Holbrooke niçin Türkiye'ye geliyor?

Holbrooke niçin Türkiye'ye geliyor?

İletigönderen Türk-Kan » Çrş Ağu 19, 2009 12:34

Holbrooke niçin Türkiye'ye geliyor?

Richard Holbrooke adını duymuşsunuzdur.

Bilmeyenler için çok kısa bir tanıtım: kendisi şu sıralarda; ABD'nin, Afganistan ve Pakistan konularından sorumlu özel temsilcisi...

Yani dünyanın en sancılı bölgesinin sorumlusu.
Holbrooke; yeni bir sefere çıkmak üzere ABD'den ayrıldı.

İstikamet; tabii ki; kendi görev bölgesi. Yani Pakistan ve Afganistan.

Bir de TÜRKİYE...

***

Biliyorum kafanız karıştı: 'Bu adamın Türkiye'de ne işi var?'

Bundan önce gelen ilgili, ilgisiz kişilerin ne işi vardıysa, bunun da aynı işi var.

Bizim ruhumuzu okşayacak iki tatlı söz; ardından gelişindeki gerçek niyet.

Açıklamaya göre; Richard Holbrooke, İstanbul'da 'Demokratik Pakistan'ın Dostları' grubunun yapacağı toplantıya katılacakmış.

***

Peki; gerçek niyeti ne olsa gerek?

Sorumlusu olduğu bölgeden anlamadınız mı?
Richard Holbrooke; Afganistan için Türkiye'den daha fazla katkı ve daha fazla asker için Türkiye'ye geliyor.

***

İsterseniz Holbrooke'un kariyerine kısaca bir göz atalım.

68 yaşındaki Kurt diplomat/politikacı Richard Holbrooke'un kariyerinde; Diplomat, dergi editörü, yazar, profesör, büyükelçi, bankacı, ekonomist ve diplomat gibi birçok değişik şapka bulunuyor.
Birleşmiş Milletler; ABD Temsilciliği yaptı.
1997 yılında; Başkanı Bill Clinton'ın Kıbrıs Özel Temsilcisi görevinde bulundu.

***

Ancak asıl başarısını; Balkanlar'daki anlaşmazlığı gidererek yaptı.

Tarihe; Holbrooke adı, 'Dayton Barış Mimarı' olarak geçti.

'Dayton Barış Anlaşması' olarak anılan 1995'deki görüşmede; Sırp Cumhurbaşkanı Sloboban Miloseviç, Hırvat Cumhurbaşkanı Franjo Tudjman ve Bosna Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç'i ABD'nin Ohio Eyaleti'nin Dayton kentinde bir odaya kapatarak. 'Anlaşmadan buradan çıkmak yok' diyerek bu işi bitirdi.

Yani; Avrupa’nın, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana gördüğü en kanlı savaşı sona erdirerek, yeniden barışı sağladı.

***

İşte Richard Holbrooke böyle bir adam.
Ve bu adam Türkiye'ye geliyor.


Kubilay ÇELİK, 19 Ağustos 2009
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Holbrooke niçin Türkiye'ye geliyor?

İletigönderen avrasya » Çrş Ağu 19, 2009 13:44

Türk-Kan yazdı:Holbrooke niçin Türkiye'ye geliyor?
Ancak asıl başarısını; Balkanlar'daki anlaşmazlığı gidererek yaptı.
Tarihe; Holbrooke adı, 'Dayton Barış Mimarı' olarak geçti.

'Dayton Barış Anlaşması' olarak anılan 1995'deki görüşmede; Sırp Cumhurbaşkanı Sloboban Miloseviç, Hırvat Cumhurbaşkanı Franjo Tudjman ve Bosna Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç'i ABD'nin Ohio Eyaleti'nin Dayton kentinde bir odaya kapatarak. 'Anlaşmadan buradan çıkmak yok' diyerek bu işi bitirdi.
Yani; Avrupa’nın, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana gördüğü en kanlı savaşısona erdirerek, yeniden barışı sağladı.
***
Kubilay ÇELİK, 19 Ağustos 2009


Önce vuruşturanlar , sonra sözde barıştırıyor.

Sonra bir bakmışız ki , Yugoslavyadan 6 devletçik çıkmış !

küçük lokmalar daha kolay çiğnensin diye ..

Yugoslavyayı etnik savaşlarla kırdıran parçalayan da ABD_AB emperyalistleri ..
Kullanıcı küçük betizi
avrasya
Üye
Üye
 
İletiler: 279
Kayıt: Prş Oca 15, 2009 23:08

Holbrooke: 'Türkiye Yugoslavya gibi olmaz'mış!

İletigönderen Türk-Kan » Çrş Ağu 26, 2009 14:24

'Türkiye Yugoslavya gibi olmaz'mış!

Holbrooke, Deniz Baykal'ın 'Türkiye eski Yugoslavya'ya benzer' uyarısına katılmadı.


ABD Başkanı'nın Afganistan ve Pakistan özel temsilcisi olan Holbrooke, Deniz Baykal'ın 'Türkiye eski Yugoslavya'ya benzer' uyarısına katılmadı. Holbrooke, eski Yugoslavya ile büyük lider Atatürk'ün kurduğu Türkiye arasında hiçbir benzerlik olmadığını belirtti.

Richard Holbrooke sıradan bir diplomat değil. Birçoklarına göre, Henry Kissinger'dan bu yana Washington'un gördüğü en etkili dış politika beyni. Uluslararası camiadaki ağırlığı, onu 'Başkan Obama'nın Afganistan ve Pakistan Özel Temsilcisi' rolünün çok daha ötesinde bir yere oturtuyor.

Türkiye içinse özel bir anlamı var. Bill Clinton döneminden bu yana Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesini Washington'un önceliki dış politika hedefi haline getiren, Ankara'nın Gümrük Birliğine alınması için Avrupa nezdinde geniş anlamda lobi yapan Holbrooke'un ta kendisi.

Bu yüzden de İstanbul'daki 'Pakistan'ın Dostları' zirvesinde, medya ve diğer ülkeler tarafından adeta Amerikan Dışişleri Bakanı gibi karşılanıyor. Çırağan Oteli'nde kameralar Holbrooke'un peşini bırakmıyor. Ancak Amerikalı diplomatla tanışıklığımız Clinton yıllarına dayanıyor. O yüzden röportaj isteğimi 'eski dostlara her zaman vaktim var' diyerek kırmıyor.

TALİBAN'A AF GELİYOR

Holbrooke'la sohbetimize seçimlerin yeni bittiği Afganistan'la başlıyoruz. 'Taliban'la uzlaşır mısınız?' soruma cevabı çok net: 'Taliban'dakilerin çoğu 13-14 yaşında yanlış yolda, eğitimsiz genç erkekler. Kuran'ın ne dediğini bile tam bilmeden kutsal bir cihat yaptıklarını sanıyorlar. Gerçekte ülkelerini yok ediyorlar. Bu genç insanlarla uzlaşma, bir cins rehabilitasyon olabilir. Bu meseleyi gelmeden Karzai'yla da konuştum ve eğer seçilirse bu insanlar için bir genel affı öncelikleri arasına koyacağını söyledi.'

Holbrooke, Türkiye'deki 'Kürt inisiyatifi' konusunda doğrudan konuşmak istemese de, Bosna'da savaşı bitiren Dayton Anlaşması'nın mimarı olarak Deniz Baykal'ın 'Türkiye eski Yugoslavya'ya benzer' uyarısına katılmıyor: 'Eski Yugoslavya ve Türkiye arasında hiçbir benzerlik yok. Eski Yugoslavya, Birinci Dünya Savaşı'nın ardından Versay'da Avrupa'nın haritasını çizenler tarafından oluşturuldu ve çok farklı insanlar aynı yere konuldu. Türkiye ise selefinin kültüründen doğarak yaratılan ve büyük lider Kemal Atatürk tarafından kurulan çok büyük bir ülke. Arada hiçbir benzerlik yok.'

Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli ısrarla hükümetin Kürt inisiyatifinin 'ABD Planı' olduğunu söylüyor. Holbrooke'a bu suçlamaları hatırlatıyorum. Kendisi de Pakistan'da sürekli komplo teorileriyle karşılaştığını belirterek şöyle devam ediyor: 'Komplo teorileri bu coğrafyanın bir parçası. Dikkate almamanız lazım. Ben Kürt meselesinde çalışmıyorum ama Pakistan'da aynı. Her şey komplo teorisine dönüyor. İnsanlar bize (ABD'ye) etkimiz konusunda çok büyük güç atfediyorlar. Ortada komplo yok. Açık Amerikan politikaları var. Pakistan'dan söz edersek orada hükümeti destekliyoruz, o ülkeye yardım yapıyoruz ve mültecilere elimizden geldiğince yardım götürmeye çalışıyoruz.'

Obama iktidarının Afganistan ve Pakistan'daki hedefi, El Kaide ile mücadele ederken diğer İslami grupları kazanmak. Buna Taliban, ılımlı hatta radikal İslamcılar ve Amerikan karşıtları dahil. Washington, bu sayede İslam coğrafyasında Bush döneminin 'Ya bizlesin ya düşmanla' mesajını silmek istiyor.

ASKER KARARI ANKARA'NIN

Holbrooke İstanbul'a gelmeden Afganistan'da görevli NATO komutanlarıyla buluştuğunda, 'Afganistan'da daha çok askere ihtiyacımız var' mesajını almış. Peki Türkiye'den asker talep edecek mi? Doğrudan evet demiyor. Ama cevabı anlamlı: 'Türkiye'nin Afganistan ve Pakistan'da çok özel bir rolü var. Askeri anlamda ne yapacağı Türkiye'ye bağlı. Herkes biliyor ki ben Türkiye'nin NATO'daki rolünün ve AB üyeliğinin büyük destekçisiyim. Ama Afganistan'da nasıl ilerleyeceklerine Türkiye kendisi karar verir. Oradaki rolünün arması, istikrar için iyi çünkü oranın insanlarının Türkiye'ye özel bir bağı var. Teşvik ediyoruz ama karar Türkiye'nin. Biz daha önceki hükümet gibi insanlara ne yapmaları gerektiğini söylemeyiz. Ne yapacakları onlara bağlı.

ASLI AYDINTAŞBAŞ / Akşam


Gerçek Gündem
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x