

“Bu iş en çok, misyonu “Amerikan politikalarını meşrulaştırmak” olan Taraf’a yakışırdı. Neden Hürriyet?” sorusuna cevap olarak ABD açısından “derin nedenler” aramaya lüzum yok. Nihayetinde, ne diyordu emekli Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök: “Pratik çalışıyorlar!”
Apartman kapılarında zebil olan tiraj rekortmeni ile bulmaca sayfası yüzünden satın alınan gazeteden medet umamayacağına göre, Obama’nın Türkiye’de sürümden kazanabileceği yazılı basın aracı Hürriyet’ti. Benim anlamadığım Hürriyet neden Amerikan Başkanı’nın psikolojik operasyonuna alet olmayı kendisi için gurur saydı? Nasıl hiç utanmadan şöyle bir manşet attı: “Ladin’i Müslümanlarla birlikte yok ettik...”
Çeviren arkadaş tam manayı verememiş ben Obama’nın sözlerinin ne anlama geldiğini şöyle özetleyeyim size: 11 Eylül tiyatrosunu bahane edip, Orta Doğu’daki halkları mayın eşeği olarak böyle kullandık!
Yazı boyunca “Başkan olarak, her tür global zorluğun üstesinden gelmek için...” yaptıklarını anlatıyor Obama... Ve yönettiği ülke dışındaki coğrafyalara “Amerikan Başkanı” olarak değil “Başkan olarak” hitap ediyor ısrarla... Bir nevi pazar payını ilan ediyor... Kendisini zihnimizin hangi rafında konumlandırdığını açıklıyor: “Başkan olarak...” Açık açık, tane tane de söylüyor: “ABD, dünyada eşsiz liderlik rolünü oynamaya devam edecektir...”
Hürriyet de haklı bir yerde... Kendisini “tapınak şövalyesi” olarak konumlandırdıysa bir kere, “tanrı-imparator”a hizmeti gurur sayacak elbette!
Bu arada tirajsız ama sadık Taraf’ın kalemşorları, Obama’nın seçimini görünce ne hissetmiştir acaba?
Selcan TAŞÇI, 12 Eylül 2011