İçeride Büyük Zafer Dışarısı ise Meçhul

İçeride Büyük Zafer Dışarısı ise Meçhul

İletigönderen Efe » Cmt Oca 31, 2009 13:56

İçeride büyük zafer dışarısı ise meçhulCAN ATAKLI


Başbakan paneli yöneten gazetecinin elini sıkıca tutup ittikten sonra ayağa kalkarak toplantıyı terk edince ağzımdan çıkan ilk cümle “AKP son aylarda kaybettiği tüm oyları geri kazandı” oldu. Ardından da aklıma şu geldi: “Peki bundan sonra Türkiye’nin uluslararası alandaki ekonomik ve siyasi ilişkileri nasıl seyredecek?”

Şunu hemen söylemek gerekir ki, Erdoğan’ın hareketi AKP’li olan olmayan milyonlarca insanın çok hoşuna gitti.

Neden?

Çünkü Türkiye bir eziklik kompleksi içinde. Dünyayı kendisine düşman sanan, her yerde itilip kakıldığına, ciddiye alınmadığına inanan bir milletiz. Uluslararası ilişkilerde horlandığımızı, Türkiye’yi yönetenlerin de gerektiği kadar güçlü ve cesaretli olmadığına inananlar varoş gençlerinin mahalle maçında gösterebilecekleri tepkiyi “bir milletin başkaldırışı” olarak nitelemekten ileri gidemezdi elbette.

Nitekim Erdoğan’ın toplantıyı terk etme gösterisi yurtta sevinç dalgası yarattı. Gecenin ikisinde Atatürk Havalimanı’nda karşılamaya gidenler Erdoğan’ın “bir dünya lideri” olduğunu haykırdı saatlerce. Buna devam da ediliyor.

Oysa o saatlerde kimsenin aklına “Alman, İngiliz, Fransız hatta Yunan Başbakanları böyle bir tepki verir mi?” düşüncesi gelmiyordu bile. Uluslararası bir toplantıda rakibe “fena halde geçirmek” eziklik kompleksi içindeki bir milleti anında zevk sarhoşu etmeye yetmişti çünkü.

AKP ciddi bir travma yaşayan oylarını bu sayede toparlayacaktır belki ama ekonomik ve siyasi alanda gelecek tehlikelerle nasıl baş edecektir?

Sakın “Eyvah şimdi Batı ülkeleri bizden hesap soracaklar” paranoyasına kapıldığımı düşünmeyin. Hiçbir ülke bu nedenle “Türkiye’den hesap sormaya” kalkmaz. Herkes işin özüne bakar.

Sonuçta Türkiye Ortadoğu’da “arabuluculuğa soyunan” bir ülkedir, bunu başaramayacağı ortaya çıkmıştır.

Sonuçta Türkiye Birleşmiş Millet Güvenlik Konseyi üyeliğine seçilmiştir, ama bu tavrıyla tarafsızlığını bozmuş böylelikle güvenirliliğini yitirmiştir.

Sonuçta Türkiye tüm dünyanın “terörist” saydığı Hamas’ın avukatlığını üstlenmiş ve Libya, Suriye, İran aksı içinde yer almıştır.

Dünyanın bakacağı budur ve kendini ısrarla Batı ittifakının içinde saymaya çabalayan Türkiye’den bunun nedenini soracaktır.

Bu soru da kendini ekonomik ve siyasi anlamdaki etkisini yakın bir gelecekte Türk halkının üzerinde hissettirebilir.


Bütün olanlar “organize işler” gibi

Tayyip Erdoğan Davos’a giderken bir bahane bulup “hır” çıkarmaya niyetli miydi? Bana göre evet. Perşembe gecesi yaşanan her şey sanki önceden planlanmıştı.

Yeri ve zamanının tayini ise olayların akışına Erdoğan’ın kararına bırakılmıştı. Ve bence programa bakıldığında “eylem yeri” olarak da bu panelin en ideal alan olduğu da düşünülüyordu. Çünkü İsrail Cumhurbaşkanı ile dünya kamuoyu önünde karşılaşacağı tek yer orasıydı.

Bunu bana düşündürenin ne olduğunu hemen anlatayım.

Başbakan dedi ki “Toplantı başladığı andan itibaren not tutmaya başladım, kim ne kadar konuşacak diye.” Yani Erdoğan olay çıkarmak üzere bahane bulma hazırlığını yapmış.

Fırsat da moderatör ikinci konuşma hakkını vermeyince ortaya çıktı. Erdoğan “süre konusunda” tartışma çıkarıp bir daha konuşma hakkını kazanır kazanmaz dönüp İsrail Cumhurbaşkanı Peres’e yüklendi. Elinde notlar vardı ve hepsini buradan okudu. Yani demek ki o da hazırlıklı.

Hiç kesmeden konuşmasını sürdürdü, moderatör müdahale ettiği anda da dosyalarını toplayıp “Davos benim için bitmiştir” diyerek ayağa kalktı ve yürüyüp gitti.

Ardından AKP İstanbul’da çok hızlı bir çalışma ile halkı Atatürk Havalimanı’nda Başbakanı karşılamaya çağırdı. Otobüs ve metro seferlerinin 03.00’e kadar süreceği açıklandı.

Kalabalık içinde açılan ve son derece profesyonelce hazırlanmış pankartlar dikkat çekiciydi. Beş saat gibi kısa bir sürede bu kadar çok ve düzgün yazılmış bez afişlerin hazırlanması pek kolay değil. Bir ihtimal ki bu pankartlar ve “el değmemiş” Türk bayrakları çok önceden zaten hazırdı.

Yani Erdoğan öyle ya da böyle büyük bir şov yapmaya kararlıydı. İşler çoktan organize edilmişti.



Bu da bir tür yolsuzluktur

Olayın sıcaklığı ile gece yarısı otobüs ve metronun çalıştırılması ve hatta kimseden para da alınmaması gözlerden kaçacaktır. Bunu söyleyene de “bu mu yani derdin” diyenler de olacaktır.

Ama İstanbul Belediye Başkanı önümüzdeki günlerde başını çok ağrıtacak bir yolsuzluk iddiası ile karşılaşacaktır mutlaka.

Çünkü belediye başkanı, tamamen kendi tasarrufu ile İstanbul halkının ortak malı olan metro ve otobüsleri bir siyasi eylem için kullandırmıştır. Bu eyleme katılacaklara halkın ortak malı sunulduğu gibi para da alınmamış, görevliler ise angarya sayılacak biçimde mesai saatleri dışında çalıştırılmıştır. Halkın malını siyasi amaçla peşkeş çekmek çok ciddi bir suçtur.




‘Yeter’ diyememiş

Bİr okurumun yaşadığı fıkra gibi olayı sizlerle de paylaşmak istedim;

1990 yılıydı sanırım, Bodrum Yalıkavak’taki evimi yaptırıyorum. Bir sabah baktım bizim Karadenizli ustabaşı eli sargılı geldi.

”Hayrola ustam, geçmiş olsun, ne oldu eline?“ diye sordum.

Ustabaşı ”Sorma Bey, dün bir kazık çaktırıyordum, yeter diyeceğime elimi kazığın üzerine koydum“ demez mi...




Sarıgül: “Seçim yasakları var”

Çarşamba günü yazdığım “Sarıgül hangi partinin adayı” başlıklı yazı için Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül telefonla aradı. Sarıgül afişlerde parti adı geçmemesinin seçim yasakları nedeniyle olduğunu belirtti. Sarıgül şunları söyledi: “Henüz siyasi partilerin resmi propaganda takvimi başlamadığı için, Yüksek Seçim Kurulu’nun kararı uyarınca adaylar propaganda çalışmalarında siyasi parti amblemi kullanamıyor. Bu nedenle, siyasi propaganda süreci başlayıncaya kadar, yaptığımız çalışmaları sizin de billboardlarda gördüğünüz şekilde yurttaşlarımıza anlatıyoruz. Siyasi seçim kampanyası takvimi başladığında, mensubu bulunduğum Demokratik Sol Parti’nin amblemini, tüm propaganda çalışmalarımızda büyük bir onur ve gururla kullanacağız.



CAN ATAKLI
31 Ocak 2009

damnant quod non intelligunt...
Kullanıcı küçük betizi
Efe
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
 
İletiler: 1508
Kayıt: Cmt Şub 17, 2007 22:58

İletigönderen antalyalim » Cmt Oca 31, 2009 15:42

Sayin Atakli cok güzel yazmis, olaylari cok güzel yorumlamis.Istanbulda yasamadigim icin o gece otobüslerin metrolarin bedava yapildigi olayi ni bilmiyordum.Bu kadarda güze soka soka yolsuzluk yapmak zaten ancak ve ancak AKP ye :idea: yakisir.Yapilanlarin danisikli dövüs oldugu gün gibi ortada zaten.Davos da Basbakanimizdan daha az süre ile yetinenlerde oldu.Bi benim basbakanim mi oranin zabitasi?
Millet olarak cok milliyetciyiz.Ufak bir kivilcim bütün ülkeyi yakmaya aninda ortaligi ayaga kaldirmaya yetiyor.Yeter ki konu vatan olsun.Böyle ucuz kahramanliklar, zaten koyun psikolojisini üzerinden atamamis ve öyle görünüyorki uzun yillar da üzerinden atamayacak, kusaktan kusaga devredecek olan halkimin icini vatan askiyla doldurmaya yetiyor.
Peki neden benim bu sanli milletim, kahramanlari sucsuz yere hukuksuzca hapis edilirken bu kadar vatansever degil?
Peki neden benim bu sözde vatansever halkim; askerlerimizin basina cuval gecirten ve su anda halen köskte oturan ABDullah ve yaveri Tayyib-ül Erdogani baslarina tac yapiyorlar?Kimse bilmiyor mu bu olaylari, bir tek GüncelMeydan okurlari yazarlari mi biliyor bu adilikleri?Yazarlarimiz, aydinlarimiz cikip haykiriyorlar" bu adamlar vatan hainidir" diye.
Neden kimse bunlari duy muyor?
"Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" :turkiye:
Kullanıcı küçük betizi
antalyalim
Çeviri Takımı
Çeviri Takımı
 
İletiler: 522
Kayıt: Sal Ara 16, 2008 21:39
Konum: Evden

İletigönderen maydonos » Cmt Oca 31, 2009 16:18

osmanlinin kurulusunu okuyun birde simdiki durumu karsilastirin arkadaslar anlayacaksiniz tum bu olanlari...turkleri nasil kirdirtmislar bir tarikatci aileye..
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

tayiibin davotaki cikisi

İletigönderen harko » Cmt Oca 31, 2009 17:55

ben tayiib beyin politikalarini hic desteklemem ayrica hicbir zaman oy vermemde...... yanliz..... davos taki sergiledigi durus ve soylemleri bir harika idi... bizim korkak politikacilara ihtiyacimiz yok... boyle ciktigini mertce soyliyecek adam lazim..... bu zamana politikacilarimiz osmanlinin son donemlerdeki politikacilarimiz gibi avrupanin karsinida mahcuptu....... inanki ataturkte olsa idi ataturk te ayni karsiligi veriridi suphesiz.... tekrardan helal olsun diyorum.... boyle cesur hareketlerin devamini bekliyorum...... bagimli bagimsizlik degil tam bagimsiz turkiye.......
Kullanıcı küçük betizi
harko
Üye
Üye
 
İletiler: 4
Kayıt: Cmt Ara 22, 2007 2:32


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x