Haşim KILIÇ'ın İBDA-C bağlantısı!

Genel & Güncel Konular

Haşim KILIÇ'ın İBDA-C bağlantısı!

İletigönderen Ram » Pzt Haz 09, 2008 22:03

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim KILIÇ'ın İBDA-C bağlantısı!


IBDA/C (İslami Büyükdoğu Akıncılar Cephesi)

Necip Fazıl Kısakürek’in "BÜYÜK DOĞU" fikriyatından etkilenerek ortaya çıktığı iddia edilen, Osmanlı Devleti modelinde federatif yapılı bir İslam Devleti kurulması amacını güden ve bu amaç doğrultusunda silahlı mücadele yöntemini benimseyen terör örgütüdür.

1980 öncesinin radikalleşen İslamcı Devrimci gençleri arasında yayıldı. Ülkücü ve Marksist örgütlerden farklı olarak Akıncılar adıyla yeni bir örgütlenme çizgisi ortaya konuldu. Hareket mensupları, bu dönemde İslamcılık ideolojisi ile Marksist örgütlenme biçimini birleştiren gençlerden oluşuyordu.

12 Eylül öncesinde çeşitli miting ve gösterilerde boy gösteren örgüt, silahlı çatışmalarda bazı militanlarını kaybetti. 1979 yılında, grup tarafından Akıncı Güç dergisi çıkarılmaya başlandı. Akıncılar, Anadolu'dan silahlı eğitim kampları kurdular ve IKP-C adıyla çeşitli eylemler düzenlediler. Yandaşları için Gönüldaş tabirini kullanan hareket, 1 Ağustos 1984'de fiili bir örgütlenmeye giderek, kendilerine Necip Fazıl’ın Büyük Doğu idealine dayanarak İslami Büyük Doğu Akıncılar Cephesi: IBDA-C ismini verdiler.

Kendileri dışındaki Nurcu, Milli Görüşçü bütün İslamcı gruplara sert muhalefet gösteren örgüt yanlıları, daha çok şehirlerde yaşıyor ve topluma yabancılaşan problemli kişiliklerden oluşuyor. IBDAcılar yayınlarında son derece ahlaksız, bayağı yakıştırmalar ve ifadeler kullanıyorlar.

IBDA hareketinin fikir temeli, silahlı ihtilal ve şiddete dayanıyor. Hareket adına çıkan kitaplar ve süreli yayınlar genç ve dinamik İslamcıları şiddete dayalı küçük örgütlenmelere yönlendiriyor. Birbirinden bağımsız küçük terör gruplarının ise, takibi ve belirlenmesi oldukça zorlaşıyor. Günümüzde, Güneydoğu’da PKK, kentlerde THKP-C ile uyumlu bir faaliyet sergileyen IBDA-C, bu tavrıyla Suriye-Lübnan tarzı bir savaş stratejisi yürütüyor.

Lideri

Örgütün liderliğini Salih Mirzabeyoğlu adı ile tanınan ve örgüt mensuplarınca "Kumandan" olarak isimlendirilen, Salih İzzet Erdis isimli şahıs yapmaktadır. 29.12.1998 günü yakalanarak gözaltına alınan örgüt lideri Salih İzzet Erdis, 04.01.1998 günü tutuklanarak cezaevine konmuştur. Teşkilat Yapısı Yapılanma açısından örgüt çok enteresan bir metod uygulamaktadır: "KENDINDEN ZUHUR DİYALEKTİĞİ" olarak ifade ettikleri bir tekniğin gereği olarak, örgüt mensupları kesinlikle hiyerarşik bir irtibata girmeksizin bağımsız yapılanmaktadırlar. Örgütün legal ve illegal alandaki faaliyetleri tamamen birbirinden bağımsız inisiyatifler çerçevesinde oluşturulan cepheler tarafından yürütülmektedir. Her cephe, belli bir hedef ve fonksiyon belirleyerek ayrı ayrı yapılanır ve herkes BÜYÜK DOĞU İBDA fikriyatı doğrultusunda, kimseden emir almaksızın kendi grubu içerisinde faaliyet gösterir. Dolayısıyla yapılan eylem ve etkinliklerden çoğu zaman diğer cepheler de haberdar olmazlar. Cepheler legal ve illegal olmak üzere iki tarzda faaliyet gösterirler.

Geçmişte AK-DOĞUŞ, AK-ZUHUR, AKIN YOLU, TARAF ve TAHKİM gibi çeşitli dergileri çıkartan örgüt; günümüzde RUH-UL FURKAN adı altında yayınladığı dergi ile propaganda faaliyeti yapmaktadır. Eylem şekilleri daha ziyade molotof kokteyli atma ve kundaklama gibi, risksiz, ancak bununla birlikte sansasyonel yönü ağır basan eylem türleri tercih edilmektedir. Eylem tarzı ve hedefleri genellikle açıktan yayın organları vasıtasıyla neşredilmek suretiyle, örgüt mensupları bu doğrultuda yönlendirilir. Örgütün stratejisi doğrultusunda, cepheler kendi inisiyatifleri ile karar alarak eylemleri gerçekleştirmekte ve eylemi kendileri adına üstlenmektedirler.

Eylem Hedefleri

  1. Sansasyonel olması açısından camilere,
  2. Azınlıklara ait kilise, vakıf ve merkezlere,
  3. TV vericileri, gazeteler ve ilgili derneklere,
  4. Atatürk heykellerine,
  5. Birahane, banka ve oyun salonları ile tekel bayilerine,
  6. Güç gösterisinde bulunmak, kitleleri sindirmek ve kendilerine maddi kaynak sağlamak amacıyla esnaflara yönelik eylemler gerçekleştirmektedirler.

Örgüt, kamuoyunun dikkatini çeken eylemlerle sık sık gündeme gelmesine rağmen, sergilediği görüntünün aksine geniş bir tabana sahip değildir. Kendini olduğundan fazla gösterebilmek ve kamuoyunun sürekli olarak gündeminde kalabilmek düşüncesini taşıyan örgüt; risksiz ancak sansasyonel eylemlere yönelmekte hatta yayınlarında, gerçekleştirmediği bir çok eylemi de kendi mensupları yapmış gibi üstlenmektedir. Özellikle gelenekçi İslami kesimleri devletin yanında yer almak ve pasif davranmak ve müslümanları pasivize etmekle de suçlayan örgüt kendisi dışındaki oluşumlar tarafından provokatör olarak nitelendirilmektedir. Son dönemde yasadışı örgütün eylemlerinde görülen azalma, güvenlik güçlerinin yaptığı operasyonlarla örgütün önemli ölçüde pasivize edildiğini göstermektedir. Ancak örgütte hiyerarşik bir yapılanma bulunması ve birbirinden bağımsız cephelerden meydana gelmesi ve örgüt başının tutuklanmasından sonra, cezaevinde ziyarete gelen örgüt mensuplarına aralıksız eylem yapmalarının gerektiği konusunda talimat vermesi sebebi ile, eylem yapabilecekleri değerlendirilmektedir.

Lideri ve militanlarının büyük bir bölümü cezaevinde bulunan örgütün son dönemde çeşitli basın yayın organlarının Internet ve e-mail adreslerine gönderdiği radikal söylem ve spekülasyona dayalı maksatlı haberlerle, kamuoyunun dikkatini çekmeye matuf arayışlara yöneldiği ve bu suretle Türkiye Cumhuriyeti üzerinde bir tehdit unsuru olduğu imajını yaratmaya çalıştığı gözlenmektedir.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen Türk-Kan » Pzt Haz 09, 2008 22:22

Dünyanin baska herhangi bir ülkesinde olsak Halil Nebiler'e katilir "Hoscakalin Anayasa Mahkemesi'nin hukukcu olmayan, IBDA-C baglantili sayin Baskani" derdim ama Cankaya'da oturan zat bile "kayip trilyonlarin" hesabini vermemisken...... :) Hem, aradan 30 yil gecmis, degismistir Kilic, o gömlegi coktan cikarmistir.

Bu millet pislik görmeye alismis artik, masallah sindiriyor da, yine hic kimseye birsey olmaz.
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen AlpereN » Pzt Haz 09, 2008 22:31

temizlik şart , Emniyet güçlerinde,Yargıda tüm kamu kuruluşlarında,Askeriyede Nurcu ve diğer tarikat mensuplarınının biran önce temizlenmesi gerekir her geçen gün biz ulusalcıların aleyhine işlemektedir...
Kullanıcı küçük betizi
AlpereN
Üye
Üye
 
İletiler: 628
Kayıt: Pzr Nis 22, 2007 22:57

İletigönderen Gilda » Pzt Haz 09, 2008 23:54

Hatirladigim kadari ile 1997 yili öncesi gazete basliklarinda bayagi yer almisti IBDA-C.
Hatta o günlerde biz Radikal Islamin bir parcasi oldugunu da düsünmüstük bunun.Milli Görüscülerin de pek tasvip etmedigi bir tarzi vardi onlarin.Birdenbire oldu hersey,örgüt lideri Salih Mirzabeyoglunun yakalanmasi ve ilk medyaya cikisi arasindaki sürecte tüm IBDA-C cökertilmisti.
Kendileri disindaki tüm Islamcilara karsi sert tavirlari vardi dogru.
Ya düzenin icindeki pislige uyacaklardi yada yok olacaklardi.Düzen, icindeki cirkin ve güzel isyanciyi pes ettirdi.Medya hakkinda hicbirsey yazmadi emin olun.Bir iki ufak haber disinda IBDA-C ve lideri hakkinda pek yazi cikmadi ilginc degil mi.
On yil öncesine bakip bugünlere bakinca yapilanlarin sistemin bir parcasi oldugunu düsünüyorum.

Tesekkürler Ram haber icin.
yalakalar cok oldukca aydinlik tabiki los isikta nazli kiz gibi olur....
Kullanıcı küçük betizi
Gilda
Üye
Üye
 
İletiler: 1078
Kayıt: Pzt Mar 12, 2007 12:58
Konum: kendimden...

İletigönderen kaye » Pzr Haz 15, 2008 0:43

Eee, ne oldu şimdi???

..
Kullanıcı küçük betizi
kaye
Üye
Üye
 
İletiler: 1036
Kayıt: Pzr Oca 06, 2008 0:57

İletigönderen SuLtanAhmet » Çrş Tem 30, 2008 19:30

Hasim Kılıc'ta kadrolu bir elemandır unutmamak gerekir.
Sen "Dogrusun","Yalanlar"Benle Dolu ! [Burcin Birben]
Kullanıcı küçük betizi
SuLtanAhmet
Üye
Üye
 
İletiler: 215
Kayıt: Prş Şub 22, 2007 13:48
Konum: Mechul

İletigönderen maydonos » Çrş Tem 30, 2008 19:51

arkadaslar su huseyin uzmezle hasim kilici yan yana resim olarak koyun bakin benzerligine sizde sasiracaksiniz... :kikirik: kusura bakmayin bu gun boyle..
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

İletigönderen omniscient35 » Prş Tem 31, 2008 7:25

Internette gezinirken söyle birsey buldum.1991 yilindaki Hurriyet gazetesinden.O zamanlar da söyleniyormus demek ki.

http://www.zshare.net/image/1625704470029d40/
Kullanıcı küçük betizi
omniscient35
Üye
Üye
 
İletiler: 26
Kayıt: Pzt Ara 17, 2007 2:52

İletigönderen Berco » Pzt Eyl 29, 2008 19:50

Kendileri dışındaki Nurcu, Milli Görüşçü bütün İslamcı gruplara sert muhalefet gösteren örgüt yanlıları, daha çok şehirlerde yaşıyor



AKP mi İBDA-C mi? deseler.

Tereddütsüz İBDA-C derim.

En azından takiyye,münafıklık yok,kendini ABD'ye AB'ye satma yok.Gerçekten inançlarına uygun bir samimiyette bir İslam Devleti kurma isteği.

Ayrıca radikal İslam'ın şiddet eylemleri beni hep etkilemiştir.

Adamlar ikiz kuleyi ABD'nin başına yıktı.

Türkiye'de HSBC'yi havaya uçurdu.

Ahmedinecad'ın tavrı ortada...

Radikal İslam politikası çok yıkıcı etkilere sahip...Ah bir de aşırı yobazlığı olmasa :)
Kullanıcı küçük betizi
Berco
Üye
Üye
 
İletiler: 166
Kayıt: Pzt Şub 26, 2007 21:37

İletigönderen soma45 » Sal Eyl 30, 2008 15:44

sagol kardes!!!
“Milleti kurtaracak, yine milletin kendi iradesi ve azmidir. Manda kabul edilemez!”
Kullanıcı küçük betizi
soma45
Üye
Üye
 
İletiler: 298
Kayıt: Pzr Oca 20, 2008 4:43

İletigönderen Türk-Kan » Prş Şub 19, 2009 7:52

Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen SAVCI_33 » Prş Şub 19, 2009 10:23

Ram, Duyunca şaşırmayacağım bir konu RTE nin göreve getirdiği piyonlardan biri...
Kullanıcı küçük betizi
SAVCI_33
Üye
Üye
 
İletiler: 88
Kayıt: Cmt Şub 24, 2007 12:58

İletigönderen Ram » Prş Şub 19, 2009 12:10

SAVCI_33, Tayyip'in değil ÖZAL'ın yerleştirdiği Truva atıdır.

[img]http://i0902.hizliresim.com/2009/2/19/840.jpg[/img]

24 Şubat 1991

Mahkeme başkanları ve başkanvekilleri ise, mahkeme üyeleri tarafından seçilir.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen SAVCI_33 » Prş Şub 19, 2009 12:16

Ram, Özalın Truva atı RTE ye faydası oldu...
Kullanıcı küçük betizi
SAVCI_33
Üye
Üye
 
İletiler: 88
Kayıt: Cmt Şub 24, 2007 12:58

İletigönderen Ram » Prş Şub 19, 2009 12:19

Evet, oldu. Yalnızca Tayyip'e de faydası olmadı; ne kadar vatan zararlısı varsa Hâşim el-Gladyo sayesinde huzura erdi.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 4 konuk

x