Çok teşekkürler Türkkan.

emeklerinize saygılar...teşekkürler...

Çok teşekkür ederim Türk-Kan!

İşin doğrusu, TKP'yi izlemeyi ve desteklemeyi yıllar önce bırakmıştım, yalnızca hergün SoL'a bir göz atmaktayım ama son zamanlarda TürkSolu'ndaki arkadaşlarımın tespitleriyle, yani onların deyimleriyle aşağı yukarı, "kürtçülüğü bırakalı ve kapatma davası, ergenekon davası gibi konulardaki vatansever ve ilerici tutumları" münasebetiyle tekrar ısındığım ve biraz daha bilgi sahibi olayım öğreneyim diye düşündüğüm bu günlerde, bu program ilaç gibi geldi.

Kayıttan izlemenin, yayın esnasında soru soramamanın dezavantajları işte; "manifestonun, gezmişlerin çayanların da devamıyız .. " dediğinde samimi olarak sormak isterdim, Sultan Galiyev-Vahidov'ların, hatta Bedreddin'lerin de devamı mısınız; dahası, ne güzel Cumhuriyeti savunur çizgidesiniz, Mustafa Kemal'in de devamı mısınız?

Belki Yalçın Küçük Hoca'nınki gibi bir cevap verirdi, şu an bilemiyorum daha fazla öğrenmem lazım düşüncelerini.

Bu programı izleyip, Aydemir Bey'in söylediklerinin kaçına katılmayız, bilemiyorum.

Gerçi bu Kürt-Türk muhabbeti de artık yüzeyselliğin danizkası gibi geliyor bana; Aydemir Bey'den de daha derin çözümlemeler, sözler beklerdim doğrusu. Demem o ki, biz burada hepimiz, Türk Milleti'yiz. Kökene bakacak olursak, tek başına Kürt diye birşey yok ki. Soranice konuşanı var Kirmanci'cesi, daha kaç şivesi, lehçesi ki birbirlerini anlamıyorlar. Her zaman devletin yanında olmuş aşiretler de var, her zaman düşman, bazen o tarafta bazen bu tarafta olmuş olanlar da. Barzani, Talabani belli ama Irak'ın kuzeyinde, T.C.'ye bağlanmak isteyen elli küsür aşiret de var. Öte yandan, Türk Milleti'nin, bizzat T.C. vatandaşı kimliği taşıyanların (zenginliğimizin farkına varmak, kardeşleşmek için değil de nedense hep bölünmek üzere emperyalizme alet olma amacıyla) kökenlerine inip "aa Kürtmüş, hadi buna Kürt diyelim" diyeceksek, e o zaman benimkine inip niye yalnızca "Türk" diyoruz, bana da Oğuz Türkü diyelim? Hatta hepimiz Osmanoğlu Aşiretinden değiliz ya -ki muhtemelen hiçbirimiz- bizim de kökenimize inelim de Karamanoğlu diyelim, sana Terekeme diyelim. Çok net, birinin kökenine inip Kürt denecekse, benimkine inilince Karakoyunlu densin mesela? Ha yook, benim kökenimi araştırmak, hangi boydan geldiğimi öğrenmek milliyetçilik hatta faşistlik, ama diğer kökenler için bu özgürlük ve demokrasi değil mi.

Aydemir Bey, bölünmeye federasyona karşı tepkisini gösterdi evet. Bağımsızlığımız gibi. Tebrik ediyorum. Ama şahsen yalnızca "hadi bölündük diyelim, kurulacak kürt devleti şöyle abd kontrolünde faşist olacak, batıda kurulacak türk devleti, keza.." gibi sığ ve çok da içime sinmeyen, üstelik batıdaki Kürt Kökenli ve Güneydoğu'daki Türk Oğlu Türk Kökenli vatandaşlarımızın nüfusunun da hiç az olmadığı gerçeğine dayanarak, söylediği bölünme senaryosunu ciddiye almadığım saklı olarak, daha net bir tavır da beklerdim doğrusu.

"Türk Halkı, Kürt Halkı" söylemini de, kulağa ilk bakışta hoş gelebilen "Yaşasın halkların kardeşliği" gibi sloganlarını da, bir önceki paragrafta değindiğim sebeplerimle ilişkili olarak aslında hiç de benimsemediğimi farketmekteyim. Aydemir Bey kilit bir tanımlama kullandı, "anadili Türkçe ve anadili Kürtçe olanlar" diye, ama ben, Nihat Genç'in deyimiyle "bu topraklarda"; bu kadar basite indirilmiş bir "halk" tanımını içime sindiremiyorum. Dahası zaten bütün olan birşeyi, önce bölüp, sonra yapay ve uydurma gerekçelerle, ve bunu da mecburen sosyalizme bağlayarak birleştirme çabası olarak görüyorum ki, bu başarılı olmaz. Sosyalizmin ilkeleriyle ve emek temelinde, beni zaten kızılderili ile de, Tibet'li ile de, anladıkları manada "halk" haline getirebilirler; e peki nerde kaldı bizim bin yıldır kardeşçe aynı mahallede yaşadığımız, aynı uzun havaya dengbeje ağladığımız ve halayda göbek attığımız? Bunları bilmeyen batının şablonlarını getirip böyle hoyratça bize uygulamaya çalıştıklarındandır belki de, başaramamaları. Misal, üniversite yıllarımdaki öğrenci evlerimden ardarda ikisindeki ev arkadaşım, Kürt kökenli idi, ki canım kardeşim idi. Dünya durdukça, kim kalkıp benim ondan, onun benden ayrı bir "halk" olduğunu iddia edebilir ki? Varsın anası ona Kirmançi ninniler söylemiş olsun; makamı aynı ezgisi aynı, hisleri aynı. O ninnide ben de olsaydım uyurdum, bana söylenen ninnide o da olsaydı uyurdu. Hadi diyelim ki anadilimizden yola çıkarak bizim ayrı birer halktan olduğumuzu iddia ettiler, bizi birbirimizden, ayırdılar.. Haydi gel sıkıysa birleştir, kardeşleştir bakalım? Olmaz.

Aydemir Bey'in, Mehmet Akif'in torununun oğlu olduğunu yeni öğrendim. Bu konudaki eleştirisine tabii ki saygıyla ve biraz da mesafeli yaklaşıyorum, ancak konuşmasının sonlarındaki, mealen "Cumhuriyet'in sonuna geliyoruz, çöküşe geliyoruz; umut var ama umut dediğin somut olarak nedir, Türkiye'nin soldan komünizmden başka çaresi yok" sözlerinde, beklerdim ki

Sahipsiz vatanın batması haktır,
Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır

deyip, vatana sahip çıkmanın da sosyalizm ile, komünizm ile olduğunu açıklasın, bizleri buna, hem de ruhumuza dokunduktan sonra ikna etmeye çalışsın.

Öte yandan, düzgün Türkçesi ve hatipliğini kutluyorum.

Bu başlık altında gereksiz yere şahsi düşüncelerimi paylaştım, kusura bakmayın ama işin özü şu ki bugünlerde bu köken ve halk meseleleri üzerine düşünmekteyim; olur da bir arkadaş düşüncelerime katkıda bulur, geliştirir yönlendirirse diye umut ettim ve hazır yeri gelmişken burayı fırsat bildim.