
Anayasa Mahkemesi raportörü Osman Canın Anayasanın değiştirilemez maddelerini tartışmaya açmasından sonra Başkan Haşim Kılıç da aynı mesajı verdi.
Bilkent Üniversitesi ve Alman istihbaratı BNDnin güdümündeki Alman Uluslararası Hukuki İşbirliği Vakfınca birlikte düzenlenen Anayasalardaki değiştirilemez ilkeler konulu toplantıda konuşan Haşim Kılıç, Anayasa Mahkemesinin kuruluş yıldönümünde konu olarak biz de bunu tartışmayı düşünüyoruz. Ancak bu konuda ne kadar cesaretli olabilirim, o konuda biraz endişeliyim dedi!
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının değiştirilemeyecek ilk dört maddesini, ABD ve AB dışında bugüne kadar kim değiştirmek istedi?
Hemen söyleyelim:
PKK ve onun türevi olan siyasi partiler!
Dolayısıyla Haşim Kılıç, endişelenmekte haklıdır!
* * *
2004 yılı Aralık ayında, Paris Kürt Enstitüsünün Kürtler adına Özerklik istiyoruz ilanlarını yayınlamasından sonra DEHAP Gençlik Kolları da ikinci cepheyi Diyarbakırda imza kampanyası ile açmıştı. İmzacılar, Anayasanın, Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir ifadelerinin yer aldığı ve değiştirilemez 3. maddesiyle 42 ve 66. maddelerinin değiştirilmesini istiyordu..
Dilekçede, Ulus tanımı, coğrafi bütünlük temelinde düzenlenmelidir. Türkiye ulusu kavramı etrafında bütün halkların kimlikleri anayasal yurttaşlık esasına kavuşturulmalı. Devletin dili olmamalı deniliyordu.
Yani Türkiyenin etnik kimliklerden oluşan bir federasyon haline getirilmesi isteniyordu.
Oysa Türkiyeyi Türkiye yapan bu ilkelerdir.
İşte Atatürk ve Türk Silahlı Kuvvetleri bu sebeple yıpratılmak isteniyor. Atatürke saldırı ile aş zamanlı olarak yine harekete geçtiler işte! Hedefleri Türk Milletinin egemenliğini sona erdirmektir.
* * *
Prof. Ergun Özbudun ve ekibi tarafından hazırlanan Anayasa taslağı da değiştirilemeyecek maddeleri değiştirme girişimiydi. O zaman Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, sadece ilk üç maddenin değil Anayasanın temel ilkeleri gösteren başlangıç kısmının da değiştirilemeyeceği ve metin dışında bırakılamayacağı uyarısında bulunmuştu.
Yalçınkaya, Anayasanın diğer maddelerinde yapılacak değişikliklerin de başlangıç kısmı ve ilk üç maddede belirtilen temel ilkelere aykırı olamayacağını belirtmişti.
Yargıtay Başkanlar Kurulu da yayınladığı bildiride, cumhuriyetin temel niteliklerinin tartışmalara ve yeni tanımlamalara konu edilmesinden rahatsız olduğunu açıklamıştı.
Şimdi ise aynı suçu Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç işliyor!
Derhal istifa etmeli ve yargılanmalıdır.
* * *
Haşim Kılıç, Anayasa Mahkemesi Başkanıyım kimse bana dokunamaz zannetmesin.
Açsın başlangıç ilkelerini bir daha okusun:
Egemenlik kayıtsız şartsız Türk Milletine aittir ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluş, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamaz!
Hiçbir faaliyet, Türk millî menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihî ve manevî değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremez ve lâiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duyguları, devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamaz.
Anayasayı, cumhuriyeti, Türk vatanını, Türk Devletini, Türk Milletinin hukukunu korumak her Türkün görevidir. Yargı korumazsa, TBMM korumazsa, hükümet korumazsa, TSK korumazsa, tek tek her vatandaşa koruma hakkı doğar!
Arslan BULUT, 12 Kasım 2008