Gül'den flaş açıklama: Cumhurbaşkanını halk seçsin
TRT'de yayınlanan 'Enine boyuna' adlı programa katılan Cumhurbaşkanı adayı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Gül: Anavatan ve DYP, CHP çizgisini tercih etmiştir
Fehmi Koru'nun sunuculupunu yaptığı, TRT 1'de canlı olarak yayınlanan 'Eniye Boyuna' programına katılan Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Abdullah Gül, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Anayasa Mahkemesi'nin 'iptal' kararının kendisi için sürpriz olmadığını söyleyen Gül, 2 Mayıs'ta yapılacak cumhurbaşkanlığı 2. tur seçimlerinde 367 rakamının bulunmaması halinde işi uzatmadan 'en erken' seçime gidilmesinden yana olduğunu aktardı. Gül, ayrıca cumhurbaşkanını halkın seçmesi gerektiği üzerinde durdu.
Gül, şöyle konuştu; "Karar benim için sürpriz olmadı. Benim için sürpriz geçen hafta sonu yayınlanan Genelkurmay'ın bildirisi oldu. Ben daha önce konunun Anayasa Mahkemesi'nde olduğunu ve kararı saygıyla karşılayacağımı söyledim. Bu karara hazırdım. Gerekçelerini yazacaklar. Benim telaş etmeme gerek yok. Kararı alanlar gerekçeyi nasıl yazacaklarını düşünmeli. Şu an da şahsi görüşümü söylemek isterim. Tabi bir tur daha yapılır. Ama ondan sonra illa 367 bulalım diye uğraşmaya gerek yoktur. Ondan sonra erken değil, en erken vakitte seçime gidilmelidir. Ve bu karardan sonra cumhurbaşkanlığı nasıl seçilecek? Bu önemli bir sorundur. Bu karar sonrası eski siyasetin çirkinlikleri çıkabilir. Bunları hemen yok etmek için en erken seçime gidilmeli ve cumhurbaşkanını halkın seçmesini sağlamak için gerekli girişimleri hemen yapılmalıdır. Hiç uzatmamak gerekir."
Abdullah Gül, şimdiye kadar hiçbir insanın hayat tarzıyla ilgilenmediklerini ve bundan sonra da ilgilenmeyeceklerini söyledi. Abdullah Gül, "O kendilerinin yaşam tarzı, bireysel tercihidir. Bundan sonra da ilgilenmem. Ben başbakan oldum, müsteşarlığı getirdiğim kişi İstemihan Talay'ın müsteşarıydı. Peki iyi, tayin ettiğimiz insanlara bakarsanız, araştırıp eşinin başörtülü olanları çıkartırsanız bu yanlış olur. Biz kimin hayat tarzına müdahale ettik. Bunlar haksızlık oluyor." dedi.
Meydanlardaki kaygıları anladıklarını ifade eden Abdullah Gül, "Recep Tayip Erdoğan İstanbul Belediye Başkanı olduğunda 'sen otobüslere haremlik selamlık getireceksin' dediler. Türkiye'yi terk edenler oldu. Ama aynı adamlar Tayip bey gittiğinde ağladılar. Meydanlardaki kalabalığı tabii ki dikkate alıyoruz. Gelsinler, kaygılarını ortaya koysunlar. Ama sormak lazım onlara; biz iktidara geldikten sonra, 4,5 yıl içinde yaşam tarzlarını mı değiştirdik? Bunu kendilerine sorsunlar. Bizden kaygı duyanlar ellerini vicdanlarına koysunlar; 4,5 yıl önceki borçlarını varlıklarını şimdi yan yana koysunlar. Borçları yerinde saydı, varlıkları değer kazandı. Ne yaptık hayat tarzlarına? Hiçbir şey yapmadık." açıklamasında bulundu.
FAİZLERDE BİR PUANLIK OYNAMA, TÜRKİYE'YE 2 MİLYAR DOLARA MAL OLUYOR
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın Genelkurmay Başkanlığı'nın gece yarısı bildirisinin dış dünyada nasıl karşılandığı yönündeki sorusunu yanıtlayan Abdullah Gül, "Tabi burada yine bana biraz iş düşüyor. Hasarı onarmak için biraz çaba gerekecek. Türkiye'de hukuk yerindedir, demokrasi hakimdir, bu tür açıklamalar açık toplumlarda olağandır diyeceğiz." dedi. Sağlam bir ekonominin, sağlam bir hukuk sistemi ve bürokrasi üzerinde yükseleceğini anlatan Abdullah Gül, son bir haftada yaşanan gelişmelerin sıkıntısının ekonomik anlamda çekileceğini aktardı.
Gül, "Sağlam bir ekonomik sistem için hukuk sisteminde köklü reformlar yaptık. Demokratikleşme adına önemli adımlar attık. Şimdi bu eğer sarsılırsa, ekonomi bundan çok büyük zarar görecektir. Öngörülebilirlik bu bakımdan son derece önemlidir. 1 puanlık faiz senede 2 milyar dolara mal oluyor. Milim milim düşürüyoruz faizi ama kriz anında birden fırlıyor.
Peki bunları neden yaşadık? Hükümet ne yaptı? Hükümet kadınların hakkını mı kısıtladı? Hükümet gençlerin modern insanların gidecekleri yerleri mi kapattı? Hükümet gizli bir şeyler yaptı da siz bunları deşifre mi ettiniz? N'oldu? Bunlar, Anayasa ve kanunlara göre cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldığı için oldu. Bunun zararını herkes görecek. Türkiye'de fabrika kurmak isteyen tekrar düşünecek. Ev alan borcunu öderken bunun bedelini ödeyecek." şeklinde konuştu.
CHP seçime gelse idi, 3'te biri bana oy verirdi
Abdullah Gül, cumhurbaşkanlığına adaylığının açıklanmasından sonra yaptığı ziyaretlerde demokrasiye verdiği önemi gösterdiğini aktardı. Abdullah Gül, "Ziyaret ettiğim iki sol parti her ikisi de kapıların arkasında çok samimi geçti. Bana çok iltifat ettiler. Dürüst davrandılar, saygılı davrandılar. Açıkça destek istedim. CHP Meclis'e girse idi 3'te biri bana oy verirdi. Bunu bildiği için Deniz bey parti olarak sokmadı. CHP'den bir çok arkadaşımın da üzüntülü olduğunu biliyorum." dedi. Gül, Anavatan ve DYP'yi ziyareti sırasında yaşananları ise şöyle anlattı; "Kendilerine, 'Türkiye'de iki tane çizgi vardır' dedim. Biz bu çizginin ayrı ayrı damarlarıyız, dedim. 'Ama unutmayın ki bana gelen tenkit yarın size de gelir' dedim. Ben açık söyleyeyim, Turgut Özal'a gelen tenkit benden daha fazla olmuştur. Bunların hepsini anlattım."
Gül; Bülent Arınç'a haksızlık yapılıyor
Abdullah Gül, AK Parti'nin cumhurbaşkanı adayının anket sonuçlarıyla belirlendiğini söyledi. Son dönemde basında TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın aday belirleme sürecinde etki ettiği yönünde yer alan haberlerin gerçeği yansıtmadığını açıklayana Gül, "Bülent beyin, seçim sürecinde, aday belirlenmesinde 'Ya şu olur, ya ben de adaylığımı koyarım' şeklinde bir tavrı olmamıştır. Bu kesinlikle doğru değildir. Bülent Arınç'a haksızlık yapıldığını düşünüyorum." diye konuştu.
zaman