Hem sanık, hem tanık hem gizli tanık
Yargıtayın Danıştay saldırısı ile Ergenekon davalarının birleştirilmesi kararı, ortaya benzerine az rastlanır hukuki bir durum çıkardı.
Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesinin bombalanması olaylarına karışan Osman Yıldırım, Ergenekon davasının hem sanığı, hem tanığı hem de gizli tanığı durumuna geldi.
YARGITAY 9uncu Dairesinin, Ankara 11inci Ağır Ceza Mahkemesinin kararını bozarak Ergenekon Davası ile Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesinin bombalanması olaylarına ilişkin davaları birleştirme kararıyla, Danıştay saldırısı ile Cumhuriyet Gazetesine bombalı saldırı olaylarında sanık olarak ifade veren Osman Yıldırımın hukuki sıfatlarına yenileri eklendi. Yıldırım, cezaevinden yazdığı itiraf mektupları ile Ergenekon Davasının tanığı haline geldi. Savcı Zekeriya Özün ifadesini aldığı Yıldırım, böylece Ergenekon Davasının en kilit tanıklarından biri oldu. İddianameye daha sonra giren 9 numaralı gizli tanığın ifadelerindeki benzerlikler ise, Yıldırımın aynı zamanda gizli tanık olduğunu da gösteriyordu. İşte, Yıldırımı sanık, tanık ve gizli tanık haline getiren dava ve olaylar zinciri:
Sanık ifadesinden: Domuz karikatürüne sinirlendik
Danıştay saldırısı sonrası yakalanan Osman Yıldırım, dava iddianamesine giren ifadesinde şunları söylüyordu: "1 - 2 ay kadar önce Cumhuriyet Gazetesinde domuza başörtüsü giydirilmiş şekilde karikatür yayınlanmıştı. Karikatürü gördüm. Eimin, annemin ve kız kardeşlerimin başı kapalı olduğu için bu karikatüre çok sinirlendim. İnançlı insanları domuza benzetmelerini hazmedemedim. Birkaç gün sonra kafede otururken Alparslan (Arslan), Anamızı, bacımızı, domuz şeklinde göstermişler, bunlara cevap vermek gerekiyor dedi. Ben de Haklısın bunlara mutlaka cevap verilmesi gerekir dedim. (...) 3 Mayıs 2006da eylemi el bombası ile yapmaya karar verdik. Alparslan, el bombası olduğunu söyledi. Bombaları başörtüsü ile attık."
Mektubu: Mensubu olduğum Ergenekon terör örgütü
Ankara 11inci Ağır Ceza Mahkemesi, Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilginin ölümü ile sonuçlanan saldırı ve Cumhuriyet Gazetesine bombalı saldırı olaylarıyla ilgili Yıldırımı ömür boyu hapis, ayrı ayrı 4 kez 43er yıl 11er ay 15er gün hapse mahkûm etti. Yıldırım, salondan çıkarılırken de mahkeme heyetini tehdit emekten 3 yıl 9 ay daha aldı. Yıldırım, cezaların ardından önce Ankara 12nci Asliye Ceza Mahkemesi hákimi Ahmet Zeki Durmuşa bir mektup yazdı. Mektubunda, şunları yazdı: "Tarihi Danıştay suikastını aydınlattım ve mensubu olduğum Ergenekon terör örgütünü çökertmiş bulunuyorum. Mensubu olduğum Ergenekon örgütü, rejim karşıtı radikal kökten dinci azmettirici rolü oynamamı istemiş ve bu kararını da uygulatmıştır. Bu kararı kişiliğimle, fikir ve düşüncelerimle bağdaşmadığı için kabul etmedim."
Gizli tanık ifadesinden: İki bomba attık, patlamadı
Çok geçmeden Osman Yıldırım, Ergenekon Soruşturması yürüten savcı Zekeriya Öze Ankara Sincan Kapalı Cezaevinde ifade veriyordu. Çelişkili ifadeler Ergenekon İddianamesinde yer buldu. Yıldırımın ifadeleri bununla sınırlı kalmadı. Daha önce Hürriyetin ortaya çıkardığı 9 numaralı gizli tanık için soruşturmacılar Osmanım diye hitap ediyor, "gizli tanık 9" için bir çok yerde Osman diye bahsediyordu. Benzerlikler bununla da sınırlı kalmıyordu. Yıldırımın savcı Öze tanık olarak verdiği ifadelerle 9 numaralı gizli tanık ifadeleri de parallelik gösteriyordu. İşte 9 numaralı gizli tanık sıfatıyla Osman Yıldırımın ifadelerinden bir bölüm:
"İki bomba pimi çekilmediği için patlamadı. Bombaları başörtüsü içinde attık. Cumhuriyete yönelik 2 bombalama olayı gece yapıldı. Alparslan Arslanın 3üncü bombada da ısrar etmesi sonucu uzak durdum. 3üncü bombayı Alparslan gündüz attı."
"Danıştay saldırısına katılmadım. Vaat edilen 500 bin doları almak için Ankaraya gittim. Alparslan Arslan, Ankaraya gideceğim, Danıştayda bir meselem var. Orada paranızı veririm dedi. Ailemi görmek ve paramı almak için Ankaraya gittim."
Hukuki prosedür nasıl işleyecek?
ANKARA 11inci Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay 9uncu Dairesinin davaları birleştirme kararına ya uyacak ya da itiraz hakkını kullanacak. (Genel eğilim Yargıtay kararlarına uyulması) İtiraz etmezse her 2 dava birleşecek. Ancak bu durumda Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza ile Danıştay davasına bakan Ankara 11. Ağır Cezanın, yetki iddiasıyla birleştirilen dava dosyalarının kendi mahkemelerinde görülmesini istemeleri söz konusu. Bu durumda devreye uyuşmazlık mahkemeleri girecek. Kararı, "uyuşmazlık mahkemesi" olarak tayin edilen Yargıtay 5inci Ağır Ceza Dairesi verecek.
Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/10651503.asp?gid=229