Hazar İmparatorluğu'ndan günümüze (400- ) Illuminati

Yabancı Dilde Belgeseller

Hazar İmparatorluğu'ndan günümüze (400- ) Illuminati

İletigönderen kgursu » Cum Şub 13, 2009 6:27

Hazar İmparatorluğu'ndan günümüze (400- ) Illuminati ve Yeni Dünya Düzeni


Bu konudaki bilgisi nedeniyle önemli biri olan Jack Otto, kuruluşundan günümüzze Illuminati'yi anlatıyor. Dikkatle dinleyin...





Forbidden Knowledge - Jack Otto'nun resmi sitesi

The Thirteenth Tribe - Where do the Ashkenazim Jews come from? - The Khazar Empire and its Heritage - By Arthur Koestler
Kullanıcı küçük betizi
kgursu
Üye
Üye
 
İletiler: 495
Kayıt: Çrş May 21, 2008 4:47

İletigönderen dervishizir » Cum Şub 13, 2009 6:53

bunun türkçe tercümesi ve ya alt yazısı varmı acaba :D bizim Hazar tüklerini ilimunaticimi yaptılar yoksa, bizim başımız altındanmı çıkıyor bu kadar olay, sakın siyonist israili de bizimkiler nuaradan kurmuş olmasınlar?
Kullanıcı küçük betizi
dervishizir
Üye
Üye
 
İletiler: 144
Kayıt: Sal Ağu 19, 2008 1:40

İletigönderen kgursu » Cum Şub 13, 2009 21:23

Ne yazık ki bu konuda Türkçe bir bilgi yok, çeviri de yapılması kolay değil. Ama Jack Otto'nun şu anki İsrail vatandaşlarına ve İslam'a çok farklı baktığını söyleyebilirim. Konuşmasında birçok tarihe geçmiş isimden bahsediliyor, bu konuya daha hakim arkadaşlar yorum yapabilirlerse iyi olur. Dediklerinin bir kısmı bile doğru ise önemlidir...
Kullanıcı küçük betizi
kgursu
Üye
Üye
 
İletiler: 495
Kayıt: Çrş May 21, 2008 4:47

İletigönderen RiDU » Cum Şub 13, 2009 23:33

Hazarlar Ispanyaya kacmis diyor, Mogol Turklerine yenildikten sonra. Sonra adam Rotschild adini almis gerisi malum iste diyor anlayin iste.
Kullanıcı küçük betizi
RiDU
Üye
Üye
 
İletiler: 8
Kayıt: Cmt Şub 09, 2008 16:23

İletigönderen yahac » Cmt Şub 14, 2009 8:59

Jack Ottonun bu konusmasi Yeni Dunya Duzeninin tarihcesi ile ilgili.

Videonun Turkce tercumesi asagida sunulmustur.
============================================

Hikaye 5.ci yuzyilda Turkiyenin kuzeyinde vahsetleriyle etraflarina korku salan Hazarlarla basliyor. Komsu halklarin saldirilari dolayisiyla bunlar 5.yuzyilin sonunda her yone dogru dagilmak durumunda kaliyor. Batiya, Romanyaya gocenler bugunku Cingenelerin kokenini olusturuyor.

Kuzeye, Kavkas daglarina gocenler burada bulnan yerli Slav halkini kolelestiriyor. Kuzeyden, Dogu Ortodoks Hristiyanligi guneyden de Islamin baskisi altina giren Hazarlar bu ikisinden birini secme zorunlugu ile karki karsiya gelince ucuncu bir secenek arayisina giriyor ve Yahudilikte karar kiliyor. Tabii bu icten gelen bir secim degil daha cok politik bir oyun.

Bunlar yeni dinlerini incelemeye baslayinca dini karakterler arasinda kendilerine en uygun olarak Lusiferi (Seytani) bulurlar. Yahudilik icinde herkese acik olmayan bir olusum meydana getiren bunlar boylece Seytana tapinmaya baslarlar.

Bundan sonra bu arkadas Yahudiligin tanimini yapiyor. 12 Kabileden biri olan Yuda kabilesine mensup kisi demek diyor. Gunumuzde bu tanimdan yola cikarak tanimlanacak cok az sayida gercek Yahudi var diyor. Kendini Yahudi diye tanimlayanlarin %92si gercek Yahudi degil. Bunlarin cogu Hazar kokenli olup yalaciktan Yahudilik yapanlar demeye getiriyor. Bunlarda savasci ruhu oldugu icin tek amaclari heryeri feth edip tecavuz ve talan etmek diyor.

Hazar dilinin Yahudi alfabesi etkisiyle evrimlesmis hali Yidish dilidir, bunun Yahudiceyle alaksi yoktur diyor.


900lu yillarda bunlar Isvecten gelen Vargeniyalilar (Vikingler) tarafinda bozguna ugratilirlar.

1140 yilinda da Mogollarin istilasina ugrayinca bunlar Dogu Avrupaya itilirler. Hazar krali da oradan Ispanya ve Portekize kacar.

Bunlar da esmer yapida oldugu icin Ispanya, Portekiz, Italya ve Sicilyada bulunan halklar arasinda pek goze batmadilar. Zamanla, cesitli komplolarla ozellikle Ispanya ve Portekizde kontrolu ele gecirmeyi basarirlar.

Avrupaya gocenler arasinda Mayer Amschel Bauerberg diye biri vardir. Bu adam babasinin demirci dukaninin onunde bulunan kirmizi zirhi kendine lakap olarak secer- sonradan soyadi olarak kabul eder ki Rothschild olur. Yirmili yaslarina geldiginde 12 diger ortagi ile Rothschild Dunyada heryeri ve herseyi fethetmek icin bu Yeni Dunya Duzeni fikrini ortaya atip gerceklestirmek icin ise koyuluyor.

Bunun icin ilk is "fractional reserve" bankacilik sistemini kuruyor. Rothschild, bes oglunun her birini baska bir ulkeye gonderip birbiriyle baglantili olacak bankalar sisteminin subelerine yerlestiriyor. Nathan Londraya, Calmann Amsterdama, Jacob (James) Parise, vs. Boylece bunlarin bankasina altinini yatiran kisi aldigi sertifika(dekont?) araciligiyla diger bir ulkede bulunan baglantili subeye basvurdugunda ayni miktardaki altinini geri alabiliyordu. Boylece tuccarlar altin tasima zahmetinden yada caldirma korkusundan kurtarilmis oluyordu. Boylece bunlarin kotu emellerine hizmet edecek cok zekice bir manipulasyon duzenegi yerlesmis oldu..

Rothschild 1812ye kadar yasar. 1812 Overturu(sanirim Tchaikovskynin olacak) da onun anisina bestelenmistir. Yasamini cogunlukla Almanyada Frankfurtta yasadi. Orada, Ingiliz kralina Hessen savascilarini pazarlayan Hesse-Kasselin sovalyesi Wilhelm ile yakin iliski kurdu. Bu savascilari kisi basina 20,000 dolara pazarliyormus. Bunlari da zorla alikoyarak resmen kole misali yapiyormus. Sonradan bunlarin bir kismi Amerikaya siginip asimile olmus.

Bu askeri olusumlari tetikleyenler hem ticari hem de siyasi amac guduyorlardi. Bir taraftan savas kiskirtilirken bir taftan da bu savasi onlemenin tek yolu Birlesmis Milletleri kurmak oldugu one suruluyordu.

Bunun ilk denemesi Napolyon zamaninda yapildi. Fransiz devriminden kisa sure sonra Napolyon Fransanin imparatoru oldu. Ancak ilk once Fransiz devriminden soz etmek gerekir. 1 Mayis 1776de Adam Weishaupt denen sahis Illuminati orgutunu(tarikatini) kuruyor. Tabii bu da Rothschildin himayesinde oluyor. Amac- Yeni Dunya Duzeni icin gerekli olan plan ve projelerin uretilip uygulamaya konmasi.

Adam Weishaupt konusmlarinda planlarinin arasinda 1789 yilinda Fransanin ele gecirilmesi oldugunu bildiriyor.
Fransanin ele gecirilme planini Paris ve Silesiayadaki baglantilara ulastirmak amaciyla plan Adam Weishauptin yakin kankasi Ingolstadt Universitesi profesoru Xavier von Zwack tarafindan kagida alinir ve Fransizcaya tercume edilir. Bu belgeyi ulastirmaya calisan Lanz isimli kurye (ki kendisi daha onceden Evangelist rahip iken dinden cikarak Illuminatiye uye olmustur) Bavaryada ati uzerinde yildirim tarafindan carpilinca olur.

Onu bulan kisiler cantasinda bulduklari belgeleri Bavarya elektoruna (vali?) gotururler. Yonetici gordukleri karsisinda saskindir. Belgenin gercek olma ihtimalini degerlendiren yetkili Rothschildin ortaklari ve Adam Weishaupta seri baskinlar duzenletir. Burada bulunan belgeler dunyayi ele gecirme komplosunu dogrular.

Komplonun amaclari arasinda dinin, ozel mulkiyet hakkinin, miras hakkinin ve en kotusu de ailenin ortadan kaldirilmasi siralaniyordu.

Aslinda daha sonralari bu amaclarin Kizil Cinde nasil da sonuca ulastigini gormustuk. Erkekler, kadinlar ve cocuklar her biri ayri yurtlara yerlestirilip aile tamamen ortadan kaldirilmaya calisilmisti. Boylece herbirinin beyni kolayca yikanip yonetilebilirdi. Tum dunyada nihai amaclari da bu zaten. Onu Amerikada yapmaya calisacaklar. Acimasizca.

Dunyayi ele gecirme planlarini boylece Illuminati orgutu araciligiyla baslatmis oldular. Bunlarin planlarini ortaya cikaran Bavarya elektoru Theodor von Dalberg bulunan belgenin tecumesini Avrupadaki tum kiliselere ulastirip uyarmaya calisir.

Daha sonralari Napolyonun Waterlooda Lord Wellington tarafindan durdurulumasi Bay Rothschildi rahatsiz etti. Napolyonu takip eden ajanlar posta guvercini ile Naplyonun yenilgisini bildirince Rothschild apar topar bir gemiye atlayarak panik halinde kendi hayatini da tehlikeye atark ulastigi Ingilterede hemen sahip oldugu tum menkullerini satar. Ardindan da korkudan paniklemis gibi davranarak Napolyonun kazandigi yolunda yalan haberler yaymaya baslar. Bunu duyan diger varlikli kisiler de bu durumda hukumete guvenleri azaldigindan degeri hizla dusen hisselerini satmaya baslarlar. Sessiz sedasiz bir sekilde bu hisseleri elinde toplamaya basaran Rothschild bir gecede varligini 21 kat arttirmis oluyordu.

Bu durumda ortalik yatisincaya kadar bir sureligine ortadan kaybolmasi gerekiyordu. Ancak herseye ragmen artik daha gucluydu ve Bank of Englanda istedigi kisileri atayack kadar hukmetme gucune ulasmisti.

Napolyonun bu savaslarindan sonra Rothschildin girisimleriyle muritleri araciligiyla dunyanin her bir tarafindan toplanan temsilciler Viyenada bir kongrede bir araya getirildi. Burada "Savasin Vehameti"ni onelemek icin dunyanin tum ulkeleri bir konferans benzeri bir orgut olusturmasi gerekliligi ortaya atildi. Daha onceden Bavaryadan kendisine ulastirilan belgeyi hatirlayan Rusya cari Illuminatinin dunyayi ele gecirme planinindan haberdardi. Bunun Weishuptun plani oldugunu acikca beyan ederek bu oneriye siddetle karsi cikinca bu girisim basarisizlikla sonuclandi. Bu duruma pek icerleyen Rothschild bir gun tum Romanoff hanedanini yok etmek icin orada and icti. Netekim de bir sure sonra bunun gerceklestigini gorduk. Tarih kitaplari sahittir, Kasim 1917de coluk cocuk demeden Romanoff hanedaninin tumu yok edildigi soylenir. Bazi soylkentilere gore bir kizi ve bir oglu kurtulmus sa olabilir, tam bilinmiyor.

Kisa bir sure sonra baska bir uyeleri ile tarih sahnesine cikacaklardi. Bu kisinin adi Abraham Lincolndu ki gercek soyadi Springsteindir. Kendisi Amerikan Ic savasinin mimaridir (ki ben ona Kuzey zulmu diyorum). Ne yazik bu savas hakkinda da bize yalanlar soylenmistir.

Cogumuz bunun kolelige karsi bir savas olduguna inandirildi. Oysa bu eyaletlerin haklarini ellerinden almak cin yapilan bir savasti. Guney eyalatlerinden olan Virginia ve North Carolinada kolelik uzun yillar once kaldirilmisti. Oysa kolelik konusu Kuzey eyaletlerinde savasa destek saglamak icin yalan yere kullaniliyordu. Gercek olmasi durumda kim kolelige karsi savasmaz ki.

Lincolnun kabinesinde August Belmar isimli bir kisi bulunduruyordu. Gercek adi Schoenberg(?) olup Rothschildin ajanlarindandi. Diger tarafta gizli polisin basinda da Rothschildin akrabasi olan Juda Benjamin bulunuyordu.

Daha sonralari Abraham Lincoln bu kisilerle olan iliskisinden dolayi pismanligini dile getirecektir. Buyuk sirketlerin hakimiyetine ve yolsuzluklarina sahit olmaya baslayinca ve boylece cogunlugun zenginligi azinligin eline gecmekte oldugunu gorunce hayatininda hicbirseyden korkmadigi kadar korkmaya basladigini itiraf edecektir.

Bu pismanliginda samimi olan Lincoln bu kisilerle olan iliskisini sona erdirmek icin harekete gecti. Ancak bunlar kolayca teslim olacak degillerdi. Cizvit olmasindan dolayi bunlarla baglantili olan John Wilkes Booth isminde ikinci sinif bir aktor onu ortadan kaldirdi (suikast).

Su ana kadar bahsettigimiz Illuminati Adam Weishauptun kurmus oldugu Bavaryan Illuminati idi. Zamaninda buna benzer bircok Illuminati orgutlenmeleri bulunuyordu- ornegin Buyuk Britanyada Aveon(?) isminde bir orgut, Isvicrede baska bir orgut, Fransada Grand Orient de France ve Ispanyada Alumbrados adinda cok onemli bir orgut bulunuyordu. Alumbrados Ispanyolcada "Aydinlanmis olanlar" anlamina gelmektedir. Ancak bu orgut bu isimini sadece 20 yil kadar tasidi. Bundan sonraki asmi "Isanin Toplulugu" (Society of Jesus) olacakti ve kendilerini Cezvit olarak adlandirip gorevlerinin de Papayi korumak olarak belirteceklerdi. Oysa Illuminatinin sizi korumasi olum opucuguyle yasamaktan farksizdir.

Ic savasin sonlarina dogru Boston, Massachusettste 13 Aralik 1809 da dogan Albert Pike adinda bir adam tarih sahnesine girecekti. Etkileyici bir entellektuel, Harvard mezunu ve 16 yabanci dil bilmesine ragmen acikca Seytana tapinacak kadar da igrenc bir herifti(o... cocugu idi(!)). Kendisi bir poligamist olup Knights of the Golden Dawn orgutunu Klu Klux Klana donusturen kisidir. Ayrica, masonlar tarafindan en cok basvurulan kaynak gorevini yapan "Morals and Dogma" isimli kitabin da yazaridir. Bu kitabin 321.ci sayfasinda Alber Pike soyle buyurur "Bizim ogrenmemiz gereken sey sabah nuru Lusifer (Seytan)in icimize ektigi enerjiyi kontrol edip yonlendirmektir."

Yine bu Albert Pike, Avrupa Illuminatilerindeki ustlerinden biri ve de mafyanin da kurucusu durumunda olan devrimci lider Giuseppe Mazziniye 15 Agustos 1871 tarihinde bir mektup yazar. Bu mektupta uc dunya savasindan bahseder. Birinci dunya savasi Alman milliyetcilerinin Ingilizler ile catismasi uzerine kurulacak ve Carlik Rusyasinin cokusu ve komunizmin yukselisiyle sonuclanacakti. Biraz tarih bilenlerimiz bunun nitekim de aynen oyle vuku buldugunu onaylayacaklardir.

Ikinci Dunya savasi da benzer sekilde yine Alman milliyetcileri ve bizi de icine suruklemeleri icin Ingilizer arasinda olacak ve sonucta Israilin dogmasiyla guc Siyonistlerin eline verilecekti. Ve aynen bu mektupta yazdigi gibi de oldu. Bu mektubun orijinali Baron Rothschildin British Museumun basina mudur olarak gectigi 1977 yilina kadar British Museumda sergilenedurdu. Onun gelmesiyle bu belge ortadan kayboldu.

Ilk iki dunya savasini bu kadar netlikle ortaya koyan bu mektubun ucuncu dunya savasiyla ilgili ortaya koydugu fikirleri iyice incelememiz gerekir. Onun soyledigine gore Ucuncu Dunya savasi Siyonistler ile Islam arasinda olacaktir. Gunumuzde bunun gerceklesmesine isaret edecek gelismelerin meydana geldigini farken var mi acaba? ! Her nereye bakarsak bakalim onun yaklasmakta oldugunu goruyoruz. Ve bu ulkede sahip olduklari gucleriyle her tur uc kagitcilik oyunuyla bunun zemini hazirlanmakta ve Amerikalilar maalesef bunlara inanmaktadirlar. Cunku onlar gazetelerin ve televisyonlarin kimin elinde oldugunu ya fark edemiyorlar yada umursamiyorlar. Bir cogunun elinde birasi ve pazartesi gecesi TVde seyredecek futbol maci oldu mu degmeyin keyfine. Boylece cocuklarinin ve torunlarinin zalimlerin eline dusmesine seyirci kaldiklarinin farka varmiyorlar.

Ancak ne yazik ki hep is isten gectikten sonra pismanliklarda bulunuruz. Ucuncu dunya savasinin aynen onceden tetiplendigi gibi hazirlandigini gormemize ragmen onu durdurmak icin yeterince tepkimizi nedense ortaya koyamiyoruz. Buradaki bos kotuklara bir bakin. Oysa tum Amerikalilarin sel taskini gibi burayi doldurmasi beklenirdi. Kimin nelerle mesgul olduguyla ilgilenmeliydiler.

Ikinci dunya savasi sonrasinda JP Morgana gazeteleri kontrol etme gorevi verildi. Insanlarin dusunme surecini bir sekilde etkileyebilmeleri gerekliydi. Insanlarin gorduklerini ve duyduklarini kontrol edebilirseniz buyuk olcude ne dusuneceklerini de kotrol edebilirseniz. Gazeteler ve simdilerde radyo ve televizyonlar site bu amaca hizmet edeceklerdi.

Ilk basta 25 gazete ile isi goturebilceklerini sandilar ama yeterli olmadi. Bunun uzerine tumunu ele gecirmeye calistilar. David Rockefeller isimli sahis daha sonralari CFR ve Bilderberg toplantilari sirasinda Washington Post ve New York Times gazetelerine yeminlerine uygun sekilde nasriyat yaptiklari icin tesekkurde bulunacak ve bu gazetelerin yardimi olmadan Yeni Dunya Duzenini hazirlamalari mumkun olmiyacagini belirtecekti. Baba George Bushun da bu duzenden cok bahsettigini hatirlariz degil mi... Iraka girdiginde " Bu kucuk bir ulke ile ilgili bir seyden ziyade cok daha buyuk bir fikir olan Yeni Dunya Duzeni ile ilgili bir girisimdir demisti.

Bir suru insan bir dolarlik banknotun arkasinda bulunan herseyi goren goz ve piramidin ne anlama geldigini bilmez. Bunlarin Roosevelt yonetimi zamaninda Wallace isimli sahis tarafindan oraya konulan satanist semboller oldugunu fark etmezler. Latince bilmedikleri icin de altta bulunan Novus Ordo Seclorum yazisinin Yeni Dunya Duzeni anlamina geldigini de bilmezler. Ve bu duzende Tanrinin yeri yoktur.

Ne yazik cok az zamanimiz kaldi. Soylediklerinin bir cogunu basarmis durumdalar. Bunlari da "fractional reserve" bankaciligi ve merkez bankalari yardimi ile gerceklestirdiler. Bunlar zenginlik ve fakirligin kontrolunu ellerinde tutmasini sagladi. Once araci bankalara dusuk faizle krediler verirsiniz onlar da halkin dusuk faizle borclanmasini tesvik ederek sistem canlandirlir. Sonra da gerektiginde yapilan ufak bir faiz ayariyla sisteme dokulen paralarin kolayca geriye emilmesi saglanabilmekte ve boylece sistem instendiginde hantallastirilabilmekteydi. Aynen biz insanlarda oldugu gibi. Kaninizin ucte birinin kaybolmasi sizi etkiler.

Buyuk Buhran(Great depression) yillarinda da aynen oyle oldu. Paranin ucte biri piyasadan cekilmisti. Bir tur manivela islevi goren bu yontemlerle insanlarin serveti manipule edillir oldu. Tam da ucuz kredilerle iyi bir is kurdugunuzu sanarken manivelanin ters bir hamlesiyle borclarinizi odeyemez duruma dusup haciz yoluyla daha onceden sahip olduklarinizi da kaybedebiliyordunuz. Bankalar tarafindan el konulan evlerin sayisini tahmin edebiliyr musunuz? Bu isin iyice sonuna yaklasilmis olacak ki kucuk bankalarin bir kismi da bu ziyandan nasibini almaya baslamistir. Bu iste en kazancli cikanlar zenginlerin de en zenginleri olacaktir. Ki bendeniz de bundan nasibini alanlarda goruyorum. Bu is oyle gorunuyor ki her birimiz tam takir kalincaya kadar devam edecek ve ne yazik ki bunu durdurmak zor olacak.

Birinci dunya savasindan sonra tum savasan taraflari iceren bir ateskes anlasmasi imzalanmasi amaclayan bir buyuk konferans toplnadi. Masanin bir ucunda Paul Warburg diger tarafinda da kardesi Max Warburg bulunuyordu. Bunlara ilaveten bir de sayilari 117yi bulan "sahte" Yahudiler mevcuttu. O siralarda Henry Morgan Sr.in ozel kuryesi konumunda olan Benjamin Friedman olmasiydi simdi bu bunlari bilmiyor olacaktik. Kendici sonradan Hristiyanliga gectikten sonra bu kirli sirlarin yuku ile daha fazla yasayamayacagi icin bunlarin gelecegimizle ilgili kurduklari kirli oyununu oyuncularin kimliklerini ile birikte bir bir ortaya doktu.

Boylece bunlarin cogunun "False flag" ("yalanci /sahte bayrak") operasyonlari oldugunu ogreniyoruz. Sahte bayrak operasyonu demek belli bir cevreye gercekte oldugundan farkli bir yuzle girip orada gorunuste temsil ettigini one surdugun grubu zor durumuda ve tohmet altinda birakacak faaliyetlerde bulunma demek (bir bakima provokasyon, benim anladigim kadariyla). Bu tur operasyonlarinin cogunun bu sahte yahudiler tarafindan yapilidigini anliyoruz.

Ornegin, Lusitania gemisi Birinci Dunya Savasini baslatmak icin batirildi. Almanya bu olay oncesi New York gazetelerine sayfa sayfa ilanlar verip onda yolculuk yapayi planlayanlari uyardi- Bu gemiye agir silahlar yukleniyor can guvenliginiz icin buna binmeyin, diye. Buna ragmen 128 Amerikaliyi tasiyan gemi yola cikarildi. Ancak bizi (ABDyi) savasa sokmak amaciyla onu batiran Almanya degil Buyuk Britanya oldu.
Almanlarin basarilarindan pek rahatsizdilar, uyku uyuyamiyorlardi. Bu yuzden bu tipler Ingiltere kralina gidip ona bir teklifte bulundular. Bize Filistinde bir anavatan kurmamiza yardimci olursan biz de Amerikayi size destek olmasi amaciyla savasa sokariz, boylece senin de teslim bayragini cekmez gerekmez. Caresiz durumdaki kral tabii ki bu teklife razi oldu. Boylece 1917nin Kasim ayinda Ingiltere Krali Lord Rothschilde (en onde gelen Yahudi(ya da dogrusu "sahte Yahudi) lakabini en cok hak eden kisiye) yonelik olarak bir mektup ele aldi- bu da hepimizin iyi bildigi Belford Deklarasyonu. Cunku gercek Yahudilerin bunlarin ihtiraslariyla yakindan uzaktan hic bir ilgisi olamaz. Bunlar hep bu yalanciktan Yahudi olan ve herseyi fethetme askiyla yanip tutusan Hazar savascilarinin torunlarinin isleridir.

Zamanla birlikte bunlarin yaptigi diger seylerle de karsilasiyoruz. 1919 yilinin Mayis ayinda Almanyada Dusseldorfa giren Ittifak kuvvetleri "Devrimin Komunist Kurallari" adinda bir belgeyi ele gecirirler. Size hatirlatmaliyim ki komunizm de onlarin icadi idi. Bu kisilerin sahsi esyalarina ulastikca oldukca ilginc bulgularla karsilasiyoruz. Ornegin, Karl Marxin gercek adinin Kissel Moses Mordekay Levy, Leninin Ulianov, Leon Trotskynin de Lev Davidovich Bronstein oldugunu boylece anlamis oluyoruz.

Tum bu insanlarin nasil da azimle belli bir ugurda calstiklarini dusunurseniz butun bunlarin sadece bir tesaduften ibaret olmiyacagini sezebilirsiniz. Bu bir komplodur. Bu tanim olarak da buna uyuyor. Komplo, iki veya daha falza kisinin gizli sekilde kotu bir olayi planlamasi demektir. Bu tanimdan hareketle belki de binlerce milyonlarca hatta milyalarca komplonun devamli devamli olarak insalar arsinda olustugunu varsayabiliriz.

Biz de bu olup bitenleri anlattigimizda ise bircogu hemen bize "komplo delisi" sifatini yapistiriveriyor. Bizi bir tur anitsemit gibi gostermeye calisiyorlar. Onlara karsi olarak soyledigim en ufak bir argumanda uzerimize karalama kampanyalari ile saldiriyorlar. Karalama yeterli olmazsa bize hukuken cezalandirirlar. O da olmazsa kanimizi dokmek icin birini gonderiveriyorlar...

Amnayanin Dusseldorf sehrinde ele gecirilen ve halen gecerli olan Komunist kurallar soyle siralaniyordu:

A. Gencleri ahlaksizlastirip dinden uzaklastirin. Seks duskunu ve sig dusunceli hale getirip guclerini kirin. Ve buna gunumuzde bircoik ornek var. Devlet okullarinda okuyup televizyon yayinlarinin etkisinde kalan bir cogu genc artik temel seyleri dusunmekte zorlaniyor.

B. Tum kitle iletisim araclarina hakim olun. Boylece:

1. Insanlarin akillarini atletizm, seks, boks ve onemsiz oyunlarla mesgul edin ki yonetimleri rahat biraksinlar;

2. Insanlar arasinda onemsiz konularda devamli ayriliklar yaratin;

3. Dogal liderlerine olan bagliliklarini ortadan kaldirmak icin bu liderleri devamli olarak asagilayin ve rezil edin. (tanidik geliyor mu?!)

4. Devamli olarak demokrasi nutuklari atin ama gucu ele gecirmek icin cabuk hareket edin ve acimasizliga varacak olcude tum gucunuzle saldirin.

5. Hukumettekilerin savurganligini tesvik edin ki sayginliklari azalsin. Boylece insanlarda enflasyon, artan fiyatlar ve genel hosnutsuzluktan kaynaklanan korkular olussun. Ornegin tum dunyaya Noel babalik yapmamiz bu yuzden. Ornegin Israili ele alalim. Bizden yilda kisi basina 15,500 dolar aliyorlar. Gonul isterki bu kadar parayi burada yasayan bizler de alabilsek. Tabii bunlar sadece gun yuzunde olan yardimlar. Bir de Orta Doguda varlikli muttefiklerimizde bulanan hava usslerimizin yuksek kira paralari var, bunlarin haddi hesabi yok...

6. Hayati sektorlerde grevler organize ederek sivil catismalari kiskirtin. Bunun ardindan da hukumetlerin verdigi yaniti yetersiz ve zayif bularak elestirin.

7. Ozel argumanlar kullanarak durustluk, itidal, tutarlilik, sozune sadik kalma konusunda kararli ve direncli olma gibi eski ahlaki erdemleri yipratin ve degersizlestirin.

C. Herhangi bir bahane one surerek tum sahsi silahlarin kayit altina alinmasina calisin, ki ileride onlara el koymak kolaylassin. Boylece kitlelerin eli kolu baglanmis olur.

Bunlarin sahte bayrak operasyonlari yuzunden bircok kez basimiza buyuk belalar acildi. Artik Kubada Maynard? isimli gemi Ispanyollar tarafindan degil de kendi icine yerlestirilen patlayicilar tarafindan havaya ucuruldugunu biliyoruz.

Ispanyaya karsi savas acmalari icin sadece bir bahaneye ihtiyaclari vardi.

Bunun gibi daha bir cok sahte bayrak operasyonlarina sahidiz.

Ikinci Dunya savasi sirasinda Pearl Harbor onlar tam oalark sahte bayrak oprasyonu sayilmazdi ama yine de bir yaniltma uzerine kurulmustu. Bizler masumane masumane dururken Japonlar bize saldirmis gibi bir izlenim yaratilmisti.
Oysa Pearl habor hadisesinden 6 once bizim hukumetimiz bankalarda bulunan Japon paralarinin tumunu dondurmustu. Bu bir bakima hirsizlik sayilir.
Yine Perl Harbordan 3 hafta once hukumetimiz Japonyaya %100 petrol ambargosu koymustu.
Bir an icin 70li yillari hatirlayalim. Hani bize %10luk petron embargosu konmustu. Bnezinlikler onunde uzun kuruklar olusmus hatimizden iyice bezmistik. Ve bu sadece %10luk ambargonun sonucuydu. Oysa burada soz konusu olan %100 olan bir anbargodur. Insanlarin bunu kolayca gecistirmesini bekleyemezsiniz. Sanirim Amiral Young M ...son derece hakliydi: Onlar bizi sokmaya (hava saldirisi ya!) geldiklerinde sadece uyuyan bir arslani uyandirmis oldular. yani biz hazir bekliyorduk onlarin saldirisi bizim bahanemiz oldu...Yapacak baska bir seyleri de kalmamisti. Ya teslim olacaklardi yada savasacaklardi.

Ne yazik ki su anda cok ters bir vaziyetteyiz. Bu sistemi iyilestirmek icin artik cok gec, ama yenisine atilmak icin de cok erken. Ve de uzulek idafe etmem gerekir ki su anda Amerikada bulunan cogu insan bununla basa cikmak icin son derece cesaretsizdir.

Bu ulke ancak cesurlarin da ulkesi olmaya devam ettikce ozgurlerin ulkesi olma vasfini koruyabilir.

Ikinci Dunya savasi sonrasinda baskan olan Franklin Roosevelt Sovyetlerin basinda bulunan dostu Yosef Staline (ki gercek adi Yosif Vissarionovich Dzhugashvilidir) tum Avrupada yapilan secimlarde gozetmenlik hakki verdi. Ayni bu Stalinin ki "Oy atanlar hic bir seye karar vermezler. Oysa bu oylari sayanlar herseye karar verirler." sozunun mimaridir. Tezat bir durum yani.

Buna benzer biri durumu biz burada Amerikada yasamistik. George Bush ilk secildiginde Floridada oylarin sayimini engellemek icin cesitli bahanelerle oyunlar ceviren kisi onun kendi kardesiydi. Yine 2004teki secimde de Ohioda secim oncesi kotrol amaciyla secim komisyonu tarifindan binbir guclukle karsilastiktan sonra actirilabilen ve normalde ici bos olmasi gereken her bir oy makinesinde Bush adina atilmis 300 ile 400 arsinda degisen sayida oylar bulununca buyuk bir saskinlik yasanmisti. Ancak bu sadece yerel gazete ve TVde haber olarak yayinlanabildi. Amerikanin geri kalani bundan tamamen habersiz birakildi. Neden acaba?

Gazeteler, televizyonlar ve radyolar kimin elinde?
Oy makinelerine kimler sahip ise onlar da ayni o kisilerin ellerinde.

Amerikada oy makinelerini ureten sadece 4 adet sirket bulunmaktadir. Ve bunlarin her biri de bu kisilere aittir. Mafiyanin ortaklari...

Bu secim sirasinda ABC, NBC, CBS gibi buyuk TV kanallarinin tumu bir araya gelerek News Election Services (Secim Haberleri Servisi)ni kurarak secimle ilgili yayinlanacak haberlerin kontrol tek elde toplanmis oldu. Hangi haberin yayinlanip yayinlanmayacagini bunlar karar veriyordu.

Bu durumda kime oy verdiginizin onemi yoktur. Onemli olan haber kanallarinin kimi galip ilan edecegidir.

Bu mesele, sadece bizzat kendi ozgurlugumuz engelledigi icin degil de, ayni anda cocuklarimizin da ozgurlugunu tehlike altinda attigi icin buyuk onem arz etmektedir. Cocuklariniz ona sahip degillerse torunlariniza nasil bir vasiyet birakacaklar? Gonul isterki ozgurluk nesiller boyu yasatilabilsin.
Cunku ozgur olmak kendin icin neyin iyi veya kotu olacagina insanin kendisinin karar vermesidir.
Oysa zamanla oyle bir konuma gelmis bulunuyoruz ki artik hersey icin bir ehliyet (onay belgesi) almak durumunda kaliyoruz.

Cesurca ayaga kalkip kendimizi kararlilikla ifade etmedigimiz surece bu ozgurlugumuzu de kaybedecegiz.

Bu yuzden size sormak zorundayim. Bunu yapmaya isteklimisiniz? Anayasamizi korumak icin gerekli olan herseyi yapmaya hazir misiniz? Alti bin yilda bir kez bize nasip olan bu sans bir daha bize ugramayabilir. Amerikan anyasasi giderse Dunyada anarsi hakim olacaktir. Oyleyse cok degerli bir mucevher gibi onu koruyalim!
=================================================
Dilimiz surctuyse aff ola. Elimden geleni yapmaya calstim. Ingilizcesi benden iyi olan arkadaslar varsa katkida bulunup tercumeyi duzeltebilirler.

Saygilar!
Kullanıcı küçük betizi
yahac
Üye
Üye
 
İletiler: 154
Kayıt: Pzt Kas 05, 2007 17:05

İletigönderen yahac » Cmt Şub 14, 2009 11:15

..................
Kullanıcı küçük betizi
yahac
Üye
Üye
 
İletiler: 154
Kayıt: Pzt Kas 05, 2007 17:05

İletigönderen kgursu » Cmt Şub 14, 2009 12:46

Teşekkür ederim yahac, benim yapamadığımı yapıyorsun. Vaktine bereket, emeğine sağlık. İngilizce bilmeyenler için çok uygun oldu bu... :)
Kullanıcı küçük betizi
kgursu
Üye
Üye
 
İletiler: 495
Kayıt: Çrş May 21, 2008 4:47

İletigönderen yahac » Cmt Şub 14, 2009 19:24

.....
Kullanıcı küçük betizi
yahac
Üye
Üye
 
İletiler: 154
Kayıt: Pzt Kas 05, 2007 17:05

İletigönderen yahac » Cmt Şub 14, 2009 22:45

..
Kullanıcı küçük betizi
yahac
Üye
Üye
 
İletiler: 154
Kayıt: Pzt Kas 05, 2007 17:05

İletigönderen Otopsi » Cmt Şub 14, 2009 22:47

Video hakkında fazla bilgim yok ama bir şeyler söylemek isterim: Cengiz Özakıncı'nın Derin Yahudi Siyon-Türk Zelda kitabında bu konular işleniyor.
[img]http://pic1.resimupload.com/r5/thumb_495397384.jpg[/img]
Farklı bir bakış açısı kazandırması adına okunabilir.
En son Otopsi tarafından Pzt Ağu 24, 2009 11:15 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kez düzenlendi.
Kullanıcı küçük betizi
Otopsi
Üye
Üye
 
İletiler: 251
Kayıt: Sal Ağu 12, 2008 13:55

Re: Hazar İmparatorluğu'ndan günümüze (400- ) Illuminati

İletigönderen Demo-X-Race-Y » Pzt Ağu 24, 2009 5:20

Dezenformasyon olduğuna inanıyorum 3 sebepten:

- Youtube'da bahsi geçen şahsın hemen tüm video'larına kolayca ulaşılabiliyor, Google'dan bulunabiliyor
- Adam gidiyomuş da yok Yıldırım çarpmış da, yok efendim Hazarlar şöyle yapmış böyle yapmışta vs bir sürü saçmalıkla dolu. Benzer bir dezenformasyon e.kitap çalışmasında da kitap ciddi ciddi giderken birden Hilary Clinton'a kim oral seks yaptı çıkıvermişti.
- Lincoln'ü de sistemin adamı yapmış, halbuki adam bankacılara kana diş düşman. Nasıl olur da Illimunati'den sayılır. Zevzekçe

Maalesef gerçek belgeselleri bayaa bir aramamız gerekiyor isim vermek gerekirse arayın bakalım kolay bulabiliyor musunuz Google'da veya Youtube'da hadi Facebook'ta:

Violence of Silenced Majority
Bu söylediklerim hakikat olduğu gün, senden ve bütün medeni beşeriyetten dileğim şudur: Beni hatırlayınız.
K. Atatürk
Kullanıcı küçük betizi
Demo-X-Race-Y
Üye
Üye
 
İletiler: 71
Kayıt: Prş Nis 09, 2009 18:32


Şu dizine dön: Yabancı Dilde Belgeseller

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x