
Bakın Hessel “İndignez-Vous-Öfkelenin” adlı kitabında neler diyor:
Hitler-Stalin bitti, yeni tiran oligarşi…
“Şu anda neredeyse 100 yıldır şahit olduğum en tehlikeli oligarşide yaşıyoruz. Hitler ya da Stalin benzeri bir tiranlık yok artık. Öyle olsa tirandan kurtulunca problemler çözülürdü. Bugünkü tiranlık, birkaç kişinin belirlediği ekonomi ve finans dünyasının oligarşisidir. ‘Washington Uzlaşması’ diye adlandırılan, Milton Freedman doktrini geçerli, yani “güçlü ve zengin insanlar, güç ve zenginliklerini sürdürebilmek için, devletin mümkün olduğu kadar küçültülmesini ”, iyice kendi denetimleri altında olmasını(yazarın notu) istediler ve sağladılar. İşte son 10 yıldır içinden bir türlü çıkamadığımız krizin temel nedeni”….
Vatandaşlar hükümetlere yasal yollarla baskı yapmalı…
“Maalesef yurttaşlar olarak meseleyi bir gecede çözemeyiz. Hükümetler aracılığıyla müdahale edebiliriz. Vatandaşlar daha cesur yöntemlerle, tek amacı daha çok kar olan güçlere karşı, yasalar yoluyla önlem alınması için, hükümetlerine baskı yapmalılar ve barışçıl yollarla isyan etmeliler. İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki krizde böyle yapmıştık. Ardından 30 yıllık bir refah dönemi gelmişti.”
Devletler durursa her şey kötüleşecek…
“Dünyada sözünü ettiğim gelişme son 10 yıldır tamamen bloke oldu. 21. yüzyıl, insanlığın demokratik olarak gerilediği bir yüzyıldır. Irak ve Afganistan savaşı, Lehmann Brothers ve diğer büyük bankaların batması, bu gerilemenin sonucudur. Eğer devletler harekete geçmezse herşey daha da kötüye gidecek. Yunanistan’ın haline bakın. Mesela başka bir IMF kurulmalı, daha farklı amaçlı, dayanışma amacı güden bir IMF. Sert özelleştirmeler yerine, kamusal ekonominin istikrarı sağlanmalı. Devlet insanların temel ihtiyaçlarını garanti altına alacak müdahalelerde bulunmalı.”
Kapitalizmin en yüksek aşaması, finans kapital egemenliğinde bütün çeşme başları tutulmuşken bu nasıl olacak, gelişen yaygınlaşan protestolar yeterli olabilecek mi? O ayrı bir tartışma konusu…
Wallerstein: Bu eylemler 68’in devamı…
Diğer bir önemli düşünür Amerikalı sosyolog ve teorisyen Immanuel Wallerstein da resmi sitesinde yayınladığı “Wall Street’i İşgal Et Hareketi’nin Fantastik Başarısı” başlıklı yazıda, “Bu hareket 1968’de yaşanan isyandan beri ABD’deki en önemli siyasi vakıadır. Doğrudan 1968’in soyundan gelmekte ve onun devamı niteliği taşımaktadır” yorumunu yaptı. ABD’deki ekonomik dengesizliğin üstüne dünyada Öfkeliler ve Arap Baharı gibi hareketlerin gelmesiyle ülkede sosyal patlamanın yaşandığını belirten Wallerstein, hareketin yaygınlık ve saygınlığa ulaştığını, ancak sönme veya aşırı genişleme gibi bir risk de taşıdığını belirtti. Düşünür, hareketin kısa veya uzun vadeli değişimler sağlayabileceğini belirttikten sonra “Hiçbir şey başaramasa bile tıpkı 1968 gibi bir miras bırakacaktır. Bu yüzden şimdiden büyük bir fark yaratmıştır” diyor.
İyi de, işin ucu sizlere, halklarınıza dokunana değin aklınız nerelerdeydi sayın Hessel, sayın Wallerstein?
İspanyol ve Portekiz korsanlarının Latin Amerikayı yağmalamasıyla başlayıp, Afrika- Asya kolonyalizmi ve I ve II nci Dünya (Paylaşım) savaşları ile süren, günümüzde, sizin deyiminizle “Oligarşik Tiranlarınızın” başta Afganistan, Irak, Libya olmak üzere tüm dünya yoksul halklarının doğal kaynak ve zenginliklerini, alın terlerini, yarattıkları artı değeri yerel işbirlikçiler, krallar, şeyhler, sultanlar, diktatörlerle birlikte kanlı bir şekilde gasp ederek yarattıkları “Welfare State”e(Refah Devleti) ne oldu?
Anlaşılan ve görünen odur ki; yoksul halkların soyulması “Oligarşik Tiranlarınıza” artık yetmiyor; şimdi kendi halklarına devasa pastalarından çok daha küçük parçacıklar vererek karlarını daha daha ençoklaştırmak sevdasındalar.
Sizler bunun farkındasınız kuşkusuz… Ama yoksul halkların ne kadar farkındasınız?