Hocalı’da akan Türk’ün kanını sulandırmayın! / Arslan TEKİN

Hocalı’da akan Türk’ün kanını sulandırmayın! / Arslan TEKİN

İletigönderen Türk-Kan » Cmt Şub 25, 2012 12:50

Hocalı’da akan Türk’ün kanını sulandırmayın!

Hocalı katliamının üzerinden 20 yıl geçti. “Hocalı için Adalet” diyenlerin sadâları Avrupa’nın, Amerika’nın kalın duvarlarına çarpıp dönüyor.

Bir ülkenin yüzde 20’si işgal altında ve en az bir milyon insan yurdundan edilmiş, zor şartlar altında, bir gün doğdukları, kök saldıkları, hatıralarını kazıdıkları topraklarına dönmek için hayal üstüne hayal kuruyorlar.

Savaş ne zaman oldu?

Daha dün... Bütün dünyanın gözü önünde... 613 insan kurşunlandı, süngülendi ve bunlar bebeklerdi, çocuklardı, kadınlardı, ihtiyarlardı...

Hocalı katliamının emrini verenler, “mükâfat” için Ermenistan’ın başına geçirildiler.

Koçaryan, Sarkisyan... Karabağ’da, eli silâhlı çete başlarıydılar.

Sokaklarda bilboardlarda afişler, gazetelerde tam sayfa ilânlar.

“Ermeni iddialarına sessiz kalma!”

Kara zemin üzerine beyaz bir yazı.

Yine aşağıda sağda kırmızı patlangıç üzerinde “Hocalı katliamı bir daha yaşanmasın diyorsan, sen de katıl!” yazısı...

Tüyleriniz diken diken... Öfke burnunuzun kanatlarını indirip kaldırıyor, indirip kaldırıyor...

Yaşınız müsaitse o günlere gidiyorsunuz ve televizyon haberleri, gazete manşetleri kulaklarınızda çınlıyor, gözlerinizin önünde akıyor.

Mini mini yavrular karlar üzerinde yatıyor. Ak sakallı ihtiyarlar iki büklüm öyle kalakalmışlar.

Yazıya gözünüzü gezdiriyorsunuz...

“26 Şubat 1992’de ne oldu?” diye soruluyor ve şu cevap veriliyor:

“Ermeni ordusu bir gecede Hocalı şehrini yok etti. Hocalı’da bir soykırım yaşandı. Azerbaycan toprağı, Türk yurdu 22 yıldır Ermenistan işgalinde, 1 milyon insan yurdundan sürüldü. Binlerce masum katledildi.”
***
Kanınız başınıza hücum eder, gözleriniz çakmak çakmak olur, haksızlığa, katliama öfkenizi haykırmak için yumruğunuzu sıkarken, birden durursunuz... Gözünüz afişteki “Srebrenitsa”, “Hama”, “Humus” kelimelerine ilişmiştir.

Beyninize hücum eden kan çekilir, yumruk olmuş eliniz gevşer ve gözlerinizi belertip okumaya başlarsınız:

“Bir daha Hocalı, Srebrenitsa, Hama ve Humus yaşanmasın diyorsanız, 26 Şubat Pazar, saat 14.00’da Taksim’de olalım.”

“Hocalı” derken nereden çıktı, “Srebrenitsa”, “Hama”, “Humus”?..


Mitingi tertip eden grup “Hepimiz Hocalılı” diyor kendilerine... Kim olduklarını bilmiyoruz.

Belki ilk defa Hocalı katliamı bu derecede tel’în edilecekti.

Hocalıların şehadet kanlarına su katan/katanlar kim/kimler?

Srebrenitsa’da katliam olmuştur; Hama’da, Humus’ta insanlar ölüyor... Biliyoruz.

Biz Hocalı’yı dünyaya duyurmak isterken, “bütün” içinde bir “parça”ya dönüştürüp “anlam”ı yok ediyoruz!

“Hocalı” üzerinden bir oyun mu oynanıyor?

Yoksa, yoksa...

İnsanlarımız Suriye’ye müdahaleye mi ısındırılıyor?


Arslan TEKİN, 25 Şubat 2012




Dipçe: Ayrıca bakınız: HOCALI Mitingini 'Kullanmak'! / Banu AVAR: http://www.guncelmeydan.com/pano/hocali-mitingini-kullanmak-banu-avar-t30674.html
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 5 konuk

x