
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin iddianameyi açıkladı:
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan sanıkların silahlı terör örgütü kurmak, Hükümeti devirmek, Hükümeti görev yapamaz hale getirmek, kamu düzenini bozmakla suçlandığını açıkladı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Ergenekon soruşturmasına ilişkin hazırlanan iddianamenin teknik boyutlarını açıklamak üzere basın toplantısı düzenledi. Engin, 1 Temmuz 2008 tarihinde yapılan operasyon dışında kalan ve soruşturması tamamlanan 48i tutuklu 38i tutuksuz toplam 86 şüpheli hakkında, Silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek, silahlı terör örgütüne üye olmak, silahlı terör örgütüne yardım etmek, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmak veya görev yapmasını engellemeye teşebbüs, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı halkı isyana tahrik, patlayıcı madde bulundurmak atmak ve bu suçlara azmettirmek, Danıştay saldırısına ve Cumhuriyet Gazetesine patlayıcı madde atmak suçlarına azmettirmek, devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etmek, kişisel verileri kaydetmek, askeri itaatsizliğe teşvik, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik vb. suçlarından kamu davası açıldığını bildirdi.
'DARBE GÜNLÜKLERİ' İDDİANAMEDE YOK
Savcı Engin, Nokta Dergisinde yayınlanan darbe günlüklerinin soruşturma kapsamı dışında tutulduğunu da açıkladı.
Engin, ''Başka bir deyişle, bu iddialarla, yani bir dergide yayımlanan 'Darbe Günlükleri' adı altındaki iddialarla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından şu aşamaya kadar herhangi bir soruşturma yapılmamıştır'' dedi.
Engin, ayrıca bu soruşturma sırasında şüpheli olarak ifadeleri alınmış bulunan 36 kişi hakkında ise kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğinin anlaşıldığını da bildirdi.
Savcı Engin iddianamede yer alan suçlarla ilgili olarak bazı hususlara da açıklık getirdi ve şunları kaydetti:
Haklarında dava açılan şüphelilerden her birine bu suçların tamamının isnad edilmediği ancak 5237 sayılı TCKnın 220/5 maddesinde yer alan Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır hükmü dikkate alınarak; örgütte yönetici olarak nitelendirilen şüphelilerin tüm bu suçlardan da cezalandırılmalarının, yönetici konumunda olmayan diğer şüphelilerin ise sadece eylemlerine uyan suçların vasıf ve mahiyetlerine göre cezalandırılmalarının talep edildiği anlaşılmıştır. İddianamede ifade edilen terör örgütü, hepimizin bildiği anlamda klasik bölücü veya ideolojik terör örgütü değildir.
Terör tanımı, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 1. maddesinde yer almıştır. Bu maddede bölücü ve ideolojik terör örgütlerinin amaçlarını ifade eden tanımı yanında, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, devletin iç ve dış güvenliğini ve kamu düzenini bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerde terör suçu olarak kabul edilmiştir.
Bu itibarla iddianamede tavsif edilen terör örgütü deyiminin bu bağlamda dikkate alınması gerekmektedir.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Ergenekon soruşturması konusunda yazılı ve görsel basında bir kısmı gizli olan bilgi ve belgelerin yayınlandığını ve soruşturmanın gizliliğinin ihlal edildiğini söyledi. Engin, soruşturma ve yargılama safhasında yetkililerin açıklamaları dışındaki bilgilere itibar edilmemesini istedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Ergenekon soruşturmasına ilişkin hazırlanan iddianamenin teknik boyutlarını açıkladığı basın toplantısında, Ergenekon soruşturmasıyla ilgili yapılan yayınlara ve haberlere de değindi.
Soruşturmanın başlatıldığı tarihten itibaren, yazılı ve görsel basında, örneğine çok az rastlanan bir yoğunlukta, soruşturmaya ilişkin bir kısmı gizli olan belge ve bilgilerin yayınlandığını ve soruşturmanın gizliliğini ihlal edici nitelikte yayın ve yorumlar yapıldığını ifade eden Engin şunları söyledi:
Kamuoyunu bilgilendirme basının elbette en başta gelen görevi olup bu asli görevin yapılmamasını düşünmek kesinlikle söz konusu olamaz. Ancak bu yayın ve yorumların çok büyük bir bölümünün, maalesef gerçek dışı olduğunu ifade etmek isterim. Bu yayınlar ciddi boyutta bilgi kirliliğine sebebiyet vermiş ve kamuoyu yanlış bilgilendirilmiş ve bilgilendirilmektedir.
Birçoğu doğru olmayan bilgilerin çeşitli kişi ve gruplar tarafından yanlış yorumlandığını ve bunun da kamuoyunda yanlış beklentilere yol açtığını vurgulayan Engin, Bu durum, soruşturmanın selametini, şüphelilerin özel yaşam ve temel haklarını ihlal etmekte ve Yargı aleyhine de haksız ve ağır eleştirilere sebebiyet vermektedir. Değerli basınımızın ve kamuoyunun gerek devam eden soruşturma safhasında, gerek bundan sonraki yargılama safhasında yetkililerin açıklamaları dışındaki bilgilere itibar etmemelerini, soruşturma ve yargılama ile ilgili olarak gereken hassasiyeti göstermelerini bekliyor ve rica ediyoruz dedi.
DAVAYA 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAKACAK
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin Ergenekon Soruşturması kapsamında açılan davaya İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin bakacağını açıkladı.
Başsavcı Engin, soruşturmanın 12 Haziran 2007 tarihinde Ümraniyede ele geçirilen el bombalarıyla başlatıldığını hatırlattı ve sürdürülen soruşturmanın büyük bölümünün tamamlandığını söyledi. Başsavcı Engin, şöyle dedi:
Soruşturma 5271 sayılı CMKnın 250 maddesinde belirtilen suçlara bakmakla görevli ve yetkili Cumhuriyet Başsavcı vekilinin görevlendirmesi ve gözetimin, aynı birimde görevli üç Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılmıştır. Soruşturmanın tamamlanan bölümüne ilişkin olarak soruşturmayı yöneten üç Cumhuriyet Savcısı tarafından iddianame düzenlenmiş olup yetkili Cumhuriyet başsavcı vekilliğimiz tarafımızdan incelenerek onaylandıktan sonra diğer soruşturmalarda olduğu gibi UYAP sistemi üzerinden otomatik olarak 14 Temmuz 2008 tarihi itibari ile İstanbul 13 numaralı Ağır Ceza Mahkemesine tevzi edilmiştir. 1 Temmuz 2008 tarihinde yapılan operasyon ve bir kısmı tutuklu şüphelilerle ilgili olarak soruşturma devam etmekte olup soruşturma tamamlandığında ayrıca yasal gereği takdir edilecektir.
İDDİANAME ELEŞTİRİSİ
Başsavcı Engin, soruşturma ve iddianamenin hazırlanması konusunda yapılan eleştirileri de hatırlatarak, şöyle dedi :
"Bir bölümü tamamlanan bu soruşturma ilgili olarak basın ve yayın organlarında ve kamuoyundan en fazla eleştiri konusu olan hususlardan biri de iddianamenin düzenlenmesinin 1 yılı aşan bir süreyi almasıdır. Bu konuda görevli olup iddianameyi düzenleyen Cumhuriyet Savcılarından aldığımız bilgilere göre;
Soruşturmanın çok kapsamlı olması ve şüpheliler sayısının fazlalığı teknik ve fiziki takipler ve aramalarda elde edilen yüz binlerce sayfa belge ve dokümanların yeni operasyonları gerektirmesi bunları incelenmesi ve tasnifi, elde edilen belgelerle ilgili olarak, yazışma yapılan kurumlardan cevaplarının beklenmesi, özellikle yeni CMK hükümleri gereğince, iddianamenin düzenlemesi için, soruşturmaya esas teşkil eden tüm delillerin toplanmasını gerekli olması, bu belge ve delillerin değerlendirilmesini uzun süreleri kapsaması ve nihayet 441 klasör ekleri bulunan 2455 sayfadan oluşana bir iddianamenin tanzimi ve yazılması gibi zorunlu sebeplerle, dava açılmasının bugüne kadar uzadığı, ancak, bu süre içinde gerek tutuklu şüphelilerin itiraz ve talepleri gerekse Cumhuriyet Savcılarının resen başvuruları sebebiyle tüm şüphelilerin tutukluluk hallerinin yetkili mahkemesi tarafından en geç birer aylık sürelerle ve defalarca incelendiği ve şüphelilerin tutukluluk hallerinin bugüne kadar sürdürülmesinin yetkili ve görevli mahkeme kararlarına bağlandığı ifade edilmiştir.
İddianamenin tevzi edildiği mahkemesi tarafından kabulü veya iadesi hususunda henüz karar verilmemiş (CMKnın 174-175 maddesi), tensibi yapılmamış olması ve ayrıca yasal gizliliğin ve kısıtlama kararının halen devam etmiş bulunması sebebiyle (kamu oyunun haklı beklentisi karşılamam ve spekülasyonlara sebebiyet vermemek amacıyla) aşağıda belirttiğimiz hususlar dışında bu aşamada, iddianame ve dava ile ilgili ayrıntılı açıklama yapmamıza yasal imkan bulunmamaktadır. İddianamenin içeriğini ayrıntılı olarak öğrenebilmek ancak ilgili mahkemesi tarafından iddianameni kabulüne karar verilmesiyle mümkün olabilecektir."
Kaynak