Gülün dikenlerle dolu bakanlık dönemi

Genel & Güncel Konular

Gülün dikenlerle dolu bakanlık dönemi

İletigönderen Veled » Sal Nis 24, 2007 14:36

Gül'ün dikenlerle dolu bakanlık dönemi
Cumhurbaşkanlığına aday gösterilen Gül'ün bakanlığı döneminde çok önemli gelişmeler yaşandı.

24.04.2007 15:34
Cumhurbaşkanlığına aday gösterilen Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün bakanlığı döneminde Türk dış politikası, önemli gelişmeler ve ziyaretlere sahne oldu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kurulan 59. kabinede dışişleri
bakanlığı görevine 14 Mart 2003'te başlayan Abdullah Gül'ün başında bulunduğu Dışişleri Bakanlığı, AB ile müzakereler, Irak ve Lübnan'daki iç karışıklık ve şiddet olayları, İran'ın nükleer enerji çalışmaları, Kıbrıs, İsrail-Filistin gerginliği, ABD ile ilişkiler ve terörle mücadele gibi pek çok alanda mesai harcadı.

ABD'NİN IRAK OPERASYONU GÜL'ÜN İNSANİ YAKLAŞIMI

ABD'nin Irak operasyonu 20 Martta başladı. Gül'ün ''Televizyonlarda
izlediğimiz sinema değil'' ifadesi, operasyonun insani boyutunu yansıtıyor olması açısından önemliydi.
Türkiye ABD'ye, ''kuzey Irak'ta işgalci olmayacağı'' güvencesi verirken,
Türk askerinin kuzey Irak'a sadece sınır güvenliğini koruma ve insani amaç için
girmesi konusunda anlayış birliği sağlandı.

GÜL'İN İLK ÖNEMLİ KONUĞU POWELL

Irak operasyonunun başlamasından 10 gün sonra Dışişleri Bakanı Gül'ün ilk
önemli konuğu, 1 Nisan 2003 tarihinde dönemin ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell oldu.
Powell, ziyareti sırasında, "Türk askerinin kuzey Irak'a geçmesine gerek olmadığı, bölgede her şeyi kontrol altında tuttukları" mesajını verdi.
Türkiye, bir yandan ABD ile Irak'ın yeniden yapılandırılması ve istikrar
gücüne katılımı müzakerelerini yürütürken, diğer yandan Irak'ta Türk askerine
nasıl bakıldığına ilişkin araştırmalara başladı.

ÇUVAL OLAYI İLE KRİZİN EŞİĞİNE GELİNDİ

ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz'in Mayıs ayı başlarında
Washington'da 1 Mart tezkeresinin reddine ilişkin yaptığı açıklamalar,
Türkiye-ABD ilişkilerinin çeşitli açılardan irdelenmesini beraberinde getirdi.
Nisan ayının ortalarında Iraklı Kürt grupların Kerkük'e girdiğine dair haberler, Kürtlerin Irak içindeki diğer gruplara nazaran ABD'den daha ayrıcalıklı muamele görmesi ve Amerikan Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz'in Türk ordusunu eleştiren açıklamaları, Türkiye-ABD ilişkilerinde bazı sıkıntılar
yaratırken, 4 Temmuzda Irak'ın Süleymaniye kentinde 11 Türk askerinin gözaltına alınmasıyla ciddi bir krizin eşiğine gelindi.

NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanı Orgeneral James Jones, olaydan hemen sonra Ankara'ya geldi, olayın nedenlerini araştırmak üzere Türk-Amerikan Ortak Komisyonu kuruldu. Dışişleri Bakanlığı, Orgeneral Jones'un ziyaretini, ABD'nin olaya verdiği önemi gösterdiğini bildirdi.
TBMM'nin Ekim ayı başlarında Irak'a Türk askeri gönderilmesi konusunda
hükümete yetki verilmesini öngören tezkereyi kabul etti.Hükümetin yetki tezkeresini kullanmama kararı sonrasında da, son dönemlerde Türk askerinin Irak'a gelişine sert muhalefet gösteren IKYB lideri Celal Talabani, 19 Kasımda Ankara'yı ziyaret etti.

2003'TE AB SÜRECİ VE KIBRIS

Türkiye'de 2003 yılı, AB süreci açısından da yoğun bir diplomasi trafiğine
sahne olurken, pek çok AB yetkilisi Ankara'yı ziyaret ederek özellikle reformlar
ve Kıbrıs sorunu Avrupalı yetkililerin üzerinde sıkça durduğu konular oldu.
Türkiye'yi bu yıl içinde ziyaret eden Avrupalı yetkililerin hemen hepsi, Dışişleri Bakanı Gül ve diğer yetkililerle görüşmelerinde, hükümetin reformlarla ilgili kararlılığını öven sözler sarf ettiler.
Dışişleri Bakanı Gül'ün 2003 yılında yoğunlaştığı önemli konulardan birisi
de Kıbrıs sorunuydu.
Sorunun BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın belirlediği 28 Şubata kadar
çözülmesi için ilk aylarda yoğun bir diplomatik girişim süreci yaşandı.

ANNAN'IN ZİYARETİ

Ankara'nın Şubat ayı sonunda da önemli bir konuğu vardı. dönemin BM Genel
Sekreteri Kofi Annan, 23 Şubatta Ankara'ya gelerek Başbakan Erdoğan ve Gül ile görüşmelerde bulundu.
Annan, Kıbrıs sorununun çözümü yolunda bir fırsat olduğunu, ancak zamanın
daraldığını belirterek, hazırladığı plana Türkiye'den destek istedi ve Ankara'nın
dönemin KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı bu yönde teşvik etmesini talep etti.

17 ARALIK BRÜKSEL ZİRVESİ

17 Aralık 2004 Brüksel zirvesinde Türkiye'nin AB ile tam üyelik müzakerelerinin 3 Ekim 2005 tarihinde başlaması kararı alındı. Ancak bu tarih, Yunanistan, Fransa ve Avusturya'nın desteğini alan Kıbrıs Rum yönetiminin talebi üzerine, "Gümrük Birliğinin Kıbrıs Rum yönetimi dahil 10 yeni üyeye genişletilmesini öngören Ankara Anlaşmasının Ek Protokolünün imzalanması (parafe edilmesi)" şartına bağlandı.Türkiye "zirve bitmeden protokolü parafe etme" şartını reddetti. Türkiye'nin bu şartı reddetmesi üzerine zirve kilitlendi ve uzun süren müzakerelerin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "zirveyi terk" resti üzerine tekrar görüşmelere başlandı.

NATO ZİRVESİ, İKÖ TOPLANTISI VE BUSH'UN ZİYARETİ

Türkiye, 2004 yılında iki önemli toplantıya ev sahipliği yaptı.

NATO'nun 17. zirvesi 28-29 Haziran 2004 tarihlerinde İstanbul'da yapıldı.ABD Başkanı George Bush da NATO zirvesine katıldı ve bu zirveye katılımından
önce Ankara'ya geldi.

Gül'ün Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı görevini sürdürdüğü sırada,
14-15 Haziran 2004 tarihlerinde İslam Konferansı Örgütünün (İKÖ) 31. Dışişleri
Bakanları toplantısı yapıldı. Toplantıda, Irak, Orta Doğu sorunu, Afganistan'daki
gelişmeler, Kıbrıs gibi konular ele alındı. Toplantıda İKÖ Genel Sekreterliğine,
Türkiye'nin adayı Ekmeleddin İhsanoğlu seçildi.

HAYRÜNİSA GÜL'ÜN AİHM'E TÜRBAN BAŞVURUSU

Dikkat çekici bir gelişme de, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)
cephesinde yaşandı. Abdullah Gül'ün eşi Hayrünisa Gül, türbanlı fotoğrafı
nedeniyle Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesine kayıt olamadığı
gerekçesiyle AİHM'ye yaptığı başvuruyu 2004 yılında geri çekti.
Hayrünisa Gül, başvurusunun siyasete alet edilmesinden ötürü bu kararı
aldığını açıkladı. Ancak kararda, Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin, Leyla
Şahin'in benzer başvurusundan olumsuz sonuç çıkacağı sinyallerini aldıkları
yönündeki uyarılarının etkili olduğu iddia edildi.

GÜL'ÜN BAKANLIKTAKİ 3. YILI

Gül'ün bakanlıktaki 3. yılı olan 2005'te Türk dış politikası çerçevesinde,
AB ile tam üyelik müzakerelerinin başlatılması ve Irak'ta istikrarın sağlanmasına yönelik gelişmeler yaşandı.
Abdullah Gül'ün bakanlık döneminin belki de ön önemli olaylarından birini 3
Ekim 2005 tarihinde, Türkiye'nin AB ile tam üyelik müzakerelerinin başlaması
oluşturdu.
AB, müzakerelerde yol haritasını oluşturacak çerçeve belgesini netleştirmeye
çalışırken, AB Genel İşler Konseyi toplantılarının sürdüğü Lüksemburg'u yakın
takibe alan Dışişleri Bakanlığı bürokratları, 2 Ekim akşamı, Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül başkanlığında bir araya geldi.
Gül, aynı gün, AB Dönem Başkanı İngiltere'nin Dışişleri Bakanı Jack Straw ve
AB Komisyonu üyesi Olli Rehn'i arayarak, Türkiye'nin pozisyonunu ve kırmızı
çizgilerini bir kez daha anlattı. Dışişleri Bakanlığındaki toplantılar, çerçeve
belgesinin AB Genel İşler Konseyinde halen netleştirilemediği 3 Ekim sabahı devam
etti.

Abdullah Gül ile Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan'ın başkanlıklarında Dışişleri bürokratları tarafından teknik değerlendirmesi yapılan çerçeve belgenin son taslağı, daha sonra siyasi değerlendirme için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Bakanlar Kuruluna götürüldü.
AB dışişleri bakanlarının, Müzakere Çerçeve Belgesini resmen onaylamasının ardından 3 Ekim gecesi, Gül ve Babacan AB ile tam üyelik müzakerelerine başlanacağı Hükümetler Arası Konferansa (HAK) katılmak üzere Lüksemburg'a gitti.


Habertürk
Kullanıcı küçük betizi
Veled
Satılmıştır
 
İletiler: 3
Kayıt: Çrş Mar 07, 2007 20:46

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 3 konuk

x