Yönetici ve dindar deyince hep aklima gelir:
Devlet hazinesi
HAZRETİ Ömer, Halife. Bir gece makamında ziyaretçisi gelir. Selam verir. Selamı alınmamıştır. Oturur. Ömer işiyle meşgul.
Ziyaretçi bekler. Ömer çalışır. Selam alınmamış, yüzüne bile bakılmamıştır.
İş biter. Ömer mumu söndürür. Bir başka mumu yakar. O anda selamını alır. Konuşmaya başlar.
Ziyaretçi sorar; "Ya Ömer, niçin hemen selamımı almadın ve niçin bir mumu söndürüp diğer mumu yaktın ve ondan sonra benle konuşmaya başladın?"
Hazreti Ömer;
- Evvelki mum devletin hazinesinden alınmıştı. O yanarken özel işlerimle meşgul olsaydım Allah indinde mesul olurdum. Seninle devlet işi konuşmayacağımız için kendi cebimden almış olduğum mumu yaktım, ondan sonra seninle meşgul olmaya başladım.
Ziyaretçinin gözleri yaşarır, ellerini kaldırarak şöyle dua eder;
- Ya Rabbi! Hattab oğlu Ömeri bizim başımızdan eksik etme!..
Abdullah Gül:
KAYIP TRİLYON DAVASI
Kapatılan Refah Partisine yapılan hazine yardımı ile ilgili parti genel başkanı Necmettin Erbakan ile aralarında Abdullah Gülün de bulunduğu bazı parti yöneticilerinin yargılandığı kayıp trilyon olarak bilinen dava, Ankara 9uncu Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Mahkeme, yöneticileri çeşitli hapis cezalarına mahkum ederken, Gülün dosyası ise milletvekili seçildiği için Meclise gönderildi. İki dönemdir milletvekili seçilen Abdullah Gül, dokunulmazlığı nedeniyle yargılanamadı.
KALKINMA BANKASI DAVASI
Necmettin Erbakan'ın başbakanlığında kurulan Refahyol hükümetinde Devlet Bakanlığı yapan Gül hakkında ayrıca özel harcamalarını o sırada kendisine bağlı bulunan Türkiye Kalkınma Bankası'na ödettiği iddiasıyla da alacak davası açılmıştı. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Gül'ün 1996'da yaptığı bin 652 YTL'lik harcamayı faiziyle ödemesine karar verdi. Bu konudaki ceza davası ise dokunulmazlığa takıldı.
Olsun... Türkiye Cumhuriyeti'ni Avrupa'ya sikayet eden Hayrünnisa Gül türban takiyor.
"Hamdolsun dindar bir Cumhurbaşkanımız oldu"