Hayatın Sırrını Keşfettiniz mi?

gönderen **Sema** » Pzr Şub 25, 2007 13:22

Hayatın sırrını keşfettiniz mi?

Tüm dünya hayatınızın gidişatını değiştirebilecek bu filmi konuşuyor: 'The Secret' (Sır)... Film ve kitabı Avustralyalı Rhonda Byrne tarafından yaratılmış. Felsefesini hayatınıza adapte etmeye başladığınızda, istediğiniz hayatı yaratmaya başlıyorsunuz; sağlık, huzur, anlamlı bir ilişki, para ve daha ne isterseniz... Peki nedir bu sır? New Age/farkındalılık konularına yakınlık gösteren pek çok kişinin bildiği bir şey aslında: Çekim Yasası!.. Yani ne düşünüyorsanız ve hissediyorsanız hayatınızı o oluşturuyor. Hastalıklar, ilişkiler ve sosyal durumlar hep bu çekim yasasının sonucu. Kendi enerjiniz neyse benzer enerjiyi çekiyorsunuz.

HER ŞEY BİZİM SEÇİMİMİZ

Şöyle düşünün; yetişkin yaşınızda yaptığınız bilinçli veya bilinçsiz tüm seçimler bugünkü hayat tecrübenizi oluşturuyor. Evliliğiniz, tahsiliniz, iş durumunuz, içinde bulunduğunuz sosyal konum ve çevrenizi oluşturan insanlar; hep kendi seçimlerinizin sonucu. Örneğin, güç ve paraya sahip olmak veya yalnızlık korkusundan aslında sevgiyi hissetmediğiniz bir evliliğe girdiyseniz, sevgisiz bir yaşamın getirdikleri ile kendi seçiminiz yüzünden karşı karşıya kalyorsunuz. Ya da ilişkilerinizde fazla dram yaşıyorsanız sizin içinde bulunduğunuz enerji, bu tip bir ilişkiyi çekiyordur. Ve eğer siz bunu fark edip, kendi enerjinizi değiştirmezseniz benzer acı çektiğiniz ilişkileri tecrübe etmeye devam ediyorsunuz. Günlük yaşantınızda artık taşıyamadığınız ama kontrolü de elden bırakamadığınız pek çok şey için harcadığınız olağanüstü enerji, endişe ve stresin getirdiği duygusal ve fiziksel ağırlık; hep kendi seçimlerinizin sonucu oluyor. Düşündüğümüz ve hissettiğimiz her şeyi kendimize çekiyoruz çünkü; düşüncelerimiz hislerimizi oluşturuyor, hislerimiz de davranışlarımızı... Yani düşüncelerimiz, kendi realitemizi oluşturmak için sahip olduğumuz en kuvvetli şey... Evliliğiniz, iş yaşantınız, kilonuz ve arkadaş ilişkilerinizi düşünün; genellikle hep neyin doğru gitmediği ile ilgileniyoruz. Yeteri kadar param yok, fazla kiloluyum, istediğim ilişkiye sahip olamıyorum, mutlu değilim, ters giden her şey zaten beni bulur gibi... Düşünceleriniz; ne kadar çok hayatınızda yürümediğinize inandığınız şeyle meşgulse, o kadar negatifliği kendinize çekiyorsunuz ve şikayet ettiğiniz o ortamdan kurtulmanız zorlaşıyor. Onun yerine hayatınızda doğru gidenleri görmeye başlayın. Çünkü siz enerjinizi değiştirdiginizde bazı şeylerin düzelmesi için daha olumlu bir ortam yaratmış oluyorsunuz.

GÖRÜNMEZ DUVAR ÖRÜN

İnsanlar 'başıma kötü şeyler gelmesini istiyorum' diyerek dolaşmıyorlar ortada. Ama beğenilmek, kabul edilmek ve kontrol edebilmek ihtiyaçları yüzünden bilinçsiz korkularla yaşıyorlar. Sürekli bir endişe, güvensizlik, şüphe ve negatiflik yaşantınızın parçası haline geliyor ve kalabalıkta bile yalnızlık hissi gittikçe artıyor. Şimdi diyebilirsiniz ki; çalıştığım ve yaşadığım ortamda kötü düşünen, negatif enerji veren çok kişi var, bundan etkilenmemek mümkün mü? Ben kendi hayatımda bu sorunu şöyle çözdüm: Kendi enerjimi harcamamak için frekansı kötü olanlara görünmez bir duvar örerim. Olumsuzluklarını tek başına algılamak yerine, savunma sistemlerinin ardındaki korkularını ve bunu gizleyebilmek için harcadıkları enerjiyi görebildiğim için onlardan gelen hiçbir şeyi tehdit olarak görmem. Girdiğim ortamlarda 'bu insanlar için yeteri kadar enteresan mıyım, beni aralarına kabul ederler mi, beğenirler mi' gibi kendimi kabul ettirmek endişesi ile yaşamıyorum artık. Yakın çevremde seçtiğim insanlar iyi enerji veren, 'neden' yerine 'neden olmasın' diyen insanlar. Özgüvenimi başkalarını kontrol edebilme ve kabul edilme ihtiyacı üzerine kurmamayı öğrendiğimden, bu gücü korumak için de olağanüstü enerji sarf etmiyorum. Kendi enerjinizi değiştirebilmeniz için de yapmanız gereken en basit şey; sadece kendiniz olmanız ve olduğunuzdan başka bir kimliğe girmeye çalışmamaktır. Kendinize karşı şefkat hissiniz arttığında, inanın insanları çeken o pozitif enerji doğal olarak geliyor, zorlama ile değil.