gönderen borabey » Cum Ağu 01, 2008 15:22
Sayın TUBA,
İlk mesajımda da belirttiği gibi,
Gerekçe ve mahkeme tutanakları, oylama süreci açıklanmadan sağlıklı ve doğru bir yorum yapmak bu aşamada mümkün değil.
Genel düzenlemeler çerçevesinde dar yorum yapacak olursak;
1) Olayda uygulanan hukuk normları incelendiğinde;
Hazine Yardımı kesintisi ile cezalandırma halinde buna sebebiyet verenler hakkında siyasal yasak getirilmesi hususunda hiçbir tartışmaya mahal bırakmayacak açıklıkta net bir düzenleme yok. Burada anılan yasa maddelerinin genel ve madde gerekçelerine bakmak lazım. Hukuki bir boşluk varsa; "şüphe sanığın lehine" ilkesi geçerli olur.
2) Anayasa Mahkemesi usulünde "herşey tartışılır-müzakere edilir-oylama ile karara bağlanır"...Genel olarak konu ile ilgili usul hukuku uygulanırsa da son sözü söyleyen özel mahkeme konumunda olması nedeni ile doğruyu bulma yolunda her türlü usulü ve yöntemi kullanır.Bu konu ile ilgili bir çok yerleşik inançları vardır. Dolayısıyla basına yansıdığı şekli ile bir üye, bu konunun müzakereye açılmasını talep edebilir, tartışılır, oylamayı gerektiren bir nokta varsa oylanıp karara geçirilir. Olayımızda bu görüşme nasıl cereyan etti bilemiyoruz. Bu konuyu da irdeyelim karara bağlayalım önerisi ısrarlı ve tutanaklara geçecek şekil de mi? önerildi. Önerme üzerine Başkan tek taraflı olarak bu konu müzakere edilemez, tartışmaya mahal yok deyip kendi insiyatifi ile mi kapattı? diğer üyelerin hiçbirisinden bu konunun görüşülmesi ve karara bağlanması yönünde olumlu bir destek gelmemesi üzerine konu kendiliğinden mi kapandı? bu ve buna benzer gelişmeleri bilemediğimiz için şimdilik bu kadarı yetinmek zorundayız. Anayasa Mahkemesi Başkanı, tek başına görüşülmesi tartışılması ve oylanarak karara bağlanması gereken hususlarda tek başına karar veremez işlem yapamaz. Diğer üyeler gibi bir oy hakkı ve geçerliliği vardır.Ancak oyların eşit olması halinde Başkanın oy kullandığı taraf kararı geçerli olur.Kişisel kanaatim;örnek içtihat olması ve varsa bir hukuki boşluk bunun ortaya çıkarılmasını teminen bu öneri kurulda tartışılmış ve oylanarak red edilmiş olsun ki gerekçeli kararda neye göre kabul edilmesi neye göre önerildi hep beraber bilelim.KOnu ile ilgili Siyasi Partiler Kanununun ilgili maddesi aynen;
Kapatılan Siyasi Partiler ve Mensuplarının Durumu (*)
Madde 95- (Değişik : 12/8/1999-4445/14 md.) Kapatılan siyasi parti bir başka ad altında kurulamaz. Bir siyasi partinin kapatılmasına söz veya eylemleriyle neden olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesinin kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmi Gazetede gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve denetçisi olamazlar, Siyasi partiler bu kişileri hiçbir suretle seçimlerde aday gösteremezler.
şeklinde düzenlenmiş olup, siyasi yasaklamayı açıkca kapatmaya sebebiyet verme unsurunun gerçekleşmesi şartına bağlamıştır. Aslında yasa koyucu; SİYASİ PARTİYİ ODAK HALİNE GETİRENLER şeklinde açık ( bize göre de olması gereken düzenleme budur) bir şekilde böyle düzenlese idi, kararın birinci bölümü çerçevesinde AKP Laikliğe aykırı Odak haline geldiği 10/1 kabul edildiğine göre Parti Tüzel kişiliğine Hazine kesintisi cezası verirken buna sebebiyet verenleri de "suç ve ceza şahsidir" evrensel kuralı çerçevesinde asıl suçlu ve sorumluları da mahkum edecek ve cezasız bırakmayacaktı.Burada önemli ve fahiş bir hukuki noksanlık ve boşluk vardır.Parti tüzel kişilikleri insanlardan ve onların söz ve eylemlerinden oluşur. Burada hukuki bir garabet ortaya çıkmıştır.
KAZA YAPAN ARAÇ CEZALANDIRILMIŞ,
ARACI KUSURLU KULLANARAK KAZAYA SEBEBİYET VERDİREN KAPTAN CEZASIZ KALMIŞTIR.
3) Anayasa Mahkemesi Kararları kesin kararlardır.Hukuki hata içerse dahi geriye dönük olarak karar alınamaz.Asıl olan, Yüksek mahkemenin hukuka aykırı karar vermeyeceği inancıdır.
*******************************
Anayasal Düzenleme;
. Siyasî partilerin uyacakları esaslar
MADDE 69. (Değişik: 23.7.1995-4121/7 md.) Siyasî partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur. Bu ilkelerin uygulanması kanunla düzenlenir.
Siyasî partiler, ticarî faaliyetlere girişemezler.
Siyasî partilerin gelir ve giderlerinin amaçlarına uygun olması gereklidir. Bu kuralın uygulanması kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesince siyasî partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunun tespiti, bu hususun denetim yöntemleri ve aykırılık halinde uygulanacak yaptırımlar kanunda gösterilir. Anayasa Mahkemesi, bu denetim görevini yerine getirirken Sayıştaydan yardım sağlar. Anayasa Mahkemesinin bu denetim sonunda vereceği kararlar kesindir.
Siyasî partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara bağlanır.
Bir siyasî partinin tüzüğü ve programının 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı bulunması halinde temelli kapatma kararı verilir.
Bir siyasî partinin 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir. (Ek cümle: 3.10.2001-4709/25 md.) Bir siyasî parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır.
(Ek: 3.10.2001-4709/25 md.) Anayasa Mahkemesi, yukarıdaki fıkralara göre temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir.
Temelli kapatılan bir parti bir başka ad altında kurulamaz.
Bir siyasî partinin temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamazlar.
Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzelkişilerden maddî yardım alan siyasî partiler temelli olarak kapatılır.
(Değişik: 3.10.2001-4709/25 md.) Siyasî partilerin kuruluş ve çalışmaları, denetlenmeleri, kapatılmaları ya da Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmaları ile siyasî partilerin ve adayların seçim harcamaları ve usulleri yukarıdaki esaslar çerçevesinde kanunla düzenlenir.
************************************
Konu ile ilgili yasal düzenlemeler;
Görevli Mahkeme ve Savcılık
Madde 98- (Değişik :12/8/1999-4445/15 md.) Siyasi partilerin kapatılması davaları, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından Anayasa Mahkemesinde açılır. (Ek Cümle: 2/1/2003-4778/9 md.) Siyasi partilerin kapatılması davalarında kapatılmaya karar verilebilmesi için beşte üç oy çokluğu şarttır.
Anayasa Mahkemesince verilen kararlar kesindir.
Cumhuriyet Başsavcılığı, iddianamesine esas teşkil edecek olayların araştırılması ve soruşturulmasında ve davanın açılması ve yürütülmesinde Cumhuriyet savcılarına ve sorgu hakimlerine tanınan bütün yetkilere sahiptir. Ancak, Anayasanın ve kanunların sadece hakimler tarafından kullanılabileceğini belirttiği yetkiler bunun dışındadır.
(Değişik : 12/8/1999-4445/15md.) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı siyasi partilerden incelenmek üzere gerekli gördüğü belgeleri isteyebilir.
Siyasi partiler, Cumhuriyet Başsavcılığının isteklerine en geç onbeş gün içinde cevap vermek zorundadırlar.
Cumhuriyet Başsavcısı, soruşturmayı Cumhuriyet Başsavcıvekili veya yardımcıları eliyle de yürütebilir.
Cumhuriyet Başsavcısının soruşturma için görevlendirdiği Başsavcı yardımcılarının, Yargıtay üyeliğine seçilmeleri hali hariç, soruşturma sonuçlanıncaya kadar süreli veya süresiz başka bir göreve atanmaları Cumhuriyet Başsavcısının yazılı muvafakatına bağlıdır.
Siyasi Partilerle İlgili Yasakları İnceleme Kurulu
Madde 99- Siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin isteklerin, Cumhuriyet Başsavcılığınca reddi halinde, yapılan itirazları incelemek üzere Siyasi Partilerle İlgili Yasakları İnceleme Kurulu kurulmuştur.
Bu Kurul, Yargıtay ceza daireleri başkanlarından kurulur. Bunların en kıdemlisi Kurulun Başkanıdır. Daire başkanlarının özürleri halinde dairenin en kıdemli üyesi Kurula katılır. Kurul üye tamsayısı ile toplanır. Karar yeter sayısı, üye tam sayısının salt çoğunluğudur.
Siyasi Partilerle İlgili Yasaklara Aykırılık Halinde Dava Açılması
Madde 100- (Değişik: 2/1/2003-4778/10 md.) Anayasada yazılı nedenlerle Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir siyasi partinin kapatılması davasının açılması ;
a) Resen,
b) Bakanlar Kurulu kararı üzerine Adalet Bakanının istemiyle,
c) Bir siyasi partinin istemi üzerine,
olur.
Ancak, bir siyasi partinin Cumhuriyet Başsavcılığından dava açılmasını isteyebilmesi için, bu partinin son milletvekili genel seçimlerine katılmış olması, Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunması, ilk büyük kongresini yapmış olması, partinin merkez karar ve yönetim kurulunun üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyu ile dava açılmasının istenmesi yolunda karar alınmış bulunması ve istemin parti adına parti genel başkanı tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak yapılmış olması gerekir.
Cumhuriyet Başsavcılığı, Adalet Bakanının veya partinin yazılı isteminde yeterli delil bulunduğu kanısına varırsa davayı açar. Yeterli delil bulunmadığı kanısına varırsa dava açmayacağını istemde bulunan Adalet Bakanına veya siyasi parti genel başkanlığına yazı ile bildirir.
Adalet Bakanının veya siyasi partinin, Cumhuriyet Başsavcılığının bildirimi üzerine, bu bildirimin tebliği tarihinden başlayarak otuz gün içinde Siyasi Partilerle İlgili Yasakları İnceleme Kuruluna yazı ile itirazda bulunma hakkı vardır.
Kurul, itirazı ivedilikle en geç otuz gün içinde inceler, itirazı haklı görmezse dava açılmaz, haklı görürse, Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasa Mahkemesine dava açmakla yükümlüdür.
Bu maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde yer alan hükümler milletvekili genel seçimiyle, bu seçimin yenilenmesine veya milletvekili ara seçimlerine dair verilen kararın Resmi Gazetede yayımlandığı tarihten başlayarak oy verme gününün ertesi gününe kadar geçecek süre içinde uygulanamaz.
Madde 101-(Değişik :12/8/1999-4445/16 md.) Anayasa Mahkemesince bir siyasi parti hakkında kapatma kararı;
a) Bir siyasi partinin tüzük ve programının Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine aykırı olması, sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlaması, suç işlenmesini teşvik etmesi,
b) Bir siyasi partinin, Anayasanın 68 inci maddesinin dördüncü fıkrasına aykırı eylemlerin işlendiği odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespiti,
c) Bir siyasi partinin, yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alması,
hallerinde verilir.
( Ek: 26/03/2002-4748/4 md.) Anayasa Mahkemesi, yukarıdaki fıkranın (a) ve (b) bentlerinde sayılan hallerde temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasi partinin almakta olduğu son yıllık Devlet yardımı miktarının yarısından az olmamak kaydıyla, bu yardımdan kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına, yardımın tamamı ödenmişse aynı miktarın Hazineye iadesine karar verebilir.
Cumhuriyet Başsavcılığının İsteklerine Uyulmaması Halinde Yapılacak İşlem
Madde 102- (Değişik: 26/03/2002-4748/4 md.) Siyasi partilerin faaliyetlerinin izlenmesi amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istediği bilgi ve belgeleri bildirilen süre içinde vermeyen siyasi partiye Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ikinci bir yazı tebliğ olunur. Bu yazıda, bildirilen süre içinde cevap verilmediği ve istek yerine getirilmediği takdirde o siyasi partinin devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılması için dava açılabileceği de belirtilir. Bu tebliğde bildirilecek süre içinde yine istek yerine getirilmez veya cevap verilmezse Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı o siyasi partinin kapatılması ya da Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılması için Anayasa Mahkemesinde resen dava açabilir. (Ek Cümle: 2/1/2003 4778/11) Siyasi parti, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının bu istemlerine karşı Anayasa Mahkemesine itiraz edebilir. (*)
(Ek :12/8/1999-4445/17 md.) ( Değişik: 26/03/2002-4748/4 md.) Parti büyük kongresi, merkez karar ve yönetim kurulu veya bu kurulun iki ayrı kurul olarak oluşturulduğu haller, Türkiye Büyük Millet Meclisi grup yönetim kurulu, Türkiye Büyük Millet Meclisi grup genel kurulu, parti genel başkanı dışında kalan parti organı, mercii veya kurulu tarafından Anayasanın 68 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan hükümlere aykırı fiilin işlenmesi halinde, fiilin işlendiği tarihten başlayarak iki yıl geçmemiş ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı söz konusu organ, mercii veya kurulun işten el çektirilmesini yazı ile o partiden ister. Parti üyeleri 68 inci maddenin dördüncü fıkra hükümlerine aykırı fiil ve konuşmalarından dolayı hüküm giyerler ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bu üyelerin partiden kesin olarak çıkarılmasını o partiden ister.
(Ek : 12/8/1999-4445/17 md.) ( Değişik: 26/03/2002-4748/4 md.) Siyasi parti, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde istem yazısında belirtilen hususu yerine getirmediği takdirde,Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasa Mahkemesinde o siyasi partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılması için dava açar. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianamenin tebliğinden itibaren otuz gün içinde ilgili siyasi parti tarafından söz konusu parti organı, mercii veya kurulun işten el çektirilmesi ve parti üyesi veya üyelerin partiden kesin olarak çıkarılmaları halinde, o partinin kapatılması ya da Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılması için açılan dava düşer. Aksi takdirde Anayasa Mahkemesi, dosya üzerinde inceleme yaparak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının ve siyasi parti temsilcilerinin sözlü açıklamalarını, gerekli gördüğü hallerde diğer ilgilileri ve konu üzerinde bilgisi olanları da dinlemek suretiyle açılmış bulunan davayı karara bağlar. (*)
--------------------------------------------------------------------------------
(*) 1 ve 3 üncü fıkralarda geçen kapatılması ya da ibaresi 2/1/2003 tarih ve 4778 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle metinden çıkartılmıştır.
--------------------------------------------------------------------------------
Bir Siyasi Partinin Yasak Eylemlere Odak Olması Hali
Madde 103- (Değişik :12/8/1999-4445/18 md.) Bir siyasi partinin Anayasanın 68 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmüne aykırı eylemlerin odak halini oluşturulup oluşturmadığı hususu Anayasa Mahkemesince belirlenir.
Bir siyasi parti, birinci fıkrada yazılı fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre, merkez karar ve yönetim kurulu veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır. (*)
( Ek : 26/03/2002-4748/4 md.) Bir siyasi parti., bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımmen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır.
Diğer Sebeplerle Başvuru
Madde 104- (Değişik birinci fıkra : 12/8/1999-4445/19 md.) Bir siyasi partinin bu Kanunun 101 inci maddesi dışında kalan emredici hükümleriyle diğer kanunların siyasi partilerle ilgili emredici hükümlerine aykırılık halinde bulunması sebebiyle o parti aleyhine Anayasa Mahkemesine, Cumhuriyet Başsavcılığınca resen yazı ile başvurulur.
(Değişik: 2/1/2003-4778/12 md.) Anayasa Mahkemesi, söz konusu hükümlere aykırılık görürse bu aykırılığın giderilmesi için ilgili siyasi parti hakkında ihtar kararı verir. Bu yazının tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde aykırılık giderilmediği takdirde, Cumhuriyet Başsavcılığı o siyasi partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılması için Anayasa Mahkemesine resen dava açabilir.
Seçimlere Katılmama Nedeniyle Dava Açılması
Madde 105- Kuruldukları tarihten itibaren aralıksız iki dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimlerine, katılmayan siyasi partiye, ikinci genel seçimin yapıldığı tarihten itibaren bir ay içinde Cumhuriyet Başsavcılığınca kapanma kararı alması için yazılı tebligatta bulunur. Bu yazının tebliğinden itibaren üç ay içinde kapanma kararı alınmadığı takdirde, Cumhuriyet Başsavcılığınca açılacak dava üzerine Anayasa Mahkemesinin kararıyla o siyasi parti kapatılır.
--------------------------------------------------------------------------------
(*) Bu maddenin 2. fıkrası 12/12/2000 tarih ve E: 2000/86, K: 2000/50 sayılı Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmiştir.
--------------------------------------------------------------------------------
İdari Mercilerin, Savcıların ve Mahkemelerin Görevi
Madde 106- Bu kanunun 101, 103, ve 104 üncü maddelerinde belirtilen fiil ve haller hakkında bilgi edinen idari merciler, bu bilgileri mahalli Cumhuriyet savcılığına derhal ve yazılı olarak intikal ettirirler. Mahkemeler de bu gibi fiil ve halleri öğrendikleri zaman durumu derhal mahalli Cumhuriyet savcılığına yazı ile duyururlar. Cumhuriyet savcılıkları, bu bilgileri hemen Adalet Bakanlığına ve belgeleriyle birlikte Cumhuriyet Başsavcılığına yazı ile bildirirler.
Kapatılan Partinin Malları
Madde 107- Anayasa Mahkemesi kararıyla kapatılan siyasi partinin bütün malları Hazineye geçer.
Kapatma kararını Bakanlar Kurulu uygular.
Kapanma Kararının Kapatmaya İlişkin Hükmün Sonuçlarına Etkili Olamayacağı
Madde 108- Bir siyasi partinin kapatılması için dava açıldıktan sonra o partinin yetkili organı tarafından verilen kapanma kararı, Anayasa Mahkemesinde açılmış bulunan kapatma davasının yürütülmesine ve kapatma kararı verilmesi halinde doğacak hukuki sonuçlara hükmedilmesine engel değildir.
ALTINCI KISIM
Siyasi Partilerin Kapanması
Kapanma Kararı
Madde 109- Bir siyasi partinin kapanmasına ancak büyük kongrece karar verilebilir. Bu karar gizli oyla alınır; karar yeter sayısı, parti tüzüğünde belirtilen toplanma yeter sayısının salt çoğunluğudur.
Siyasi partinin kapanmasına karar verilirse, bu karar derhal kapanan partinin genel başkanlığı tarafından, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı, Cumhuriyet Başsavcılığı ve İçişleri Bakanlığına bildirilir.
Siyasi partinin tüzelkişiliği, büyük kongrenin kapanma kararını aldığı tarihte sona erer.
Kapanan Siyasi Partilerin Malları
Madde 110- Kapanan bir siyasi partinin malları, büyük kongre toplanma yeter sayısının salt çoğunluğunun oyu ile alacağı bir karar üzerine, bir diğer siyasi partiye veya başka bir parti ile birleşmek için kapanma kararı alınmışsa, birleşeceği partiye, ilgili partinin de kabul etmesi şartıyla devredilebilir. Aksi halde kapanan siyasi parti malları Hazineye geçer.
Kapanma kararları, Hükümetin devamlı gözetim ve denetimi altında, büyük kongrenin görevlendireceği bir tasfiye kurulu eliyle uygulanır.
Kapatılması için hakkında soruşturma veya dava açılmış olan bir siyasi parti, kapanma ve buna bağlı olarak parti mallarının devrine daire karar aldığı takdirde, soruşturma veya dava sonuçlanıncaya kadar devir işlemi yapılmaz.
ŞiMDİLİK SÖYLEYECEKLERİM BUNDAN İBARET
En içten sevgi ve saygılarımla.