortaya, sadece zafiyet, çözülme ve başarısızlık çıkar.
Parti yönetiminin sorumluluğunu omuzlamak demek, dik durmak, sağa sola yalpalamamak, parti içi demokrasiyi tüm unsurları ile egemen kılmak ve partinin zenginleşen düşünce ortamıyla parti politikalarını kurmaylık bilgi ve tecrübesi ile birleştirebilme yeteneğini edinmek ve uygulamak demektir.
İdeolojik sığlığın tek nedeni cehalettir.
Bağnazlıktır.
Okumamaktır.
Çalışmamaktır.
Ve görevlerden “usta”ca kaçınmak, sorumluluklardan arınmak ve yakasında parti rozeti takarak “mış gibi” yapmaktır…
Bizce içinde bulunduğumuz süreçte mücadelenin iki temel yönü bulunmaktadır:
1.- Herkesin bildiği gibi dışarıya karşı toplumsal mücadeleyi en tutarlı bir biçimde sürdürmek.
2.- Mücadelenin en büyük silahı olan siyasi partilerin içindeki tortuları sabır ve sağduyu ile ayıklamak ve ergen, bilinçli ve içtenlikle mücadeleye bağlı unsurları bir araya getirerek güç kazanmak…

farukhaksal@superonline.com

LÜTFEN “TIK”LAYINIZ:
http://www.soruyusormak.com
http://www.dnm-ler.com
http://www.kitlecizgisi.com
Faruk Haksal
Kullanıcı küçük betizi
faruk haksal
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 344
Kayıt: Pzt May 24, 2010 10:01

Re: Güç Kazanmanın Yolunu Sorgulamak Gerek...

İletigönderen Sabırlı_Vatandaş » Prş Ağu 11, 2011 22:58

Faruk Bey;
Politika tıkanmıştır. Bugün siyaset yaptığını sanan bütün partiler bitmiştir. Her birinin ya bugünü ya dünü bu halka uymamakta. Ümit bağladıklarımız dahil hepsi kısır kalmış, sus pus. Eğer bu mesele siyaseten çözüme yaklaşacaksa bile hiç durmayalım, yeni bir parti kurmalıyız. Bakın yerel seçimler yaklaşıyor. Bu hainlerin belini kırmak için belediyelerden başlanmalı. Yolsuzlukları deşilmeli, halkın gözüne sokulmalı, bilhassa "iki kişiden birinin" gözüne sokmalı. Bu bizim için bir fırsat. Klavye başında körler sağırlar birbirimizi ağırlıyoruz. Bir kademe daha yukarı çıkmalıyız. Bu kadar üyemiz var, 20500 gibi. Hiç toplantı yapmayı denedik mi (üyeliğimden önce olduysa affola bilmiyorum), ortak bir politika üretebildik mi? Sayın site yönetimi, bu insanlar yazmaktan bıktı. Elimizi taşın altına "resmen" sokmalıyız. Ülke öyle bir başı boşluğa gidiyor ki, neredeyse hiçbir kurumdan hayır bekleyecek durumda değiliz. Ortalık toz duman olduğunda birinin çıkıp "o kadar da ölmedik" demesi lazım. O gücü oluşturalım. Şehir şehir örgütlenelim diyor herkes, sokak sokak. Oturduğumuz yerden mi?

Bu konuyu ciddi ciddi tartışmak için bile, en azından ilk etapta yönetimin toplanmasını teklif ediyorum. Buyurun bu başlıkta tartışalım, en kısa sürede de kararlaştırıp hayata geçirelim?Ne dersiniz?
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Kullanıcı küçük betizi
Sabırlı_Vatandaş
Salık Takımı
Salık Takımı
 
İletiler: 101
Kayıt: Cmt Tem 31, 2010 9:42


Şu dizine dön: Faruk HAKSAL

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x