Efendiler!..
Olanları görüyoruz...Binlerce kansız köpek sokaklarda teröristleri karşılıyor.Bunu hiç bir Türk kabul edemez.Peki kabul etmeyip ne yapar?Televizyonlarda barış narası atan kahpenin o pis yüzüne mi bakar?Bu devletin polisi,savcısı,askeri vardır deyip evinde oturur mu?
Şu anda benim yaptığım gibi bu ecnebi icadının başında oturup yapılan şerefsizliklere ve kahpeliklere bakıp öfkesinden yutkunamaz sadece yorum mu yapar?
Beyler şehit ailelerimizin haykırışlarını gördük...Gazilerin vatan için kaybettiği bacağı,kolu canını acıtmazken bu alçakların yaptıkları canlarını acıttı.Keşke kör olsaydım görmeseydim.
Türk ne yapar söyleyin?
Devlet vardır düşüncesiyle yapılanlara ana avrat söverek evinde mi oturur?
Yoksa "Ya istiklal ya ölüm" mü der?
Meydanı boş bulup havlayanlara inat tek bir bozkurt çıkmayacak mı?
Ellerinde Türk bayrağı olanlar neden bu kadar az?
Teröristlerin yaptığını bu devletin savcısı polisi nasıl görmez?
Nasıl müdahale edilmez?
Halbuki görmesi için alçak medya olanları saatlerce verdi?Sonraki haber şehit anamın yürüyüşü...
Erzurumda Türk bayraklarıyla yürümek isteyen öğrencilere polis müdahale etti...
Bu nasıl iştir?
Nereye gidiyoruz?
Sadece az önce dediğim gibi namuslu vatansever aydınların yazılarını okuyup yorum mu yapacağız?
Emin olun!. Böyle bir adım ileri gidemeyiz...
Kendi adıma şunu söylüyorum eğer benim için şehit veren ana bugün sokağa indiyse ben vatansever olamam.Ne yazık ki durum bu...
Yarın öbür gün ben şehit olursam sen vatansever olamazsın!..
Çünkü...
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek”
Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.”
İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!
VUR ESKİ KÖLESİ UTANDIR ONU
Durma, Yunan, durma kibrini artır!
Türklüğün başına hakaret yağdır!
Uyuyan bir kavme bu zillet azdır
Vur, eski kölesi utandır onu!
Bırakma uyusun, uyandır onu!
Bu yurdun haznesi onun elinde;
Fakat anahtarı senin belinde,
Kalmış aç ve garip kendi ilinde;
Vur, eski kölesi utandır onu!
Bırakma uyusun, uyandır onu!
Zorla onu, yeni revişe girsin
Gemi yapsın alış-verişe girsin
Fabrikalar açsın, her işe girsin
Vur, eski kölesi utandır onu!
Bırakma uyusun, uyandır onu!
Sıkıştır ki ordu, donanma yapsın
Garpte ne terakki görürse kapsın,
Türklüğü tanısın; Tanrı'ya tapsın,
Vur, eski kölesi utandır onu!
Bırakma uyusun, uyandır onu!
Zannetme yaptığın hoşa gitmiyor
Terakkimiz koşa koşa gitmiyor
Emin ol, emeğin boşa gitmiyor;
Vur, eski kölesi utandır onu!
Bırakma uyusun, uyandır onu!
Ziya GÖKALP
Söyleyin...
Ne yapacağız?