
Dr. Noyan UMRUK
Tıpkı, Amerikalıların, Birleşik Krallığa meydan okuyarak ilan ettikleri bağımsızlıkları, Fransızların Bastille’in işgali ile başlattıkları devrimin kutlu Temmuzu gibi Ağustos ayı da Türk ulusu için kutlu bir ay… Küllerinden doğan bir ulusun müstevlileri denize dökmesini ve mazlum ulusların umutlarının yeşermesini sağlayan, emperyalistleri “geldikleri gibi gitmek “ zorunda bırakan, ülkeye, tüm dünyada onur ve saygınlık kazandıran şanlı zaferin ayı…
İşte bu nedenledir ki; Cumhuriyet Ordusu mensuplarının yükselmeleri bu ayda yapılır, aileleri birlikte yaşadıkları çifte mutluluk içinden çıktığı halka da yansır, bayram kıvancı hem onlar, hem halk için moral ve böyle bir ulusun mensubu olmaktan duyulan onuru tazeleme vesilesi olurdu…
Bu sene de Yüksek Askeri Şura (YAŞ) 1-4 Ağustos tarihlerinde toplanacak…
Ergenekon, Balyoz davaları ve türevleri henüz sonuçlanmasa bile çok haksız biçimde YAŞ kararlarını etkiliyor. İnsanların ve ailelerinin yaşamları ve gelecekleri kayıtsız ve insafsızca darmadağın ediliyor. Davalar sürerken yapılan YAŞ toplantılarında rütbelerinde bekleme sürelerini doldurmalarına rağmen davanın sürmesi nedeniyle terfi ettirilmeyen sanık konumundaki subayların durumu zaman zaman hükümetle Genelkurmay başkanları arasında gerginliklere neden olsa da, geçen yıl YAŞ toplantısında, rütbelerinde bekleme süreleri dolan Ergenekon ve Balyoz davası sanığı konumundaki 37 general ve amiral emekli edildi.
Bu yılki YAŞ toplantısında ise Ergenekon davasında sanık olan 1, Balyoz davasında ise mahkûmiyeti Yargıtay süreci nedeni ile henüz kesinleşmeyen 14 general ve amiralin dosyaları değerlendirilecek. Bunlar arasında rütbelerindeki bekleme süreleri dolduğu için dosyaları YAŞ’ a girecek 2 YAŞ üyesi(!) orgeneral de bulunuyor. Hava Kuvvetleri’nden Org. Balanlı (Bu duruma maruz bırakılarak Hv.K.K. olması engellendi), Kara Kuvvetleri’nden Org. Taşdeler. Ayrıca, Hava Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Korg. Ulugüler ile Kuzey Deniz Saha Komutan Yardımcısı Kora. Can Erenoğlu’nun da dosyaları balyoz sanığı olarak YAŞ’da değerlendirilecek. Balyoz davasının temyiz aşaması YAŞ toplantısından önce sonuçlanmaz ve beraat kararı çıkmazsa 15 general ve amiralin emekli edilmesine kesin gözüyle bakılıyor.
Ayrıca, Balyoz davası kapsamında tutuklu bulunan 9 general ve amiralin dosyaları ise önümüzdeki yıl YAŞ’a girecek. Ancak temyiz aşaması daha önce sonuçlanır, mahkûmiyet kararları kesinleşirse, ya idari bir tasarrufla bu komutanların da TSK ile ilişiği kesilebilecek. Böylece Balyoz davası nedeniyle ilişiği kesilen general ve amiral sayısı 24’ü bulabilecek.
Bu davalardan tutuklu emekli ve muvazzaf asker sanık sayısı ise 250’yi aşıyor…
Cumhuriyet Ordusu için ne moral, ne kıvanç ama…
Bakındı hele şu Allah’ın işine…
Tam bu sırada (E) Org. Çetin Doğan'ın kızı Pınar Doğan ve eşi tarafından yapılan başvuru sonuçlandırıldı. BM Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu (UNGWAD), Balyoz davasındaki tutuklulukların keyfi olduğuna dikkat çekerek, Türkiye Hükümeti’nden 250 tutuklunun durumunun düzeltilmesini talep etti.
UNGWAD tarafından 5 Temmuz 2013′de TC Hükümeti’ne iletilen görüş, başvuruyu Vardiya Bizde platformu avukatı Gared Jenser’e de iletildi.
Grup, önce, Balyoz Davasının 250 sanığının tutukluluğunun uluslararası hukukun ihlali olduğunu belirtti. 16 sayfalık görüşünde sanıkların dava sürecinde yaşadıkları yargılama sürecine ilişkin ihlallerin uzun listesini ayrıntılı olarak değerlendirdi. Mahkeme öncesi uzun tutukluluk süreleri, masumiyet karinesinin eksikliği, lehte ve aleyhteki delillerin savunma tarafına verilmemesi, savunmaya tanık çağırma olanağı tanınmaması, mahkemenin dijital delillerin geçerliliğini değerlendirmek üzere bilirkişi atanmasını reddetmesi ve sanık-avukat mahremiyetinin eksikliği bu ihlaller arasında sayıldı.
Grup daha sonra Türk Hükümeti’nin “Çetin Doğan’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde bireysel bir davası bulunduğu ve Türkiye’deki temyiz süreci henüz sonuçlanmadığı için Çalışma Grubunun bu davayı kabul edemeyeceğini” öne süren savunmasını yetersiz buldu.
Nihayet, Şili, Norveç, Senegal, Pakistan ve Ukrayna’dan temsilcilerin yer aldığı beş üyeli grup “Hükümetin, yargılama süreci ihlallerine ilişkin çeşitli iddialar hakkında, bunların gerçekten sanıkların tanımladığı şekilde oluştuğunu kabul ederek, çürüterek ya da karşı çıkarak açıklama yapma fırsatını kullanmadığını” ifade ederek “Balyoz Davasında tutuklu 250 sanığın özgürlükten mahrumiyetini keyfi ve Medeni ve Siyasal Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin 9. ve 14., İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin ise 9., 10. ve 11. maddelerine aykırı” buldu ve Türk Hükümetini “söz konusu 250 kişinin durumlarını İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve Medeni ve Siyasal Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme hükümleri doğrultusunda düzeltmeye” çağırdı.
Grubun ihlal edildiğine karar verdiği maddeler ise şöyle:
Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi
Madde 9: Herkesin özgürlük ve kişisel güvenlik hakkı vardı. Kimse keyfi gözaltı ve tutuklamaya maruz bırakılamaz.
Madde 14: Herkes mahkeme önünde eşittir. Hakkında suçlama olan herkes âdil, tarafsız ve bağımsız bir yargılamaya tabi tutulmalıdır.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi
Madde 9: Kimse keyfi gözaltı, tutuklama ve sürgüne maruz bırakılamaz.
Madde 10: Herkes bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından eşit ve âdil yargılama hakkına sahiptir.
Madde 11: Hakkında bir suçlama olan herkesin savunması için gerekli tüm garantiler sağlanmış biçimde açık bir mahkemede suçluluğu ispat edilinceye kadar suçsuz sayılma hakkı vardır.
Öte yandan FBI kontrolündeki Pennsylvania çiftliğindeki ortağın zamane bülbülleri mealen “Bunları bırakırsanız, canımıza okurlar…” diye feryat etmekte… Nasıl okuyacaklarsa?
Eeee, n’olcek şimdi… BM görüşü, Anayasa Mahkemesinin tutukluluk süreleri ile ilgili kararına rağmen, yargı vesayet altında olmanın vurdumduymazlığında… Uluslararası hukuka, hukukun üstünlüğüne dayalı bir demokrasi misiniz, yoksa şabotokrasi (1) mi? Mal meydanda…
Baştan aşağı siyasi olan bu davada geldikleri nokta: Aşağı tükürseler sakal, yukarı tükürseler bıyık… Her alanda olduğu gibi bu alanda da tükendiler…
Bir de 5 Ağustos’ta Ergenekon davası karar aşamasında… Haftaya… Ne Ağustos ama…
(1) Fransız siyaset bilimcilerin demokrasi şarlatanlığı anlamında kullandığı bir terim…
AYDINLIK G.; 28.08.2013